Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Synonymes
Phrases
Outils
Ressources
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
Ressources
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Turc - Anglais
Cacher l'historique
Détails de l'historique
Effacer l'historique
Historique :
experimental station
enregistrement
european ground squirrel
auftragekissen
an old
Historique
Phrases
Sens de
"an old"
dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 2 résultat(s)
Catégorie
Anglais
Turc
Modern Slang
1
Modern Slang
an old
n.
30 yaş üstü kimse
2
Modern Slang
an old
n.
yaşlı/yaşı büyük kimse
Sens de
"an old"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 235 résultat(s)
Catégorie
Anglais
Turc
Colloquial
1
Colloquial
an old movie
n.
eski bir film
I watched
an old movie
on TV.
Televizyonda
eski bir film
izledim.
More Sentences
2
Colloquial
an old maid
n.
kız kurusu
Tom thought Mary would die
an old maid.
Tom, Mary'nin yaşlı bir
kız kurusu
olarak öleceğini düşündü.
More Sentences
General
3
General
an old flame
n.
göz ağrısı
4
General
an old banger
n.
külüstür
5
General
an old motel
n.
eski bir motel
6
General
an old table game like domino
n.
aznif
7
General
anam cara (soul friend) (an old gaelic word)
n.
ruh arkadaşı
8
General
be an old hand at
v.
bir konuda bayağı tecrübeli olmak
9
General
be an old hand at something
v.
(bir işin) kurdu olmak
10
General
hook up with an old flame
v.
(eski sevgiliyle vb) yeniden görüşmeye başlamak
11
General
run across an old friend
v.
eski bir dosta rastlamak
12
General
become an old maid
v.
evde kalmak
13
General
become an old maid
v.
evde kalmış olmak (kadın)
14
General
visit an old friend
v.
eski bir arkadaşı ziyaret etmek
Proverb
15
Proverb
an old poacher makes the best gamekeeper
n.
dinsizin hakkından imansız gelir
16
Proverb
an old poacher makes the best gamekeeper
n.
dinsizin hakkından imansız gelir
17
Proverb
there's many a good tune played on an old fiddle
yaşlılar çok yetenekli olabilir
18
Proverb
you can not teach an old dog a new trick
huylu huyundan vazgeçmez
19
Proverb
you can not teach an old dog a new trick
can çıkar huy çıkmaz
20
Proverb
you can not teach an old dog a new trick
kırk yıllık kani olur mu yani
21
Proverb
better be an old man's darling than a young man's slave
genç bir adamın kölesi olmaktansa yaşlı birinin sevgilisi olmak yeğdir
22
Proverb
you cannot teach an old dog new tricks
eski köye yeni adet getiremezsin
23
Proverb
you can't teach an old dog new tricks
huylu huyundan vazgeçmez
24
Proverb
you can't teach an old dog new tricks
eski köye yeni adet getiremezsin
25
Proverb
you can't teach an old dog new tricks
yaşlı köpeğe yeni numara öğretemezsin
26
Proverb
you cannot teach an old dog new tricks
huylu huyundan vazgeçmez
27
Proverb
you cannot teach an old dog new tricks
yaşlı köpeğe yeni numara öğretemezsin
28
Proverb
there's no fool like an old fool
yaşlı bir ahmak / budala gibisi yoktur
29
Proverb
there's no fool like an old fool
(dünyaya) aptal geldi aptal gider/gidecek/gidiyor
30
Proverb
you can not teach an old dog new tricks
ağaç yaşken eğilir
31
Proverb
you can't put an old head on young shoulders
genç birinden yaşlı birinin deneyimini bekleyemezsin
32
Proverb
you can't put an old head on young shoulders
genç birinden yaşlı birinin görmüş geçirmiş tavrını bekleyemezsin
33
Proverb
you can't put an old head on young shoulders
genç birinden yaşlı birinin yapacağı sağduyulu muhakemeyi bekleyemezsin
34
Proverb
you can't put new wine into an old wineskin
eski köye yeni adet olmaz
35
Proverb
you can't put new wine into an old wineskin
eski köye yeni adet getiremezsin
36
Proverb
you can't put new wine in an old wineskin
eski köye yeni adet olmaz
37
Proverb
you can't put new wine in an old wineskin
eski köye yeni adet getiremezsin
38
Proverb
you can't put new wine in an old bottle
eski köye yeni adet olmaz
39
Proverb
you can't put new wine into an old bottle
eski köye yeni adet olmaz
Colloquial
40
Colloquial
an old boy
n.
moruk
41
Colloquial
an old lady living alone
n.
tek başına yaşayan yaşlı bir kadın
42
Colloquial
an old boy
n.
yaşlı adam
43
Colloquial
an old bat [uk]
n.
aptal bunak/ihtiyar
44
Colloquial
an old bat [uk]
n.
sinir bozucu bunak/ihtiyar
45
Colloquial
an old bat [uk]
n.
yaşlı bunak/moruk
46
Colloquial
an old dear
n.
yaşlı kadın
47
Colloquial
an old dear
n.
ihtiyar kadın
48
Colloquial
an old dear
n.
ihtiyar
49
Colloquial
an old one
n.
bilindik bir şaka
50
Colloquial
an old one
n.
bilinen bir şaka
51
Colloquial
an old one
n.
eski bir şaka/espri
52
Colloquial
an old one
n.
alışılagelmiş bir şaka/espri
53
Colloquial
an old maid
expr.
evde kalmış
Idioms
54
Idioms
a bad quarter of an hour [old-fashioned]
n.
nahoş bir an
55
Idioms
a bad quarter of an hour [old-fashioned]
n.
sinir bozucu bir an
56
Idioms
a bad quarter of an hour [old-fashioned]
n.
zorlayıcı bir an
57
Idioms
a bad quarter of an hour [old-fashioned]
n.
tatsız bir an
58
Idioms
an old hand
n.
alaylı
59
Idioms
an old hand
n.
bilgili kişi
60
Idioms
an old hand
n.
bir işte çok deneyimli kişi
61
Idioms
an old hand
n.
eski toprak
62
Idioms
an old hand
n.
eski tüfek
63
Idioms
an old flame
n.
eski aşk
64
Idioms
an old flame
n.
eski flört
65
Idioms
an old flame
n.
eski sevgili
66
Idioms
an old flame
n.
ilk göz ağrısı
67
Idioms
an old girl
n.
ihtiyar kadın
68
Idioms
an old chestnut
n.
kabak tadı vermiş konu/şaka
69
Idioms
an old wives' tale
n.
kocakarı inancı
70
Idioms
an old girl
n.
yaşlı kadın
71
Idioms
an old chestnut
n.
temcit pilavı gibi sürekli tekrarlanan şey
72
Idioms
an old chestnut
n.
klişeleşmiş şey
73
Idioms
an old chestnut
n.
artık bıkkınlık veren şey
74
Idioms
an old fogey
n.
eski kafalı kimse
75
Idioms
an old fogey
n.
tutucu kimse
76
Idioms
an old fogey
n.
geleneksel görüşleri, fikirleri olan kimse
77
Idioms
an old fogey
n.
geri kafalı kimse
78
Idioms
an old fogey
n.
dar görüşlü kimse
79
Idioms
an old fogy
n.
eski kafalı kimse
80
Idioms
an old fogy
n.
tutucu kimse
81
Idioms
an old fogy
n.
geleneksel görüşleri, fikirleri olan kimse
82
Idioms
an old fogy
n.
geri kafalı kimse
83
Idioms
an old fogy
n.
dar görüşlü kimse
84
Idioms
an old hand (at something/at doing something)
n.
(bir şeyde/bir şey yapmada) deneyimli kimse
85
Idioms
an old hand (at something/at doing something)
n.
(bir konuda) bilgili kimse
86
Idioms
an old hand (at something/at doing something)
n.
(bir konuda) çok tecrübeli kimse
87
Idioms
an old hand (at something/at doing something)
n.
(bir işin) kurdu
88
Idioms
an old hand (at something/at doing something)
n.
(bir alanda) çok becerikli kimse
89
Idioms
an old head on young shoulders
n.
olgun genç
90
Idioms
an old head on young shoulders
n.
genç yaşına rağmen olgun kimse
91
Idioms
an old head on young shoulders
n.
yetişkin gibi davranan/konuşan genç
92
Idioms
an old head on young shoulders
n.
büyümüş de küçülmüş
93
Idioms
an old shoe
n.
çok tanıdık
94
Idioms
an old shoe
n.
çok aşina
95
Idioms
an old shoe
n.
çok rahat
96
Idioms
an old shoe
n.
eski/gösterişsiz/iddiasız ama rahat
97
Idioms
an old stick in the mud
n.
uyuz/uyuşuk tip
98
Idioms
an old stick in the mud
n.
mıymıntı
99
Idioms
an old stick in the mud
n.
sıkıcı tip
100
Idioms
an old stick in the mud
n.
örümcek kafalı kimse
101
Idioms
an old stick in the mud
n.
eski/geri kafalı kimse
102
Idioms
an old wives' tale
n.
batıl inanç
103
Idioms
an old wives' tale
n.
kocakarı masalı
104
Idioms
an old chestnut
n.
temcit pilavı gibi sürekli tekrarlanan şey
105
Idioms
an old chestnut
n.
klişeleşmiş şey
106
Idioms
an old chestnut
n.
artık bıkkınlık veren şey
107
Idioms
an old fogey
n.
eski kafalı kimse
108
Idioms
an old fogey
n.
tutucu kimse
109
Idioms
an old fogey
n.
geleneksel görüşleri, fikirleri olan kimse
110
Idioms
an old fogey
n.
geri kafalı kimse
111
Idioms
an old fogey
n.
dar görüşlü kimse
112
Idioms
an old fogy
n.
eski kafalı kimse
113
Idioms
an old fogy
n.
tutucu kimse
114
Idioms
an old fogy
n.
geleneksel görüşleri, fikirleri olan kimse
115
Idioms
an old fogy
n.
geri kafalı kimse
116
Idioms
an old fogy
n.
dar görüşlü kimse
117
Idioms
an old hand (at something/at doing something)
n.
(bir şeyde/bir şey yapmada) deneyimli kimse
118
Idioms
an old hand (at something/at doing something)
n.
(bir konuda) bilgili kimse
119
Idioms
an old hand (at something/at doing something)
n.
(bir konuda) çok tecrübeli kimse
120
Idioms
an old hand (at something/at doing something)
n.
(bir işin) kurdu
121
Idioms
an old hand (at something/at doing something)
n.
(bir alanda) çok becerikli kimse
122
Idioms
an old head on young shoulders
n.
olgun genç
123
Idioms
an old head on young shoulders
n.
genç yaşına rağmen olgun kimse
124
Idioms
an old head on young shoulders
n.
yetişkin gibi davranan/konuşan genç
125
Idioms
an old head on young shoulders
n.
büyümüş de küçülmüş
126
Idioms
an old shoe
n.
çok tanıdık
127
Idioms
an old shoe
n.
çok aşina
128
Idioms
an old shoe
n.
çok rahat
129
Idioms
an old shoe
n.
eski/gösterişsiz/iddiasız ama rahat
130
Idioms
an old stick in the mud
n.
uyuz/uyuşuk tip
131
Idioms
an old stick in the mud
n.
mıymıntı
132
Idioms
an old stick in the mud
n.
sıkıcı tip
133
Idioms
an old stick in the mud
n.
örümcek kafalı kimse
134
Idioms
an old stick in the mud
n.
eski/geri kafalı kimse
135
Idioms
an old wives' tale
n.
batıl inanç
136
Idioms
an old wives' tale
n.
kocakarı masalı
137
Idioms
an old flame
n.
eski sevgili
138
Idioms
an old flame
n.
eski aşk
139
Idioms
an old flame
n.
eski flört
140
Idioms
an old chestnut
n.
kabak tadı vermiş konu/şaka
141
Idioms
an old chestnut
n.
bayatlamış konu/şaka
142
Idioms
an old chestnut
n.
defalarca anlatılmış ve artık bir şey ifade etmeyen/komik olmayan konu/şaka
143
Idioms
be an old hand
v.
bir konuda çok tecrübeli olmak
144
Idioms
be an old hand
v.
bir alanda çok becerikli olmak
145
Idioms
sound like an old fart
v.
birine büyüklük taslamak
146
Idioms
have an old head on young shoulders
v.
çok görüp geçirmek
147
Idioms
have an old head on young shoulders
v.
çok deneyimli olmak
148
Idioms
have an old head on young shoulders
v.
genç yaşına rağmen yılların birikimine sahip olmak
149
Idioms
have an old head on young shoulders
v.
görmüş geçirmiş olmak
150
Idioms
wipe out an old score
v.
eski defterleri kapatmak
151
Idioms
wipe out an old score
v.
eski bir hesabı kapatmak
152
Idioms
have an old head on young shoulders
v.
sağduyulu olmak
153
Idioms
hook up with an old flame
v.
(eski sevgiliyle vb) yeniden görüşmeye başlamak
154
Idioms
have an old head on young shoulders
v.
yılların birikimine sahip olmak
155
Idioms
scrape up an acquaintance with (someone) [old-fashioned]
v.
(biriyle) arkadaşlık/ahbaplık kurmaya çalışmak
156
Idioms
scrape up an acquaintance with (someone) [old-fashioned]
v.
(biriyle) tanışmaya çalışmak
157
Idioms
scrape up an acquaintance with (someone) [old-fashioned]
v.
(biriyle) çıkar ilişkisi kurmaya çalışmak
158
Idioms
scrape up an acquaintance with (someone) [old-fashioned]
v.
(konumundan yararlanmak için) biriyle tanışmaya/arkadaş olmaya çalışmak
159
Idioms
scrape up an acquaintance with (someone) [old-fashioned]
v.
(biriyle kendi çıkarı için) tanışmaya/arkadaş olmaya çalışmak
160
Idioms
make an honest woman of somebody [old-fashioned] [humorous]
v.
evlenmek (bir kadınla)
161
Idioms
make an honest woman of somebody [old-fashioned] [humorous]
v.
(birini) karısı olarak almak
162
Idioms
make an honest woman of somebody [old-fashioned] [humorous]
v.
bir kadınla evlenerek onun namusunu kurtarmak
163
Idioms
make an honest woman of somebody [old-fashioned] [humorous]
v.
bir kadınla namusunu temizlemek için evlenmek
164
Idioms
make an honest woman of somebody [old-fashioned] [humorous]
v.
(bir kadını) helali yapmak
165
Idioms
settle an old score (with someone)
v.
(biriyle) eski bir hesabı görmek/halletmek
166
Idioms
settle an old score (with someone)
v.
(birinden) intikam almak
167
Idioms
settle an old score (with someone)
v.
(biriyle) hesaplaşmak
168
Idioms
settle an old score (with someone)
v.
(biriyle) görülmemiş bir hesabı görmek
169
Idioms
settle an old score (with someone)
v.
(biriyle) hesaplaşmak
170
Idioms
teach an old dog new tricks
v.
eski köye yeni adet getirmek
171
Idioms
teach an old dog new tricks
v.
yaşlı köpeğe yeni numara öğretmek
172
Idioms
as common as an old shoe
adj.
adi
173
Idioms
common as an old shoe
adj.
paçoz
174
Idioms
common as an old shoe
adj.
sıradan
175
Idioms
(as) comfortable as an old shoe
adj.
aşina
176
Idioms
(as) comfortable as an old shoe
adj.
tanıdık
177
Idioms
(as) comfortable as an old shoe
adj.
eski/gösterişsiz/iddiasız ama rahat
178
Idioms
(as) tough as an old boot
adj.
dayanıklı
179
Idioms
(as) tough as an old boot
adj.
turp gibi
180
Idioms
(as) tough as an old boot
adj.
metanetli
181
Idioms
(as) tough as an old boot
adj.
soğukkanlı
182
Idioms
(as) tough as an old boot
adj.
duygularını belli etmeyen/göstermeyen
183
Idioms
(as) tough as an old boot
adj.
duygularını gizleyebilen
184
Idioms
(as) tough as an old boot
adj.
inatçı
185
Idioms
(as) tough as an old boot
adj.
kararından dönmeyen
186
Idioms
(as) tough as an old boot
adj.
esneklik göstermeyen
187
Idioms
(as) tough as an old boot
adj.
katı
188
Idioms
tough as an old boot
adj.
kayış gibi
189
Idioms
tough as an old boot
adj.
çok sert
190
Idioms
tough as an old boot
adj.
tahta gibi
191
Idioms
tough as an old boot
adj.
dayanıklı
192
Idioms
tough as an old boot
adj.
çok güçlü
193
Idioms
tough as an old boot
adj.
turp gibi
194
Idioms
tough as an old boot
adj.
çivi gibi sağlam
195
Idioms
tough as an old boot
adj.
duygularını gizleyebilen
196
Idioms
tough as an old boot
adj.
soğukkanlı
197
Idioms
tough as an old boot
adj.
metanetli
198
Idioms
tough as an old boot
adj.
esneklik göstermeyen
199
Idioms
tough as an old boot
adj.
duygularını belli etmeyen/göstermeyen
200
Idioms
tough as an old boot
adj.
duvar gibi
201
Idioms
it's an old story
expr.
aynı eski hikaye
202
Idioms
as common as an old shoe
expr.
bayağı
203
Idioms
as tough as an old boot
expr.
çok güçlü
204
Idioms
comfortable as an old shoe
expr.
çok rahat
205
Idioms
as common as an old shoe
expr.
çok sıradan
206
Idioms
common as an old shoe
expr.
çok adi
207
Idioms
as tough as an old boot
expr.
çok sert
208
Idioms
as comfortable as an old shoe
expr.
çok rahat
209
Idioms
as common as an old shoe
expr.
görgüsüz
210
Idioms
common as an old shoe
expr.
görgüsüz
211
Idioms
as tough as an old boot
expr.
kayış gibi (et)
212
Idioms
as common as an old shoe
expr.
paçoz
213
Idioms
no fool like an old fool
expr.
(dünyaya) aptal geldi aptal gider/gidecek/gidiyor
214
Idioms
no fool like an old fool
expr.
yaşlı bir ahmak/budala gibisi yok
215
Idioms
one can't teach an old dog new tricks
expr.
eski köye yeni adet getiremezsin
216
Idioms
one can't teach an old dog new tricks
expr.
huylu huyundan vazgeçmez
217
Idioms
one can't teach an old dog new tricks
expr.
yaşlı köpeğe yeni numara öğretemezsin
218
Idioms
it's hard to teach an old dog new tricks
expr.
eski köye yeni adet getiremezsin
219
Idioms
it's hard to teach an old dog new tricks
expr.
huylu huyundan vazgeçmez
220
Idioms
it's hard to teach an old dog new tricks
expr.
yaşlı köpeğe yeni numara öğretemezsin
Speaking
221
Speaking
it's an old trick
expr.
bu eski bir numaradır
Slang
222
Slang
an old bag
n.
cadaloz
223
Slang
an old bag
n.
cazgır kadın
224
Slang
an old bag
n.
huysuz kadın
225
Slang
an old bag
n.
sinir kadın
226
Slang
an old bag
n.
sevimsiz kadın
227
Slang
an old bag
n.
kaba kadın
228
Slang
an old bag
n.
yaşlı huysuz bir kadın
229
Slang
an old bag
n.
cadaloz
230
Slang
an old bag
n.
cazgır kadın
231
Slang
an old bag
n.
huysuz kadın
232
Slang
an old bag
n.
sinir kadın
233
Slang
an old bag
n.
sevimsiz kadın
234
Slang
an old bag
n.
kaba kadın
235
Slang
an old bag
n.
yaşlı huysuz bir kadın
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of an old
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy