inflow

Significados de "inflow" en diccionario turco inglés : 27 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
General
1	General	inflow n.	giriş
The completion of privatisation projects in 2000 should increase the inflow of foreign capital significantly. 2000 yılında özelleştirme projelerinin tamamlanması, yabancı sermaye girişini önemli ölçüde arttırmalıdır. More Sentences
2	General	inflow n.	(sermaye, yatırım, vb.) giriş
The company experienced a significant inflow of investment capital. Şirket, kayda değer bir yatırım sermayesi girişi yaşadı. More Sentences
3	General	inflow n.	su dolması
The heavy rain caused an inflow of water into the basement. Şiddetli yağmur nedeniyle bodrum katına su doldu. More Sentences
4	General	inflow n.	akış
5	General	inflow n.	içeriye akma
6	General	inflow n.	akın
7	General	inflow n.	içeriye akış
8	General	inflow n.	içe akış
9	General	inflow n.	içeri akış
10	General	inflow n.	sızıntı
11	General	inflow n.	sızan şey
12	General	inflow n.	içeri akan şey
13	General	inflow n.	sızıntı miktarı
14	General	inflow n.	sızıntı hızı
15	General	inflow n.	akıntı hızı
16	General	inflow n.	akıntı miktarı
17	General	inflow v.	içeri akmak
18	General	inflow v.	sızmak
Trade/Economic
19	Trade/Economic	inflow n.	ülke içine akma
20	Trade/Economic	inflow n.	ülkeye doğru akma
Technical
21	Technical	inflow n.	gelen akım
22	Technical	inflow n.	giren su
23	Technical	inflow n.	giriş akımı
24	Technical	inflow n.	içeriye akım
Optics
25	Optics	inflow n.	içe akım
Environment
26	Environment	inflow n.	içeri akma
27	Environment	inflow n.	su girdisi

Significados de "inflow" con otros términos en diccionario inglés turco: 26 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
Trade/Economic
1	Trade/Economic	capital inflow n.	sermaye girişi
That implies a capital inflow of around EUR 80 billion for these countries. Bu da bu ülkeler için yaklaşık 80 milyar Euro'luk bir sermaye girişi anlamına gelmektedir. More Sentences
General
2	General	reservoir inflow n.	su deposu girişi
3	General	inflow [obsolete] v.	(gök cismi) etkilemek
4	General	inflow [obsolete] v.	(gök cismi) etkisi altına almak
Trade/Economic
5	Trade/Economic	capital inflow n.	bir ülkeye dışardan sermaye girişi
6	Trade/Economic	foreign direct investment inflow n.	doğrudan yabancı sermaye (yatırım) girişi
7	Trade/Economic	inflow of foreign currency n.	döviz akışı
8	Trade/Economic	foreign currency inflow n.	döviz girdisi
9	Trade/Economic	foreign exchange inflow n.	döviz girdisi
10	Trade/Economic	inflow of foreign currency n.	döviz girişi
11	Trade/Economic	income not providing fund inflow n.	fon girişi sağlamayan gelirler
12	Trade/Economic	other income not providing fund inflow n.	fon girişi sağlamayan gelirler
13	Trade/Economic	short-term capital inflow n.	kısa vadeli sermaye girişi
14	Trade/Economic	cash inflow n.	nakit girişi
15	Trade/Economic	cash inflow n.	nakit girişi
16	Trade/Economic	cash inflow n.	para girişi
17	Trade/Economic	capital inflow n.	sıcak sermaye
18	Trade/Economic	inflow of receipts n.	ülkeye gelen döviz geliri
19	Trade/Economic	inflow of capital n.	ülkeye sermaye girişi
20	Trade/Economic	inflow of gold n.	ülkeye altın girişi
Technical
21	Technical	inflow of steam into blades n.	buharın kanatlara girişi
22	Technical	inflow velocity n.	giriş akımı hızı
23	Technical	peak inflow n.	pik giriş akımı
24	Technical	water inflow n.	su girişi
Aeronautic
25	Aeronautic	inflow ratio n.	içeriye akış oranı
26	Aeronautic	inflow angle n.	içeriye akış açısı