er

Significados de "er" en diccionario turco inglés : 3 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
Medical
1	Medical	er abrev.	acil servis
Tom is in the ER. Tom acil serviste. More Sentences
Colloquial
2	Colloquial	er pron.	(kısaca) onu/onun (dişi)
Chemistry
3	Chemistry	er n.	erbiyumun simgesi

Significados de "er" en diccionario inglés turco : 23 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Common Usage
1	Common Usage	er	private n.
Hopefully there will sooner or later be a genuine public and private partnership in this matter. Umarım bu konuda er ya da geç gerçek bir kamu ve özel sektör ortaklığı kurulur. More Sentences
Military
2	Military	er	private n.
No, Private Jackson, in this army we don't allow unlisted serial numbers. Hayır, Er Jackson, bu orduda listelenmemiş seri numaralarına izin vermiyoruz. More Sentences
General
3	General	er	hero n.
4	General	er	buck private n.
5	General	er	private soldier n.
6	General	er	gl n.
7	General	er	ranker n.
8	General	er	brave man n.
9	General	er	soldier n.
10	General	er	man n.
11	General	er	soon adv.
Colloquial
12	Colloquial	er	doggie n.
Politics
13	Politics	er	enlisted man n.
Military
14	Military	er	enlisted man n.
15	Military	er	private soldier n.
16	Military	er	private first class (pfc) n.
17	Military	er	joe n.
18	Military	er	doggy n.
19	Military	er	pvt. (private) abrev.
Slang
20	Slang	er	dogface n.
21	Slang	er	yardbird n.
22	Slang	er	dogface [us] n.
British Slang
23	British Slang	er	squaddie n.

Significados de "er" con otros términos en diccionario inglés turco: 153 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General
1	General	(nazikçe teklif amaçlı) er/ar	will v.
Will you have wine or whiskey? Şarap ya da viski alır mısınız? More Sentences
2	General	(rica amaçlı) er/ar	will v.
Will you turn around so I can see the back of the dress? Elbisenin arkasını görebilmem için arkanı döner misin? More Sentences
3	General	(talep-rica bildiren) ar/er	will v.
Will you take that phone call outside! Şu telefon konuşmasını dışarıda yapar mısın! More Sentences
4	General	er/ar	would v.
Yes, I would love to see your garden. Evet, bahçenizi görmek isterim. More Sentences
5	General	er geç	sooner or later adv.
She will notice sooner or later. Er geç farkına varacak. More Sentences
6	General	er geç	eventually adv.
Tom will eventually need to tell the truth. Tom'un er geç doğruyu söylemesi gerekecek. More Sentences
7	General	er veya geç	sooner or later adv.
Sooner or later it happens to everyone. Er veya geç herkesin başına gelir. More Sentences
8	General	yaya er	evzone n.
9	General	acemi er	rookie n.
10	General	er kişi	adult n.
11	General	er kişi	man n.
12	General	denizci er	jack tar n.
13	General	nöbetçi er	sentry n.
14	General	askere yeni alınmış er	new recruit n.
15	General	acemi er	raw recruit n.
16	General	yedek er	militiaman n.
17	General	denizci er	seaman n.
18	General	askere yeni alınmış er	raw recruit n.
19	General	acemi er	new recruit n.
20	General	er azığı	ration n.
21	General	tüfekli er	rifleman n.
22	General	er meydanı	field of contest n.
23	General	denizci er	gob n.
24	General	acemi er	recruit n.
25	General	er ile onbaşı arasında bir rütbe	lance-corporal n.
26	General	piyade er	infantry n.
27	General	piyade er	infantryman n.
28	General	yaya er	infantry man n.
29	General	-er'-mez	the minute n.
30	General	-er misin(iz)	could v.
31	General	(istekli anlamında) er/ar	will v.
32	General	er geç olan	eventual adj.
33	General	er ya da geç	sooner or later adv.
34	General	er ya da geç	early or late adv.
35	General	3'er aylık dönemlerle	quarterly adv.
36	General	3'er aylık dönemlerle	quarterly periods adv.
37	General	er ya da geç	eventually adv.
38	General	-er...-mez	barely...when adv.
39	General	-er	scarcely when adv.
40	General	er ya da geç	forward adv.
41	General	-er -mez	as soon as conj.
42	General	-er -mez	no sooner than conj.
43	General	-er -mez (yapar yapmaz gibi)	no sooner ... than conj.
44	General	kadın er	ew (enlisted woman) abrev.
Proverb
45	Proverb	gerçek er veya geç ortaya çıkar	truth will out
46	Proverb	haksızlık er geç ortaya çıkar/önünde sonunda cezasını bulur	mills of the gods grind slowly, but they grind exceedingly fine
47	Proverb	haksızlık er geç ortaya çıkar/önünde sonunda cezasını bulur	mills of the gods grind slowly
48	Proverb	er ya da geç adalet yerini bulur	mills of the gods grind slowly(, but they grind exceedingly fine)
49	Proverb	tanrının adaleti er ya da geç doğru/adaletli bir sonuç getirir	mills of the gods grind slowly(, but they grind exceedingly fine)
50	Proverb	ilahi adalet er ya da geç yerini bulur	mills of the gods grind slowly(, but they grind exceedingly fine)
51	Proverb	er ya da geç adalet yerini bulur	the mills of god grind slowly(, but they grind exceedingly fine)
52	Proverb	tanrının adaleti er ya da geç doğru/adaletli bir sonuç getirir	the mills of god grind slowly(, but they grind exceedingly fine)
53	Proverb	ilahi adalet er ya da geç yerini bulur	the mills of god grind slowly(, but they grind exceedingly fine)
Colloquial
54	Colloquial	(avustralya kraliyet hava kuvvetleri'nde) acemi er	drongo [australia] n.
55	Colloquial	er meydanına çıkmak	enter the lists v.
56	Colloquial	gerçek er veya geç ortaya çıkacak	the truth will get out expr.
57	Colloquial	gerçek er veya geç ortaya çıkar	the truth will get out expr.
Idioms
58	Idioms	gönüllü er olarak seçmek	army volunteer v.
59	Idioms	er ya da geç olacağı kesin olmak	be a question of time v.
60	Idioms	'-er '-emez kaldırılacak	on the chopping block adv.
61	Idioms	-er -mez	the instant that conj.
62	Idioms	suçlu er geç yakayı ele verir	crime doesn't pay expr.
63	Idioms	suçlu er geç yakayı ele verir	crime does not pay expr.
64	Idioms	suçlu er geç cezasını bulur	crime does not pay expr.
65	Idioms	ispiyoncu er ya da geç cezalandırılır	snitches get stitches (and end up in ditches) expr.
66	Idioms	ispiyoncu er ya da geç cezalandırılır	snitches get stitches and wind up in ditches expr.
Speaking
67	Speaking	er ya da geç olacak	it will happen sooner or later expr.
68	Speaking	500'er dolar içerideyiz	we're both out 500 bucks expr.
Marine
69	Marine	rütbece subayın altında yer alan denizci er	matlo n.
70	Marine	rütbece subayın altında yer alan denizci er	matelot n.
71	Marine	rütbece subayın altında yer alan denizci er	matlow n.
72	Marine	abd deniz kuvvetlerinde denizci er	gob n.
73	Marine	denizci ve subay restoranlarında geçici olarak görev yapan er	messman n.
74	Marine	temel faaliyetleri kano ile seyretmek olan bir dizi keşif birliğine mensup er	sea scout n.
75	Marine	temel faaliyetleri kano ile seyretmek olan bir dizi keşif birliğine mensup er	seascout n.
76	Marine	denizci er	shipper [obsolete] n.
Medical
77	Medical	er suyu kanalı çıkarma ameliyatı	vasectomy n.
78	Medical	er bezi yangısı	orchiditis n.
79	Medical	er bezi çıkarımı	orchidectomy n.
Chemistry
80	Chemistry	erbiyum (simgesi er)	erbium n.
Botanic
81	Botanic	er salebi	early purple orchid (orchis mascula) n.
82	Botanic	er salebi	early spring orchis n.
83	Botanic	er salebi	male orchis (orchis mascula) n.
84	Botanic	er salebi	orchis mascula n.
85	Botanic	er salebi	man orchid n.
86	Botanic	er salebi	male orchis n.
87	Botanic	er salep	long purple n.
88	Botanic	er salebi	crowtoe [uk] n.
Religious
89	Religious	er-rahman	all-merciful expr.
Military
90	Military	abd hava kuvvetlerinde er ile kıdemli er arasındaki rütbe	airman first class n.
91	Military	(ingiliz ordusunda) er ile onbaşı arasında kalan rütbe	lance corporal n.
92	Military	birlik veya er ihtiyat personelinin eğitim kapsamında ilk faal görevini tamamlamaması durumunda eğitim, emekli veya ihtiyat asli teşkillerine atandığı karar	nondeployable account n.
93	Military	yedek er	trainer n.
94	Military	acemi er	basic n.
95	Military	acemi er	private e 1 n.
96	Military	acemi er	recruit n.
97	Military	acemi er	basic private n.
98	Military	birinci sınıf er	private first class n.
99	Military	er gazinosu	private’s club n.
100	Military	er evsaf kartı	soldier's qualification card n.
101	Military	er kıyafet ve teçhizat belgesi	individual clothing slip n.
102	Military	er kıyafet ve teçhizat kaydı	individual clothing and equipment record n.
103	Military	er kaputu	soldier greatcoat n.
104	Military	er erbaş	rank and file n.
105	Military	er giyecek ve teçhizat kaydı	clothing and equipment record n.
106	Military	hava er eğitim tugay komutanlığı	air force enlisted airmen training brigade command n.
107	Military	hava indirme birliğine mensup er veya erbaş	paratrooper n.
108	Military	ingiliz ordusunda er ile onbaşı arasında rütbe	lance corporal n.
109	Military	jandarma er	gendarmerie private n.
110	Military	kadın er	enlisted woman n.
111	Military	postacı er	mail clerk n.
112	Military	postacı er	mail orderly n.
113	Military	sanatkar er	occupational specialist n.
114	Military	sedyeci er	litter bearer n.
115	Military	topçu er	artillerist n.
116	Military	tek er görevleri	individual tasks n.
117	Military	tek er eğitimi	individual training n.
118	Military	tek er telsizi	squad radio n.
119	Military	tek er	the individual soldier n.
120	Military	uzman er	enlisted specialist n.
121	Military	uzman er	military specialist n.
122	Military	usta er	private e 2 n.
123	Military	1. sınıf er	lance corporal n.
124	Military	uzman er	artificer n.
125	Military	eski kadın er	ex-servicewoman n.
126	Military	(ingiliz ordusunda) er ile onbaşı arasında kalan rütbe	lancepesade n.
127	Military	1. sınıf er	lancepesade n.
128	Military	(kraliyet donanması'nda) belirli bir birim subayına yardımcı olan denizci er	yeoman [uk] n.
129	Military	denizci er ve erbaşları	lower deck [uk] n.
130	Military	yedek er	choco n.
131	Military	yedek er	chocko n.
132	Military	(özellikle ingiliz kraliyet donanmasında) er gazinosu	gun room n.
133	Military	(özellikle ingiliz kraliyet donanmasında) er gazinosu	gunroom n.
134	Military	denizci er	ordinary rating n.
135	Military	(kraliyet hava kuvvetleri'nde) er ile kıdemli er arasındaki rütbenin üstünde ve astsubay kıdemli çavuşun altında yer alan rütbe	senior airman n.
136	Military	(özellikle kraliyet hava kuvvetlerinde) acemi er	sprog n.
Cinema
137	Cinema	er ryan'ı kurtarmak	saving private ryan expr.
Abbreviation
138	Abbreviation	acemi er	rct (recruit) n.
139	Abbreviation	(ingiliz ordusunda) er ile onbaşı arasında kalan rütbe	l/cpl (lance corporal) n.
140	Abbreviation	kanada ordusunda er	ncm (noncommissioned member) n.
Archaic
141	Archaic	er erbaş	rangale n.
Slang
142	Slang	er suyu	come n.
143	Slang	er suyu	cum n.
144	Slang	piyade er	gravel-pounder n.
145	Slang	piyade er	ground-pounder n.
146	Slang	piyade er	grunt n.
147	Slang	acemi er	johnny raw n.
148	Slang	acemi er	drongo [australia] n.
149	Slang	er (asker)	squaddie n.
150	Slang	deniz kuvvetlerinde er	snipe n.
Modern Slang
151	Modern Slang	er şey yolunda	all swell (all's well) expr.
Star Wars
152	Star Wars	klon er	clone private n.
153	Star Wars	yedek er	militiamen n.