(yanından) geçmek - Turc Anglais Dictionnaire

(yanından) geçmek

Sens de "(yanından) geçmek" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 1 résultat(s)

Turc Anglais
General
(yanından) geçmek move past v.

Sens de "(yanından) geçmek" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 69 résultat(s)

Turc Anglais
General
yanından geçmek pass by v.
They passed by her house yesterday.
Onlar dün onun evinin yanından geçtiler.

More Sentences
Phrasals
yanından geçmek drive by v.
Tom drove by Mary's house every day on the way to work.
Tom işe giderken her gün Mary'nin evinin yanından geçti.

More Sentences
yanından geçmek pass by v.
He passed by the house.
Evin yanından geçti.

More Sentences
(birinin/bir şeyin) yanından geçmek go by (someone or something) v.
We went by the shop without noticing it.
Fark etmeden dükkânın yanından geçtik.

More Sentences
Colloquial
yanından koşarak geçmek run past v.
He ran past me.
Yanımdan koşarak geçti.

More Sentences
koşarak (birinin/bir şeyin) yanından geçmek run past (someone or something) v.
Tom ran past me.
Tom koşarak yanımdan geçti.

More Sentences
General
yolun bir yanından diğerine geçmek lap n.
yanından geçmek bypass v.
yanından geçmek (nehir vb) stroll along (such as a river) v.
(bir şeyin) yanından geçmek walk along v.
yanından geçmek by-pass v.
bir yerin yanından geçmek walk past a place v.
bir şeyin/kişinin yanından (tek sıra) geçmek file past someone or something v.
yanından hızla geçmek zip past someone v.
yanından geçmek deke [canada] v.
yanından geçmek overslide v.
yanından geçmek coast [obsolete] v.
yanından geçmek cote [obsolete] v.
Phrasals
kolayca/hızla yetişip yanından geçmek cruise by v.
uçarak yanından geçmek fly by v.
yanından/teğet geçmek fly by v.
(biri/bir şey) yanından/önünden/çevresinden koşarak geçmek run by v.
yürürken/koşarken (birinin/bir şeyin) yanından geçmek run by v.
(birinin/bir şeyin) yanından/önünden kayarak geçmek slide by v.
(birinin/bir şeyin) yanından hızla geçmek speed by v.
yanından sıkışarak/zor bela/zar zor geçmek squeeze by v.
yanından sıkışarak/zor bela/zar zor geçmek squeeze by (someone or something) v.
yanından şiddetli/çok hızlı bir şekilde geçmek whip by v.
yanından kırbaç/rüzgar/fırtına gibi geçmek whip by v.
yanından çok hızlı/ok gibi geçmek whiz by v.
yanından yıldırım gibi/vın diye geçmek whiz by v.
yanından/önünden hızla geçmek zip by v.
içinde/arasında/yanından koşmak/koşarak geçmek race through v.
yanından geçmek go past v.
yanından dikkatlice geçmek edge by (someone or something) v.
yanından hızla geçmek brush past someone v.
yanından hızla geçmek brush by someone v.
yanından geçmek come by v.
yanından hızla geçmek zoom past someone v.
yanından geçmek ride by v.
yanından hızlı geçmek zoom by v.
birinin/bir şeyin yanından geçmek get around someone or something v.
yanından hızla geçmek brush by v.
yanından hızlıca sürtünerek geçmek brush by v.
(birinin/bir şeyin) yanından hızla sürtünerek geçmek brush by (someone or something) v.
yanından dikkatlice geçmek edge by v.
(birinin/bir şeyin) yanından/önünden geçmek go by (someone or something) v.
yanından gösteriş yaparak geçmek parade by v.
patenle yanından geçmek skate by v.
kayarak yanından geçmek skate by v.
Colloquial
yanından vın diye geçmek whiz past v.
Idioms
bir şeyin yanından (yavaşça/dikkatlice) geçmek make one's way along something v.
yanından vın diye geçmek whiz past someone v.
(birinin) yanından hızla geçmek blow past (someone) v.
(birinin) yanından rüzgar gibi geçmek blow past (someone) v.
(birinin) yanından aşırı hızlı bir şekilde geçmek blow past (someone) v.
(birinin) yanından jet gibi geçmek blow past (someone) v.
(birinin/bir şeyin) yanından hızla geçmek breeze past (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) yanından rüzgar gibi geçmek breeze past (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) yanından hızla geçmek brush past (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) yanından hızlıca sürtünerek geçmek brush past (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) yanından hızla hafifçe dokunarak geçmek brush past (someone or something) v.
yanından (tek sıra) geçmek file past v.
birinin/bir şeyin yanından geçmek go past someone or something v.
yanından geçmek make way along v.
fark ettirmeden (birinin/bir şeyin) yanından geçmek sneak past (someone or something) v.
Marine
rüzgar tarafında kalacak şekilde karada belirli bir noktanın yanından geçmek weather a point v.
Military
düşmanın yanından dolanıp arkasına geçmek outflank v.
Archaic
bir şeyin yanından (yavaşça/dikkatlice) geçmek trace v.