|
Catégorie |
Anglais |
Turc |
|
Common Usage |
|
1 |
Common Usage |
climate n.
|
iklim |
|
When it comes to matters of climate, armament and racism, the US President sought isolation.
İklim, silahlanma ve ırkçılık konularında ABD Başkanı izolasyon arayışına girdi.
More Sentences
|
General |
|
2 |
General |
climate n.
|
bölge |
|
This system complements the four-zone climate system and provides an air temperature that follows the second row settings.
Bu sistem, dört bölgeli klima sistemini tamamlıyor ve ikinci sıra ayarlarıyla aynı hava sıcaklığını sağlıyor.
More Sentences
|
3 |
General |
climate n.
|
hava |
|
The general climate for investment in real estate is quite positive for a number of reasons.
Gayrimenkul yatırımı için genel hava bir dizi nedenden dolayı oldukça olumludur.
More Sentences
|
4 |
General |
climate n.
|
klima |
|
Thanks for the lesson on your climate.
Klimanızla ilgili verdiğiniz ders için teşekkürler.
More Sentences
|
5 |
General |
climate n.
|
ortam |
|
In the current climate, it is right that we should do what we are proposing now.
Mevcut ortamda, şu anda önerdiğimiz şeyi yapmamız doğru olacaktır.
More Sentences
|
Linguistics |
|
6 |
Linguistics |
climate n.
|
hava |
|
The climate here is milder than that of Moscow.
Buradaki hava Moskova'dakinden daha ılıman.
More Sentences
|
7 |
Linguistics |
climate n.
|
ortam |
|
Let us not, therefore, allow this climate of crisis to continue.
Bu nedenle, bu kriz ortamının devam etmesine izin vermeyelim.
More Sentences
|
Geography |
|
8 |
Geography |
climate n.
|
iklim |
|
Nature will strike back with a deterioration in the climate and the accelerating disintegration of woods, sea and soil.
Doğa, iklimdeki bozulma ve ormanların, denizin ve toprağın hızlanan parçalanması ile karşılık verecektir.
More Sentences
|
General |
|
9 |
General |
climate n.
|
çevre |
|
10 |
General |
climate n.
|
şartlar |
|
11 |
General |
climate n.
|
abuhava |
|
Medical |
|
12 |
Medical |
climate n.
|
klimat |
|
Psychology |
|
13 |
Psychology |
climate n.
|
hakim psikolojik durum |
|
Geography |
|
14 |
Geography |
climate n.
|
asteriot kuşağı |
|
15 |
Geography |
climate n.
|
dünya yüzeyinin bölündüğü otuz bölgeden her biri |
|
|
Catégorie |
Anglais |
Turc |
|
General |
|
1 |
General |
climate control n.
|
iklim kontrolü |
|
Although, I would prefer that climate controls be physical buttons.
Yine de iklim kontrollerinin fiziksel düğmeler biçiminde olmasını tercih ederdim.
More Sentences
|
2 |
General |
climate change n.
|
iklim değişikliği |
|
The Convention on Climate Change and the Convention on Biological Diversity were signed.
İklim Değişikliği Sözleşmesi ve Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi imzalandı.
More Sentences
|
3 |
General |
tropical climate n.
|
tropikal iklim |
|
The damp tropical climate is good for all year long tourism.
Nemli tropikal iklim tüm yıl boyunca turizm bakımından iyidir.
More Sentences
|
4 |
General |
hot climate n.
|
sıcak iklim |
|
It is strange that people in hot climate eat hot things like curry.
Sıcak iklimde insanların köri gibi sıcak şeyler yemesi tuhaf.
More Sentences
|
5 |
General |
investment climate n.
|
yatırım ortamı |
|
However, this requires a much better investment climate to make it attractive for companies to invest in Europe.
Ancak bunun için şirketlerin Avrupa'da yatırım yapmalarını cazip kılacak çok daha iyi bir yatırım ortamı gerekmektedir.
More Sentences
|
|
6 |
General |
severe climate n.
|
sert iklim |
|
I am becoming accustomed to the severe climate here bit by bit.
Buradaki sert iklime yavaş yavaş alışıyorum.
More Sentences
|
7 |
General |
harsh climate n.
|
sert iklim |
|
Difficulty of access, harsh climate and declivity should also be taken into account.
Erişim zorluğu, sert iklim ve eğim de dikkate alınmalıdır.
More Sentences
|
8 |
General |
changing climate n.
|
değişen iklim |
|
The US Department of Agriculture established seven new "regional climate hubs" to help farmers and ranchers adapt their operations to a changing climate.
ABD Tarım Bakanlığı çiftçilerin ve çiftlik sahiplerinin işletmelerini değişen iklime uyarlamalarına yardımcı olmak için yedi yeni "bölgesel iklim merkezi kurdu.
More Sentences
|
9 |
General |
humid climate n.
|
nemli iklim |
|
They are used to the humid climate of the summer.
Onlar yazın nemli iklimine alışkın.
More Sentences
|
10 |
General |
mild climate n.
|
yumuşak iklim |
|
Coastal areas generally have milder climates.
Kıyı alanları genellikle daha yumuşak iklimlere sahiptir.
More Sentences
|
11 |
General |
mild climate n.
|
ılıman iklim |
|
Coastal areas generally have milder climates.
Kıyı bölgelerinin genellikle daha ılıman iklimleri vardır.
More Sentences
|
12 |
General |
warm climate n.
|
sıcak iklim |
|
Rice grows in warm climates.
Pirinç sıcak iklimlerde yetişir.
More Sentences
|
13 |
General |
cold climate n.
|
soğuk iklim |
|
The cold climate affected his health.
Soğuk iklim onun sağlığını etkiledi.
More Sentences
|
14 |
General |
climate scientist n.
|
iklim bilimci |
|
One does not even have to be a climate scientist to see it.
Bunu görmek için iklim bilimci olmaya bile gerek yok.
More Sentences
|
15 |
General |
climate protection n.
|
iklim koruma |
|
We will then see that climate protection makes sense for industry, and makes sense for everyone.
O zaman göreceğiz ki iklimin korunması endüstri için mantıklıdır ve herkes için anlamlıdır.
More Sentences
|
Trade/Economic |
|
16 |
Trade/Economic |
economic climate n.
|
ekonomik ortam |
|
The principle is accepted without discussion in a favourable economic climate.
İlke, elverişli bir ekonomik ortamda tartışılmadan kabul edilir.
More Sentences
|
17 |
Trade/Economic |
business climate n.
|
iş ortamı |
|
The climate in the European Union, the business climate, and also ethics and environment.
Avrupa Birliği'ndeki iklim, iş ortamı ve ayrıca etik ve çevre.
More Sentences
|
Politics |
|
18 |
Politics |
climate change n.
|
iklim değişikliği |
|
Linked to this, there have been positive developments in climate change.
Bununla bağlantılı olarak, iklim değişikliği konusunda olumlu gelişmeler olmuştur.
More Sentences
|
19 |
Politics |
climate change n.
|
iklim değişikliği |
|
The climate changes caused by our consumer habits have begun.
Tüketim alışkanlıklarımızın yol açtığı iklim değişiklikleri başladı.
More Sentences
|
20 |
Politics |
climate policy n.
|
iklim politikası |
|
One example is climate policy.
Buna bir örnek iklim politikasıdır.
More Sentences
|
Medical |
|
21 |
Medical |
tropical climate n.
|
tropikal iklim |
|
That island has a tropical climate.
O adanın tropikal iklimi var.
More Sentences
|
Psychology |
|
22 |
Psychology |
social climate n.
|
sosyal iklim |
|
Two soul mates torn apart by the social climate of their time.
Yaşadıkları dönemin sosyal iklimi tarafından birbirinden koparılan iki ruh ikizi.
More Sentences
|
Meteorology |
|
23 |
Meteorology |
climate change n.
|
iklim değişikliği |
|
There is no more urgent subject for us and our debates than the potential future impact of climate change.
Bizim ve tartışmalarımız için iklim değişikliğinin gelecekteki potansiyel etkisinden daha acil bir konu yoktur.
More Sentences
|
General |
|
24 |
General |
alpine climate n.
|
alp iklimi |
|
25 |
General |
marine climate n.
|
deniz iklimi |
|
|
26 |
General |
tundra climate n.
|
tundra iklimi |
|
27 |
General |
continental climate n.
|
kara iklimi |
|
28 |
General |
global climate model n.
|
küresel iklim modeli |
|
29 |
General |
climate variability n.
|
iklim değişkenliği |
|
30 |
General |
arctic climate n.
|
arktik iklim |
|
31 |
General |
arid climate n.
|
kurak iklim |
|
32 |
General |
polar climate n.
|
kutup iklimi |
|
33 |
General |
continental climate n.
|
karasal iklim |
|
34 |
General |
climate model n.
|
iklim modeli |
|
35 |
General |
climate modeling n.
|
iklim modellemesi |
|
36 |
General |
equatorial climate n.
|
ekvator iklimi |
|
37 |
General |
maritime climate n.
|
deniz iklimi |
|
38 |
General |
desert climate n.
|
çöl iklimi |
|
39 |
General |
architecture and climate n.
|
mimarlık ve iklim |
|
40 |
General |
mediterranean climate n.
|
akdeniz iklimi |
|
41 |
General |
main climate zones n.
|
ana iklim bölgeleri |
|
42 |
General |
inhospitable climate n.
|
sert iklim |
|
43 |
General |
extreme climate n.
|
sert iklim |
|
44 |
General |
sociapolitical climate n.
|
sosyopolitik ortam |
|
45 |
General |
year-climate n.
|
yıl-iklim |
|
46 |
General |
subhumid climate n.
|
yarı nemli iklim |
|
47 |
General |
climate region n.
|
iklim bölgesi |
|
48 |
General |
rigours of climate and terrain n.
|
iklim ve arazinin çetin oluşu |
|
49 |
General |
natural climate n.
|
doğal iklim |
|
50 |
General |
harsh climate conditions n.
|
sert iklim şartları |
|
51 |
General |
harsh climate conditions n.
|
sert iklim koşulları |
|
52 |
General |
severe climate conditions n.
|
sert iklim şartları |
|
53 |
General |
severe climate conditions n.
|
sert iklim koşulları |
|
54 |
General |
climate of hope n.
|
umut iklimi |
|
55 |
General |
climate of hope n.
|
umut ortamı |
|
56 |
General |
weather and climate events n.
|
hava ve iklim olayları |
|
57 |
General |
climate zone n.
|
iklim kuşağı |
|
58 |
General |
moist climate n.
|
nemli iklim |
|
59 |
General |
climate condition n.
|
iklim durumu |
|
60 |
General |
climate science community n.
|
iklim bilimi topluluğu |
|
61 |
General |
climate proofing n.
|
İklime direnç gösterme |
|
62 |
General |
climate engineer n.
|
iklim mühendisi |
|
63 |
General |
climate engineering n.
|
iklim mühendisliği |
|
64 |
General |
climate of fear n.
|
korku ortamı |
|
65 |
General |
climate of fear n.
|
korku iklimi |
|
|
66 |
General |
climate risk n.
|
iklim riski |
|
67 |
General |
alter the climate v.
|
iklimi değiştirmek |
|
68 |
General |
climate [obsolete] v.
|
(iklimde, bölgede) yaşamak |
|
69 |
General |
climate [obsolete] v.
|
(iklimi, bölgeyi) ziyaret etmek |
|
70 |
General |
climate neutral adj.
|
iklim zararsız |
|
71 |
General |
climate-proofing adj.
|
İklime dirençli |
|
72 |
General |
climate neutral adj.
|
İklim nötr |
|
73 |
General |
climate-friendly adj.
|
iklim dostu |
|
Phrases |
|
74 |
Phrases |
in the current climate expr.
|
mevcut durumda |
|
75 |
Phrases |
in the current climate expr.
|
şimdilerde |
|
Idioms |
|
76 |
Idioms |
chilly climate n.
|
kadınlara karşı soğuk ortam |
|
77 |
Idioms |
chilly climate n.
|
buz gibi bir ortam |
|
78 |
Idioms |
chilly climate n.
|
kadınları dışlayıcı ortam |
|
79 |
Idioms |
chilly climate n.
|
kadınların geri planda bırakıldığı siyasi ya da akademik alanlar veya müesseseler için kullanılan tabir |
|
Trade/Economic |
|
80 |
Trade/Economic |
economic climate n.
|
ekonomik koşullar |
|
81 |
Trade/Economic |
service climate n.
|
faaliyet olanak ve imkanları |
|
82 |
Trade/Economic |
overall economic climate n.
|
genel ekonomik iklim |
|
83 |
Trade/Economic |
climate risk n.
|
iklim sigortası |
|
84 |
Trade/Economic |
liberal investment climate n.
|
liberal yatırım ortamı |
|
85 |
Trade/Economic |
business climate n.
|
ticaret ortamı |
|
86 |
Trade/Economic |
business climate n.
|
ticari ortam |
|
87 |
Trade/Economic |
investment climate n.
|
yatırım iklimi |
|
Law |
|
88 |
Law |
procedural justice climate n.
|
prosedürel adalet iklimi |
|
Politics |
|
89 |
Politics |
european climate change programme n.
|
avrupa iklim değişikliği programı |
|
90 |
Politics |
united nations framework convention on climate change n.
|
birleşmiş milletler iklim değişikliği çerçeve sözleşmesi |
|
91 |
Politics |
united nations intergovernmental panel on climate change n.
|
birleşmiş milletler hükümetlerarası iklim değişikliği paneli |
|
92 |
Politics |
united nations framework convention on climate change (unfccc) n.
|
birleşmiş milletler iklim değişikliği çerçeve sözleşmesi |
|
93 |
Politics |
un framework convention on climate change (unfccc) n.
|
bm iklim değişikliği çerçeve sözleşmesi |
|
94 |
Politics |
g20 climate finance study group n.
|
g20 iklim finansmanı çalışma grubu |
|
95 |
Politics |
intergovernmental panel on climate change n.
|
hükümetler arası iklim değişikliği paneli |
|
96 |
Politics |
climate summit n.
|
iklim zirvesi |
|
97 |
Politics |
climate bond n.
|
iklim tahvili |
|
98 |
Politics |
climate change committee n.
|
iklim değişikliği komitesi |
|
99 |
Politics |
high-level advisory group on climate change financing n.
|
iklim değişikliği finansmanı üst düzey danışma grubu |
|
100 |
Politics |
climate change framework convention n.
|
iklim değişikliği çerçeve sözleşmesi |
|
101 |
Politics |
short-lived climate pollutants n.
|
kısa ömürlü çevre kirleticiler |
|
102 |
Politics |
negotiation climate n.
|
müzakere ortamı |
|
103 |
Politics |
negotiation climate n.
|
müzakere atmosferi |
|
104 |
Politics |
investment climate n.
|
yatırım ortamı |
|
105 |
Politics |
green climate fund (gfc) n.
|
yeşil iklim fonu |
|
106 |
Politics |
ipcc (intergovernmental panel on climate change) abrev.
|
hükümetlerarası iklim değişikliği paneli |
|
Institutes |
|
107 |
Institutes |
ıntergovernmental panel on climate change (ıpcc) n.
|
hükümetlerarası iklim değişimi paneli |
|
108 |
Institutes |
cooperative program on water and climate (cpwc) n.
|
su ve iklim işbirliği programı |
|
Industry |
|
109 |
Industry |
climate-smart adj.
|
iklim açısından akıllı |
|
110 |
Industry |
climate-smart adj.
|
iklim dostu |
|
Technical |
|
111 |
Technical |
atmospheric climate n.
|
atmosfer iklimi |
|
112 |
Technical |
atmospheric climate n.
|
atmosferik iklim |
|
113 |
Technical |
ecc -electronic climate control n.
|
elektronik iklimlendirme kontrolü |
|
114 |
Technical |
electronic touch climate control n.
|
elektronik dokunmatik klima kontrol |
|
115 |
Technical |
climate chamber n.
|
iklimlendirme kabini |
|
116 |
Technical |
climate box n.
|
iklim kutusu |
|
117 |
Technical |
indoor climate n.
|
iç mekan iklimi |
|
118 |
Technical |
climate control panel n.
|
iklim kontrol paneli |
|
119 |
Technical |
interior climate n.
|
iç mekan iklimi |
|
120 |
Technical |
climate chamber n.
|
iklim odası |
|
121 |
Technical |
climate control driver information center n.
|
iklim kontrol sürücü bilgi merkezi |
|
122 |
Technical |
climate housing n.
|
iklim yuvası |
|
123 |
Technical |
climate cabinet n.
|
iklimlendirme kabini |
|
124 |
Technical |
climate unit n.
|
iklim ünitesi |
|
125 |
Technical |
constant climate n.
|
kararlı iklim |
|
126 |
Technical |
interior climate n.
|
oda iklimi |
|
127 |
Technical |
indoor climate n.
|
oda iklimi |
|
128 |
Technical |
automatic climate control n.
|
otomatik iklimlendirme kontrolü |
|
129 |
Technical |
constant climate n.
|
sabit iklim |
|
130 |
Technical |
cold climate test n.
|
soğuk iklim deneyi |
|
131 |
Technical |
climate-based daylight model n.
|
iklim tabanlı günışığı modeli |
|
132 |
Technical |
climate-controlled adj.
|
iklim kontrollü |
|
133 |
Technical |
climate-controlled adj.
|
sıcaklığı veya nemi ısıtma ve soğutma sistemiyle düzenlenen |
|
Textile |
|
134 |
Textile |
cold climate fabric n.
|
soğuk iklim kumaşı |
|
Architecture |
|
135 |
Architecture |
architecture and climate n.
|
mimari ve iklim |
|
Automotive |
|
136 |
Automotive |
electronic climate control n.
|
elektronik iklimlendirme kontrolü |
|
137 |
Automotive |
climate control system n.
|
klima kontrol düzeni |
|
138 |
Automotive |
climate controlled seat n.
|
klima kontrollü koltuk |
|
139 |
Automotive |
climate control system n.
|
klima kontrol sistemi |
|
140 |
Automotive |
climate sensors n.
|
klima sensörleri |
|
141 |
Automotive |
climate control software n.
|
klima kontrol yazılımı |
|
142 |
Automotive |
automatic climate control n.
|
otomatik klima |
|
143 |
Automotive |
attached to the climate control system adj.
|
klima kontrol sistemine takılı |
|
Marine |
|
144 |
Marine |
abnormal climate n.
|
anormal iklim |
|
145 |
Marine |
wave climate n.
|
dalga iklimi |
|
146 |
Marine |
oceanic climate n.
|
okyanusal iklim |
|
Mining |
|
147 |
Mining |
equatorial climate n.
|
ekvatoral iklim |
|
Marine Biology |
|
148 |
Marine Biology |
temperate climate n.
|
ılıman iklim |
|
149 |
Marine Biology |
micro-climate n.
|
mikroiklim |
|
150 |
Marine Biology |
micro-climate n.
|
mikroklima |
|
151 |
Marine Biology |
oceanic climate n.
|
okyanus iklimi |
|
Astronomy |
|
152 |
Astronomy |
deep space climate observatory (dscovr) n.
|
derin uzay iklim gözlemevi |
|
Botanic |
|
153 |
Botanic |
vegetation and climate n.
|
vejetasyon ve iklim |
|
Agriculture |
|
154 |
Agriculture |
arid climate n.
|
arid iklim |
|
155 |
Agriculture |
nival climate n.
|
karlı iklim |
|
Forestry |
|
156 |
Forestry |
united nations framework convention on climate change n.
|
birleşmiş milletler iklim değişikliği çerçeve sözleşmesi |
|
Social Sciences |
|
157 |
Social Sciences |
ethical climate n.
|
etik iklim |
|
158 |
Social Sciences |
organizational climate n.
|
örgüt iklimi |
|
Environment |
|
159 |
Environment |
world climate impact studies programme n.
|
dünya ikliminin etkisini inceleme programı |
|
160 |
Environment |
climate strike n.
|
iklim grevi |
|
161 |
Environment |
climate change n.
|
iklim değişimi |
|
162 |
Environment |
climate change adaptation n.
|
iklim değişikliği adaptasyonu |
|
163 |
Environment |
climate change adaptation n.
|
iklim değişikliği uyarlaması |
|
164 |
Environment |
climate deal n.
|
iklim antlaşması |
|
165 |
Environment |
climate warming n.
|
iklim ısınması |
|
166 |
Environment |
climate and meteorology n.
|
iklim ve meteoroloji |
|
167 |
Environment |
climate action n.
|
iklim eylemi |
|
168 |
Environment |
climate crisis n.
|
iklim krizi |
|
169 |
Environment |
climate canary n.
|
sağlığının bozulması veya sayısının azalması daha büyük çevresel felaketlere işaret eden organizma |
|
170 |
Environment |
climate change resilience n.
|
iklim değişikliğine dayanıklılık |
|
171 |
Environment |
climate resilience n.
|
iklim dayanıklılığı |
|
172 |
Environment |
climate activist n.
|
iklim aktivisti |
|
Geography |
|
173 |
Geography |
mediterranean climate n.
|
akdeniz iklimi |
|
174 |
Geography |
alpine climate n.
|
alp iklimi |
|
175 |
Geography |
glacial climate n.
|
buzul iklimi |
|
176 |
Geography |
glacial climate n.
|
buzul iklim |
|
177 |
Geography |
maritime climate n.
|
deniz iklimi |
|
178 |
Geography |
maritime climate n.
|
denizsel iklim |
|
179 |
Geography |
climate-induced sea-level changes n.
|
iklim etkili deniz seviyesi değişimleri |
|
180 |
Geography |
climate conditions n.
|
iklim şartları |
|
181 |
Geography |
black sea climate n.
|
karadeniz iklimi |
|
182 |
Geography |
global climate change n.
|
küresel iklim değişikliği |
|
183 |
Geography |
climate-induced adj.
|
iklim etkili |
|
Meteorology |
|
184 |
Meteorology |
arctic climate n.
|
arktik iklim |
|
185 |
Meteorology |
mediterranean climate n.
|
akdeniz iklimi |
|
186 |
Meteorology |
transition climate n.
|
araiklim |
|
187 |
Meteorology |
arctic climate n.
|
arktik iklim |
|
188 |
Meteorology |
ice-cap climate n.
|
buz örtüsü iklimi |
|
189 |
Meteorology |
marine climate n.
|
deniz iklimi |
|
190 |
Meteorology |
desert climate n.
|
çöl iklimi |
|
191 |
Meteorology |
mountain climate n.
|
dağ iklimi |
|
192 |
Meteorology |
subtropical climate n.
|
dönencealtı iklim |
|
193 |
Meteorology |
polar climate n.
|
eksenucu iklimi |
|
194 |
Meteorology |
equatorial climate n.
|
ekvator iklimi |
|
195 |
Meteorology |
subpolar climate n.
|
eksenucualtı iklimi |
|
196 |
Meteorology |
physical climate n.
|
fiziksel iklim |
|
197 |
Meteorology |
transition climate n.
|
geçiş iklimi |
|
198 |
Meteorology |
solar climate n.
|
güneş iklimi |
|
199 |
Meteorology |
climate change coordination group n.
|
iklim değişikliği koordinasyon grubu |
|
200 |
Meteorology |
physics of climate n.
|
iklim fiziği |
|
201 |
Meteorology |
temperate climate n.
|
ılıman iklim |
|
202 |
Meteorology |
climate control n.
|
iklim kontrolü |
|
203 |
Meteorology |
climate prediction center n.
|
iklim tahmin merkezi |
|
204 |
Meteorology |
climate control n.
|
iklim denetimi |
|
205 |
Meteorology |
climate analysis center n.
|
iklim analiz merkezi |
|
206 |
Meteorology |
climate physics n.
|
iklim fiziği |
|
207 |
Meteorology |
continental climate n.
|
karasal iklim |
|
208 |
Meteorology |
continental climate n.
|
kara iklimi |
|
209 |
Meteorology |
arid climate n.
|
kurak iklim |
|
210 |
Meteorology |
polar climate n.
|
kutup iklimi |
|
211 |
Meteorology |
subpolar climate n.
|
kutupaltı iklimi |
|
212 |
Meteorology |
temperate climate n.
|
mutedil iklim |
|
213 |
Meteorology |
monsoon climate n.
|
muson iklimi |
|
214 |
Meteorology |
monsoon climate n.
|
mevsim iklimi |
|
215 |
Meteorology |
microthermal climate n.
|
mikrotermal iklim |
|
216 |
Meteorology |
mesothermal climate n.
|
mezotermal iklim |
|
217 |
Meteorology |
savanna climate n.
|
savan iklimi |
|
218 |
Meteorology |
steppe climate n.
|
step iklimi |
|
219 |
Meteorology |
subtropical climate n.
|
subtropikal iklim |
|
220 |
Meteorology |
tropical climate n.
|
tropikal iklim |
|
221 |
Meteorology |
tundra climate n.
|
tundra iklimi |
|
222 |
Meteorology |
thermal climate n.
|
termal iklim |
|
223 |
Meteorology |
semi-arid climate n.
|
yarı kurak iklim |
|
224 |
Meteorology |
rainy climate n.
|
yağmurlu iklim |
|
Geology |
|
225 |
Geology |
climate classification n.
|
iklim sınıflaması |
|
Military |
|
226 |
Military |
command climate n.
|
askerlikte karşılıklı saygıya dayalı disiplin |
|
227 |
Military |
command climate n.
|
emir komuta iklimi |
|
Star Wars |
|
228 |
Star Wars |
climate disruption array n.
|
iklim bozma uydusu |
|
229 |
Star Wars |
weather and climate command center n.
|
hava ve iklim komuta merkezi |
|