kırmızı - Turco Inglés Diccionario
Historia

kırmızı



Significados de "kırmızı" en diccionario inglés turco : 22 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
kırmızı red adj.
General
kırmızı scarlet n.
kırmızı kinogum n.
kırmızı gules n.
kırmızı carmine n.
kırmızı ruby n.
kırmızı kino n.
kırmızı ruddy adj.
kırmızı cherry adj.
kırmızı rubicund adj.
kırmızı rosy adj.
kırmızı erubescent adj.
kırmızı rubious adj.
kırmızı florid adj.
kırmızı roseate adj.
kırmızı red adj.
kırmızı erythroid adj.
kırmızı high adj.
kırmızı rouge adj.
kırmızı ingrain [obsolete] adj.
kırmızı scarlet-crimson adj.
Abbreviation
kırmızı rub adj.

Significados de "kırmızı" con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
kırmızı orman meyvesi berry n.
General
amerikan kırmızı sincapı american red squirrel n.
kırmızı yüz florid n.
kırmızı biber cayenne pepper n.
kırmızı akik sardonyx n.
kırmızı renge karşı körlük red blindness n.
gazetede kırmızı başlık rubric n.
kırmızı tebeşir çizimi red chalk drawing n.
kırmızı dut red mulberry n.
koyu kırmızı claret n.
kırmızı veya beyaz çiçekli ahududu salmonberry n.
kırmızı üçgül crimson clover n.
kırmızı kil red clay n.
kırmızı papağan lory n.
kırmızı kuş üzümü red currant n.
kırmızı yaban mersini cowberry n.
kırmızı biber chili n.
kırmızı telefon hot line n.
parlak kırmızı renk minium n.
kırmızı şarap meyve suyu ve soda karışımı ile elde edilen alkollü punç sangaree n.
kırmızı balık amberfish n.
kırmızı yanak florid n.
kırmızı nokta red dot n.
kırmızı şebboy gilliflower n.
kırmızı renk rubric n.
tatlı bir tür kırmızı biberin tozuyla yapılan baharat paprika n.
kırmızı ışık safelight n.
bazı kuşlarda gerdandaki kırmızı uzantı wattle n.
kırmızı harflerle yazılmış rubric n.
kan kırmızı crimson n.
koyu kırmızı boya lake n.
ortası siyah çizgili kırmızı gagalı siyah ve beyaz renkli büyük bir batı afrika leyleği saddlebill n.
morumsu kırmızı renk magenta n.
kırmızı şarap ruby n.
doğal kırmızı kobalt sülfat erythrite n.
yazı başlığı (kırmızı) rubric n.
kırmızı tebeşir raddle n.
kırmızı pirinç red brass n.
kırmızı toprak terra rossa n.
kırmızı balmumu sealing wax n.
kırmızı deniz otu dulse n.
parlak kırmızı cinnabar n.
kitaplarda kırmızı harflerle basılan yazı rubric n.
kırmızı biber capsicum n.
kırmızı pulpa red pulp n.
trafik lambasında kırmızı ışık red light n.
kırmızı böceği cochineal insect n.
kırmızı boya cochineal n.
eski kitaplarda kırmızı harflerle basılan kısım rubric n.
koyu kırmızı deep red n.
koyu kırmızı renk crimson n.
kırmızı oy negative vote n.
eflatuni kırmızı purplish red n.
kırmızı balık goldfish n.
kırmızı gagalı dağkargası chough n.
kırmızı şarap meyve suyu ve soda karışımı ile elde edilen alkollü punç sangria n.
kırmızı renge karşı kör red blind n.
kırmızı bandıra red ensign n.
kırmızı biber chili pepper n.
kırmızı yeşil sistemi red and green system n.
kırmızı halı red carpet n.
parlak kırmızı vermillion n.
kırmızı kalem red pen n.
kırmızı kalem red pencil n.
kırmızı lekeli dil strawberry tongue n.
yüzdeki kırmızı leke strawberry mark n.
kırmızı et red meat n.
kırmızı ışık red light n.
kırmızı lahana red cabbage n.
kırmızı tuğla red brick n.
kırmızı tuğla redbrick n.
kırmızı şarap claret n.
deridedeki kırmızı nokta blotch n.
kırmızı biber chilli n.
parlak kırmızı carmine n.
mora çalan kırmızı magenta n.
kırmızı başlıklı kız little red riding hood n.
kırmızı kilden yapılmış toprak kap kacak redware n.
kırmızı bronz red bronze n.
kırmızı şarap kadehi claret n.
kırmızı şarap şişesi burgundy bottle n.
bordeaux cinsi en iyi kırmızı şarap cabernet n.
kırmızı kurdele red ribbon n.
güney amerika yerlilerinin yüzlerine sürdükleri kırmızı renkte bir boya chica n.
kırmızı elma red apple n.
kırmızı balon red balloon n.
kırmızı ışık stoplight n.
kırmızı ceketli adam man in the red jacket n.
kırmızı çalı çayı red tea n.
kırmızı çalı çayı bush tea n.
kırmızı çalı çayı rooibos tea n.
kırmızı çalı çayı redbush tea n.
pembe veya kırmızı rengin bir tonu pompadour n.
kırmızı altın rose gold n.
kırmızı/kızarmış gözler red eyes n.
kırmızı ev red house n.
kırmızı gül red rose n.
kırmızı ruj red lipstick n.
kırmızı üzümlerin olgunlaşıp renklerinin yeşilden pembe tonlarına dönmesi veraison n.
berber dükanının kapısındaki kırmızı beyaz işaret barber's pole n.
kırmızı solucan brandling n.
kırmızı biber cayenne n.
kırmızı veya beyaz burgonya şarabı beaujolais n.
kırmızı pelerin red cape n.
bir kırmızı şarap türü merlot n.
elizabet ingiltere'sinde yalnızca üst sosyal konumdaki kişilerin giyebildikleri kırmızı renkli kostüm crimson clothing n.
noel babanın kırmızı burunlu geyiği rudolph n.
kırmızı elbise red dress n.
kırmızı tükenmez kalem red pen n.
kırmızı yüzey red surface n.
kırmızı kil adamic earth n.
kırmızı toprak adamic earth n.
yuvarlak kırmızı renkli mücevher carbuncle [old-fashioned] n.
18.yy'da kadınların giydiği kırmızı kısa ve şapkalı giysi cardinal n.
koyu eflatuni kırmızı raspberry n.
çin geleneğine göre iyi şans getirdiği düşünülen, kırmızı bir zarf içinde verilen para. red packet n.
kırmızı giysi red n.
kırmızı kürklü hayvan red n.
kırmızı alarm red alert n.
çin yeni yılı'nda bekar gençlere verilen kırmızı zarf içindeki para red envelope n.
belli bir grupta kırmızı başlığı ile ayırt edilen kimse redhead n.
kırmızı çizgi redline n.
kırmızı hat redline n.
kırmızı olma redness n.
giysi ya da üniformasında kırmızı tişört bulunan topluluk, dernek, vb. üyesi redshirt n.
kırmızı şarap yapımında kullanılan bir üzüm türü cabarnet sauvignon n.
kırmızı kahverengi umber n.
bir tür üzüm ve bu üzümden yapılan kırmızı şarap zinfandel n.
siyah veya kırmızı uçlu kurşunkalem keelivine n.
siyah veya kırmızı uçlu kurşunkalem keelyvine pen n.
gürültülü şekilde patlayan kırmızı top şeklinde bir havai fişek cherry bomb n.
çevresinden kırmızı kurdele ile sarılmış ve içine mum yerleştirilmiş bir portakaldan yapılan noel süsü kriss kringle n.
kırmızı renk lastery n.
parlak kırmızı vermily [obsolete] n.
koyu kırmızı puce n.
yerliler tarafından brezilya ve bolivya'nın amazon ormanlarında yaşadığı ileri sürülen insan boyutunda tembel hayvana benzer kırmızı kürklü bir yaratık mapinguari n.
yerliler tarafından brezilya ve bolivya'nın amazon ormanlarında yaşadığı ileri sürülen insan boyutunda tembel hayvana benzer kırmızı kürklü bir yaratık mapinguary n.
sedef otugiller familyasına mensup avustralya'ya özgü bir ağacın mauna benzeyen açık kırmızı ahşabı maple n.
sedef otugiller familyasına mensup avustralya'ya özgü bir ağacın mauna benzeyen açık kırmızı ahşabı queensland maple n.
yaban mersini kırmızısı veya orta ton nar kırmızısından daha sarımsı ve daha mat olan koyu bir kırmızı marroon n.
(tekstilde) mürdüm renginden daha mat olan ve mora çalan koyu kırmızı tonu marroon n.
kırmızı boyalı harflerle süsleme (el yazması) miniation n.
kırmızı yazma miniation n.
kırmızı işaretleme miniation n.
görevi belirli sözcükleri veya harfleri kırmızı ile yazmak olan sanatçı miniaturist [obsolete] n.
kırmızı düğme red button n.
kırmızı tuş red button n.
şişik ve bazen kırmızı burun bottle nose n.
kırmızı çizgi bottom line n.
(ciltte) kırmızı nokta bubukle [obsolete] n.
azur mavisinden daha kırmızı ve koyu bir mavi tonu liberty n.
azur mavisinden daha kırmızı ve koyu bir mavi tonu regatta n.
matadorun boğayı yönlendirmek için kullandığı kısa ve kırmızı pelerin muleta n.
kiraz kırmızısından daha mavimsi olan bir kırmızı tonu gladiolus n.
şam gülünü andıran koyu bir kırmızı tonu damask color n.
kırmızı çizgileri bulunan bir yeşil elma çeşidi gravenstein n.
hanedan armalarında kullanılan kırmızı gules n.
kırmızı nesne gules n.
(hanedan armalarında) kırmızı renkli yuvarlak guze n.
(hanedan armalarında) kırmızı morumsu dut rengi murrey n.
kırmızı renk rosette n.
koyu kırmızı ruby n.
kırmızı renk rud [dialect] n.
kırmızı tonlarda makyaj rud n.
bir kırmızı tonu turkish-crescent red n.
kırmızı mühür impression n.
koyu morumsu bir kırmızı tonu gooseberry n.
(bilardo) oyuncunun karambol ve kırmızı topu deliğe sokarak iki şekilde sayı aldığı vuruş combination shot n.
kırmızı şeritle süslenmiş soytarı şapkası coxcomb [obsolete] n.
turuncumsu bir kırmızı tonu dragon's blood n.
turuncumsu bir kırmızı tonu dragon's-blood red n.
avustralya'ya özgü kırmızı bir meyve peach n.
acı kırmızı biber pepper n.
çeşitli kırmızı pigmentlere verilen ad sandix n.
genellikle beyaz kurşunun tav edilmesi ile elde edilen kırmızı bir pigment sandix n.
çeşitli kırmızı pigmentlere verilen ad sandyx n.
genellikle beyaz kurşunun tav edilmesi ile elde edilen kırmızı bir pigment sandyx n.
arma üzerinde yer alan kırmızı gagalı dağ kargası figürü cornish chough n.
kırmızı ve sarı arasındaki renk orangeness n.
iyi boyanmış kırmızı kumaş scarlet n.
kırmızı kumaş scarlet n.
kırmızı kumaşlar scarlet n.
profesyonel statüyü gösteren veya üniforma olarak giyilen kırmızı renkli giysi scarlet n.
kırmızı elbise giyen kimseler scarlet n.
iyi boyanmış kırmızı kumaş scarlet in grain n.
nadiren tavuk, balık ve kırmızı et tüketen kimse semivegetarian n.
serafim meleğinin kutsal ateşi temsilen kırmızı renkte betimlenmesi seraph n.
kırmızı üzüm red grapes n.
kırmızı ada soğanı türevi bir fare zehri squill n.
(kaba yün kumaşta kullanılan) parlak kırmızı renk stammel n.
(kaba yün kumaşta kullanılan) parlak kırmızı renk stammelcolor n.
kırmızı koyun postu strawberry roan n.
kırmızı donlu at strawberry roan n.
kırmızı renkli at strawberry roan n.
genellikle yalnızca yeşil ve kırmızı renklerinden oluşan ufak gökkuşağı supernumerary rainbow n.
kırmızı işaretlemek rubricate v.
kırmızı yazmak rubricate v.
kırmızı ışıkta geçmek run a red light v.
kırmızı ışık ihlalinde bulunmak commit a red light violation v.
kırmızı ışıkta durmak stop at red lights v.
kırmızı bülten çıkarmak issue a red notice for v.
kırmızı bülten yayınlamak issue a red notice for v.
kırmızı ışıkta geçmek jump a red light v.
kırmızı halıda yürümek work the red carpet v.
kırmızı halının üzerinde yürümek walk on the red carpet v.
kırmızı halıda yürümek walk on the red carpet v.
kırmızı halının üzerinde yürümek work the red carpet v.
kırmızı mürekkeple işaretlemek red-ink v.
kırmızı boyalı harflerle süslemek (el yazması) miniate v.
kırmızı yazmak miniate v.
kırmızı işaretlemek miniate v.
kırmızı şarap içmek claret v.
grimsi kırmızı rengine boyamak damask v.
kırmızı rengini vermek gule v.
kırmızı olmak rubify [rare] v.
kırmızı ile süslemek rubric v.
koyu kırmızı hale getirmek ruby v.
kırmızı boya ile boyamak ingrain [obsolete] v.
(bir şeyden) daha kırmızı olmak outred v.
kırmızı ile renklendirmek scarlet v.
parlak kırmızı renkli carmine adj.
koyu kırmızı crimson adj.
kadar kırmızı as red as adj.
kırmızı suratlı rubicund adj.
kan gibi kırmızı sanguine adj.
parlak kırmızı cardinal adj.
parlak kırmızı vermilion adj.
koyu gri ve koyu kırmızı dark gray and dark red adj.
koyu kırmızı dark red adj.
kırmızı çizgili red-lined adj.
kan kırmızı blood red adj.
rengi aşırı kırmızı olan blood red adj.
kan kırmızı blood-red adj.
kan gibi kırmızı blood-red adj.
rengi aşırı kırmızı olan blood-red adj.
kan gibi kırmızı blood red adj.
kırmızı suratlı blowzy adj.
kırmızı suratlı blowsy adj.
kırmızı kil lateritic adj.
kırmızı yanaklı red-cheeked adj.
parlak kırmızı hale gelmiş carminated adj.
parlak kırmızı karıştırılmış carminated adj.
kırmızı kesilmiş reddened adj.
kırmızı çizgili reddish-striped adj.
kırmızı gözlü red-eyed adj.
gözlerinin etrafı kırmızı halkalı red-eyed adj.
kırmızı harflerle yazılan (kilise takvimindeki bayram günleri gibi) red-letter adj.
kırmızı kenarlı red-rimmed adj.
kırmızı çizgili red-streaked adj.
kırmızı çizgili red-striped adj.
kırmızı kahverengi umber adj.
kırmızı renkli erythrean adj.
kırmızı giyen berouged adj.
belirgin şekilde kırmızı berouged adj.
parlak kırmızı berouged adj.
koyu kırmızı renkli wine adj.
kan kırmızı bloodred adj.
kaba ve kırmızı suratlı blousy adj.
şişman ve kırmızı suratlı blousy adj.
kaba ve kırmızı suratlı blowsy adj.
şişman ve kırmızı suratlı blowsy adj.
kaba ve kırmızı suratlı blowzed adj.
şişman ve kırmızı suratlı blowzed adj.
kaba ve kırmızı suratlı blowsed adj.
şişman ve kırmızı suratlı blowsed adj.
(alev) kırmızı veya parlak olmayan blue adj.
kırmızı renkte minious [obsolete] adj.
koyu kırmızı high-red adj.
koyu kırmızı renkte garnet adj.
grimsi kırmızı olan damask adj.
kırmızı renkli gules adj.
(hanedan armalarında) kırmızı renk içeren guly [obsolete] adj.
kahverengimsi kırmızı renkli oeil-de-perdrix adj.
kırmızı renkte roan adj.
kırmızı deri renginde hazırlanmış roan adj.
kırmızı renkli roan adj.
kırmızı yapan rubific adj.
kırmızı renkli rubric adj.
kırmızı yazılı rubric adj.
kırmızı basılmış rubric adj.
kırmızı ile işaretlenmiş rubric adj.
kırmızı harfli rubric adj.
kırmızı ile işaretlenmiş rubricate [obsolete] adj.
koyu kırmızı renkli ruby adj.
tarçına çalan bir kırmızı tonu cinnamon-red adj.
parlak kırmızı coccineous adj.
hafif turunculu kırmızı renkte olan pompeian red adj.
kan gibi kırmızı sanguinaceous adj.
(hanedan armalarında) kırmızı morumsu dut rengi sanguine adj.
turuncumsu kırmızı orangish-red adj.
kırmızı giyinmiş scarlet adj.
kırmızı kumaş ile kaplanmış scarlet adj.
kırmızı kumaş ile süslenmiş scarlet adj.
kırmızı suratlı bir şekilde blowzily adv.
kırmızı renkle redly adv.
kırmızı tonla ruddily adv.
kırmızı anlamı veren ön ek erythr- pref.
kırmızı anlamını veren bir ön ek rhod- pref.
kırmızı anlamını veren bir ön ek rhodo- pref.
kırmızı anlamı veren ön ek pyrrh- pref.
kırmızı anlamı veren ön ek pyrrho- pref.
kırmızı anlamı veren ön ek pyrro- pref.
kırmızı ve yeşil renklerinin birbirine karıştırılması ile karakterize edilen daltonizm veya döteranopiden birine dair rg (red-green) abrev.
Phrasals
(siyah/kırmızı ile) yuvarlak içine almak circle something in (red/black) v.
Colloquial
genelev önlerine ayırt edici olarak konan kırmızı lamba red light n.
genellikle itfaiye araçlarında kullanılan parlak kırmızı renk fire engine red n.
kırmızı oy black ball n.
kırmızı süet red suede n.
kırmızı ışıkta beklerken arabadan inip etrafında dönerek yer değiştirme chinese fire drill n.
ucuz kırmızı şarap ink n.
gün doğumundan kısa bir süre sonraki ve gün batımından kısa bir süre önceki, gökyüzünün kırmızı olduğu zaman golden hour n.
kırmızı balık goldie n.
kırmızı gömlek red shirt v.
kırmızı/pas rengi rusty-dusty adj.
kırmızı kurdele brownie points expr.
ne bekliyorsun, kırmızı kurdele mi? what do you want, a cookie? expr.
ne olmuş yani, kırmızı kurdele mi takalım? what do you want, a cookie? expr.
birazcık kırmızı a pop of red expr.
bir parça kırmızı a pop of red expr.
ne bekliyorsun, kırmızı kurdele mi? what do you want, a biscuit? [uk] expr.
ne olmuş yani, kırmızı kurdele mi takalım? what do you want, a biscuit? [uk] expr.
Idioms
kırmızı çizgisi a red flag to a bull [us] n.
kırmızı çizgisi a red flag before a bull [us] n.
kırmızı hap-mavi hap seçeneğindeki mavi hap blue pill n.
boğaya kırmızı gösterme a red flag before a bull [us] n.
kırmızı ışıkta dururken arabaları değiştirme şakası chinese fire drill n.
kırmızı hat a hot line (to somebody) n.
kırmızı alarm a red flag [us] n.
kırmızı çizgisi a red rag to a bull n.
boğaya kırmızı gösterme a red rag to a bull n.
boğaya kırmızı gösterme (like) a red rag to a bull n.
kırmızı kart görme an early bath n.
kırmızı kart görme an early bath n.
kırmızı halı serme red-carpet treatment n.
koyu kırmızı scarlet red n.
biyolojik leke olarak kullanılan koyu kırmızı/kızıl boya scarlet red n.
kırmızı mürekkep kanamak be bleeding red ink v.
kırmızı halılar sermek put out the red carpet (for someone) v.
ayağının altına kırmızı halı sermek put out the red carpet (for someone) v.
yoluna kırmızı halılar sermek put out the red carpet (for someone) v.
biri için kırmızı halılar sermek give someone the red carpet treatment v.
önüne kırmızı halı sermek roll out the red carpet v.
önüne kırmızı halı serilmek get red-carpet treatment v.
önüne kırmızı halı sermek give someone red-carpet treatment v.
önüne kırmızı halı sermek give someone the red carpet treatment v.
önüne kırmızı halı serilmek have red-carpet treatment v.
önüne kırmızı halılar sermek give someone the red carpet treatment v.
kırmızı kart görmek have an early bath v.
kırmızı yanarken geçmek jump the light v.
kırmızı kar yağdığında a cold day in july expr.
kırmızı kar yağınca when pigs fly expr.
para peşin, kırmızı meşin no tickee, no washee expr.
para peşin, kırmızı meşin no ticky no washy expr.
para peşin, kırmızı meşin no ticky, no laundry expr.
kırmızı et (koyun/sığır) veya beyaz et (tavuk) leather or feather expr.
kırmızı et mi (koyun/sığır) yoksa beyaz et mi (tavuk)? leather or feather expr.
kırmızı et (koyun/sığır) veya kanatlı (tavuk) leather or feather expr.
kırmızı kar yağınca when hell freezes over and the devil learns to (ice) skate expr.
kırmızı halıda on the tapis rouge [dated] expr.
kırmızı kar yağınca if pigs had wings expr.
kırmızı kar yağınca if pigs had wings, they would/could fly expr.
kırmızı kar yağdığında it'll be a cold day in hell expr.
kırmızı kar yağdığında it'll be a long day in january expr.
kırmızı kar yağınca when pigs can fly expr.
Speaking
kırmızı ışıkta dur stop at red lights expr.
kırmızı sarıdan daha koyudur red is darker than yellow expr.
senin şanslı rengin kırmızı your lucky color is red expr.
Trade/Economic
kırmızı şartlı akreditif red clause letter of credit n.
kırmızı mürekkeple yazılan kayıt red ink entry n.
kırmızı faiz interest in red n.
kırmızı kayıtlı akredif red clause credit n.
kırmızı bakiye red balance n.
kırmızı konşimento red bill of lading n.
kırmızı kayıtlı akreditif red clause credit n.
kırmızı bakiye red-ink n.
kırmızı ile işaretli alanları doldurunuz please fill the fields marked in red n.
kırmızı mürekkeple yazılan kayıt red-ink entry n.
Politics
(ingiltere'de) devlet bakanlarının resmi belgelerini taşımak için kullanılan kırmızı deriyle kaplı kutu red box n.
armacılıkta kullanılan kırmızı sol el red hand n.
kırmızı eyalet red state [usa] n.
kırmızı eyalet red state n.
kırmızı bülten red notice n.
kırmızı pasaport red passport n.
kırmızı çizgi red line n.
kırmızı pasaport diplomatic passport n.
kırmızı renkli dikdörtgen danimarka ticaret gemisi bayrağı dannebrog n.
kırmızı bültenle aranan sought with red notice adj.
Tourism
kırmızı halı uygulaması red carpet treatment n.
Media
kırmızı nokta scarlet letter n.
Technical
maun ağacını karartmak ve potasyum klorür yapımak amacıyla kullanılan kırmızı aşı boyası abraum n.
yüksek bakır içeren kırmızı pirinç levha red brass n.
(demir bileşikleri vb. ile) kırmızı renge boyanmış su redwater n.
açık parlak kırmızı scarlet n.
bakırlı kırmızı mineral niccolite n.
ejderha ağacından üretilen kırmızı reçine dragon's blood n.
kırmızı ateş red fire n.
kırmızı çinko cevheri zincite n.
kırmızı manganez red manganese n.
kırmızı kahverengi aşı boyası umber n.
kırmızı boya maddesi lake n.
kırmızı renk pigmenti anthocyanin n.
kırmızı demir oksit (boya) rubigo n.
kırmızı ötesi infrared n.
kırmızı boya kermes n.
kırmızı kurşun kromat red lead ore n.
kırmızı renk red colour n.
kırmızı çamur red mud n.
kırmızı okra reddle n.
kırmızı yakut red ruby n.
kırmızı sülyen red lead n.
kırmızı renk gules n.
kırmızı turnusol kağıdı red litmus paper n.
kırmızı biber çubuğu chili bar n.
kırmızı abanoz red elbony n.
kırmızı hat grade line n.
kırmızı çıma red painter n.
kırmızı kil laterite n.
kırmızı fosfor red phosphorus n.
kırmızı körlüğü red blindness n.
kırmızı cam red glass n.
kırmızı ötesi infra-red n.
kırmızı parlatma tozu jeveller's rouge n.
kırmızı pigment red pigment n.
kırmızı toprakboya red ocher n.
kırmızı arsenik red arsenic n.
kırmızı kurşun oksit read lead n.
kırmızı ombra burnt umber n.
kırmızı hat hot line n.
kırmızı boya maddesi red dyestuff n.
kırmızı boya özü red pigmet n.
kırmızı sülyen boya red lead paint n.
kırmızı zırnık red arsenic n.
koyu kırmızı garnet n.
koyu kırmızı asit çözeltisi andrade's indicator n.
koyu kırmızı cam ruby n.
koyu kırmızı oxblood n.
koyu kırmızı parlaklık ruby lustre n.
pancar kökündeki kırmızı renk boya maddesi betanin n.
soluk kırmızı renkli doğal nikel arsenid niccolite n.
tomruk işaretlemek için kullanılan kırmızı bir boya keel n.
sertleştirilmiş kırmızı kauçuktan üretilen dayanıklı bir çeşit elastik antimony rubber n.
ferrik oksit içeren kırmızı toz rouge n.
emayede kullanılan kırmızı renk rubelle n.
karışıma altın, bakır veya selenyum eklenmesiyle elde edilen kırmızı renkli cam ruby glass n.
parlak kırmızı high-coloured adj.
parlak kırmızı high-colored adj.
koyu kırmızı haematitic adj.
Computer
kırmızı ile işaretleme redlining n.
açık kırmızı light red n.
gösterge kırmızı indicator red n.
k kırmızı dark red n.
kırmızı kazancı red gain n.
kırmızı not defteri red notepad n.
kırmızı-mor red-violet n.
kırmızı renkli kalın yazı tipi bold red lettering n.
kırmızı bloklar red blocks n.
kırmızı kazanımı red gain n.
kırmızı geçişi red gradient n.
3b kırmızı 3d red n.
kırmızı, yeşil ve mavi ışığı kullanan üç renkli video görüntü biriminin renk modeli rgb n.
metinde düzeltme yaparken kırmızı ile işaretlemek redline v.
Informatics
kırmızı yeşil mavi red-green-blue n.
Telecom
kırmızı işaret red signal n.
kırmızı/siyah kavram red/black concept n.
Electric
kırmızı hat hot line n.
Television
kırmızı yeşil mavi rgb (red-green-blue) abrev.
Textile
eski kırmızı yöntemi old-red process n.
kırmızı ipek pamuk ağacından elde edilen bitkisel bir lif red silk cotton n.
özellikle kırmızı ve siyah olmak üzere iki farklı renkten oluşan bir ekose buffalo plaid n.
morumsu kırmızının macentadan daha kırmızı ve soluk bir tonu ruby n.
italyan yurtsever garibaldi'nin kırmızı gömleğinden esinlenilmiş kadın bluzu garibaldi n.
kan kırmızı renkte kumaş cramoisie n.
kan kırmızı renkte kumaş cramoisy n.
(özellikle koyu kırmızı, pembe veya mavi) çiçek baskılı kumaş tasarımı pompadour n.
kırmızı fon üzerine kaşmir desenleri bulunan bir iran halısı saraband n.
kırmızı fon üzerine kaşmir desenleri bulunan bir iran halısı serebend n.
parlak kırmızı renkte bir boyar madde solferino n.
genellikle kırmızı renkli kaba bir yün kumaş stammel n.
Construction
kırmızı astarlı seramik red slip ware n.
kırmızı pişmiş kil ürünü terra cotta n.
Woodworking
kırmızı sandalağacı kerestesi almug n.
kırmızı sandalağacı kerestesi ruby wood n.
afrika sandal ağacından elde edilen kırmızı odun barwood n.
özsuyundan kauçuk üretilen brezilya'ya özgü bir orman ağacının kırmızı veya kırmızımsı kahverengi, sert ve dayanıklı ahşabı massaranduba n.
özsuyundan kauçuk üretilen brezilya'ya özgü bir orman ağacının kırmızı veya kırmızımsı kahverengi, sert ve dayanıklı ahşabı macaranduba n.
kırmızı bakam odunu braziletto n.
kırmızı bakam ağacı brasiletto n.
cocobolo ağacından elde edilen koyu kırmızı renkli sert odun granadilla n.
cocobolo ağacından elde edilen koyu kırmızı renkli sert odun granadilla wood n.
cocobolo ağacından elde edilen koyu kırmızı renkli sert odun granadillo n.
kırmızı sandalağacı kerestesi rubywood n.
pterocarpus cinsi ağacın kırmızı odunu padauk n.
Dyeing
koşnilden elde edilen parlak kırmızı renk pigmenti carmine n.
parlak kırmızı carmine red n.
lal kırmızı carmine red n.
parlak kırmızı raspberry-red n.
morun kuvarstan biraz daha kırmızı, menekşe renginden daha soluk bir tonu cattleya n.
kırmızı boya red n.
kırmızı pigment red n.
bir tür kırmızı boyarmadde red corallin n.