tutsak

Significados de "tutsak" en diccionario inglés turco : 11 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Common Usage
1	Common Usage	tutsak	prisoner n.
They told him he was their prisoner. Ona kendilerinin tutsağı olduğunu söylediler. More Sentences
General
2	General	tutsak	hostage n.
The fate of the hostages depends on the result of the negotiation. Tutsakların kaderi görüşmenin sonucuna göre değişir. More Sentences
3	General	tutsak	prisoner n.
I'm still your prisoner, aren't I? Hâlâ senin tutsağınım, değil mi? More Sentences
4	General	tutsak	in chains adj.
The prisoner is in chains. Tutsak, zincirle bağlıydı. More Sentences
Common Usage
5	Common Usage	tutsak	captive adj.
General
6	General	tutsak	captive n.
7	General	tutsak	caitive n.
8	General	tutsak	détenu n.
9	General	tutsak	captivated [obsolete] adj.
Idioms
10	Idioms	tutsak	hanging in chains adj.
Military
11	Military	tutsak	detainee n.

Significados de "tutsak" con otros términos en diccionario inglés turco: 30 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General
1	General	tutsak eden kimse	captor n.
2	General	tutsak eden kişi	captor n.
3	General	tutsak edici düşünce	abductive thinking n.
4	General	tutsak edici düşünce	abductive reasoning n.
5	General	tutsak eden	capturer n.
6	General	tutsak toplama noktası	detainee collecting point n.
7	General	kandırarak tutsak eden kimse	surpriser n.
8	General	tutsak etmek	captivate v.
9	General	tutsak etmek	capture v.
10	General	tutsak almak	take prisoner v.
11	General	tutsak alınmak	be taken prisoner v.
12	General	tutsak almak	capture prisoner v.
13	General	tutsak almak	take someone captive v.
14	General	tutsak edilmek	be in captivity v.
15	General	birini bir yerde tutsak tutmak	entomb someone in something v.
16	General	tutsak etmek	tie [obsolete] v.
17	General	tutsak etmek	overtake [scotland] v.
18	General	tutsak almak	seize v.
19	General	tutsak edilemez	uncapturable adj.
Colloquial
20	Colloquial	tutsak olmamasına rağmen içinde bulunduğu durumdan dolayı eli kolu bağlı kimse	hog on ice n.
21	Colloquial	tutsak etmek	entomb v.
Idioms
22	Idioms	birisini tutsak etmek	keep someone captive v.
23	Idioms	birisini tutsak etmek	hold someone captive v.
Trade/Economic
24	Trade/Economic	tutsak piyasa	captive market n.
Construction
25	Construction	tutsak kalmış	trapped adj.
Psychology
26	Psychology	tutsak penis	penis captivus n.
History
27	History	roma'ya tutsak olarak götürülüp sonrasında serbest bırakılan yahudilerin neslinden gelenlerin ms. 1. yüzyılda kudüs'te kurduğu sinagogun mensubu	libertine n.
Military
28	Military	tutsak toplama noktası	detainee collection point n.
29	Military	tutsak işlem istasyonu	detainee processing station n.
Archaic
30	Archaic	tutsak etmek	fang [obsolete] v.