context - Turc Anglais Dictionnaire

context

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "context" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 15 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
context n. bağlam
I can guess the meaning of a word from its context.
Kelimenin anlamını bağlamından tahmin edebiliyorum.

More Sentences
General
context n. bağlam
I can guess the meaning of a word from its context.
Kelimenin anlamını bağlamından tahmin edebiliyorum.

More Sentences
context n. içerik
The meaning of words can change according to their context.
Kelimelerin anlamı içeriğe göre değişir.

More Sentences
Linguistics
context n. bağlam
I can guess the meaning of a word from its context.
Kelimenin anlamını bağlamından tahmin edebiliyorum.

More Sentences
General
context n. kaynak
context n. durum
context n. şartlar
context n. sözün gelişi
context n. kontekst
context n. genel durum
Computer
context n. içeriği
context n. ortam
Biology
context n. şapkalı mantarların başlıklarındaki etli kısım
Linguistics
context n. çevre
Archaeology
context n. arkeolojik eserin sahip olduğu işlev veya kültürel anlamına dair önemli ipuçları veren buluntu yeri

Sens de "context" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 135 résultat(s)

Anglais Turc
General
social context n. sosyal bağlam
All this is taking place, as you have all said, in an extremely worrying economic and social context.
Tüm bunlar, hepinizin söylediği gibi, son derece endişe verici bir ekonomik ve sosyal bağlamda gerçekleşiyor.

More Sentences
historical context n. tarihsel bağlam
These events must analyzed in their historical context.
Bu olaylar tarihsel bağlamında analiz edilmelidir.

More Sentences
global context n. küresel bağlam
We must also defend these choices in a global context which is becoming increasingly globalised.
Ayrıca bu tercihleri giderek küreselleşen küresel bağlamda da savunmalıyız.

More Sentences
in this context adv. bu bağlamda
In this context, the question is raised of supra-territorial blocks.
Bu bağlamda, bölgeler üstü bloklar sorusu gündeme gelmektedir.

More Sentences
within this context adv. bu bağlamda
Within this context, Amendment No 2 proposes stressing, in particular, volatility parameters.
Bu bağlamda, 2 No'lu Değişiklik özellikle uçuculuk parametrelerinin vurgulanmasını önermektedir.

More Sentences
Trade/Economic
institutional context n. kurumsal bağlam
I will speak first of all about the institutional context to this cooperation.
Öncelikle bu işbirliğinin kurumsal bağlamı hakkında konuşacağım.

More Sentences
General
training context n. eğitim bağlamı
moral context n. ahlaki bağlam
moral context n. (konunun) ahlaki kısmı
context [obsolete] n. söylemde tutarlılık
context [obsolete] n. tertip
context [obsolete] n. yapı
context [obsolete] v. birleştirmek
context [obsolete] v. bağlamak
context [obsolete] v. sıkıca birleştirmek
context-dependent adj. bağlam bağımlı
context-dependent adj. bağlam-bağımlı
context-bound adj. içerik bağımlı
context-bound adj. bağlam bağımlı
context-driven adj. bağlam/içerik odaklı
out of context adj. bağlam dışı
context free adj. bağlamdan bağımsız
high-context adj. yüz yüze iletişim kurmayı tercih eden
context [obsolete] adj. birleştirilmiş
context [obsolete] adj. birlikte dokunmuş
context [obsolete] adj. bitişik
context [obsolete] adj. sık
context [obsolete] adj. birbirine yakın
context [obsolete] adj. sıkı
out of context adj. bağlamın dışına çıkarılmış
unless the context otherwise requires adv. içerik aksini gerektirmedikçe
in this context adv. bu kapsamda
in this context adv. bu çerçevede
in today's context adv. bugünkü bağlamda
in today's context adv. bugünkü anlamda
in a different context adv. farklı bir bağlamda
in this context adv. bu doğrultuda
in the context of prep. bağlamında
Phrases
within the context of adv. bağlamında
no context expr. bağlam yok
within the context of expr. kapsamında
in the context of (something) expr. (bir şey) bağlamında
Idioms
take something out of context v. bağlam dışına çıkarmak
lift something out of context v. bağlam/kapsam dışında bırakmak
lift something out of context v. bağlam dışına çıkarmak
take something out of context v. bağlam/kapsam dışında bırakmak
take something out of context v. (sözleri/konuyu) çarpıtmak
Trade/Economic
job context n. iş ortamı
context of the organization n. kuruluşun bağlamı
organizational context n. örgütsel bağlam
low-context adj. düşük bağlama yatkınlık
low-context adj. elektronik ortam üzerinden iletişim kurmaya yatkın
low-context adj. yüz yüze görüşmeyi tercih etmeyen
Advertising
context and concept n. kavram ve bağlam
Technical
naming context n. adlandırma bağlamı
context editor n. bağlam editörü
context menu n. bağlam menüsü
context record n. bağlam kaydı
nonaudit context n. denetim dışı bağlam
hyperlink context menu n. hiper bağ içerik mönüsü
process context n. işlem içeriği
context switching n. içerik değiştirmesi
context-free adj. bağımsız bağlam duyarsız
context-free adj. bağlamla ilintisiz
Computer
context sensitive help n. bağlam duyarlı yardım
context editor n. bağlam editörü
keyword in context n. bağlam içi anahtar kelime
keyword-out-of-context n. bağlam dışı anahtar kelime
context unknown n. bilinmeyen bağlam
edit context n. düzenle içeriği
invalid context n. geçersiz içerik
current context n. geçerli içerik
context menu n. içerik menüsü
context-sensitive help n. içeriğe duyarlı yardım
context help n. içerik yardımı
context record n. içerik kaydı
context switch n. işletim sisteminin bir programdan başka programa geçişi
context dependent memory n. içeriğe bağlı bellek
available context n. kullanılabilir içerik
context menus n. ortam menüleri
print server nds context n. yazdırma sunucusu nds içeriği
help context id n. yardım içeriği kimliği
help context id n. yardım içerik numarası
context-free adj. bağlam duyarsız
context-free adj. bağlama bağımsız
context-free adj. bağlam-duyarsız
context-sensitive adj. bağlam-duyarlı
context-free adj. bağımsız
context sensitive adj. bağlama duyarlı
context sensitive adj. içeriğe duyarlı
current context expr. geçerli ortam
set context expr. içerik ayarla
get context expr. içerik al
drop context expr. içeriği bırak
edit context expr. içeriği düzenle
context unknown expr. içerik bilinmiyor
Informatics
keyword in context index n. bağlam içinde anahtar-sözcük dizini
definition by context n. bağlama göre tanımlama
definition by context n. bağlamla tanımlama
context-aware internet n. bağlam bilinçli internet
context sensitive adj. bağlama duyarlı
context-free adj. bağlam duyarsız
Telecom
keyword in context index n. kapsam içinde anahtar-sözcük dizini
definition by context n. kavrama göre tanımlama
context-free adj. bağlamdan bağımsız
context sensitive adj. bağlama duyarlı
context sensitive adj. içeriğe duyarlı
context-free adj. kavramdan bağımsız
Psychology
context dependent memory n. bağlama bağlı bellek
high-context cultures n. yüksek bağlamlı kültürler
Physics
spatial and temporal context n. mekansal ve zamansal bağlam
Social Sciences
low context culture n. düşük bağlamlı kültür
low context culture n. düşük ortamsal kültür
high context culture n. yüksek bağlamlı kültür
high context culture n. yüksek ortamsal kültür
Linguistics
context of situation n. durum bağlamı
linguistic context n. dil bağlamı
situational context n. durumsal bağlam
linguistic context n. dilsel bağlam
bounded context n. sınırlı bağlam
context of utterance n. sözce bağlamı
social context n. toplumsal bağlam
opaque context n. saydamsız bağlam
context of use n. dilsel birimin etrafında geliştirilen ve yorumlanmasına yardımcı olan söylem
context-free adj. bağlamdan bağımsız
context restricted adj. bağlamla sınırlı
context free adj. bağlam duyarsız
context-restricted adj. bağlama bağlı
context sensitive adj. bağlam duyarlı
context-sensitive adj. bağlama bağlı
context free adj. bağlamdan bağımsız
context sensitive adj. konuya özel
context specific adj. konuya özel
Archaeology
finding context n. buluntu konteksi
Philosophy
transparent context n. gerçek anlamını değiştirmeden herhangi bir terimin başka bir terim ile değiştirilebildiği ifade