surpass - Turco Inglés Diccionario

surpass

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Significados de "surpass" en diccionario turco inglés : 21 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
surpass v. aşmak
The costs of the project surpassed expectations.
Projenin maliyeti beklentileri aşmaktaydı.

More Sentences
General
surpass v. geçmek
You should be grateful that he makes us want to surpass him.
Onu geçmeyi istememizi sağladığı için minnettar olmalısın.

More Sentences
surpass v. geride bırakmak
Turkish is about to become the second most used language in Tatoeba, surpassed only by English.
Sadece İngilizcenin geride bıraktığı Türkçe, Tatoeba'da ikinci en çok kullanılan dil olmak üzere.

More Sentences
surpass v. aşmak
Let us, too, surpass ourselves in our endeavours to boost European sport.
Biz de Avrupa sporunu geliştirme çabalarımızda kendimizi aşalım.

More Sentences
surpass v. gücünü aşmak
The theory of evolution surpasses the scope of my imagination.
Evrim teorisi benim hayal gücümü aşıyor.

More Sentences
Trade/Economic
surpass v. aşmak
You should be grateful that he makes us want to surpass him.
Kendisini aşmak istememize neden olduğu için minnettar olmalısınız.

More Sentences
Common Usage
surpass v. üstün gelmek
General
surpass v. üstün çıkmak
surpass v. ütmek
surpass v. üstün olmak
surpass v. takmak
surpass v. geçmek (üstünlük açısından)
surpass v. gölgede bırakmak
surpass v. baskın çıkmak
surpass v. sınırını aşmak
surpass v. ötesine geçmek
surpass v. aşırı hale getirmek
surpass v. sınırların dışına çıkarmak
surpass v. ulaşılamaz hale getirmek
surpass v. öne çıkmak
surpass v. dikkat çekmek

Significados de "surpass" con otros términos en diccionario inglés turco: 16 resultado(s)

Inglés Turco
General
surpass somebody v. taş çıkartmak
surpass one's elder v. boynuz kulağı geçmek
Phrasals
surpass someone or something in something v. birini/bir şeyi bir şeyde geçmek
surpass someone or something in something v. birine/bir şeye bir şeyde üstün gelmek
surpass someone or something in something v. birini/bir şeyi bir şeyde aşmak
surpass someone or something in something v. birini/bir şeyi bir şeyde geride/gölgede bırakmak
surpass someone or something in something v. birine/bir şeye bir şeyde baskın çıkmak
surpass someone or something in something v. bir şeyde birinden bir şeyden daha iyi olmak
surpass in v. -de geçmek
surpass in v. -de üstün gelmek
surpass in v. -de aşmak
surpass in v. '-de geride/gölgede bırakmak
surpass in v. '-de baskın çıkmak
surpass in v. -de daha iyi olmak
Colloquial
surpass (oneself) v. (kendini) aşmak
surpass (oneself) v. (kendi) rekorunu kırmak