varma - Turco Inglés Diccionario

varma

Significados de "varma" en diccionario inglés turco : 6 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
varma arrival n.
On his arrival at the station, he called a taxi.
İstasyona vardığında, o bir taksi çağırdı.

More Sentences
General
varma arrival n.
On my arrival at the station, I will call you.
İstasyona vardığımda seni arayacağım.

More Sentences
varma accession n.
varma attaining n.
varma reach n.
varma reaching n.

Significados de "varma" con otros términos en diccionario inglés turco: 64 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
anlaşmaya varma compromise n.
The best is that agreement on a compromise has been successfully reached in the Council.
En iyisi, Konseyde bir uzlaşı üzerinde başarılı bir şekilde anlaşmaya varılmış olmasıdır.

More Sentences
General
sağ salim varma safe arrival n.
Keiko informed him of her safe arrival.
Keiko ona kadının sağ salim vardığını haber verdi.

More Sentences
Trade/Economic
varma yeri destination n.
The people in this container still hoped they would reach their destination until they drew their dying breath.
Bu konteynırdaki insanlar son nefeslerini verene kadar varacakları yere ulaşmayı umut ediyorlardı.

More Sentences
Insurance
varma yeri destination n.
I took the bus in order to reach the destination before it got dark.
Hava kararmadan varacağımız yere ulaşmak için otobüse bindim.

More Sentences
General
sonuca varma concluding n.
farkına varma realization n.
farkına varma realising n.
farkına varma recognition n.
karara varma judging n.
farkına varma cognizance n.
anlaşmaya varma negotiation n.
sonuca varma educing n.
varma istasyonu destination station n.
kura ile karara varma casting lots n.
varma istasyonu station of destination n.
farkına varma anagnorisis n.
farkına varma realizing n.
farkına varma realisation n.
farkına varma cognisance n.
sonuca varma reason n.
sonuca varma reasoning n.
farkına varma recognization n.
yeniden karara varma redetermination n.
yeniden varma regaining n.
yeniden varma regainment n.
farkına varma awakening n.
sonuca varma educement n.
farkına varma awakenment n.
sonuca varma end of the line n.
hatalı bir şekilde ortak karara varma quotient verdict n.
gerçeklerin, olasılıkların veya gereksinimlerin farkına sonradan varma hindsight n.
sonuca varma windup n.
duyular yoluyla bir şeyin farkına varma perception n.
secdeye varma prostration n.
farkına varma spot n.
farkına varma aware adj.
Colloquial
(birinin) üstüne varma a go (at someone) n.
farkına varma breakthrough n.
farkına varma catch n.
Idioms
kestirmeden sonuca varma end-run n.
geç farkına varma twenty-twenty hindsight n.
geç farkına varma 20/20 hindsight n.
(birinin) üstüne varma a shot at (someone) n.
farkına varma anı a-ha moment n.
farkına varma anı a-ha moment n.
dönüp dolaşıp aynı noktaya varma the wheel has come full circle expr.
dönüp dolaşıp aynı noktaya varma the wheel has turned full circle expr.
Trade/Economic
navlun varma yerinde ödenecek freight collect n.
varma limanındaki kalite landed quality n.
varma yerinde tahsil edilecek navlun forward freight n.
varma limanındaki fiyat landed price n.
varma limanındaki fiyat land price n.
Law
mahkemeye gitmeden anlaşmaya varma dispute resolution n.
Politics
uzlaşmaya varma consensus n.
Technical
en yüksek noktaya varma culmination n.
farkına varma awareness n.
Marine
varma limanı port of destination n.
varma yeri landing place n.
varma limanı destination port n.
varma limanları destinations n.
Logic
sezgilere dayandırmadan, analitik çözümleme ile sonuca varma discursus n.
parçanın özelliklerinin bütün için de geçerli olduğunu sonucuna varma yanılgısı composition n.
Modern Slang
farkına varma ah-ha experience n.
ağzı kulaklarına varma all teeth expr.