Inglés | Turco | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | wood n. | odun | ||
Will he still be able to see the wood for the trees? Hala ağaçlar için odunu görebilecek mi? More Sentences |
||||
Common Usage | wood n. | tahta | ||
That has never happened to me, touch wood. Bu hiç başıma gelmedi, tahtaya dokun. More Sentences |
||||
Common Usage | wood n. | ahşap | ||
Together, the forestry and wood industries provide millions of jobs in Europe. Ormancılık ve ahşap endüstrileri birlikte Avrupa'da milyonlarca kişiye iş imkanı sağlamaktadır. More Sentences |
||||
General | ||||
General | wood n. | ağaç | ||
Teak is a tropical dark wood used for making furniture. Tik, mobilya yapımında kullanılan tropikal koyu renkli bir ağaçtır. More Sentences |
||||
General | wood n. | ahşap | ||
Together, the forestry and wood industries provide millions of jobs in Europe. Ormancılık ve ahşap endüstrileri birlikte Avrupa'da milyonlarca kişiye iş imkanı sağlamaktadır. More Sentences |
||||
General | wood n. | orman | ||
They say that the wood is haunted. Ormanın perili olduğunu söylüyorlar. More Sentences |
||||
General | wood n. | kereste | ||
He is buying some wood so that he can make a bookcase. O, bir kitaplık yapabilmesi için biraz kereste satın alıyor. More Sentences |
||||
General | wood n. | tahta | ||
That has never happened to me, touch wood. Bu hiç başıma gelmedi, tahtaya dokun. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Technical | wood n. | tahta | ||
That has never happened to me, touch wood. Bu hiç başıma gelmedi, tahtaya dokun. More Sentences |
||||
Woodworking | ||||
Woodworking | wood n. | ağaç | ||
Teak is a tropical dark wood used for making furniture. Tik, mobilya yapımında kullanılan tropikal koyu renkli bir ağaçtır. More Sentences |
||||
Woodworking | wood n. | kereste | ||
He is buying some wood so that he can make a bookcase. O, bir kitaplık yapabilmesi için biraz kereste satın alıyor. More Sentences |
||||
Chemistry | ||||
Chemistry | wood n. | odun | ||
Will he still be able to see the wood for the trees? Hala ağaçlar için odunu görebilecek mi? More Sentences |
||||
General | ||||
General | wood n. | koru | ||
General | wood n. | ağaçlık | ||
General | wood n. | ahşap fıçılar | ||
General | wood n. | ahşap variller | ||
General | wood n. | bir soyadı | ||
General | wood n. | bir kimsenin karakterinin özü | ||
General | wood v. | ağaçlandırmak | ||
General | wood v. | odun toplamak | ||
General | wood v. | odun tedarik etmek | ||
General | wood v. | odun temin etmek | ||
General | wood v. | çim topu oyununda küçük topu iki yüzü olan daha büyük toplarla çevrelemek | ||
General | wood adj. | ahşaptan yapılmış | ||
General | wood adj. | ahşap içeren | ||
General | wood adj. | akli dengesi bozuk (kimse) | ||
General | wood adj. | ahşap olarak kullanılan | ||
General | wood adj. | ahşapla yapılan | ||
Technical | ||||
Technical | wood n. | takoz | ||
Woodworking | ||||
Woodworking | wood adj. | odun kesmek, depolamak veya odunla çalışmak için kullanılan | ||
Woodworking | wood adj. | odun kesmeye, depolamaya veya odunla çalışmaya uygun | ||
Dyeing | ||||
Dyeing | wood n. | badem rengi | ||
Botanic | ||||
Botanic | wood n. | ağaç gövdesinin ve dallarının orta kısmını oluşturan madde | ||
Forestry | ||||
Forestry | wood v. | ağaçlandırmak | ||
Forestry | wood v. | ormanlaştırmak | ||
Forestry | wood adj. | ormanda ikamet eden | ||
Forestry | wood adj. | ormanla ilgili | ||
Forestry | wood adj. | ormanda bulunan | ||
Geography | ||||
Geography | wood n. | wisconsin eyaletinde yerleşim yeri | ||
Geography | wood n. | güney dakota eyaletinde yerleşim yeri | ||
Sport | ||||
Sport | wood n. | uzun vuruşlar için kullanılan yuvarlak uçlu bir golf sopası türü | ||
Sport | wood n. | çim topu oyununda kullanılan iki yüzü olan ahşap top | ||
Sport | wood n. | diğer sopalara göre daha uzun gövdesi ve yuvarlak ucu olan bir tür golf sopası | ||
Tennis | ||||
Tennis | wood n. | tenis raketinin çerçevesi | ||
Chess | ||||
Chess | wood n. | satranç taşları | ||
Music | ||||
Music | wood n. | tahta soluklu çalgılar (obua, klarnet vb) | ||
Archaic | ||||
Archaic | wood adj. | deli | ||
Archaic | wood adj. | çılgın | ||
Archaic | wood adj. | manyak | ||
Archaic | wood adj. | kızgın | ||
Archaic | wood adj. | öfkeli | ||
Archaic | wood adj. | şiddetli | ||
Slang | ||||
Slang | wood n. | beyaz mahkum | ||
Slang | wood n. | ereksiyon | ||
British Slang | ||||
British Slang | wood n. | erekte olmuş/kabarmış/kalkık penis |