|
Catégorie |
Turc |
Anglais |
|
Common Usage |
|
1 |
Common Usage |
ya da |
or conj.
|
|
General |
|
2 |
General |
hindistan'da bir şehir |
jamnagar n.
|
|
3 |
General |
kuzey afrika'da çalılıklarla çevrelenmiş kamp alanı |
zariba n.
|
|
4 |
General |
sal ya da benzeri bir deniz aracının insan gücü ile suda hareket etmesini sağlayan alet |
oar n.
|
|
5 |
General |
almanya'da yerin altındaki kıymetli madenleri korumakla görevli olduğu sanılan bir cin |
kobold n.
|
|
6 |
General |
güney amerika'da and dağları'ndan atlas okyanusu'na doğru esen sert, soğuk rüzgar |
pampero n.
|
|
|
7 |
General |
demir ya da tahta parmaklık |
bar n.
|
|
8 |
General |
ağzı dar, çift kulplu yuvarlak şişe (eski roma'da) |
ampulla n.
|
|
9 |
General |
fransız rivierası olarak da bilinen, fransa'nın güneydoğu kıyıları |
cote d'azur n.
|
|
10 |
General |
almanya'da bir kasaba |
krummhorn n.
|
|
11 |
General |
bir asya'da bambusu |
whangee n.
|
|
12 |
General |
oxford'da klasik diller imtihanı |
literae humaniores n.
|
|
13 |
General |
müzikte ya da beyaz dizlerdeki abartılı duygusallık |
schmalz n.
|
|
14 |
General |
özellikle güney afrika'da yuvarlak kulübe vb gibi basit yapı |
rondavel n.
|
|
15 |
General |
daha da fazla olma |
deal n.
|
|
16 |
General |
kuzey amerika'da bazı ağaçlardan çıkarılan reçineli madde |
tacamahac n.
|
|
17 |
General |
kore ve japonya'da süregelen medeniyet |
far eastern civilisation n.
|
|
18 |
General |
deri ya da tüy dökme |
exuviating n.
|
|
19 |
General |
hava şartlarından koruma da sağlayan küçük motosiklet |
motor scooter n.
|
|
20 |
General |
1849'da ingiltere tacına konulan meşhur hint elması |
kohinoor n.
|
|
21 |
General |
ekvatorun güneyinde, avustralya'nın da kuzeydoğusunda kalan güneybatı pasifik adaları |
melanesia n.
|
|
22 |
General |
orta ve kuzey ispanya'da bir bölge ve eski bir krallığın adı |
castile n.
|
|
23 |
General |
ortadoğu veya orta asya'da dokunan halı |
oriental rug n.
|
|
24 |
General |
beyaz kıyı, ispanya'da sayfiye bölgesi |
costa blanca n.
|
|
25 |
General |
papaz efendi (irlanda'da his/your/their ile kullanılan bir unvan) |
reverence n.
|
|
26 |
General |
burma'da şehir |
mandalay n.
|
|
|
27 |
General |
güneybatı amerika'da özellikle alkali topraklarda hayvanları yemlemek için kullanılan işlenmemiş bir bitki |
sacaton n.
|
|
28 |
General |
kuzey afrika'da çalılıklarla çevrelenmiş kamp alanı |
zareba n.
|
|
29 |
General |
güneybatı hindistan'da karnataka ile kerala eyaletlerinin kıyısı |
malabar coast n.
|
|
30 |
General |
londra'da hükümet dairelerinin bulunduğu mahalle |
whitehall n.
|
|
31 |
General |
değerini ya da güzelliğini arttıran |
enhancer n.
|
|
32 |
General |
almanya'da şansölye |
chancellor n.
|
|
33 |
General |
mahrum eden şey ya da kişi |
depriver n.
|
|
34 |
General |
britanya'da politik parti |
whig n.
|
|
35 |
General |
italya'da halka açık meydan |
piazza n.
|
|
36 |
General |
vücudun tamamının ya da bazı kısımlarının temizlenmesi |
primping n.
|
|
37 |
General |
avrupa'da sanat |
european art n.
|
|
38 |
General |
içmeye ya da banyo etmeye elverişli doğal su kaynağı |
spa n.
|
|
39 |
General |
etiyopya ve kenya'da yaşayan göçebe klanın üyesi |
galla n.
|
|
40 |
General |
güney afrika'da east london'la port shepstone arasındaki sahil şeridi |
wild coast n.
|
|
41 |
General |
afganistan'da kafinistan halkına mensup kimse |
kaffir n.
|
|
42 |
General |
rusça'da semaver |
samovar n.
|
|
43 |
General |
eski rusya'da komunist gençlik örgütü |
komsomol n.
|
|
44 |
General |
çevreye yayılan kötü ya da zararlı madde |
effluvia n.
|
|
45 |
General |
şehirler ya da milletler arası telefon konuşmalarından alınan ücret |
toll n.
|
|
46 |
General |
sınırlar çizen kişi ya da şey |
demarcator n.
|
|
47 |
General |
yerel ya da lokal saat |
local time n.
|
|
48 |
General |
fransa'da bir şehir |
dijon n.
|
|
49 |
General |
güney afrika'da durban kentinden kuzeyde tugela nehrinin döküldüğü yere kadar olan sahil şeridi |
dolphin coast n.
|
|
50 |
General |
güney afrika'da derin vadi |
kloof n.
|
|
51 |
General |
özellikle irlanda ve iskoçya'da izinsiz alkollü içecek satan yer |
shebeen n.
|
|
52 |
General |
afrika'da bir krallık |
jaga n.
|
|
53 |
General |
tanımlanmamış kişi ya da şeyler |
etceteras n.
|
|
54 |
General |
amerika'da doğup büyüyen japon |
nisei n.
|
|
55 |
General |
hindistan'da polis memuru |
jawan n.
|
|
56 |
General |
yahudilerde bir kişinin sağlığına ya da iyileşmesine kadeh kaldırırken söylenen söz |
lehayim n.
|
|
57 |
General |
malezya'da bulunan ana ada |
labuan n.
|
|
58 |
General |
güney sudan’da yaşayan etnik bir grup |
tacho n.
|
|
59 |
General |
kardeşler (abi ya da abla) |
siblings n.
|
|
60 |
General |
ortaçağ'da kullanılan bir yapı tekniği |
jettying n.
|
|
61 |
General |
eski yunanistan'da bulunan bir bölge |
laconia n.
|
|
62 |
General |
tanzaya'da yaşayan etnik bir grup |
kwere n.
|
|
63 |
General |
güney california'da bir bölge |
orange county n.
|
|
64 |
General |
güneybatı kanada'da bir ada |
vancouver n.
|
|
65 |
General |
eski roma'da çok büyük arazi |
latifundia n.
|
|
66 |
General |
sudan'da bir yerleşim yeri |
kodok n.
|
|
|
67 |
General |
asya ve afrika'da yetişen uzun çam ağacı |
palmyra n.
|
|
68 |
General |
yanık hayvan veya sebze kokusu ya da tadı |
empyreuma n.
|
|
69 |
General |
limanlarda ya da havaalanlarında araç kiralayan şirketlerden alınan bedel |
port surcharge n.
|
|
70 |
General |
ebeveyn ya da onların ebeveyninin ingiltere'de doğmuşlukları nedeniyle orada yaşama hakkı |
patriality n.
|
|
71 |
General |
japonya'da bir kale şehri |
kokura n.
|
|
72 |
General |
güney amerika'da yetişen tohumları yenen bir bitki |
quinoa n.
|
|
73 |
General |
danimarka'da bulunan bir ada |
laaland n.
|
|
74 |
General |
kuzey amerika'da yetişen küçük sarı çiçekleri olan funda |
wicopy n.
|
|
75 |
General |
daha da ekleme |
superadding n.
|
|
76 |
General |
güneydoğu fransa ve kuzeybatı italya'da akdeniz kıyısında popüler turistik bölge |
riviera n.
|
|
77 |
General |
kuzeydoğu rusya'da bir bölge |
kolyma n.
|
|
78 |
General |
amerika'da 1946 ile 1964 arasında doğan nüfus |
baby boomers n.
|
|
79 |
General |
güney ispanya'da, costa del sol'un doğusu |
costa de almeria n.
|
|
80 |
General |
sırnaşık ya da yüzsüz kişi |
saucebox n.
|
|
81 |
General |
doyurucu kişi ya da şey |
saturater n.
|
|
82 |
General |
birbirini izleyen iki ya da daha fazla sayıda tümce ya da dizenin sonlarının tekrarı |
epistrophe n.
|
|
83 |
General |
hindistan'da bir şehir |
jamshedpur n.
|
|
84 |
General |
üzerine rayların yerleştirildiği, enine konulmuş metal, ağaç ya da beton parçalarından her biri |
sleeper n.
|
|
85 |
General |
amerika'da yaşayan latin kökenli kimse |
latino n.
|
|
86 |
General |
bir şişeyi ya da bir kabı tıkaçla kapama |
stoppling n.
|
|
87 |
General |
batı roma'da bir tepe |
janiculum n.
|
|
88 |
General |
iki ya da daha çok uçağın uçma yeteneğinin birbiriyle kıyaslanması |
flyoff n.
|
|
89 |
General |
lübnan'da bir köy |
kana n.
|
|
90 |
General |
hindistan'da posta sistemi |
dak n.
|
|
91 |
General |
para ve bunun gibi menfaatler sağlayarak ya da hile ile jüriyi etkileme |
embracery n.
|
|
92 |
General |
18 yy'da ingilizler tarafından nova scotia'dan sürülen fransız asıllı bir topluluğun güney louisiana |
cajun country n.
|
|
93 |
General |
morfin alışkanlığının ya da miktarının derece derece azaltılarak kesilmesi |
demorphinisation n.
|
|
94 |
General |
rusya'da kullanılan dört tekerlekli bir çeşit at arabası |
telega n.
|
|
95 |
General |
özellikle ölmüş birinin ardından övgü konuşması ya da yazısı |
eulogia n.
|
|
96 |
General |
biri ya da bir kurum hakkında yazılan övücü yazı |
writeup n.
|
|
97 |
General |
ödenen paraların tümünü bir ya da birkaç kişinin kazanabileceği bir bahis türü |
sweepstakes n.
|
|
98 |
General |
ordu ya da devletçe çıkarılan ve bilet ya da başka seyahat dokümanlarıyla değiştirilebilen belge |
warrant n.
|
|
99 |
General |
isveç ve izlanda'da para birimi |
krona n.
|
|
100 |
General |
geciktiren şey ya da kişi |
delayer n.
|
|
101 |
General |
daha da kötüsü |
worse n.
|
|
102 |
General |
üstü kapalı söz ya da imalarla etki altına alma |
earwigging n.
|
|
103 |
General |
yolcular ya da konaklayanlar anlamında yaygın kısaltma |
pax n.
|
|
104 |
General |
hindistan'da evde imal edilen pamuklu kumaş |
khaddar n.
|
|
105 |
General |
brezilya'da gecekondu veya varoş |
favela n.
|
|
106 |
General |
özellikle hindistan'da damat veya katılımcılara verilen ad |
sais n.
|
|
107 |
General |
akapulko (meksika'da liman şehri) |
acapulco n.
|
|
108 |
General |
rusya'da bir antik şehir |
kolomna n.
|
|
109 |
General |
bitki embriyosu ya da fidede kotiledonların bağlanma yerinin üstünde kalan eksen kısmı |
epicotyl n.
|
|
110 |
General |
eskiden almanya'da kullanılan altın para |
kronen n.
|
|
111 |
General |
moral bozan şey ya da kişi |
demoraliser n.
|
|
112 |
General |
ingilizler tarafından kuzey amerika'da kurulmuş ilk yerleşim yeri |
jamestown n.
|
|
113 |
General |
kement atarak at ya da sığır yakalama |
roping n.
|
|
114 |
General |
bir nesne ya da olguyu herhangi bir şekilde tanımlayan veri |
metadata n.
|
|
115 |
General |
çevresi kapatılmış ya da açıkça tanımlanmış alan |
precinct n.
|
|
116 |
General |
güney amerika'da ağaçsız düzlükler, bozkırlar için kullanılan ifade |
llano n.
|
|
117 |
General |
kenarları dik, derin vadi ya da koyak |
canyon n.
|
|
118 |
General |
almanya'da şehir |
daun n.
|
|
119 |
General |
vahşi kıyı, barcelona'da turistik bölge |
costa brava n.
|
|
120 |
General |
sure (kuran'da) |
sura n.
|
|
121 |
General |
uçak ya da geminin rotadan çıkması |
yaw n.
|
|
122 |
General |
gezi yöneticisi refakatinde yurtiçi ya da yurtdışı gezi |
escorted tour n.
|
|
123 |
General |
italya’da bir kasaba |
andora n.
|
|
124 |
General |
orta doğu'da sıcak kahve bardağının altına konulan metal altlık |
zarf n.
|
|
125 |
General |
uydurma sözcük ya da deyim |
coinage n.
|
|
126 |
General |
kuzey afrika'da yaşayan etnik bir grup |
nubian n.
|
|
127 |
General |
kuzey hindistan'da bir sınır şehri |
jammu n.
|
|
128 |
General |
avustralya'da, toprakta yağmurdan sonra içindeki suyu tutan çukurluklara verilen isim |
clay pan n.
|
|
129 |
General |
bir teleferiğin ya da bir tesisteki teleferiklerin tümünün bir saatte yokuş yukarı taşıyabileceği kapasitesi |
uplift capacity n.
|
|
130 |
General |
özellikle fransa'da, bir idari birimin baş yöneticisi |
préfect n.
|
|
131 |
General |
sri lanka'da başkent |
jaffna n.
|
|
132 |
General |
üstü kapalı söz ya da imalarla etki altına alınmış |
earwigged n.
|
|
133 |
General |
tayland'da kanallara verilen isim |
klong n.
|
|
134 |
General |
endonezya'da bir bölge |
jambi n.
|
|
135 |
General |
hindistan'da yazları devlet görevlilerine tahsis edilen yüksek rakımdaki siteler |
hill station n.
|
|
136 |
General |
buğday ya da çimen anızı |
eddish n.
|
|
137 |
General |
orta afrika'da yaşayan iri cins antilop |
waterbuck n.
|
|
138 |
General |
et, sebze ya da benzer malzemelerin karışımından hazırlanan sıvı yiyecek |
soup n.
|
|
139 |
General |
güney amerika'da yetişen bir zambak |
eucharis n.
|
|
140 |
General |
batı afrika'da ülke |
sierra leone n.
|
|
141 |
General |
şubat ayında da evlerde bulundurulan yılbaşı ağaçları |
febulights n.
|
|
142 |
General |
güney hindistan'da bir ada |
timor n.
|
|
143 |
General |
hayali bir düşman ya da gölge ile savaşma durumu |
sciamachy n.
|
|
144 |
General |
belediye başkanı (iskoçya'da) |
provost n.
|
|
145 |
General |
tuz üreticisi ya da satıcısı |
salter n.
|
|
146 |
General |
konsül (eski roma'da) |
consul n.
|
|
147 |
General |
rusya'da bir bölge |
kuban n.
|
|
148 |
General |
ispanya'da yol kenarındaki evlere ve lokantalara verilen isim |
posada n.
|
|
149 |
General |
sert yumruk ya da darbe |
slug n.
|
|
150 |
General |
kuzey amerika'da bazı ağaçlardan çıkarılan reçineli madde |
tacmahack n.
|
|
151 |
General |
ispanya'da bir şehir |
jerez n.
|
|
152 |
General |
almanca'da cins isimlerin önlerine gelen üç artikel'den biri |
der n.
|
|
153 |
General |
alaska'da kızak çekmede kullanılan kökeni eskimo'lara dayanan bir tür köpek |
malamute n.
|
|
154 |
General |
ispanyolca'da sahil |
playa n.
|
|
155 |
General |
ihtiyar ya da emekli kimse |
senior citizen n.
|
|
156 |
General |
belçika'da şehir |
kortrijk n.
|
|
157 |
General |
estralda'da yaşayan ispinoza benzer kuş |
waxbill n.
|
|
158 |
General |
igbolar (nijerya'da halk) |
igbo n.
|
|
159 |
General |
kuzey afrika'da yerleşim yeri |
casbah n.
|
|
160 |
General |
polonya’da bir şehir |
legnica n.
|
|
161 |
General |
rusya'da bir şehir |
kuibyshev n.
|
|
162 |
General |
mısır'da mart, nisan ve mayıs aylarında görülen sıkıntılı ve sıcak güney veya güneydoğu rüzgarı |
khamsin n.
|
|
163 |
General |
iskoçya'da bir kasaba |
kincardine n.
|
|
164 |
General |
çamurda ya da suda yuvarlanma |
wallowing n.
|
|
165 |
General |
hindistan'da nezaketli hitap şekli |
sahib n.
|
|
166 |
General |
sibirya'da çok geniş alana yayılan iğne yapraklı ağaçla kaplı bölge |
taiga n.
|
|
167 |
General |
doyma durumuna getiren şey ya da kişi |
saturator n.
|
|
168 |
General |
beklenmedik zamanda yaklaşan ya da saldıran kişi |
waylayer n.
|
|
169 |
General |
batı asya'da bir nehir |
kura n.
|
|
170 |
General |
beklenmedik zamanda yaklaşma ya da saldırma |
waylaying n.
|
|
171 |
General |
iskoçça'da denize çıkıntı yapan kara burnu anlamında sözcük |
mull n.
|
|
172 |
General |
dünyanın en iyi şaraplarının üretildiği fransa'da malikane |
chateau mouton rothschild n.
|
|
173 |
General |
fransızca'da parke taşlı yol, cadde veya patika |
pavé n.
|
|
174 |
General |
eski yunanistan'da vali |
eparch n.
|
|
175 |
General |
kar arabaları için işaretlenmiş rota ya da kayak pisti |
trail n.
|
|
176 |
General |
internette birçok kullanıcıya gönderilen uygun olmayan ya da istenmeyen mesajlar |
spam n.
|
|
177 |
General |
dişi hayvanlardaki cinsel arzu artışı ya da gebeliğe hazır olma dönemleri |
estrum n.
|
|
178 |
General |
altın kıyı, katalonya'da turistik sahil bölgesi |
costa dorada n.
|
|
179 |
General |
moral bozan şey ya da kişi |
demoralizer n.
|
|
180 |
General |
derbyshire'da bulunan bir meze |
delia n.
|
|
181 |
General |
ispanyolca konuşan ülkelerde pazar yeri ya da meydan |
plaza n.
|
|
182 |
General |
güney japonya'da bir liman şehri |
kobe n.
|
|
183 |
General |
güneşe fazla maruz kalmaktan kaynaklanan ani bayılma ya da halsizlik |
sunstroke n.
|
|
184 |
General |
güney afrika'da ufak tepe |
kopje n.
|
|
185 |
General |
avrupa'da uluslararası işbirliği |
international agencies in europe n.
|
|
186 |
General |
avustralya ve yeni zelanda’da yaşayan bir tür kabuklu |
pipi n.
|
|
187 |
General |
haliç (iskoçya'da) |
firth n.
|
|
188 |
General |
bir devlet ya da ulusa mensup kişi |
citizen n.
|
|
189 |
General |
sudan'da görülen şiddetli kum fırtınası |
haboob n.
|
|
190 |
General |
almanya'da kaplıca tesisleri |
kursaal n.
|
|
191 |
General |
özellikle kuzeybatı ispanya'da akarsu vadilerinin sular altında kalmasıyla oluşan dar ve uzun koylar |
ria n.
|
|
192 |
General |
japonya'da bağırsakların çıkarılması ile yapılan intihar |
seppuku n.
|
|
193 |
General |
bir kişi ya da kurumu yermek için yazılmış alaycı yazı |
lampoonery n.
|
|
194 |
General |
yaşlılık ya da hastalık sebeplerinden dolayı yarı zamanlı çalışma |
semiretirement n.
|
|
195 |
General |
bir kişi ya da kurumu yermek için yazılmış alaycı yazı yazma |
lampooning n.
|
|
196 |
General |
bir şeyi inişe geçiren kişi ya da şey |
lander n.
|
|
197 |
General |
birkaç tohumu bulunan sebze ya da meyve |
seedpod n.
|
|
198 |
General |
japonya'da bağırsakların çıkarılması ile yapılan intihar |
seppukus n.
|
|
199 |
General |
ayrılan ya da bölünen şey |
separatrix n.
|
|
200 |
General |
uzatılmış tartışma ya da tartışma toplantısı |
sederunt n.
|
|
201 |
General |
amerika'da michigan eyaletinin başkenti |
lansing n.
|
|
202 |
General |
resmi olarak bir organizasyon ortaklık ya da anlaşmadan çekilme |
seceding n.
|
|
203 |
General |
latin amerika'da giyilen renkli yün şal |
serape n.
|
|
204 |
General |
henüz yahudi olmamış kadın ya da kız |
shiksa n.
|
|
205 |
General |
avrupa'da yaşayan bir balık türü |
shanny n.
|
|
206 |
General |
gürültülü parti ya da kutlama |
shivoo n.
|
|
207 |
General |
sulu kar ya da çamur ile ıslatma |
slushing n.
|
|
208 |
General |
sıkça slogan üreten ya da kullanan kimse |
sloganeer n.
|
|
209 |
General |
hindistan’da 600 yıl boyunca varlığını sürdüren bir katiller ve hırsızlar tarikatı |
thuggee n.
|
|
210 |
General |
gömlek ya da bluzun ön kısmı |
shirtfront n.
|
|
211 |
General |
yağ ya da kir bulaştırma |
smearing n.
|
|
212 |
General |
salak ya da iğrenç kişi |
shmo n.
|
|
213 |
General |
nepal de himalayalar da yaşayan tibetli |
sherpa n.
|
|
214 |
General |
davalı ya da tutuklunun teşhis için tanığa gösterilmesi |
showup n.
|
|
215 |
General |
kafeterya'da ya da pub'da bulunan yemek tezgahı |
servery n.
|
|
216 |
General |
eskrim ya da düello yaparken kullanılan hafif kılıç |
smallsword n.
|
|
217 |
General |
karbonat ya da bi karbonat bileşimi ya da her ikisini içeren ara tuz |
sesquicarbonate n.
|
|
218 |
General |
titreme ya da ürperme nöbeti |
shivers n.
|
|
219 |
General |
gemi ya da iskele kurtçuğu |
shipworm n.
|
|
220 |
General |
kuzey amerika’da bir tür ceviz ağacı |
shellbark n.
|
|
221 |
General |
pürüzsüz yapay ipek ya da asetat kumaş |
sharkskin n.
|
|
222 |
General |
çukur ya da hendek |
sheugh n.
|
|
223 |
General |
bir işi ya da ticareti ilgilendiren konuşma |
shoptalk n.
|
|
224 |
General |
evrak üzerinde bulunan resmi ya da şahsi mühür koruyan küçük yuvarlak kutu |
skippet n.
|
|
225 |
General |
ayakkabı yapımı ya da tamiri |
shoemaking n.
|
|
226 |
General |
dengesi bozuk ya da sapık kişi |
sickie n.
|
|
227 |
General |
sıyırıcı özellikleri taşıyan ya da uygulayan kimse |
skinnerian n.
|
|
228 |
General |
kayak yapan kişinin bir at ya da araç tarafından buzlu bir yüzeyin üzerinden çekilmesi |
skijoring n.
|
|
229 |
General |
gömlek ya da bluz giymemiş olmak |
shirtlessness n.
|
|
230 |
General |
tarihi değeri ya da doğal güzelliği sebebiyle sıkça ziyaret edilen yer |
showplace n.
|
|
231 |
General |
almanya'da bir şehir |
dresden n.
|
|
232 |
General |
batı hindistan'da zerdüşti toplumu |
parsee n.
|
|
233 |
General |
göl yakınında çalışan ya da yaşayan insan |
laker n.
|
|
234 |
General |
son derece cazip ya da dikkat çekici kişi veya şey |
showstopper n.
|
|
235 |
General |
tren ya da raylı taşıtları taşıyan deniz taşıtı |
seatrain n.
|
|
236 |
General |
özellikle japonya'da kullanılan bir çeşit hasır kilim |
tatami n.
|
|
237 |
General |
sabun ya da köpük yayma |
lathering n.
|
|
238 |
General |
kaliforniya'da bir kasaba |
lennox n.
|
|
239 |
General |
iskoçya'da tarihi bir kasaba |
lanark n.
|
|
240 |
General |
havai adalarında ipe dizili çiçek ve yapraklardan oluşan başa ya da boyna asılan süs |
leis n.
|
|
241 |
General |
çit ya da parmaklıkla çevrili olmama |
fencelessness n.
|
|
242 |
General |
bir ya da iki ayağın olmaması |
footlessness n.
|
|
243 |
General |
rusya'da kullanılan dört tekerlekli at arabası |
tarantass n.
|
|
244 |
General |
rusya'da bir şehir |
leningrad n.
|
|
245 |
General |
hanedan armacılığınnda kullanılan metal ya da renk |
tincture n.
|
|
246 |
General |
amerika iowa'da bir kasaba |
westphalia n.
|
|
247 |
General |
almanya'da bir şehir |
westphalia n.
|
|
248 |
General |
çin'de yıllarca yaşamış batılı gazeteciler ya da diplomatlar |
old china hands n.
|
|
249 |
General |
alaska'da maden arayıcısı |
sourdough n.
|
|
250 |
General |
kendi yiyemediğini başkasına da yedirtmeyen kimse |
dog in the manger n.
|
|
251 |
General |
bir şeyi kısıtlama ya da azaltma |
scanting n.
|
|
252 |
General |
güney amerika'da hazinelerle dolu olduğu söylentisi bulunan efsanevi şehir |
el dorado n.
|
|
253 |
General |
brezilya'da bir şehir |
amparo n.
|
|
254 |
General |
küçük ülke ya da eyalet yöneticisi |
toparch n.
|
|
255 |
General |
ucuz olan dekorasyon ya da süs |
gaudery n.
|
|
256 |
General |
irlanda ve iskoçya'da yetişen bir tür at |
garron n.
|
|
257 |
General |
yapış yapış iğenç yemek ya da içecek |
glop n.
|
|
258 |
General |
avustralya'da konuşulan bir dil |
gunya n.
|
|
259 |
General |
tesirsiz/etkisiz/nötr hale getiren şey ya da kişi |
neutralizer n.
|
|
260 |
General |
kuzu ya da koyun eti ve sebzeyle yapılan güveç |
navarin n.
|
|
261 |
General |
ulusun yerli halkının hak ve çıkarlarını koruyan kişi ya da siyasetçi |
nativist n.
|
|
262 |
General |
tesirsiz/etkisiz/nötr hale getiren şey ya da kişi |
neutraliser n.
|
|
263 |
General |
ailesi japonya'dan gelmiş olup amerika'da doğup büyüyen kimse |
nisei n.
|
|
264 |
General |
başka devletlerin işine karışmayan ülke ya da politikacı |
noninterventionist n.
|
|
265 |
General |
etkisiz hale getiren şey ya da kişi |
nullificator n.
|
|
266 |
General |
eski isim hallerinden kısmen ya da tamamen çıkmış fiiller |
nounal n.
|
|
267 |
General |
etkisiz hale getiren şey ya da kişi |
nullifier n.
|
|
268 |
General |
hampshire'da yaşayan |
hampshirite n.
|
|
269 |
General |
hindistan'da et yemeyen tüccar sınıfı |
banian n.
|
|
270 |
General |
bulgaristan'da bir şehir |
razgrad n.
|
|
271 |
General |
italya'da nehi |
garda n.
|
|
272 |
General |
california'da bir şehir |
anaheim n.
|
|
273 |
General |
fransa'da bir bölge |
alsace n.
|
|
274 |
General |
güney ukrayna'da bir şehir |
yalta n.
|
|
275 |
General |
ohio'da bir şehir |
youngstown n.
|
|
276 |
General |
evlilik dışı ilişkilerin her iki eş tarafından da karşılıklı olarak kabul edildiği evlilik |
open marriage n.
|
|
277 |
General |
bu da mukafatı |
cherry on top n.
|
|
278 |
General |
bu da cabası |
cherry on top n.
|
|
279 |
General |
kuzey doğu yunanistan'da bir liman şehri |
thessalonica n.
|
|
280 |
General |
kuzey doğu yunanistan'da bir liman şehri |
salonica n.
|
|
281 |
General |
güneydoğu pensilvanya'da bir bölge |
new hope n.
|
|
282 |
General |
kuzey doğu yunanistan'da bir liman şehri |
thessaloniki n.
|
|
283 |
General |
kuzey doğu yunanistan'da bir liman şehri |
salonika n.
|
|
284 |
General |
tek metinde birleştirilmiş iki ya da daha fazla sayıda yazı |
conflate text n.
|
|
285 |
General |
güney afrika'da bir nehir |
bia (river) n.
|
|
286 |
General |
zararlı böcek ya da hayvanlar |
vermin n.
|
|
287 |
General |
batı ukrayna'da bir bölge |
podolia n.
|
|
288 |
General |
(eski roma'da) toprak kanunu |
agrarian law n.
|
|
289 |
General |
fransa'da bir şehir |
Fontainebleau n.
|
|
290 |
General |
avrupa'da kullanılan bir sıvı ölçüsü |
anker n.
|
|
291 |
General |
bilgi ya da iletişim engeli |
chinese wall n.
|
|
292 |
General |
satılık ya da kiralık bir mekanın insanların görüşüne açık olduğu zaman aralığı |
open house n.
|
|
293 |
General |
ingiltere west midlands'da bir şehir |
coventry n.
|
|
294 |
General |
hızır gibi yetişen biri ya da bir yardım |
deus ex machina n.
|
|
295 |
General |
harp okulu ya da polis koleji öğrencisi |
cadet n.
|
|
296 |
General |
yüz yaşında ya da yüz yaşının üstünde kimse |
centenarian n.
|
|
297 |
General |
eski haline ya da alışkanlığına dönme |
reversion n.
|
|
298 |
General |
insan ya da hayvan sürüsü |
drove n.
|
|
299 |
General |
oyun yazma ya da oynama sanatı |
dramatics n.
|
|
300 |
General |
hayal ürünü ya da uydurma şey |
figment n.
|
|
301 |
General |
iki ya da dörde katlanmış yapraklardan oluşmuş kitap |
folio n.
|
|
302 |
General |
iki ya da dörde katlanmış kağıt tabakası |
folio n.
|
|
303 |
General |
titrek parlak ışık ya da alev |
flare n.
|
|
304 |
General |
uzak doğu’da insan gücüyle çekilen iki tekerlekli küçük faytonun motorlu versiyonu |
auto-rickshaw n.
|
|
305 |
General |
macaristan'da çoğunlukta bulunan ural-altay halkı |
magyar n.
|
|
306 |
General |
asya'da çim türü |
job's-tears n.
|
|
307 |
General |
antik yunan'da 18-20 yaş arası gençler için kullanılan terim |
ephebe n.
|
|
308 |
General |
güney-orta asya'da yaşayan sırtı siyah yüzü ise gri tüylü bir maymun türü |
wanderoo n.
|
|
309 |
General |
18 yy'da adams kardeşlerce yaratılmış bir mimari ve dekorasyon tarzı |
adam n.
|
|
310 |
General |
güney afrika'da görülen kuvvetli güneydoğu rüzgarı |
cape doctor n.
|
|
311 |
General |
bar veya şarap dükkanı anlamına gelen ve özellikle meksika'da yaygın ispanyolca bir ifade |
cantina n.
|
|
312 |
General |
savaş ya da kaç |
fight or flight n.
|
|
313 |
General |
abd ve güney amerika'da sahil kulübesine verilen isim |
cabana n.
|
|
314 |
General |
almanya'da otoyol |
autobahn n.
|
|
315 |
General |
fransa'da otoyol |
autoroute n.
|
|
316 |
General |
italya'da otoyol |
autostrada n.
|
|
317 |
General |
araba ya da uçağı zevk amacıyla kullanan |
joyrider n.
|
|
318 |
General |
ispanya'da otoyol |
autopista n.
|
|
319 |
General |
meksika'da yaşamış eski medeniyet |
aztec civilisation n.
|
|
320 |
General |
16.yy'daki ispanyol fethinden önce meksika'da egemen imparatorluk ve halk |
aztec n.
|
|
321 |
General |
özellikle meksika'da, bugalov |
casita n.
|
|
322 |
General |
ciddi ve komedi içeriği olan oyun ya da roman |
seriocomic n.
|
|
323 |
General |
mandal ya da sürgü |
fastening n.
|
|
324 |
General |
kapı ya da pencere kilidi |
fastening n.
|
|
325 |
General |
çit ya da duvar |
fencing n.
|
|
326 |
General |
su sızdıran delik ya da çatlak |
leak n.
|
|
327 |
General |
harf ya da sözcük yazım karakteri |
lettering n.
|
|
328 |
General |
eski roma'da imparatorun muhafız kıtası |
praetorian guard n.
|
|
329 |
General |
bir firma ya da şirketin bir diğeriyle birleşmesi |
merger n.
|
|
330 |
General |
karı ya da koca |
partner n.
|
|
331 |
General |
ünlü ya da önemli kimse |
personage n.
|
|
332 |
General |
ana ya da baba |
parent n.
|
|
333 |
General |
kayık ya da yelkenli tekne yarışı |
regatta n.
|
|
334 |
General |
telsiz telefon ya da telgraf |
radio n.
|
|
335 |
General |
kutsal kişi ya da şeylere saygısızlık |
sacrilege n.
|
|
336 |
General |
gizli iş ya da eylem |
stealth n.
|
|
337 |
General |
hakkında az bilinen fakat beklenmedik bir şekilde başarılı olan ya da olma ihtimali bulunan siyasi lider |
dark horse n.
|
|
338 |
General |
eşya ya da yük vagonu |
van n.
|
|
339 |
General |
yararlı ya da güzel şeyleri tahrip eden kimse |
vandal n.
|
|
340 |
General |
bir toplantı ya da partide geçirilen eğlenceli vakit |
big time n.
|
|
341 |
General |
güney afrika'da doğan |
afrikander n.
|
|
342 |
General |
lise ya da üniversitede ikinci yıl |
sophomore year n.
|
|
343 |
General |
bir toplantı ya da partide geçirilen iyi vakit |
big time n.
|
|
344 |
General |
georgia'da bir kent |
kathleen n.
|
|
345 |
General |
güney amerika'da bir etnik grup |
fuegians n.
|
|
346 |
General |
burundi ve ruanda'da bulunan bir etnik grup |
hutu n.
|
|
347 |
General |
(avustralya'da) mahalle bakkalı |
local milkbar n.
|
|
348 |
General |
florida'da bir kent |
kathleen n.
|
|
349 |
General |
kuzey namibya'da yaşayan bir etnik grup |
himba n.
|
|
350 |
General |
kuzey namibya'da bir etnik grup |
himba n.
|
|
351 |
General |
nijerya'da bir halk |
ibo n.
|
|
352 |
General |
güneydoğu asya'da yaşayan bir halk |
monkh n.
|
|
353 |
General |
sibirya'da yaşayan bir türk topluluğu |
karagash n.
|
|
354 |
General |
güneydoğu asya'da yaşayan bir halk |
lawa n.
|
|
355 |
General |
güneydoğu asya'da yaşayan bir halk |
phai n.
|
|
356 |
General |
rusya'da yaşayan bir türk topluluğu |
shorian n.
|
|
357 |
General |
rusya'da yaşayan bir ırk |
evenk n.
|
|
358 |
General |
güneydoğu asya'da yaşayan bir halk |
deang n.
|
|
359 |
General |
güneydoğu asya'da yaşayan bir halk |
benglong n.
|
|
360 |
General |
kuzeydoğu kafkasya'da azerbaycan'ın kuzey ve dağıstan'ın güney kesimlerinde yaşayan halk |
lezgin n.
|
|
361 |
General |
güneydoğu asya'da yaşayan bir halk |
mon n.
|
|
362 |
General |
kabala' da kehanette bulunmaya yarayan sayılar elde etmek için harflerin yerine onlara denk düşen sayılar koyma |
gematria n.
|
|
363 |
General |
sibirya'da yaşayan bir halk |
chukchee n.
|
|
364 |
General |
yunanistan'da yaşayan etnik bir grup |
arnavit n.
|
|
365 |
General |
sibirya'da yaşayan bir halk |
chukchi n.
|
|
366 |
General |
güneydoğu asya'da yaşayan bir halk |
de'ang n.
|
|
367 |
General |
güneydoğu asya'da yaşayan bir halk |
khammu n.
|
|
368 |
General |
güneydoğu asya'da yaşayan bir halk |
hmong n.
|
|
369 |
General |
hindistan' da kandil benzeri amaçlar için kullanılan yağı olan bir bitki |
jathropa n.
|
|
370 |
General |
güneydoğu asya'da yaşayan bir halk |
khmu n.
|
|
371 |
General |
sri lanka'da bir bölge |
tamil eelam n.
|
|
372 |
General |
tayland'da yaşayan bir etnik grup |
saisiat n.
|
|
373 |
General |
sibirya'da yaşayan bir türk topluluğu |
qaragash n.
|
|
374 |
General |
güneydoğu asya'da yaşayan bir halk |
plaung n.
|
|
375 |
General |
rusya'da yaşayan bir etnik grup |
udmurtia n.
|
|
376 |
General |
rusya'da yaşayan bir türk topluluğu |
shor n.
|
|
377 |
General |
bebek ya da doğum öncesi verilen hediye verme partisi |
baby shower n.
|
|
378 |
General |
sabah 9'da başlayıp akşam 5'te biten mesai |
nine-to-five n.
|
|
379 |
General |
fransa'da nehir ve bölgenin adı |
ain n.
|
|
380 |
General |
bir kişinin kendi hayatı hakkında daha önceden farkına varmadığı ya da bilinçaltına ittiği bir gerçeği öğrenmesi |
anagnorisis n.
|
|
381 |
General |
eski roma'da vahşi hayvanların konulduğu kafes |
cavea n.
|
|
382 |
General |
savaş ya da sıvış |
fight or flight n.
|
|
383 |
General |
somali ve etiyopya'da yaşayan bir kabile |
akisho n.
|
|
384 |
General |
somali ve etiyopya'da yaşayan bir kabile |
akishe n.
|
|
385 |
General |
somali ve etiyopya'da yaşayan bir kabile |
gurre n.
|
|
386 |
General |
somali ve etiyopya'da yaşayan bir kabile |
akisha n.
|
|
387 |
General |
batı hindistan'da bir bölge |
maharashtra n.
|
|
388 |
General |
kadınların giydiği büyük bir örtü ya da çarşaf |
jilbab n.
|
|
389 |
General |
ncaa'da son 16'ya kalan takımlar |
sweet sixteen n.
|
|
390 |
General |
new york'da bir yerleşim yeri |
lake placid n.
|
|
391 |
General |
meksika'da küçük bir yerleşim yeri |
colipa n.
|
|
392 |
General |
istanbul'da doğmuş veya istanbul'da yaşayan kimse |
istanbulite n.
|
|
393 |
General |
ispanya’da mağribiler zamanında kullanılan altın para |
spanish maravedí n.
|
|
394 |
General |
ispanya’da mağribiler zamanında kullanılan altın para |
maravedi n.
|
|
395 |
General |
italya'da bulunan bir eğlence parkı |
gardaland n.
|
|
396 |
General |
kanada'da atlı polis |
mountie n.
|
|
397 |
General |
khazad-dum'da bulunan hafif ve çok dayanıklı bir maden |
mithril n.
|
|
398 |
General |
kuzey amerika'da kızılderili kabilesi |
wampanoag n.
|
|
399 |
General |
kuzey amerika'da kızılderili kabilesi |
algonquin n.
|
|
400 |
General |
hindistan'da qutab minar'ın 10 km güneyinde bulunan harabe şehir |
tughlaqabad n.
|
|
401 |
General |
hindistan'da elçi |
chuprassy n.
|
|
402 |
General |
japonya'da müşterilere görevli kadınlar tarafından banyo yaptırılan yer |
soapland n.
|
|
403 |
General |
etiyopya'da yaşayan bir halk |
amhara n.
|
|
404 |
General |
ivmelenerek artma ya da azalma |
spiral n.
|
|
405 |
General |
özbekistan'da bir şehir |
khiva n.
|
|
406 |
General |
bir tv ya da radyo programının sinyal/giriş ya da fon müziği |
jingle n.
|
|
407 |
General |
(bir spor turnuvasında ya da ortak çalışılacak bir projede yapılan) tanışma toplantısı |
meet and greet n.
|
|
408 |
General |
içki ya da yemeklerin tadina bakan kimse |
degustator n.
|
|
409 |
General |
hindistan'da en düşük seviyedeki kast mensubu |
dalit n.
|
|
410 |
General |
kısa bir kamış yardımı ile ağzıda çiğnenmiş kağıt ya da türevlerinin üfürerek fırlatılması |
spitball n.
|
|
411 |
General |
(kuzey amerika'da yaşadığına inanılan bir yaratık) büyük ayak |
bigfoot n.
|
|
412 |
General |
fransa'da tatil için kiralanan ucuz yazlık kulübe |
gite n.
|
|
413 |
General |
antik roma' da taş veya pişmiş toprak ya da tunçtan yapılan vazoya benzer kapaklı veya kapaksız kap |
urn n.
|
|
414 |
General |
londra'da çoğu ulusal gazetenin ofislerinin bulunduğu bölge |
fleet street n.
|
|
415 |
General |
armut ya da oval şeklinde üç köşeli genelde elmastan yapılan değerli taş |
briolette n.
|
|
416 |
General |
patatesten damıtılan iskandinavya'da yaygın biçimde tüketilen alkollü bir içecek |
aquavit n.
|
|
417 |
General |
hayvan yemi olarak da kullanılan bir cins buğday |
triticum dicoccum n.
|
|
418 |
General |
hayvan yemi olarak da kullanılan bir cins buğday |
starch wheat n.
|
|
419 |
General |
hayvan yemi olarak da kullanılan bir cins buğday |
two-grain spelt n.
|
|
420 |
General |
hayvan yemi olarak da kullanılan bir cins buğday |
emmer n.
|
|
421 |
General |
japonya'da özellikle çocukların beslenme çantalarına konulacak şekilde yapılan kutu yemek |
obento n.
|
|
422 |
General |
bir hikaye ya da makaleden çıkarılacak sonuçlar |
take-aways n.
|
|
423 |
General |
eski ve kirli sinema ya da tiyatro |
fleapit n.
|
|
424 |
General |
güney ve orta amerika'da mayalanmış mısırdan yapılan bir bira |
chicha n.
|
|
425 |
General |
fotoğrafların yayınlanabilmesi için verilen ya da alınan izin |
photo release n.
|
|
426 |
General |
londra'da bulunan balmumu heykel müzesi |
madame tussauds n.
|
|
427 |
General |
yetersiz ya da sınırlı temas |
scant contact n.
|
|
428 |
General |
kuzey amerika'da bir nehir |
the raging river n.
|
|
429 |
General |
uzak köy ya da kasaba |
podunk n.
|
|
430 |
General |
iki tarafı da tutma |
bipartisanship n.
|
|
431 |
General |
iki müzik grubunun ya da müzisyenin kimin daha iyi olduğunu görmek için karşı karşıya gelmesi |
rock off n.
|
|
432 |
General |
(özellikle yunanistan'da) ilçe yöneticisi |
demarch n.
|
|
433 |
General |
kuzey afrika'da erkeklerin başlarına sardıkları ve yalnızca gözlerini açıkta bırakan sargı |
tagelmust n.
|
|
434 |
General |
kuzey afrika'da erkeklerin başlarına sardıkları ve yalnızca gözlerini açıkta bırakan sargı |
cheche n.
|
|
435 |
General |
kuzey afrika'da erkeklerin başlarına sardıkları ve yalnızca gözlerini açıkta bırakan sargı |
cheich n.
|
|
436 |
General |
kanarya rıhtımı (doğu londra'da) |
canary wharf n.
|
|
437 |
General |
da vinci uykusu |
polyphasic sleep n.
|
|
438 |
General |
eski yunan ve roma'da uyku tanrısı |
hypnos n.
|
|
439 |
General |
taş ya da kayadan yapılma mezar |
sepulcher n.
|
|
440 |
General |
başkalarının yararını da kendi yararı kadar gözetme |
altruism n.
|
|
441 |
General |
belirli bir konu ya da dalda uzmanlık bilgisi |
expertise n.
|
|
442 |
General |
başka devletlerin işine karışmayan ülke ya da politikacı |
non-interventionist n.
|
|
443 |
General |
antik yunan'da bir kahraman |
phidippides n.
|
|
444 |
General |
antik yunan'da bir kahraman |
pheidippides n.
|
|
445 |
General |
harry potter'da büyücülük becerileri olmayan kişi |
muggle n.
|
|
446 |
General |
estonya'da bir vilayet |
rapla n.
|
|
447 |
General |
california'da bir yerleşim yeri |
big sur n.
|
|
448 |
General |
doğu londra'da bir bölge |
dagenham n.
|
|
449 |
General |
brezilya'da yaygın olan bir dini inanç |
candomble n.
|
|
450 |
General |
eski yunan ve roma'da hamamda kullanılan, ciltten ter ve kiri kazımaya yarayan kıvrımlı ve keskin olmayan bir bıçak türü |
strigil n.
|
|
451 |
General |
londra'da bulunan dünyanın en yüksek dönme dolabı |
millenium jant n.
|
|
452 |
General |
londra'da bulunan dünyanın en yüksek dönme dolabı |
merlin entertainments london eye n.
|
|
453 |
General |
londra'da bulunan dünyanın en yüksek dönme dolabı |
london eye n.
|
|
454 |
General |
hindistan'da yaşayan bir etnik grup |
rath n.
|
|
455 |
General |
güney fransa'da bir şehir |
toulouse n.
|
|
456 |
General |
amatör olarak sınıflandırılan fakat profesyonel sporcular gibi davranan ya da spordan para kazanan sporcu |
shamateur n.
|
|
457 |
General |
bilgilendirme ya da uygulama amaçlı ekranlar |
interactive kiosks n.
|
|
458 |
General |
bilgilendirme ya da uygulama amaçlı ekran |
interactive kiosk n.
|
|
459 |
General |
doğumunda erkek olup da sonradan kadına dönen transseksüel |
transwoman n.
|
|
460 |
General |
rus kır evi ya da villa |
dacha n.
|
|
461 |
General |
ingilitere'nin pek çok yerinde bilhassa Londra'da çok meşhur bir sandviççi zinciri |
Pret A Manger n.
|
|
462 |
General |
bir konu için ilk yapılan ya da ilk söylenen şey |
first mentioned n.
|
|
463 |
General |
(belge, istatistiksel bilgi, resim, gazete haberi gibi) bir tartışmada tarafların kullandığı inandırıcı veya ikna edici ya da destekleyici noktalar, konular |
talking point n.
|
|
464 |
General |
kendi kendini tanıma yönlendirme ya da kendi yolunu çizme |
self-authorship n.
|
|
465 |
General |
hindistan'da bir şehir |
darjeeling n.
|
|
466 |
General |
hindistan'da bir sosyal sınıf |
nair n.
|
|
467 |
General |
hindistan'da bir sosyal sınıf |
nairs n.
|
|
468 |
General |
hindistan'da bir sosyal sınıf |
nayar n.
|
|
469 |
General |
öğrenmeye ya da çalışmaya geç başlamış kimse |
opsimath n.
|
|
470 |
General |
amerika'da kurulmuş ünlü bir thrash metal grubu |
megadeth n.
|
|
471 |
General |
teb (mısır'da firavunların başkenti) |
thebes n.
|
|
472 |
General |
londra'da bir bölge |
mayfair n.
|
|
473 |
General |
abd washington'da yönetim binalarının bulunduğu tepe |
capitol hill n.
|
|
474 |
General |
mısır'da antik bir şehir |
heliopolis n.
|
|
475 |
General |
daha da geliştirme/geliştirilme |
further development n.
|
|
476 |
General |
londra'da bulunan ünlü bir cadde |
cheapside n.
|
|
477 |
General |
birbiriyle ilişkili ya da benzer insanlar ya da şeylerin oluşturduğu grup |
constellation n.
|
|
478 |
General |
amerika'da kreşlerde çocuklara öğretilen vatanseverlik temalı bir halk şarkısı |
yankee doodle n.
|
|
479 |
General |
birbiriyle bağlantılı ya da birbirine benzeyen insanların ya da şeylerin oluşturduğu grup |
constellation n.
|
|
480 |
General |
yunanistan'da bir şehir |
corinth n.
|
|
481 |
General |
savaş ya da avcılıkta kullanılan bir ok ucu |
broadhead n.
|
|
482 |
General |
güney amerika'da yaşadığına inanılan kan ile beslenen bir yaratık |
chupacabra n.
|
|
483 |
General |
italya'da bir yerleşim yer |
tres n.
|
|
484 |
General |
fırın ve ocak olarak da kullanılan bir tür alet |
aga n.
|
|
485 |
General |
(bir paket veya kutu içindeki) adet ya da tane |
Count n.
|
|
486 |
General |
1660'lerin ortasında avrupa'da patlak veren büyük veba salgını |
the great pestilence n.
|
|
487 |
General |
kedilerin tırmalamak için kullandıkları hazır olarak da satılan sütun |
scratching post n.
|
|
488 |
General |
hamura şekil veren metal ya da plastik uç |
rose tip n.
|
|
489 |
General |
ibranilere özgü hamursuz bayramı'da yenilen mayasız ekmek |
matzoh n.
|
|
490 |
General |
şapal (hindistan'da kullanılan bir terlik türü) |
chappal n.
|
|
491 |
General |
sefer tası (hindistan'da) |
tiffin n.
|
|
492 |
General |
töre ya da gök tanrı inancı |
tengrism n.
|
|
493 |
General |
iki tarafın da aynı oranda kazanması veya kaybetmesi |
zero-sum game n.
|
|
494 |
General |
politik veya başka bir nedenle kamusal alanlarda cephe ya da duvar üzerine tanıtım amacıyla yapılan poster asma eylemi |
flyposting n.
|
|
495 |
General |
antik yunan'da 26 kg'a eşit bir ölçü birimi |
talent n.
|
|
496 |
General |
antik roma'da hamam tası |
patera n.
|
|
497 |
General |
(eski rusya'da) kırsal alanlarda gıda gibi yerel ihtiyaç için gönüllü alınan vergi |
self-taxation n.
|
|
498 |
General |
doğu afrika'da taksi olarak kullanılan motosiklet veya bisiklet |
boda-boda n.
|
|
499 |
General |
antik iskoçya ve irlanda'da yapay olarak inşa edilmiş ev veya yerleşim bölgesi |
crannog n.
|
|
500 |
General |
antik iskoçya ve İrlanda'da bir gölde ya da bataklıkta inşa edilmiş müstahkem yapı |
crannog n.
|
|