Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | balanced adj. | dengeli | ||
We arrived at a balanced and realistic answer. Dengeli ve gerçekçi bir cevaba ulaştık. More Sentences |
||||
Common Usage | balanced adj. | dengelenmiş | ||
I therefore think that the report before us is already suitably balanced. Bu nedenle, önümüzde bulunan raporun zaten uygun bir şekilde dengelenmiş olduğunu düşünüyorum. More Sentences |
||||
General | ||||
General | balanced adj. | dengeli | ||
So the report is balanced and I think can be welcomed. Dolayısıyla rapor dengeli ve bence memnuniyetle karşılanabilir. More Sentences |
||||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | balanced adj. | dengeli | ||
We have reached a balanced agreement on cooperation in this area. Bu alanda işbirliği konusunda dengeli bir anlaşmaya vardık. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Technical | balanced adj. | dengeli | ||
Quite a good, balanced report is thus taking shape. Böylece oldukça iyi ve dengeli bir rapor şekilleniyor. More Sentences |
||||
General | ||||
General | balanced adj. | muvazeneli | ||
General | balanced adj. | aklı başında | ||
General | balanced adj. | (tartışma, program) tarafsız | ||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | balanced adj. | denkleşmiş | ||
Trade/Economic | balanced adj. | denk | ||
Trade/Economic | balanced adj. | eşit | ||
Trade/Economic | balanced adj. | müsavi | ||
Trade/Economic | balanced adj. | muvazeneli | ||
Trade/Economic | balanced adj. | muadil | ||
Trade/Economic | balanced adj. | mütevazin | ||
Trade/Economic | balanced adj. | giderlerin gelirleri aşmadığı (bütçe) | ||
Electric | ||||
Electric | balanced adj. | toprağa simetrik olarak yerleştirilmiş (sinyal veya devre) | ||
Electric | balanced adj. | her bir hatta ve her bir hattan yere eşit empedanstaki (elektrik iletim hattı) | ||
Textile | ||||
Textile | balanced adj. | aynı tür ve sayıda ipliğe sahip (kumaş) | ||
Chemistry | ||||
Chemistry | balanced adj. | doğru sayıda reaktan ve ürün molüne sahip olan (kimyasal denklem) | ||
Chemistry | balanced adj. | birbirine karşı hareket eden etkin fizyolojik unsurlar barındıran | ||
Fishery | ||||
Fishery | balanced adj. | maksimum olta verimini sağlayacak unsurlara sahip (olta takımı) | ||
Football | ||||
Football | balanced adj. | oyuncuların merkezin her iki yanında eşit olarak dağıtılmış olduğu (futbol) | ||
Card | ||||
Card | balanced adj. | dört destenin eşit dağıldığı (kart) |