Inglés | Turco | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | expand v. | yayılmak | ||
If you only associate with your own kind, your ideas will never expand. Sadece kendi türünüzle ilişki kurarsanız, fikirleriniz asla yayılmaz. More Sentences |
||||
Common Usage | expand v. | genişlemek | ||
We all have healthcare that is expanding, certainly financially. Hepimiz, kesinlikle finansal olarak genişleyen sağlık hizmetlerine sahibiz. More Sentences |
||||
Common Usage | expand v. | genişletmek | ||
The council agrees to expand the old stadium. Belediye eski stadyumu genişletmeyi kabul etti. More Sentences |
||||
General | ||||
General | expand v. | açmak | ||
I am going to expand on some of these points. Bu noktalardan bazılarını biraz daha açacağım. More Sentences |
||||
General | expand v. | şişmek | ||
If you pump air into a tire it expands. Lastiğe hava basarsanız, lasttik şişer. More Sentences |
||||
General | expand v. | büyümek | ||
The company expanded with new factory investments. Şirket yeni fabrika yatırımlarıyla büyüdü. More Sentences |
||||
General | expand v. | büyütmek | ||
Growth continued to create shortages that expanded the black market. Büyüme, karaborsayı büyüten kıtlıklar yaratmaya devam etti. More Sentences |
||||
General | expand v. | genişletmek | ||
We think that within our rules, there is room for an expanded definition in relation to parliamentary documents. Kurallarımız dahilinde parlamento belgeleri ile ilgili olarak genişletilmiş bir tanıma yer olduğunu düşünüyoruz. More Sentences |
||||
General | expand v. | genleşmek | ||
Water expands when it freezes. Su donduğunda genleşir. More Sentences |
||||
General | expand v. | rahatlamak | ||
If you wish to meet someone tonight, you should expand a little. Bu gece biriyle tanışmak istiyorsanız biraz rahatlamalısınız. More Sentences |
||||
Computer | ||||
Computer | expand v. | genişletmek | ||
I do not want to expand any further during this first speech. Bu ilk konuşma sırasında daha fazla genişletmek istemiyorum. More Sentences |
||||
Physics | ||||
Physics | expand v. | genleştirmek | ||
Heat expands most things. Isı çoğu şeyi genleştirir. More Sentences |
||||
General | ||||
General | expand v. | açılmak | ||
General | expand v. | kabarmak | ||
General | expand v. | geliştirmek | ||
General | expand v. | gelişmek | ||
General | expand v. | şişirmek | ||
General | expand v. | dönüşmek | ||
General | expand v. | tevsi etmek | ||
General | expand v. | açındırmak | ||
General | expand v. | yaymak | ||
Technical | ||||
Technical | expand v. | yaymak | ||
Computer | ||||
Computer | expand v. | açındırmak | ||
Computer | expand expr. | genişlet | ||
Computer | expand expr. | yay |