mali - Turco Inglés Diccionario

mali

Significados de "mali" en diccionario turco inglés : 2 resultado(s)

Inglés Turco
Computer
mali n. mali
Mali is one of Africa’s largest cotton growers.
Mali, Afrika'nın en büyük pamuk üreticilerinden biri.

More Sentences
General
mali n. (hindistan'da) bahçecilikle uğraşan kasta mensup kimse

Significados de "mali" en diccionario inglés turco : 15 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
mali fiscal adj.
It is also obvious that this is mainly a fiscal problem.
Bunun esas olarak mali bir sorun olduğu da açıktır.

More Sentences
mali financial adj.
The United Nations has started to do this through its financial action task force.
Birleşmiş Milletler mali eylem görev gücü aracılığıyla bunu yapmaya başlamıştır.

More Sentences
General
mali financial adj.
The United Nations has started to do this through its financial action task force.
Birleşmiş Milletler mali eylem görev gücü aracılığıyla bunu yapmaya başlamıştır.

More Sentences
mali monetary adj.
They have monetary problems.
Onların mali sorunları var.

More Sentences
Trade/Economic
mali fiscal adj.
It is also obvious that this is mainly a fiscal problem.
Bunun esas olarak mali bir sorun olduğu da açıktır.

More Sentences
mali monetary adj.
They have monetary problems.
Onların mali sorunları var.

More Sentences
mali financial adj.
The United Nations has started to do this through its financial action task force.
Birleşmiş Milletler mali eylem görev gücü aracılığıyla bunu yapmaya başlamıştır.

More Sentences
Politics
mali financial adj.
The United Nations has started to do this through its financial action task force.
Birleşmiş Milletler mali eylem görev gücü aracılığıyla bunu yapmaya başlamıştır.

More Sentences
Computer
mali mali n.
Mali is one of Africa’s largest cotton growers.
Mali, Afrika'nın en büyük pamuk üreticilerinden biri.

More Sentences
General
mali moneyman n.
mali malian adj.
mali economic adj.
mali pecunial [obsolete] adj.
mali pocket adj.
Trade/Economic
mali financial power n.

Significados de "mali" con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)

Turco Inglés
General
mali yıl fiscal year n.
They labored over the budget for the fiscal year 1997.
Onlar 1997 mali yılı bütçesi üzerinde çalıştılar.

More Sentences
mali yıl financial year n.
At the moment these decisions still relate to different financial years, and that is ambiguous.
Şu anda bu kararlar hala farklı mali yıllarla ilgili ve bu belirsiz.

More Sentences
mali protokol financial protocol n.
The Council has not, however, so far approved the 4th Financial Protocol.
Bununla beraber, Konsey, şimdiye kadar, 4ncü Mali Protokolü onaylamış değildir.

More Sentences
gider (mali) outgoings n.
The increase of 5% over the outgoings of the Budget year 2001 corresponds to the Berlin agricultural guidelines.
2001 Bütçe yılı giderleri üzerindeki %5'lik artış Berlin tarım kılavuzuna karşılık gelmektedir.

More Sentences
mali durum finances n.
With regard to the finances, the economic viability of the sector is a significant concern in Europe.
Mali durumla ilgili olarak, sektörün ekonomik açıdan yaşayabilirliği Avrupa'da önemli bir endişe kaynağıdır.

More Sentences
mali çıkar financial interest n.
What are the Community's financial interests?
Topluluğun mali çıkarları nelerdir?

More Sentences
mali sonuç financial result n.
Here, there is a production surplus whose constant increase is reflected in the financial results.
Burada sürekli artışı mali sonuçlara yansıyan bir üretim fazlası söz konusudur.

More Sentences
mali durum financial situation n.
The proposed measures will probably make the financial situation of the insurance funds worse.
Önerilen tedbirler muhtemelen sigorta fonlarının mali durumunu daha da kötüleştirecektir.

More Sentences
mali hizmetler financial services n.
But if the financial services plan is to work, this directive has to be in place.
Ancak mali hizmetler planının işlemesi için bu direktifin yürürlükte olması gerekmektedir.

More Sentences
mali tahmin financial forecast n.
We Greens therefore call for the financial forecasts to be re-examined.
Bu nedenle biz Yeşiller, mali tahminlerin yeniden incelenmesi çağrısında bulunuyoruz.

More Sentences
mali imkan financial means n.
Can Europe's rural environment count on adequate care and financial means?
Avrupa'nın kırsal çevresi yeterli bakım ve mali imkanlara güvenebilir mi?

More Sentences
mali ihtiyaç financial need n.
In paragraph 38, the report calls for an assessment of economic and financial needs.
38. paragrafta rapor, ekonomik ve mali ihtiyaçların değerlendirilmesini talep etmektedir.

More Sentences
mali destekçi funder n.
The government acted as the primary funder for the project.
Hükümet, projenin asıl mali destekçisi konumundaydı.

More Sentences
mali açıdan financially adv.
Thirdly, the new Member States are not to be financially worse off after joining than they were before it.
Üçüncü olarak, yeni Üye Devletler katıldıktan sonra mali açıdan daha önce olduklarından daha kötü durumda olmamalıdır.

More Sentences
mali konularda in fiscal matters adv.
Some of these requirements also blatantly contradict the Treaty, which provides for unanimity in fiscal matters.
Bu şartlardan bazıları, mali konularda oybirliğini öngören Antlaşma ile de açıkça çelişmektedir.

More Sentences
Trade/Economic
mali teşvik financial incentive n.
There is currently little financial incentive for this when the insurance market picks up the tab.
Sigorta piyasası masrafları üstlendiğinde şu anda bunun için çok az mali teşvik var.

More Sentences
mali piyasalar financial markets n.
The creation of frameworks within which the financial markets can operate is in my view a task for government.
Benim görüşüme göre, mali piyasaların işleyebileceği çerçevelerin oluşturulması hükümetin görevidir.

More Sentences
mali muhasebe financial accounting n.
Would the financial accounting scandals have occurred had regulation been as intensive as it is now?
Düzenleme şimdiki kadar yoğun olsaydı mali muhasebe skandalları meydana gelir miydi?

More Sentences
mali koşul financial provision n.
The institutional and financial provision for enlargement is not good.
Genişleme açısından kurumsal ve mali koşullar elverişli değildir.

More Sentences
mali özerklik financial autonomy n.
We want financial autonomy at European level, and we want to work towards this now.
Avrupa düzeyinde mali özerklik istiyoruz ve bunun için şimdi çalışmak istiyoruz.

More Sentences
mali yıl financial year n.
At the moment these decisions still relate to different financial years, and that is ambiguous.
Şu anda bu kararlar hala farklı mali yıllarla ilgili ve bu belirsiz.

More Sentences
mali mevzuat fiscal legislation n.
The precise nature of the SE will, naturally, be determined in part by fiscal legislation.
SE'nin kesin niteliği doğal olarak kısmen mali mevzuat tarafından belirlenecektir.

More Sentences
mali istatistikler financial statistics n.
The IMF’s ‘International Financial Statistics’ publication has been used as the main source.
IMF'nin 'Uluslararası Mali İstatistikler' yayını ana kaynak olarak kullanılmıştır.

More Sentences
mali denetim financial audit n.
Secondly, the provisions on financial audit and control are being tightened.
İkinci olarak mali denetim ve kontrole ilişkin hükümler sıkılaştırılmaktadır.

More Sentences
mali teşvikler fiscal incentives n.
The danger would be that the possible effect of fiscal incentives would be watered down.
Buradaki tehlike, mali teşviklerin olası etkisinin azaltılması olacaktır.

More Sentences
mali planlama financial planning n.
Financial planning will need to be adjusted in order to anchor these items of expenditure in the Budget.
Bu harcama kalemlerini bütçeye sabitlemek için mali planlamanın yeniden düzenlenmesi gerekecektir.

More Sentences
mali yatırım financial investment n.
We must not allow ten years of political and financial investment to be wasted.
On yıllık siyasi ve mali yatırımın boşa gitmesine izin vermemeliyiz.

More Sentences
mali araçlar financial instruments n.
It covers the aid which will be given through the EU's various financial instruments.
AB'nin çeşitli mali araçları vasıtasıyla yapılacak yardımları kapsamaktadır.

More Sentences
mali kaynaklar financial resources n.
We must make it quite clear what financial resources we should consider adequate and quantifiable in these areas.
Bu alanlarda hangi mali kaynakları yeterli ve ölçülebilir olarak değerlendirmemiz gerektiğini açıkça belirtmeliyiz.

More Sentences
mali politika financial policy n.
This could be done if European financial policy were to be guided by reference to the structural deficit.
Avrupa mali politikası yapısal açık referans alınarak yönlendirilirse bu yapılabilir.

More Sentences
mali yardım financial assistance n.
I do not endorse the call for an outright boycott and the cessation of all financial assistance.
Açık bir boykot ve tüm mali yardımların durdurulması çağrısını desteklemiyorum.

More Sentences
mali politika fiscal policy n.
The Della Vedova report on the EU's fiscal policy is an ill-assorted compilation of fiscal affirmations and claims.
Della Vedova'nın AB'nin mali politikasına ilişkin raporu, mali teyit ve iddiaların kötü düzenlenmiş bir derlemesidir.

More Sentences
mali yatırım financial investment n.
We must not allow ten years of political and financial investment to be wasted.
On yıllık siyasi ve mali yatırımın boşa gitmesine izin vermemeliyiz.

More Sentences
mali yönetim financial management n.
Financial management and control is obviously crucial area of reform.
Mali yönetim ve kontrolün çok önemli bir reform alanı olduğu açıktır.

More Sentences
mali piyasalar financial markets n.
The creation of frameworks within which the financial markets can operate is in my view a task for government.
Benim görüşüme göre, mali piyasaların işleyebileceği çerçevelerin oluşturulması hükümetin görevidir.

More Sentences
mali protokol financial protocol n.
The Council has not, however, so far approved the 4th Financial Protocol.
Bununla beraber, Konsey, şimdiye kadar, 4ncü Mali Protokolü onaylamış değildir.

More Sentences
mali kaynaklar financial resources n.
We must make it quite clear what financial resources we should consider adequate and quantifiable in these areas.
Bu alanlarda hangi mali kaynakları yeterli ve ölçülebilir olarak değerlendirmemiz gerektiğini açıkça belirtmeliyiz.

More Sentences
mali sektör financial sector n.
The financial sector therefore has to be reinforced to make banks more competitive.
Dolayısıyla, bankaların rekabet yeteneğini arttırmak üzere mali sektörün güçlendirilmesi gerekir.

More Sentences
mali istikrar financial stability n.
The rapporteur deserves support in his endeavours to achieve greater financial stability.
Raportör, daha fazla mali istikrarın sağlanması yönündeki çabalarında desteği hak etmektedir.

More Sentences
mali tablo financial statement n.
If we have a contract for Europol, when a final financial statement has been completed, we can control the issue.
Europol için bir sözleşmemiz varsa nihai bir mali tablo tamamlandığında konuyu kontrol edebiliriz.

More Sentences
mali düzenleme financial arrangement n.
In the disputes surrounding the financial arrangements, we have taken sound initiatives.
Mali düzenlemelerle ilgili anlaşmazlıklarda sağlam inisiyatifler aldık.

More Sentences
mali yaptırım financial sanction n.
Should we not seriously consider the option of financial sanctions in this instance?
Bu durumda mali yaptırım seçeneğini ciddi olarak düşünmemiz gerekmez mi?

More Sentences
mali analist financial analyst n.
This is not the time to analyse the decimal points presented to us by financial analysts.
Mali analistler tarafından bize sunulan ondalık noktaları analiz etmenin zamanı değil.

More Sentences
mali sıkılaştırma fiscal tightening n.
A fiscal tightening policy is being enacted.
Bir mali sıkılaştırma politikası yürürlüğe konuyor.

More Sentences
General
mali ve idari işler financial and administrative affairs n.
büyük mali güç towering financial strength n.
mali yardım financial support n.
mali durum financial standing n.
mali darboğaz financial bottleneck n.
mali durum finance n.
mali nitelikli gümrük vergileri customs duties of a fiscal nature n.
şirketin mali yılı company's financial year n.
mali durum circumstances n.
mali işler sorumlusu treasurer n.
mali durum sağlığı financial health n.
mali yönden sorumluluk accountableness n.
mali kapasite denkleştirmesi fiscal capacity equalization n.
mali bilanço financial statement n.
mali bütçe financial budget n.
mali sorumluluk sigortası liability insurance n.
mali destek monetary assistance n.
açık (mali) deficit n.
genişlemeci mali politika expansionary fiscal policy n.
mali dönem fiscal period n.
mali sıkıntı financial difficulty n.
mali açık fiscal deficit n.
telafisi imkansız mali zarar write off n.
mali yıl sonu end of a fiscal year n.
nitelikli mali suçlar advanced financial crimes n.
mali tutumluluk financial prudence n.
mali fayda financial interest n.
serbest mali müşavir freelance financial consultant n.
mali durum bildirimi declaration of financial status n.
mali durum financial condition n.
mali durum financial status n.
mali bütünlük financial integrity n.
mali bilgi financial information n.
mali haklar financial rights n.
mali müşavirlik şirketi public accountant company n.
mali müşavirlik bürosu public accountant office n.
mali müşavirlik bürosu public accountant company n.
mali müşavirlik firması public accountant company n.
telafi edilmesi imkansız mali zarar write-off n.
mali sorumluluk ölçüsü accountability unit n.
mali yükümlülük financial obligation n.
mali destekçi financial provider n.
mali durum financial position n.
kişinin mali gücü one's pocketbook n.
mali yazıcı financial printer n.
mali yönden önemli proje financially significant project n.
mali açıdan önemli proje financially significant project n.
mali kaynak purse n.
hükümetler arası mali ilişkiler intergovernmental fiscal relations n.
1 mali kwacha'sının yüzde biri değerindeki para birimi tambala n.
papanın mali sekreteri camerlengo n.
papanın mali sekreteri camerlingo n.
mali işlem raporu account n.
siyasi sürgün, mali sıkıntı gibi sebeplerle evsiz kalanlar (the) displaced n.
mali hesapları incelemekten sorumlu kamu görevlisi comptroler [obsolete] n.
mali işlerde zorluk difficulty n.
engelli bireylere mali destek sağlayan program disability n.
engelli bireylere mali destek sağlayan programın sunduğu ekonomik yardım disability n.
mali yıl fiscal n.
mali çöküşten koruyan önlemler protection n.
idari veya mali takdir yetkisinin kullanımını içeren konular prudentials n.
mali temsilci steward n.
mali müşavir steward n.
mali destek sağlama subsidisation [uk] n.
mali destek sağlama subsidization [us] n.
mali gücü yetmek afford v.
ayakta kalmak (mali açıdan) be afloat v.
mali destek sağlamak subsidize v.
mali açıdan kötü durumda olmak be financially in bad shape v.
mali destek vererek kurtarmak bail out v.
mali destek sağlamak subsidise v.
mali yardım yapmak support financially v.
mali olarak desteklemek give financial support v.
mali olarak desteklemek subvent v.
mali kriz yaşamak have a financial crisis v.
mali kaynakları kesmek defund v.
mali sıkıntı çekmek be in financial difficulty v.
kendi mali gücüne göre vergi ödemek pay scot and lot v.
bir şeyle mali açıdan ilgilendiğini belirtmek declare an interest v.
bir şeyle mali açıdan ilgilendiğini belirtmek declare one's interest v.
mali yükümlülükler yüklemek encomber [obsolete] v.
mali olarak yeterince desteklememe underfunding v.
mali sorumluluğunu almak underwrite v.
devlet desteği için başvuran kişinin mali durumuna yönelik araştırma yapmak means-test v.
devlet desteği için başvuran kişinin mali durumuna yönelik araştırma gerektirmek means-test v.
devlet desteği başvurusunda mali duruma yönelik teste tabi olmak means-test v.
siyasi bir kampanya için (diğer adaydan) daha fazla mali destek toplamak outraise v.
politik, mali veya mesleki gücünü azaltmak destroy v.
(kendini) mali konularda aşırı zorlamak overextend v.
mali hedefi aşmak overshoot v.
mali'ye özgü malian adj.
mali olmayan nonfinancial adj.
mali yönden garanti altına alınmış underwritten adj.
mali açıdan çok rahat deep pocket adj.
mali olarak yeterince desteklenmemiş underfinanced adj.
şirketin mali kayıtlarında görünen book adj.
fiziksel veya mali çöküşe yol açan ruinous adj.
mali işlerde iyi money-minded adj.
mali kazanç için sanatsal nitelikleri feda eden commercial adj.
mali sorumluluk almaya hazır veya istekli olmayan irresponsible adj.
mali açıdan kurum desteği almayan freelance adj.
mali açıdan iyi yapılandırılmış solid adj.
mali durumunu yükseltme arayışında on the make adv.
mali olarak pecuniarily adv.
Phrasals
mali sıkıntıya düşürmek wipe out v.
(bir şeye) mali yatırım yapmak buy into (something) v.
mali kayıp sonrası toparlanmak go back v.
Colloquial
özellikle mali sıkıntılarından ötürü tekrardan ailesiyle yaşamaya başlayan çocuk boomerang child n.
(özellikle mali açıdan) ihtiyaç içinde olmak hurt v.
mali açığı olan in the hole adj.
başarıl bir mali işlemin ya da satışın ardından çıkarılan ses ching expr.
mali yönden kötü durumda in the dumps expr.
Idioms
gelecekteki faydaların için şimdilik pek kar beklenmeye mali varlıklar seed corn n.
mali durum bankbook n.
mali zorluk yaşamak be bleeding red ink v.
mali usulsüzlük yapmak salt the books v.
azar azar harcama yaptırarak mali açıdan güç durumda bırakmak nickel-and-dime someone to death v.
mali işlerden sorumlu olmak control the purse strings v.
mali yönden zor durumda olmak be in queer street v.
mali işlerden sorumlu olmak hold the purse strings v.
mali sıkıntılar yaşamak be caught in the crunch v.
mali destekte bulunmak kick the tin [australia] v.
(mali) yardım almak go on relief v.
(mali) yardım almak go on welfare v.
bir şeyin mali sorumluluğunu üstlenmek/üstüne almak assume liability for something v.
mali yardım almak be on welfare v.
bir şeyle mali açıdan ilgilendiğini belirtmek declare an interest v.
bir şeyle mali açıdan ilgilendiğini belirtmek declare one's interest v.
azar azar harcama yaptırarak mali açıdan güç durumda bırakmak nickel and dime [us] v.
azar azar harcama yaptırarak (birini) mali açıdan güç durumda bırakmak nickel and dime (one) v.
azar azar harcama yaptırarak (birini) mali açıdan güç durumda bırakmak nickel and dime (one) to death v.
azar azar harcama yaptırarak (birini) mali açıdan güç durumda bırakmak nickel and dime someone (to death) v.
mali yönden sıkıntıda financially embarrassed adj.
mali sıkıntıda caught in the crunch adj.
mali sıkıntıda in bad shape expr.
mali açıdan kötü durumda in bad shape expr.
mali yönden zor durumda in queer street [uk] expr.
Trade/Economic
mali raporların zamanlaması timeliness of accounting reports n.
devletin mali işlerine bakan memur receiver general n.
henüz resmi olarak tescil edilmemiş veya onaylanmamış, teklifler için kullanılan geçici mali provizyon red herring n.
yatırım faaliyetlerini menkul kıymet veya sigorta satışlarından finanse eden mali kuruluş nondepository financial institution n.
mali bir yükümlülüğü yerine getirmeme nonpayment n.
mali işler sorumlusu thesaurer [obsolete] n.
mali işler sorumlusu kadın treasuress [obsolete] n.
açıklamalı mali rapor descriptive financial statement n.
amerikan yeminli mali müşavirler enstitüsü american institute of certified public accountants n.
amerikan yeminli serbest mali müşavirler enstitüsü american institute of certified public accountants n.
avrupa birliği'nin mali kuruluşu european investment bank n.
bankanın mali sorumlulukları bank liability n.
baş mali yönetici treasurer n.
banka dışı mali kurumlar nonbank financial institutions n.
bastırılmış mali varlık dominated asset n.
bir ülkeden diğerine yapılan mali ve teknik yardımlar bilateral foreign assistance n.
büyük bir mali kuruluşun geniş bir menkul kıymet portföyünü satın alması ve sonra bunu bölüm bölüm müşterilerine satması bought deal n.
bir işletme hakkındaki mali bilgileri düzenli bir biçimde kaydetme tekniği accounting n.
bir kişi ve işletmenin başkası tarafından yüklenilen mali sorumluluğu assumed liability n.
büyük şirketlerin kısa süreli finansman için çıkartıp diğer firmalara ve mali kurumlara sattıkları garantisiz bonolar commercial paper n.
chicago ticaret borsasının döviz ve mali gelecek işlemleri konularında faaliyet gösteren bölümü international monetary market n.
diğer mali borçlar other long term financing debts n.
diğer mali duran varlıklar değer düşüklüğü karşılığı decrease in value of other financial assets n.
diğer mali duran varlıklar karşılığı allowance for other financial tangible assets n.
denetlenmiş genişletilmiş mali beyanlar audited carve-out financial statements n.
diğer mali duran varlıklar karşılığı prov. for other non-current assets n.
diğer mali borçlar other financial liabilities n.
diğer mali borçlar other financial payables n.
diğer mali duran varlıklar değer düşüklüğü karşlığı decrease in value of other financial fixed assets n.
diğer mali giderler (finansman giderleri) other financial charges n.
diğer mali borçlar other short term financing liabilities n.
diğer mali duran varlıklar other financial tangible assets n.
devletlerarası mali ilişkiler intergovernmental fiscal relations n.
diğer mali gelirler other financial incomes n.
denetlenmemiş genişletilmiş mali beyanlar unaudited carve-out financial statements n.
diğer mali duran varlıklar other non-current assets n.
diğer mali duran varlıklar other financial assets n.
diğer mali duran varlıklar other financial fixed assets n.
dünya bankalararası mali iletişim birliği society for worldwide interbank financial telecommunications n.
döngüsel duruma göre düzeltilmiş mali denge cyclically adjusted fiscal balance n.
döngüsel olarak düzeltilmiş mali denge cyclically adjusted fiscal balance n.
ek mali yükümlülük additional financial obligation n.
ek mali yük additional financial burden n.
emanetçi mali kuruluş depository lender n.
ekonomik ve mali serbesti monetary sovereignty n.
ek mali tablolar supplementary statements n.
eski işçileri gönüllü olarak emekliliğe özendiren mali teşvikler worker buyout n.
ekonomik/mali yardım economic aid n.
geçici mali durum raporu flash report n.
finans ve mali işler müdürü chief financial officer n.
gelecekteki tüm belirsizlik durumlarında diğer bir mali varlığa göre daha düşük getiri sağlayan yatırım aracı dominated asset n.
factoring anlaşmasıyla alacak haklarını belirli bir ıskonto karşılığı satıcıdan devralan mali kurum factor n.
eurodolar kredilerinin yöneticisi durumunda olan banka ya da mali kurum managing underwriter n.
firmanın çeşitli mali ilişkilerini gösteren bir bilgisayar sistemi financial planning model n.
gayri mali vergiler non-fiscal taxes n.
eurodolar kredilerinde önderlik görevi yapan mali kurum managing bank n.
finansal/mali rehabilitasyon financial rehabilitation n.
genel mali sorumluluk general public liability n.
gerçek olmayan mali varlıklar national financial assets n.
genişletici konjonktürel mali politika expansionary countercyclical fiscal policy n.
genişletici mali daralma expansionary fiscal contraction n.
güçlü mali görünüm strong financial outlook n.
genişletici mali politika expansionary fiscal policy n.
her türlü senet satın alan ve bunların satışını yapan mali kuruluş general management trust n.
harcama açığı ve fazlası bulunan kuruluşlar arasında mali aracıların yardımı olmadan doğrudan sağlanan ilişki disintermediation n.
hükümetin toplam harcamaları kısmaya yönelik olarak izlediği mali politikalar contractionary fiscal policy n.
iktisadi ve mali egemenlik monetary sovereignty n.
iktisadi ve mali hükümler economic and financial provisions n.
işveren mali mesuliyet sigortası employer's liability insurance n.
idari ve mali işler administration and financing n.
ilgili mali yıl relevant fiscal year n.
içinde bulunulan mali yıl current financial year n.
işverenin mali mesuliyet sigortası employer's liability insurance n.
kara para aklamayla mücadelede mali eylem görev gücü financial action task force on money laundering n.
kalkınmakta olan bir ülkenin yabancı kamu veya özel mali yardımları etkin biçimde massedebilme absorptive capacity n.
kamu iç mali denetim sistemi public internal financial control system n.
kişisel mali danışmanlar ulusal birliği national association of personal financial advisors n.
kısa dönemli mali plan medium term financial plan n.
konsolide mali tablo consolidated account n.
konsolide mali durum tabloları consolidated financial statements n.
kur riskine karşı vadeli teslim piyasasında güvence sağlama işlemi yapan uluslararası ticari veya mali işlemci hedger n.
konsolide mali tablolar consolidated financial statements n.
kurumsal mali işler yönetimi corporate treasury management n.
konsolide mali tablolar consolidated accounts n.
mali menkulleşme securitisation n.
mali varlık financial asset n.
mali meseleler financial matters n.
mali mukimlik belgesi certificate of fiscal residence n.
mali giderler fiscal charges n.
mali güç financial power n.
mali kriz economic distress n.
mali yıl esası financial year-to-date basis n.
mali kaldıraç financial leverage n.
mali piyasaların birlikte hareketi co-movement of financial markets n.
mali ikametgah fiscal domicile n.
mali göstergeler financial indicators n.
mali sıkılaştırma fiscal compact n.
mali sermaye fund n.
mali müdahale financial intervention n.
mali tabloların gerçekliği ve doğruluğu fairness of financial statement n.
mali görevler financial tasks n.
mali yapı financial position n.
mali amaçlı vergileme taxation for fiscal purposes n.
mali kuruluş financial institution n.
mali önlem fiscal measure n.
mali denge vergisi financial balance tax n.
mali darboğaz desperate straits n.
mali durum financial affair n.
mali yasa fiscal law n.
mali çalkantı financial turmoil n.
mali masraf financial expenses n.
mali yılın sonu close of financial year n.
mali kiralama leasing n.
mali sorumluluk liability n.
mali tablolara alınma recognition n.
mali engel fiscal drag n.
mali raporlama uzmanı financial reporting specialist n.
mali belge report n.
mali işlem financial operation n.
mali yükümlülük karşılığı catastrophe provisions n.
mali planlama modeli financial planning model n.
mali kaza financial jurisdiction n.
mali disiplin fiscal discipline n.
mali kontrol uzmanı financial control specialist n.
mali sağlamlık financial solidity n.
mali ayarlamalar fiscal adjustments n.
mali durum özeti capital and surplus n.
mali komite fiscal committee n.
mali kararlar fiscal decisions n.
mali vesayet financial tutelage n.
mali müşavir financial adviser n.
mali yıl sonu end of a fiscal year n.
mali olmayan yatırım nonfinancial investment n.
mali sistemin dönemsel nitelikliliği procyclicality of the financial system n.
mali denge financial balance n.
mali masraflar fiscal charges n.
mali cebir finance mathematics n.
mali güç ability n.
mali kazanç financial gain n.
mali mühendislik financial engineering n.
mali vesaik financial documents n.
mali işlere bakan kişi treasurer n.
mali durum özet tablosu summarised statement of financial situation n.
mali piyasaların rahatlaması monetary easing n.
mali analiz financial analysis n.
mali idare bölümü fiscal administration n.
mali kesim financial sector n.
mali tablolar notu notes to financial statements n.
mali değerlendirme financial assessment n.
mali işler müdürü book keeper n.
mali buhran financial crisis n.
mali kısıt fiscal constraint n.
mali müşavir independent accountant n.
mali yıl vergi iadesi tax return n.
mali durum bilançosu statement of assets and liabilities n.
mali uyum denetim uzmanı financial compliance control specialist n.
mali sendika finance syndicate n.
mali yükümlülük financial obligation n.
mali komite finance committee n.
mali istikrar fiscal stability n.
mali sonuç financial outcome n.
mali program budget n.
mali sıkıntı financial distress n.
mali duran varlıklar financial long term assets n.
mali amaçlı olmayan vergileme taxation for nonfiscal purposes n.
mali reformlar financial reforms n.
mali tekel fiscal monopoly n.
mali duran varlıklarda n düşülen miktarların yeniden girişi write-back of amounts written off financial fixed assets n.
mali ekip yardımcısı assistant to the financing team n.
mali denge vergisi fiscal balance tax n.
mali temsilcilik fiscal agent n.
mali dönem accounting period n.
mali sağlamlık financial soundness n.
mali uygulamalar financial practices n.
mali konsolidasyon fiscal consolidation n.
mali durum özeti summary statement n.
mali denetim ve danışmanlık projeleri financial audit and consulting projects n.
mali sorumluluk pecuniary liability n.
mali mukimlik fiscal residence n.
mali kemer sıkma fiscal austerity n.
mali denetçi auditor n.
mali ilişkiler fiscal relations n.
mali işler koordinatörü financial coordinator n.
mali sendika financial syndicate n.
mali yardım paketi financial aid package n.
mali risk financial risk n.
mali uyum fiscal harmonization n.
mali kaynak financial resource n.
mali idare fiscal administration n.
mali plan financing plan n.
mali plan financial plan n.
mali borçlar short term financing liabilities n.
mali kontrol financial control n.
mali hukuk fiscal law n.
mali denge fiscal balance n.
mali bildirim fiscal notification n.
mali oran financial ratio n.
mali zorlanma fiscal constraint n.
mali çıktı fiscal outcome n.
mali akış fiscal flow n.
mali kontrol financial audit n.
mali durumu financial status n.
mali mesuliyet sigortası indemnity insurance n.
mali sorumluluk sigortası liability insurance n.
mali müşavir investment advisor n.
mali tablo dipnotları notes on the accounts n.
mali defterler financial books n.
mali hizmetler uzmanı financial services specialist n.
mali riske karşı bütün ve köklü önlemler alan politika macroprudential policy n.
mali riske karşı kısa dönem ve geçici çözümler getiren politika microprudential policy n.
mali geri dönüş oranı financial rate of return n.
mali destek fiscal boost n.
mali konsolidasyon fiscal consolidation n.
mali disiplin fiscal discipline n.
mali sürükleme fiscal drag n.
mali teşvik fiscal incentive n.
mali tarafsızlık fiscal neutrality n.
mali kaynaklar fiscal resources n.
mali sorumluluk fiscal responsibility n.
mali kural fiscal rule n.
mali alan fiscal space n.
mali istikrar fiscal stability n.
mali canlandırma fiscal stimulus n.
mali sürdürülebilirlik fiscal sustainability n.
mali nitelikli gümrük vergisi customs duty of a fiscal nature n.
mali işlem vergisi tax on financial transactions n.
mali müşavir financial advisor n.
mali danışman financial advisor n.
mali denetim financial auditing n.
mali daralma financial contraction n.
mali kriz financial crises n.
mali derinleşme financial deepening n.
mali türevler financial derivatives n.
mali endeks financial index n.
mali kurumlar financial institutions n.
mali aracılık financial intermediation n.
mali izleme raporu Financial Monitoring Report n.
mali tekel financial monopoly n.
mali bildirim financial notification n.
mali suçlar financial offences n.
mali ayrıcalık financial privilege n.
mali çalkantı financial turmoil n.
mali ayarlama fiscal adjustment n.
mali yardım fiscal aid n.
mali özerklik fiscal autonomy n.
mali yardım financial aid n.
mali rantabilite return on equity n.
mali durum tablosu statement of condition n.
mali yeterlilik financial capability n.
mali endeks financial index n.
mali sorumluluk fiscal responsibility n.
mali belirsizlik financial uncertainty n.
mali işler müdürü treasurer n.
mali borçlar financial debts n.
mali olmayan nicel etkiler quantified non-financial impacts n.
mali tablo analizi financial statement analysis n.
mali yıl sonu kapanışı year end work n.
mali analiz financial survey n.
mali cebir fiscal algebra n.
mali müşavir financial advisor n.
mali kayma/patinaj fiscal slippage n.
mali istikrar gözetim konseyi financial stability oversight council n.
mali uygulamalar financial applications n.
mali borçlar financial payables n.
mali veri financial data n.
mali makamlar fiscal authorities n.
mali bütçe financial budget n.
mali tahmin financial estimation n.
mali yanılsama fiscal illusion n.
mali merkez financial center n.
mali uçurum fiscal cliff n.
mali kapasite fiscal capacity n.
mali gümrük vergisi financial customs duties n.
mali önlemler fiscal measures n.
mali destek grupları multiple constituencies n.
mali denge monetary stability n.
mali gelirleri destekleyen öteki kaynaklar parafiscality n.
mali işler müdürü fiscal manager n.
mali tekzip funding disclaim n.
mali işlem kartı financial transaction card n.
mali hesap dönemi fiscal year n.
mali kaynak exchequer n.
mali müşavir certified public accountant n.
mali müşavir investment adviser n.
mali güvenirlilik derecesi credit rating n.
mali kriz fiscal crisis n.
mali sorumluluk accountably n.
mali kuruluş financial corporation n.
mali kesime verilen kredi loan extended to financial sector n.
mali yargı fiscal jurisdiction n.
mali dönem fiscal period n.
mali genişleme fiscal expansion n.
mali aracıların devreden çıkartılması financial disintermediation n.
mali işler müdürü director of finance n.
mali olaylar tarihi fiscal history n.
mali sıkılık fiscal austerity n.
mali tabloları önemli ölçüde etkileyen ya da mali tabloların açık, yorumlanabilir ve anlaşılabilir olması açısından açıklanması gerekli olan diğer hususlar other significant matters effecting to or making financial statements more clear, interpretable and understandable should be disclosed n.
mali veya ticari yıl financial or trading year n.
mali temettü fiscal dividend n.
mali sorumluluk financial liability n.
mali varlıklar financial assets n.
mali yük fiscal burden n.
mali durumdaki değişiklikler changes in financial position n.
mali varlıklar karşılık gösterilerek çıkartılan tahviller collateral trust bonds n.
mali disiplin fiscal tightening n.
mali hesap verme sorumluluğu fiscal accountability n.
mali uygunluk financial regularity n.
mali rekabet fiscal competition n.
mali duran varlıkların yeniden değerlendirilmesinden kaynaklanan fazlalık surplus arising on revaluation of financial fixed assets n.
mali aracılık financial intermediation n.
mali şirket financial company n.
mali gelir benzerleri parafiscality n.
mali istikrarlılık financial soundness n.
mali raporlama financial reporting n.
mali kriz monetary hardship n.
mali tahdit financial limitation n.
mali yönetim planı financial management plan n.
mali şoklar fiscal shocks n.
mali şok fiscal shock n.