basketbol - Turc Anglais Dictionnaire

basketbol

Sens de "basketbol" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 8 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
basketbol basketball n.
Basketball requires paying attention to a few different things at once.
Basketbol aynı anda birkaç farklı şeye dikkat etmeyi gerektirir.

More Sentences
Sport
basketbol basketball n.
Tom really enjoys watching basketball.
Tom basketbol izlemeyi gerçekten çok seviyor.

More Sentences
General
basketbol ball n.
Colloquial
basketbol b-ball n.
Basketball
basketbol roundball n.
Slang
basketbol hoop n.
basketbol b-ball n.
basketbol hoops n.

Sens de "basketbol" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 110 résultat(s)

Turc Anglais
General
basketbol topu basketball n.
Tom twirled the basketball on his finger.
Tom basketbol topunu parmağında döndürdü.

More Sentences
basketbol maçı basketball game n.
He watched a basketball game on TV last night.
Dün gece televizyonda bir basketbol maçı izledi.

More Sentences
basketbol oynamak play basketball v.
Playing basketball doesn't make you grow taller.
Basketbol oynamak senin boyunu uzatmaz.

More Sentences
Colloquial
basketbol oynamak play basketball v.
Playing basketball doesn't make you grow taller.
Basketbol oynamak boyunuzu uzatmaz.

More Sentences
Idioms
basketbol oynamak shoot hoops v.
I shoot hoops every now and then.
Ara sıra basketbol oynarım.

More Sentences
Sport
basketbol takımı basketball team n.
Tom organized a neighborhood basketball team.
Tom bir mahalle basketbol takımını organize etti.

More Sentences
basketbol oyunu basketball game n.
He watched a basketball game on TV last night.
Dün gece televizyonda bir basketbol oyunu izledi.

More Sentences
basketbol oyuncusu basketball player n.
Tom is a pretty good basketball player.
Tom oldukça iyi bir basketbol oyuncusu.

More Sentences
basketbol sezonu basketball season n.
Is basketball season over yet?
Basketbol sezonu bitti mi?

More Sentences
Basketball
basketbol oyuncusu basketball player n.
Tom is the best basketball player I've ever seen.
Tom gördüğüm en iyi basketbol oyuncusu.

More Sentences
basketbol koçu basketball coach n.
Tom's gym teacher is Mary's basketball coach.
Tom'un beden öğretmeni Mary'nin basketbol koçu.

More Sentences
General
basketbol yan çizgi sideline n.
basketbol çemberi basket n.
voleybol ve basketbol gibi bazı sporlarda takımların oyun arasında aldıkları kısa dinlenme süreleri stopover n.
basketbol oyuncusu hoopster n.
basketbol maçı basketball match n.
basketbol/beysbol veya amerikan futbolu (us) ballgame n.
basketbol/beysbol veya amerikan futbolu (us) ball game n.
Colloquial
basketbol filesi cords n.
(basketbol) pota cage n.
(basketbol) savunma oyuncusunu ekarte etmek için belli bir doğrultuda top sürerken aniden yön değiştirme crossover n.
basketbol sahası hard wood n.
basketbol sahası hardwood n.
basketbol oynamak ball v.
(basketbol topunu) avucuyla/tek eliyle kavramak palm (something) v.
(basketbol topu) potanın kenarından dönüp/sekip dışarı çıkmak rim out v.
Idioms
kırk dakikalık dişe dişe mücadele (basketbol) forty minutes of hell [us] n.
(basketbol, futbol) kolay sayı kazanmak için rakip sahada topu beklemek cherry-pick v.
(basketbol, futbol) topu sürmek advance the ball v.
(basketbol, futbol) sayıya/gole yaklaşmak advance the ball v.
(basketbol, futbol) topu potaya, kaleye yaklaştırmak advance the ball v.
(basketbol, futbol) topu sürmek advance the ball v.
(basketbol, futbol) sayıya/gole yaklaşmak advance the ball v.
(basketbol, futbol) topu potaya, kaleye yaklaştırmak advance the ball v.
canı çok basketbol oynamak istemek have the basketball jones v.
basketbol oynamaya can atmak have the basketball jones v.
çok basketbol oynayası gelmek have the basketball jones v.
(biriyle) top/basketbol oynamak play ball with (one) v.
Speaking
benim hobim basketbol my hobby is basketball expr.
basketbol oynar mısın? do you play basketball? expr.
basketbol oynar mısınız? do you play basketball? expr.
Institutes
türkiye basketbol federasyonu turkish basketball federation n.
türkiye basketbol federasyonu turkish basketball federation (tbf) n.
Sport
basketbol, hokey ve amerikan futbolunda uygulanan bir tür defans taktiği trap n.
amerikan basketbol birliği american basketball association (aba) n.
ara (voleybol/basketbol) intermission n.
asya basketbol konfederasyonu asian basketball confederation (abc) n.
avrupa basketbol ligleri birliği union de ligas europea baloncestro (uleb) n.
basketbol ligi basketball league n.
basketbol sahası basketball court n.
basketbol oyuncusu cager n.
basketbol potası basketball hoop n.
basketbol kulüpleri birliği associacion de clubs baloncesto (acb) n.
birleşik devletler basketbol ligi united states basketball league (usbl) n.
dünya basketbol koçları birliği world association of basketball coaches (abc) n.
fiba basketbol promosyon fiba basketball promotion (fbp) n.
kadınlar ulusal basketbol birliği women national basketball association (wnba) n.
kıtalararası basketbol birliği continental basketball association (cba) n.
kuzey doğu basketbol ligi north eastern basketball league (nebl) n.
mola (voleybol/basketbol) intermission n.
okyanusya basketbol konfederasyonu oceania basketball confederation (obc) n.
türk milli basketbol takımı turkish national basketball team n.
uluslararası basketbol ligi international basketball league (ibl) n.
ulusal basketbol koçları birliği national association of basketball coaches (nabc) n.
uluslararası tekerlekli sandalye basketbol federasyonu international wheelchair basketball federation (iwbf) n.
uluslararası basketbol araştırma ve dökümantasyon merkezi international centre for the documentation and research of basketball (icdrb) n.
uluslararası basketbol federasyonu federation of international basketball associations (fiba) n.
uluslararası amatör basketbol federasyonu federation internationale de basketball amateur (fiba) n.
ulusal basketbol birliği national basketball association (nba) n.
ulusal basketbol federasyonu national basketball association (nba) n.
uluslararası basketbol federasyonu international basketball federation (fiba) n.
ulusal basketbol geliştirme ligi national basketball development league (nbdl) n.
(basketbol/tenis) saha kenarı courtside n.
basketbol benzeri bir oyun captain ball n.
basketbol oyunu basket n.
(basketbol) aynı günde iki farklı takımın arka arkaya oynadığı iki maç doubleheader n.
(amerikan üniversitesi basketbol şampiyonasında) finale kalan dört takım final four [us] n.
(basketbol veya hokey oyuncusunu) kural ihlali cezası vermek whistle v.
(basketbol topunu) potaya sokmak drain v.
(basketbol) başarılı atış yapmak stick v.
(basketbol) sayı almak stick v.
Basketball
yeni zelanda basketbol milli takımı tall blacks n.
aynı sene içinde hem ülkesinin liginde şampiyon olan hem ulusal basketbol kupasını kazanan hem de avrupa'da euroleague'i kazanıp üçleme yapan basketbol takımı triple crown n.
basketbol potası hoop n.
basketbol potası basketball hoop n.
basketbol sahası basketball court n.
basketbol potası basket n.
dünya basketbol şampiyonası world basketball championship n.
merkezi amerika olan uluslararası basketbol ligi nba n.
okulun açık hava basketbol sahası schoolyard n.
tekerlekli sandalye ile oynanan basketbol wheelchair basketball n.
ulusal basketbol birliği national basketball association n.
bir basketbol savunma stratejisi hack-a-shaq n.
basketbol çemberinin takıldığı pano bank n.
basketbol kampı basketball clinic n.
basketbol ekipmanı basketball equipment n.
basketbol oyunu basketball play n.
basketbol skoru basketball score n.
basketbol birinci ligi üyesi big leaguer n.
üçlük sayı (basketbol) bucket n.
basketbol oyuncusu hooper n.
bir tür basketbol oyunu horse n.
(basketbol potası) panya levhası basketball backboard n.
çok iyi basketbol oynamak ball out v.
basketbol maçında faul yapmak foul v.
Archaic
basketbol sahasında serbest atış bölgesinin sınırlanmış bölümü bucket n.
Slang
basketbol oyunu hoops n.
basketbol oynamak play hoops v.
basketbol oynamak play hoop v.
basketbol oynamak shoot (some) hoops v.