Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Synonymes
A propos de nous
Outils
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
A propos de nous
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Allemand - Anglais
Historique
blow
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Sens de
"blow"
dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 236 résultat(s)
Catégorie
Anglais
Turc
Common Usage
1
Common Usage
blow
n.
darbe
2
Common Usage
blow
v.
esmek
3
Common Usage
blow
v.
üflemek
General
4
General
blow
n.
alev lambası
5
General
blow
n.
çarpma
6
General
blow
n.
üfleme
7
General
blow
n.
saldırı
8
General
blow
n.
şanssızlık
9
General
blow
n.
şok
10
General
blow
n.
hamle
11
General
blow
n.
vuruş
12
General
blow
n.
baltalama
13
General
blow
n.
esinti
14
General
blow
n.
darp
15
General
blow
n.
övünme
16
General
blow
n.
çalma
17
General
blow
n.
yumruk
18
General
blow
n.
yüksekten atma
19
General
blow
n.
tokat
20
General
blow
n.
esme
21
General
blow
n.
rüzgar
22
General
blow
n.
felaket
23
General
blow
n.
beklenmedik şok
24
General
blow
n.
beklenmedik felaket
25
General
blow
n.
şiddetli fırtına
26
General
blow
n.
şok
27
General
blow
n.
tatsız sürpriz
28
General
blow
n.
sümkürme
29
General
blow
n.
balinanın su fışkırtması
30
General
blow
n.
kısa dinlenme
31
General
blow
n.
mola
32
General
blow
n.
(at) dinlenme molası
33
General
blow
n.
kabarcık
34
General
blow
n.
altın çağ
35
General
blow
n.
eksiksiz gelişim
36
General
blow
n.
en yüksek düzeyde gelişim
37
General
blow
n.
mükemmellik
38
General
blow
n.
zirve
39
General
blow
n.
en yüksek nokta
40
General
blow
n.
güzel ve genç olunan dönem
41
General
blow
n.
sert vuruş
42
General
blow
n.
üzücü haber
43
General
blow
n.
üzücü haber alma
44
General
blow
n.
parlak görüntü
45
General
blow
n.
patlama sesi
46
General
blow
n.
üfürme
47
General
blow
v.
unutulmak
48
General
blow
v.
fışkırmak
49
General
blow
v.
üfürmek
50
General
blow
v.
sigorta vb atmak
51
General
blow
v.
çarçur etmek
52
General
blow
v.
uçurmak
53
General
blow
v.
körüklemek
54
General
blow
v.
çalmak
55
General
blow
v.
kaçmak
56
General
blow
v.
esmek
57
General
blow
v.
çalınmak
58
General
blow
v.
küfretmek
59
General
blow
v.
sigorta atmak
60
General
blow
v.
altından girip üstünden çıkmak
61
General
blow
v.
parlamak
62
General
blow
v.
defolmak
63
General
blow
v.
atmak
64
General
blow
v.
patlatmak
65
General
blow
v.
patlamak
66
General
blow
v.
esmek (rüzgar)
67
General
blow
v.
soluk soluğa kalmak
68
General
blow
v.
balina vb su fışkırtmak
69
General
blow
v.
fırsat vb kaçırmak
70
General
blow
v.
harcamak
71
General
blow
v.
düşmek
72
General
blow
v.
uçmak
73
General
blow
v.
sigorta atmak (elektrik)
74
General
blow
v.
çiçek açmak
75
General
blow
v.
solumak
76
General
blow
v.
çiçeklenmek
77
General
blow
v.
yanmak
78
General
blow
v.
yelpazelemek
79
General
blow
v.
üflemek
80
General
blow
v.
(rüzgar) esmek
81
General
blow
v.
(sigorta) atmak
82
General
blow
v.
havaya uçurmak
83
General
blow
v.
hava vermek
84
General
blow
v.
vuruşmak
85
General
blow
v.
kahretmek
86
General
blow
v.
hava akımı ile hareket ettirmek
87
General
blow
v.
uçurmak
88
General
blow
v.
içinden hava geçirerek temizlemek
89
General
blow
v.
nefessiz bırakmak
90
General
blow
v.
(at) nefesini toplamasına izin vermek
91
General
blow
v.
gizli bir istihbarat operasyonunu ortaya çıkarıp tehlikeye atmak
92
General
blow
v.
gizli bir istihbarat operasyonunu ortaya çıkaran gazete haberi
93
General
blow
v.
muhalefet tarafından ortaya çıkarılan ajan
94
General
blow
v.
(rüzgar, fırtına) uğultu sesi çıkarmak
95
General
blow
v.
(ıslık, siren ) üfleyerek çalmak
96
General
blow
v.
sümkürmek
97
General
blow
v.
atı çok fazla koşturarak nefessiz bırakmak
98
General
blow
v.
(bilgi, haber) yaymak
99
General
blow
v.
(birine bir şey) ısmarlamak
100
General
blow
v.
tıslamak
101
General
blow
v.
ıslık çalmak
102
General
blow
v.
ötmek
103
General
blow
v.
(hayvan) homurdanmak
104
General
blow
v.
(av köpeklerini) düdük sesiyle yönlendirmek
105
General
blow
v.
göz ardı etmek
106
General
blow
v.
dikkate almamak
107
General
blow
v.
kağıt hamuru öğütücüsünün içindekileri basınçla dışarı atmak
108
General
blow
v.
gazla şişmek
109
General
blow
v.
şişmek
110
General
blow
v.
fırtınalı olmak
111
General
blow
v.
doğaçlama yapmak
112
General
blow
v.
(düşük kalite nedeniyle) kötü olmak
113
General
blow
v.
üfürerek ısıtmak
114
General
blow
v.
repliğini unutmak
115
General
blow
v.
repliğini şaşırmak
116
General
blow
v.
(ödünleşmek için) ifşa etmek
117
General
blow
v.
patlama sesi çıkarmak
118
General
blow
v.
sineklendirmek
119
General
blow
v.
beyazlamak
120
General
blow
v.
savrulmak
121
General
blow
v.
(fırsatı) tepmek
122
General
blow
v.
(teker) patlamak
123
General
blow
v.
şişirmek
124
General
blow
v.
açık etmek
125
General
blow
adj.
tamamen gelişmiş
126
General
blow
adj.
olgunlaşmış
Irregular Verb
127
Irregular Verb
blow
v.
blew - blown
Colloquial
128
Colloquial
blow
n.
sorun
129
Colloquial
blow
n.
darbe
130
Colloquial
blow
n.
engel
131
Colloquial
blow
n.
fiske
132
Colloquial
blow
n.
zorluk/güçlük
133
Colloquial
blow
n.
(alkol tüketiminin damga vurduğu) büyük parti
134
Colloquial
blow
n.
sıkıntı
135
Colloquial
blow
n.
aksilik
136
Colloquial
blow
n.
aksaklık
137
Colloquial
blow
v.
acele etmek
138
Colloquial
blow
v.
sıvışmak
139
Colloquial
blow
v.
kirişi kırmak
140
Colloquial
blow
v.
uçmak
141
Colloquial
blow
v.
(fırsat) geri tepmek
142
Colloquial
blow
v.
çarçur etmek
143
Colloquial
blow
v.
har vurup harman savurmak
144
Colloquial
blow
v.
çılgına dönmek
145
Colloquial
blow
v.
ateş püskürmek
146
Colloquial
blow
v.
enstrüman/çalgı çalmak (genellikle üflemeli)
147
Colloquial
blow
v.
üflemek
148
Colloquial
blow
v.
boşa harcamak
149
Colloquial
blow
v.
bozmak
150
Colloquial
blow
v.
berbat etmek
151
Colloquial
blow
v.
bir çuval inciri berbat etmek
152
Colloquial
blow
v.
eline yüzüne bulaştırmak
153
Colloquial
blow
v.
heba etmek
154
Colloquial
blow
v.
içine etmek
155
Colloquial
blow
v.
perişan etmek
156
Colloquial
blow
v.
hızla geçip gitmek
157
Colloquial
blow
v.
böbürlenmek
158
Colloquial
blow
v.
övünmek
159
Colloquial
blow
v.
lanet etmek
160
Colloquial
blow
v.
(trafik lambasında, dur işaretinde) durmadan geçmek
161
Colloquial
blow
v.
toz olmak
162
Colloquial
blow
v.
hemen/hızlıca gitmek
163
Colloquial
blow
v.
mahvetmek
164
Colloquial
blow
v.
çileden çıkmak
165
Colloquial
blow
v.
küplere binmek
166
Colloquial
blow
v.
esip gürlemek
Technical
167
Technical
blow
n.
üfleme
168
Technical
blow
n.
vuruş
169
Technical
blow
n.
vurma
170
Technical
blow
n.
bessemer işleminde havanın erimiş pik demiri yoluyla yukarı basıldığı bir aşama
171
Technical
blow
n.
bessemer dönüştürücüsünde işlenen metal miktarı
172
Technical
blow
n.
parison
173
Technical
blow
n.
bazı üfleme cam kapların içindeki boşluk
174
Technical
blow
n.
(buharlı lokomotif) valf veya silindir paketindeki sızıntı
175
Technical
blow
n.
(koferdam, suyolu) ani su akışına neden olan arıza
176
Technical
blow
n.
su gazı üretiminde ateşlenen yakıt yatağına hava akışı yapılan dönem
177
Technical
blow
n.
açık kuyudan gaz çıkışı
178
Technical
blow
n.
kazıya istenmeyen su ve katı madde akışı
179
Technical
blow
v.
hava vermek
180
Technical
blow
v.
fışkırtmak
181
Technical
blow
v.
hava veya gaz yoluyla şekillendirmek
182
Technical
blow
v.
üflemek
183
Technical
blow
v.
(kötü ve aşırı çalıştırma nedeniyle) bozulmak
184
Technical
blow
v.
(sigorta) erimek
185
Technical
blow
v.
(çömlek) fırında patlamak
186
Technical
blow
v.
(kağıt, karton) kabarmak
Computer
187
Computer
blow
v.
prom çipe kod veya veri yazmak
Electric
188
Electric
blow
v.
(sigorta, valf ) aşırı akım nedeniyle yanmak
Construction
189
Construction
blow
v.
(çimento) şişip çatlamak
Automotive
190
Automotive
blow
v.
patlamak
Mining
191
Mining
blow
n.
madene doğru giden hava akışı
192
Mining
blow
n.
maden çatısının çökmesi
193
Mining
blow
n.
kömür veya cevher yatağının yüzeydeki yıpranmış bölümü
Food Engineering
194
Food Engineering
blow
v.
(yiyecek) anormal fermantasyonlu ürünler nedeniyle şişmek
Botanic
195
Botanic
blow
n.
çiçek kümesi
196
Botanic
blow
n.
şeftalilerin çiçek açması
197
Botanic
blow
n.
çiçeklenme
198
Botanic
blow
n.
tam açmış laleler
Sport
199
Sport
blow
n.
hatalı oynama
200
Sport
blow
n.
(bovling) split durumu yokken tüm labutları devirememe
Baseball
201
Baseball
blow
v.
(top) çok hızlı atmak
Chess
202
Chess
blow
n.
(rakibin taşını yiyemeyen bir taşı) tahtadan atma
203
Chess
blow
v.
(rakibin taşını yiyemeyen bir taşı) tahtadan atmak
Music
204
Music
blow
v.
ıslık çalmak
205
Music
blow
v.
müzik gösterisinde enstrüman çalmak
Ornithology
206
Ornithology
blow
n.
(tavuk) yumurta kanalı sarkması
Entomology
207
Entomology
blow
n.
(böcek) larva bırakma
208
Entomology
blow
n.
yara içine bırakılan larva
209
Entomology
blow
v.
(böcek) yumurta bırakmak
Slang
210
Slang
blow
n.
kokain
211
Slang
blow
n.
kokain
212
Slang
blow
n.
cakacı
213
Slang
blow
n.
eğlence
214
Slang
blow
n.
cümbüş
215
Slang
blow
n.
içki alemi
216
Slang
blow
n.
beyzbolda top vurucusunu kaleye güvenli bir şekilde ulaştıran vuruş
217
Slang
blow
v.
kokain çekmek
218
Slang
blow
v.
ot çekmek
219
Slang
blow
v.
esrar çekmek/içmek
220
Slang
blow
v.
(erkeğe) oral seks yapmak
221
Slang
blow
v.
sakso çekmek
222
Slang
blow
v.
ağza almak
223
Slang
blow
v.
mide bulandırıcı derecede kötü olmak
224
Slang
blow
v.
eğlendirmek
225
Slang
blow
v.
zevk vermek
226
Slang
blow
v.
açığa çıkarmak
227
Slang
blow
v.
ele vermek
228
Slang
blow
v.
abaza çekmek
229
Slang
blow
v.
mastur geçmek
230
Slang
blow
v.
(hap, LSD) ruh halini değiştirmek
231
Slang
blow
v.
(özellikle abd ve kanada ingilizcesinde) birini şaşırtmak
232
Slang
blow
v.
berbat olmak
233
Slang
blow
v.
fırt çekmek/almak
234
Slang
blow
v.
(burnundan) uyuşturucu çekmek
British Slang
235
British Slang
blow
n.
esrar
236
British Slang
blow
n.
ot
Sens de
"blow"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)
Catégorie
Anglais
Turc
Common Usage
1
Common Usage
blow up
v.
patlatmak
2
Common Usage
blow up
v.
şişirmek
General
3
General
violent blow
n.
sadme
4
General
sword blow
n.
kılıç darbesi
5
General
blow-dryer
n.
fön makinesi
6
General
death blow
n.
öldürücü darbe
7
General
nasty blow
n.
ağır darbe
8
General
blow off
n.
sorumluluktan kaçmak
9
General
nasty blow
n.
tehlikeli vuruş
10
General
blow fly
n.
sinek
11
General
blow it!
n.
kahretsin!
12
General
blow-out
n.
patlama
13
General
blow-out
n.
alem
14
General
blow-out
n.
cümbüş
15
General
body-blow
n.
vücuda vurulan sert yumruk
16
General
blow-up
n.
infilak
17
General
blow-out
n.
eğlence
18
General
blow-up
n.
patlama
19
General
blow-up
n.
büyültme
20
General
body-blow
n.
ciddi yenilgi
21
General
blow-up
n.
agrandisman
22
General
by-blow
n.
gayrimeşru çocuk
23
General
fatal blow
n.
öldürücü darbe
24
General
fatal blow
n.
ölümcül darbe
25
General
blow-up bed
n.
şişme yatak
26
General
blow-dryer
n.
saç kurutucu
27
General
blow-dryer
n.
saç kurutma makinesi
28
General
crushing blow
n.
ezici darbe
29
General
death blow
n.
ağır darbe
30
General
blow-out
n.
inceleme
31
General
blow-out
n.
araştırma
32
General
blow-out
n.
kolay zafer
33
General
blow-out
n.
soruşturma
34
General
blow-out
n.
lastik patlağı
35
General
blow-out
n.
kolay galibiyet
36
General
blow-up
n.
kavga
37
General
blow-out
n.
elektrik sigortasının erimesi
38
General
blow-out
n.
kuyudan petrol/gaz fışkırması
39
General
blow-out
n.
delik
40
General
blow-out
n.
lastik patlaması
41
General
blow-out
n.
rahat zafer
42
General
blow drier
n.
fön makinesi
43
General
blow drier
n.
saç kurutucu
44
General
blow drier
n.
saç kurutma makinesi
45
General
large blow
n.
büyük darbe
46
General
hammer blow
n.
büyük şok
47
General
hammer blow
n.
büyük aksaklık
48
General
blow dryer
n.
saç kurutma makinesi
49
General
blow-in [uk]
n.
göçmen
50
General
blow-in [uk]
n.
muhacir
51
General
blow tube
n.
ağız tüfeği
52
General
blow-up
n.
azarlama
53
General
blow-by-blow
n.
tek tek anlatma
54
General
blow-hard
n.
böbürlenen ve palavracı kimse
55
General
low blow
n.
ahlaka aykırı saldırı
56
General
low blow
n.
etik dışı saldırı
57
General
low blow
n.
hakaret
58
General
low blow
n.
aşağılama
59
General
by-blow
n.
dolaylı darbe
60
General
by-blow
n.
tesadüfi darbe
61
General
blow [dialect] [northern england]
n.
mavi
62
General
final blow
n.
son darbe
63
General
blow upon
v.
üflemek
64
General
blow one's breath upon
v.
nefeslemek
65
General
blow hot and cold about
v.
bir dediği bir dediğine uymamak
66
General
blow with bellows
v.
körüklemek
67
General
blow out
v.
üfleyerek söndürmek
68
General
blow up
v.
havaya uçmak
69
General
blow down
v.
istim boşaltmak
70
General
blow the whistle on
v.
ilan etmek
71
General
blow up
v.
bombalamak
72
General
blow off
v.
uçurmak
73
General
blow gently
v.
efil efil esmek
74
General
blow down
v.
yıkmak
75
General
blow out
v.
üflemek
76
General
blow one's nose
v.
burnunu silmek
77
General
blow a trumpet
v.
borazan çalmak
78
General
blow a horn
v.
korna çalmak
79
General
blow over
v.
sorunsuz atlatmak
80
General
blow one's stack
v.
heyheyleri tutmak
81
General
deal a blow
v.
geçirmek
82
General
blow hot and cold
v.
bir dediği bir dediğine uymamak
83
General
blow up
v.
öfkelenmek
84
General
blow away the cobwebs
v.
zindeleşmek
85
General
blow over
v.
unutulmak
86
General
strike someone a blow
v.
birine bir yumruk indirmek
87
General
blow in
v.
çıkagelmek
88
General
blow up
v.
büyütmek
89
General
blow up
v.
tahrip etmek
90
General
blow up
v.
agrandisman yapmak
91
General
blow away
v.
uçurmak
92
General
blow one's top
v.
öfkelenmek
93
General
blow in
v.
çıkıp gelmek
94
General
blow one's mind
v.
deli etmek
95
General
blow upon
v.
püflemek
96
General
give a blow with a whip
v.
kamçı vurmak
97
General
blow over
v.
dinmek (fırtına)
98
General
blow over
v.
geçmek
99
General
blow out
v.
püflemek
100
General
blow one's nose
v.
sümkürmek
101
General
blow something up
v.
şişirmek
102
General
blow something up
v.
havaya uçurmak
103
General
blow hard
v.
övünmek
104
General
blow a whistle
v.
düdük çalmak
105
General
blow over
v.
sona ermek
106
General
blow a fuse
v.
sigortayı attırmak
107
General
blow about
v.
savurmak
108
General
blow the whistle on
v.
ele vermek
109
General
blow one's top
v.
tepesi atmak
110
General
blow up
v.
havaya uçurmak
111
General
blow up
v.
patlak vermek
112
General
blow out
v.
sönmek
113
General
blow gently
v.
püfür püfür esmek
114
General
blow somebody up
v.
fırça çekmek
115
General
blow in
v.
damlamak
116
General
blow out
v.
patlamak (lastik)
117
General
blow out
v.
üfleyip söndürmek
118
General
blow the fuse
v.
sigortayı attırmak
119
General
(wind) blow
v.
rüzgar esmek
120
General
blow out
v.
söndürmek
121
General
blow in
v.
ansızın gelmek
122
General
deal a blow to
v.
darbe indirmek
123
General
blow up
v.
azarlamak
124
General
make blow up
v.
patlatmak
125
General
blow up
v.
patlamak
126
General
blow away
v.
kuvvetle soluk vermek
127
General
blow horn
v.
boru çalmak
128
General
deal somebody a blow
v.
oturtmak
129
General
blow one's stack
v.
tepesi atmak
130
General
blow a raspberry
v.
yuhalamak
131
General
begin to blow from the northeast
v.
poyrazlamak
132
General
blow up
v.
infilak etmek
133
General
(a bugle) to blow
v.
boru çalmak
134
General
blow off
v.
görevden kaçmak
135
General
blow out liquid from one's mouth
v.
püskürmek
136
General
blow one's own horn
v.
böbürlenmek
137
General
blow out
v.
püskürmek
138
General
blow somebody's brains out
v.
beynini dağıtmak
139
General
blow the whistle on
v.
itiraz etmek
140
General
deal somebody a blow
v.
yumruk atmak
141
General
deal a blow at somebody
v.
yumruk atmak
142
General
blow the opposite way
v.
tersten esmek
143
General
blow in opposite direction
v.
tersten esmek
144
General
blow into
v.
ansızın içeri girmek
145
General
blow one's stack
v.
zıvanadan çıkmak
146
General
blow smoke
v.
duman üflemek
147
General
have a blow dry
v.
fön çektirmek
148
General
blow out the candle
v.
mum söndürmek
149
General
blow out the candle
v.
mum üflemek
150
General
blow a kiss
v.
öpücük atmak
151
General
blow a kiss
v.
öpücük yollamak
152
General
blow off steam
v.
stres atmak
153
General
deal death blow
v.
büyük darbe vurmak
154
General
deal big blow
v.
büyük darbe vurmak
155
General
deal major blow
v.
büyük darbe vurmak
156
General
strike big blow
v.
ağır darbe indirmek
157
General
deliver major blow
v.
ağır darbe indirmek
158
General
deal major blow
v.
ağır darbe indirmek
159
General
deal big blow
v.
ağır darbe indirmek
160
General
strike great blow
v.
ağır darbe indirmek
161
General
strike major blow
v.
ağır darbe indirmek
162
General
deal great blow
v.
ağır darbe indirmek
163
General
deliver great blow
v.
ağır darbe indirmek
164
General
deliver big blow
v.
ağır darbe indirmek
165
General
get a severe blow
v.
acı bir darbe yemek
166
General
receive a nasty blow
v.
acı bir darbe yemek
167
General
receive a nasty blow
v.
ağır bir darbe yemek
168
General
get a severe blow
v.
ağır bir darbe yemek
169
General
blow down
v.
yere yatırmak
170
General
blow down
v.
devirmek
171
General
blow over
v.
dinmek
172
General
blow one's own horn
v.
yüksekten atmak
173
General
blow-down
v.
yıkmak (rakibi vb)
174
General
blow-dry
v.
fön çekmek
175
General
blow the final whistle
v.
maçın bitiş düdüğünü çalmak
176
General
blow one's stack
v.
çılgına dönmek
177
General
blow a fuse
v.
çılgına dönmek
178
General
blow up
v.
çılgına dönmek
179
General
blow up a balloon
v.
balon şişirmek
180
General
blow away the roofs
v.
çatıları uçurmak
181
General
take a major blow
v.
büyük darbe almak
182
General
blow-dry
v.
saç kurutma makinesi ile kurutmak
183
General
blow-dry
v.
saç kurutma makinesiyle saça şekil vermek
184
General
blow-dry
v.
kurutma makinesiyle saçı kurutmak
185
General
blow the horn
v.
kornaya basmak
186
General
blow up
v.
(fotoğraf) büyütmek
187
General
receive a blow
v.
darbe almak
188
General
blow dry
v.
saçını fönlemek
189
General
blow dry
v.
fön yapmak
190
General
blow the tire
v.
lastiği patlatmak
191
General
blow the tyre
v.
lastiği patlatmak
192
General
blow dry
v.
saç fönlemek
193
General
blow smoke in one's face
v.
dumanı suratına üflemek
194
General
blow the ash off with one's mouth
v.
ağzıyla külleri üflemek
195
General
blow from north
v.
kuzeyden esmek
196
General
blow from east
v.
doğudan esmek
197
General
reel back from the blow
v.
aldığı darbeyle sendelemek/dengesini kaybetmek
198
General
blow something up
v.
patlatmak
199
General
blow-up
v.
fotoğraf büyütme
200
General
blow up
v.
kopmak (fırtına vb)
201
General
blow off
v.
kaytarmak
202
General
blow up a bomb
v.
bomba patlatmak
203
General
blow up
v.
kabarmak
204
General
blow from west
v.
batıdan esmek
205
General
blow from south
v.
güneyden esmek
206
General
blow [obsolete]
v.
(duygularını) dile getirmek
207
General
blow (out)
v.
(binek atı) eyerlenirken nefesini tutarak göğsünü şişirmek
208
General
blow off
v.
(tozlu bir yeri) basınçlı hava ile temizlemek
209
General
blow off
v.
(yarışmada) geçmek
210
General
blow a gasket
v.
contası atmak
211
General
blow a gasket
v.
contadan sızdırmak
212
General
blow-up
adj.
şişirilebilen
213
General
blow-by-blow
adv.
harfi harfine
214
General
at a blow
adv.
aniden
215
General
at one blow
adv.
bir vuruşta
216
General
blow-by-blow
adv.
ayrıntılarıyla
217
General
at a blow
adv.
birden
218
General
blow-by-blow
adv.
en ince ayrıntısına kadar
219
General
blow-by-blow
adv.
ayrıntılı
220
General
blow-by-blow
adv.
ayrıntılı bir şekilde
221
General
blow-by-blow
adv.
(bir olayı anlatırken) tüm detayları oluş sırasıyla vererek
222
General
a blow was struck
expr.
ilerleme kaydedildi
Phrasals
223
Phrasals
blow off
v.
buhar kazanından (buhar, su, tortu, vb.) püskürtmek
224
Phrasals
blow out
v.
bağırarak konuşmak
225
Phrasals
blow up
v.
şişmek
226
Phrasals
blow off
v.
buhar çıkarmak
227
Phrasals
blow up
v.
göğsünü kabartmak
228
Phrasals
blow out
v.
küfürlü konuşmak
229
Phrasals
blow out
v.
(mumu) söndürmek
230
Phrasals
blow up
v.
heyecanlandırmak
231
Phrasals
blow up
v.
fırlamak
232
Phrasals
blow out
v.
püskürtmek
233
Phrasals
blow up
v.
infilak etmek
234
Phrasals
blow up
v.
şiddetle azarlamak
235
Phrasals
blow up
v.
hava basmak
236
Phrasals
blow up
v.
imha etmek
237
Phrasals
blow in
v.
uçuşturmak
238
Phrasals
blow in
v.
içeriye doğru esmek
239
Phrasals
blow in
v.
rüzgarla taşınmak
240
Phrasals
blow in
v.
bir yerden başka bir yere rüzgarla götürülmek
241
Phrasals
blow in
v.
ansızın içeriye girmek
242
Phrasals
blow in
v.
içeriye dalmak
243
Phrasals
blow in
v.
pat diye girmek
244
Phrasals
blow in
v.
selamsız sabahsız gelmek
245
Phrasals
blow in
v.
damlamak
246
Phrasals
blow in
v.
çıkagelmek
247
Phrasals
blow in
v.
(çalgı/enstrüman) üflemek
248
Phrasals
blow into
v.
uçuşturmak
249
Phrasals
blow into
v.
içeriye doğru esmek
250
Phrasals
blow into
v.
rüzgarla taşınmak
251
Phrasals
blow into
v.
bir yerden başka bir yere rüzgarla götürülmek
252
Phrasals
blow into
v.
ansızın içeriye girmek
253
Phrasals
blow into
v.
içeriye dalmak
254
Phrasals
blow into
v.
pat diye girmek
255
Phrasals
blow into
v.
selamsız sabahsız gelmek
256
Phrasals
blow into
v.
damlamak
257
Phrasals
blow into
v.
çıkagelmek
258
Phrasals
blow into
v.
(çalgı/enstrüman) üflemek
259
Phrasals
blow into
v.
uçuşturmak
260
Phrasals
blow into
v.
içeriye doğru esmek
261
Phrasals
blow in
v.
(kapı/pencere) çarpmak
262
Phrasals
blow in
v.
içeriye taşınmak
263
Phrasals
blow in
v.
içeri doldurmak
264
Phrasals
blow in
v.
içeriye doluşmak
265
Phrasals
blow in
v.
çökertmek
266
Phrasals
blow in
v.
göçertmek
267
Phrasals
blow in
v.
göçmek
268
Phrasals
blow in
v.
çökmek
269
Phrasals
blow in
v.
ansızın içeriye girmek
270
Phrasals
blow in
v.
içeriye dalmak
271
Phrasals
blow in
v.
pat diye girmek
272
Phrasals
blow in
v.
selamsız sabahsız gelmek
273
Phrasals
blow in
v.
damlamak
274
Phrasals
blow in
v.
çıkagelmek
275
Phrasals
blow off
v.
uçurmak
276
Phrasals
blow off
v.
uçuşturmak
277
Phrasals
blow off
v.
alıp götürmek
278
Phrasals
blow off
v.
havaya uçurmak
279
Phrasals
blow off
v.
patlatmak
280
Phrasals
blow off
v.
havayla taşınmak
281
Phrasals
blow off
v.
uçuşmak
282
Phrasals
blow off
v.
uçurmak
283
Phrasals
blow off
v.
havaya savurmak
284
Phrasals
blow off
v.
havaya uçmak
285
Phrasals
blow off
v.
patlamak
286
Phrasals
blow up
v.
patlatmak
287
Phrasals
blow up
v.
havaya uçurmak
288
Phrasals
blow up
v.
gümletmek
289
Phrasals
blow up
v.
infilak etmek
290
Phrasals
blow up
v.
patlatmak
291
Phrasals
blow up
v.
söndürmek
292
Phrasals
blow up
v.
havasını almak
293
Phrasals
blow up
v.
şişirmek
294
Phrasals
blow up
v.
(birisine) patlamak
295
Phrasals
blow up
v.
(birisine) çıkışmak
296
Phrasals
blow up
v.
veryansın etmek
297
Phrasals
blow up
v.
bir anda popüler olmak
298
Phrasals
blow up
v.
popülerleşmek
299
Phrasals
blow up
v.
önemsemek
300
Phrasals
blow up
v.
abartmak
301
Phrasals
blow up
v.
olduğundan daha fazla ciddiye almak
302
Phrasals
blow up
v.
büyütmek
303
Phrasals
blow up
v.
uzatmak
304
Phrasals
blow up
v.
(fırtına ve rüzgarlı hava için) aniden bastırmak
305
Phrasals
blow up
v.
(planları) suya düşmek
306
Phrasals
blow up
v.
kısa zaman çok sayıda telefon araması ve/veya mesaj almak
307
Phrasals
blow up
v.
atışmak
308
Phrasals
blow up
v.
tartışmak
309
Phrasals
blow up
v.
didişmek
310
Phrasals
blow up
v.
kavga etmek
311
Phrasals
blow up
v.
birbirine girmek
312
Phrasals
blow on something
v.
bir şeyi üflemek (çorba vb)
313
Phrasals
blow up
v.
çok kızmak
314
Phrasals
blow through
v.
çabucak bitirmek
315
Phrasals
blow in
v.
haber vermeden gelmek
316
Phrasals
blow somebody out
v.
hezimete uğratmak
317
Phrasals
blow out somebody
v.
hezimete uğratmak
318
Phrasals
blow through
v.
hızla harcamak
319
Phrasals
blow in
v.
habersiz gelmek
320
Phrasals
blow in
v.
gelivermek
321
Phrasals
blow in
v.
içeri dalmak
322
Phrasals
blow somebody out
v.
mağlup etmek
323
Phrasals
blow up
v.
küplere binmek
324
Phrasals
blow out somebody
v.
mağlup etmek
325
Phrasals
blow in
v.
paldır küldür gelivermek
326
Phrasals
blow up
v.
sinirlenmek
327
Phrasals
blow in
v.
selamsız sabahsız damlamak
328
Phrasals
blow up
v.
(gizli bir şeyin) ortaya çıkması
329
Phrasals
blow someone out
v.
(tabancayla) öldürmek
330
Phrasals
blow something out
v.
üfleyerek söndürmek
331
Phrasals
blow into something
v.
(balon vb) şişirmek
332
Phrasals
blow off
v.
oyalanıp durmak
333
Phrasals
blow someone or something over
v.
birini/bir şeyi alabora etmek
334
Phrasals
blow someone or something over
v.
birini/bir şeyi altüst etmek
335
Phrasals
blow someone or something over
v.
birini/bir şeyi devirmek
336
Phrasals
blow someone over
v.
birini yere yıkmak
337
Phrasals
blow someone over
v.
birini yere devirmek
338
Phrasals
blow someone over
v.
şaşırtmak
339
Phrasals
blow someone over
v.
hayrete düşürmek
340
Phrasals
blow someone over
v.
hayret ettirmek
341
Phrasals
blow someone over
v.
çok şaşırtmak
342
Phrasals
blow someone over
v.
hayretler içinde bırakmak
343
Phrasals
blow someone over
v.
şoke etmek
344
Phrasals
blow upon (someone or something) [obsolete]
v.
(birinin/bir şeyin) ününe gölge düşürmek
345
Phrasals
blow upon (someone or something) [obsolete]
v.
(birinin/bir şeyin) itibarını zedelemek
346
Phrasals
blow upon (someone or something) [obsolete]
v.
(birini/bir şeyi) itibarsızlaştırmak
347
Phrasals
blow upon (someone or something) [obsolete]
v.
(birinin/bir şeyin) ününe leke sürmek
348
Phrasals
blow upon (someone or something) [obsolete]
v.
(birine/bir şeye) kara çalmak
349
Phrasals
blow upon (someone or something) [obsolete]
v.
(birinin/bir şeyin) ismini lekelemek
350
Phrasals
blow upon (someone or something) [obsolete]
v.
(birinin/bir şeyin) namına leke sürmek
351
Phrasals
blow upon (someone or something) [obsolete]
v.
(birini/bir şeyi) gözden düşürmek
352
Phrasals
blow upon (someone or something) [obsolete]
v.
(birini/bir şeyi) açığa çıkarmak
353
Phrasals
blow upon (someone or something) [obsolete]
v.
(birini/bir şeyi) ele vermek
354
Phrasals
blow upon (someone or something) [obsolete]
v.
(birini/bir şeyi) gammazlamak
355
Phrasals
blow upon (someone or something) [obsolete]
v.
(birinin/bir şeyin) aleyhinde konuşmak
356
Phrasals
blow on (someone or something) [obsolete]
v.
(birinin/bir şeyin) ününe gölge düşürmek
357
Phrasals
blow on (someone or something) [obsolete]
v.
(birinin/bir şeyin) itibarını zedelemek
358
Phrasals
blow on (someone or something) [obsolete]
v.
(birini/bir şeyi) itibarsızlaştırmak
359
Phrasals
blow on (someone or something) [obsolete]
v.
(birinin/bir şeyin) ününe leke sürmek
360
Phrasals
blow on (someone or something) [obsolete]
v.
(birine/bir şeye) kara çalmak
361
Phrasals
blow on (someone or something) [obsolete]
v.
(birinin/bir şeyin) ismini lekelemek
362
Phrasals
blow on (someone or something) [obsolete]
v.
(birinin/bir şeyin) namına leke sürmek
363
Phrasals
blow on (someone or something) [obsolete]
v.
(birini/bir şeyi) gözden düşürmek
364
Phrasals
blow on (someone or something) [obsolete]
v.
(birini/bir şeyi) açığa çıkarmak
365
Phrasals
blow on (someone or something) [obsolete]
v.
(birini/bir şeyi) ele vermek
366
Phrasals
blow on (someone or something) [obsolete]
v.
(birini/bir şeyi) gammazlamak
367
Phrasals
blow on (someone or something) [obsolete]
v.
(birinin/bir şeyin) aleyhinde konuşmak
368
Phrasals
blow out
v.
(gaz kuyusu, petrol kuyusu) kontrolsüz bir şekilde patlamak
369
Phrasals
blow in
v.
(metalurji) yüksek fırında çalışma başlatmak
370
Phrasals
blow out
v.
(metalurji) yüksek fırında çalışma başlatmak
371
Phrasals
blow up
v.
(fonksiyon) sonsuz hale gelmek
372
Phrasals
blow on
v.
(bir kimsenin) adını lekelemek
373
Phrasals
blow on
v.
(bir kimseyi) itibarsızlaştırmak
374
Phrasals
blow out
v.
(sigorta) aniden erimek
375
Phrasals
blow up
v.
ayrıntı eklemek
376
Phrasals
blow up
v.
başarısız olmak
377
Phrasals
blow up
v.
stres altında çökmek
378
Phrasals
blow up
v.
çok kilo almak
379
Phrasals
blow up
v.
ön plana çıkmak
380
Phrasals
blow up
v.
beklenmedik şekilde ortaya çıkmak
381
Phrasals
blow up
v.
habersiz bir şekilde ortaya çıkmak
382
Phrasals
blow someone or something away
v.
birini/bir şeyi alıp götürmek
383
Phrasals
blow someone or something away
v.
birini/bir şeyi uçurmak
384
Phrasals
blow someone or something away
v.
birini/bir şeyi sürüklemek
385
Phrasals
blow away
v.
aklını almak
386
Phrasals
blow away
v.
aklını başından almak
387
Phrasals
blow away
v.
hoşuna gitmek
388
Phrasals
blow away
v.
zevk vermek
389
Phrasals
blow someone or something down
v.
birini/bir şeyi yıkmak
390
Phrasals
blow someone or something down
v.
birini/bir şeyi devirmek
391
Phrasals
blow in
v.
(rüzgar) içeri taşımak
392
Phrasals
blow in
v.
yıkmak
393
Phrasals
blow in
v.
indirmek
394
Phrasals
blow in (some place) (from some place)
v.
(bir yerden) çıkagelmek
395
Phrasals
blow in (some place) (from some place)
v.
(bir yerden) ansızın gelivermek
396
Phrasals
blow in (some place) (from some place)
v.
(bir yerden) atlayıp gelmek
397
Phrasals
blow into (some place) (from some place)
v.
(bir yerden) çıkagelmek
398
Phrasals
blow into (some place) (from some place)
v.
(bir yerden) ansızın gelivermek
399
Phrasals
blow into (some place) (from some place)
v.
(bir yerden) atlayıp gelmek
400
Phrasals
blow someone/something off
v.
birini/bir şeyi ihmal etmemek
401
Phrasals
blow someone/something off
v.
birini/bir şeyi savsaklamamak
402
Phrasals
blow someone/something off
v.
birini/bir şeyi boşlamamak
403
Phrasals
blow someone/something off
v.
birini/bir şeyi göz ardı etmemek
404
Phrasals
blow someone/something off
v.
birini/bir şeyi kandırmak
405
Phrasals
blow someone/something off
v.
birini/bir şeyi yemek
406
Phrasals
blow someone/something off
v.
birini/bir şeyi aldatmak
Phrases
407
Phrases
with a sharp blow
expr.
küt diye
Colloquial
408
Colloquial
blow-off
n.
kavga
409
Colloquial
blow-off
n.
tartışma
410
Colloquial
blow-off
n.
didişme
411
Colloquial
blow-off
n.
yüz vermeme
412
Colloquial
blow-off
n.
oralı olmama
413
Colloquial
blow-off
n.
yokmuş gibi davranma
414
Colloquial
blow-off
n.
umursamama
415
Colloquial
blow-off
n.
bardağı taşıran son damla
416
Colloquial
blow-off
n.
çantada keklik
417
Colloquial
blow-off
n.
çok kolay (iş)
418
Colloquial
blow-off
n.
(iş/ders) kaytarmaya çalışan kişi
419
Colloquial
blow-up
n.
büyültme
420
Colloquial
blow-up
n.
(fotoğrafı) büyütme
421
Colloquial
blow-up
n.
fiyasko
422
Colloquial
blow-up
n.
çuvallama
423
Colloquial
blow-up
n.
batırma
424
Colloquial
blow-up
n.
başarısızlık
425
Colloquial
a severe blow
n.
ağır bir darbe
426
Colloquial
a big blow
n.
büyük bir darbe
427
Colloquial
blow up in someone's face
n.
her şeyin altüst olması
428
Colloquial
blow-out
n.
öfke patlaması
429
Colloquial
blow-up
n.
öfke patlaması
430
Colloquial
joe blow
n.
sıradan adam
431
Colloquial
blow-out
n.
seçimi/yarışı kazanma
432
Colloquial
joe blow
n.
sokaktaki adam
433
Colloquial
joe blow
n.
sokaktaki adam
434
Colloquial
joe blow
n.
sıradan adam
435
Colloquial
joe blow
n.
sade vatandaş
436
Colloquial
joe blow
n.
ortalama biri
437
Colloquial
blow-in [australia/ireland]
n.
istenmeyen yabancı
438
Colloquial
blow off
n.
tartışma
439
Colloquial
blow off
n.
umursamama
440
Colloquial
blow off
n.
yokmuş gibi davranma
441
Colloquial
blow off
n.
yüz vermeme
442
Colloquial
blow off
n.
bardağı taşıran son damla
443
Colloquial
blow off
n.
çantada keklik
444
Colloquial
blow off
n.
çok kolay iş
445
Colloquial
blow off
n.
aylak
446
Colloquial
blow off
n.
tembel
447
Colloquial
joe blow
n.
sıradan vatandaş
448
Colloquial
fetch a blow
v.
tokat aşketmek
449
Colloquial
blow (one) to (something)
v.
(yemek/içki) ısmarlamak
450
Colloquial
blow someone to something
v.
(yemek/içki) ısmarlamak
451
Colloquial
blow someone to
v.
(yemek/içki) ısmarlamak
452
Colloquial
blow cold
v.
soğuk durmak
453
Colloquial
blow cold
v.
soğuk davranmak
454
Colloquial
blow cold
v.
duygu belirtisi göstermemek
455
Colloquial
blow cold
v.
ilgisiz davranmak
456
Colloquial
blow cold
v.
umursamamak
457
Colloquial
blow great guns
v.
(rüzgar) deli gibi esmek
458
Colloquial
blow town
v.
kasabayı terk etmek
459
Colloquial
blow town
v.
(kasabadan) kaçıp kurtulmak
460
Colloquial
blow town
v.
şehri terk etmek
461
Colloquial
blow town
v.
basıp gitmek
462
Colloquial
blow town
v.
başını alıp gitmek
463
Colloquial
blow town
v.
çekip gitmek
464
Colloquial
blow town
v.
sıvışmak
465
Colloquial
blow (one's) load
v.
tüm parasını kaybetmek
466
Colloquial
blow (one's) load
v.
…'da donunu bırakmak
467
Colloquial
blow (one's) load
v.
kendini kaybetmek
468
Colloquial
blow (one's) load
v.
deliye dönmek
469
Colloquial
blow (one's) load
v.
vitesten atmak
470
Colloquial
blow (one's) load
v.
gözü kararmak
471
Colloquial
blow (one's) wad
v.
tüm parasını kaybetmek
472
Colloquial
blow (one's) wad
v.
…'da donunu bırakmak
473
Colloquial
blow (one's) wad
v.
kendini kaybetmek
474
Colloquial
blow (one's) wad
v.
deliye dönmek
475
Colloquial
blow (one's) wad
v.
vitesten atmak
476
Colloquial
blow (one's) wad
v.
gözü kararmak
477
Colloquial
puff and blow
v.
zorla/güçlükle nefes almak
478
Colloquial
puff and blow
v.
soluk soluğa kalmak
479
Colloquial
puff and blow
v.
nefes nefese kalmak
480
Colloquial
blow up in someone's face
v.
çok kötü sonuçlar doğurmak
481
Colloquial
blow off steam
v.
deşarj olmak
482
Colloquial
blow up in someone's face
v.
elinde patlamak
483
Colloquial
blow the whole thing
v.
her şeyi berbat etmek
484
Colloquial
blow off steam
v.
içini dökerek rahatlamak
485
Colloquial
blow off steam
v.
içini döküp rahatlamak
486
Colloquial
blow someone a kiss
v.
öpücük göndermek
487
Colloquial
blow someone a kiss
v.
öpücük yollamak
488
Colloquial
blow up in someone's face
v.
mahvolmak
489
Colloquial
blow through
v.
kaçmak
490
Colloquial
blow someone's brains out
v.
kafasından tabancayla vurup öldürmek
491
Colloquial
puff and blow
v.
oflayıp poflamak
492
Colloquial
blow through
v.
sıvışmak
493
Colloquial
puff and blow
v.
soluk soluğa kalmak
494
Colloquial
blow up in someone's face
v.
yok olmak
495
Colloquial
puff and blow
v.
üfleyip püflemek
496
Colloquial
blow out
v.
silahla vurup öldürmek
497
Colloquial
blow out
v.
açık ara yenmek
498
Colloquial
blow out
v.
kolayca yenmek
499
Colloquial
blow out
v.
kolay zafer kazanmak
500
Colloquial
blow out
v.
tozunu attırmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of blow
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy