efsane

Significados de "efsane" en diccionario inglés turco : 21 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Common Usage
1	Common Usage	efsane	myth n.
I also strongly disagree with the myth - which is perpetuated - that only the major airlines benefit. Ayrıca, sadece büyük havayolu şirketlerinin bundan faydalanacağına dair yaygın olan efsaneye de kesinlikle katılmıyorum. More Sentences
2	Common Usage	efsane	legend n.
I believe that in every legend or story has some truth. Ben her efsane ya da hikayenin içinde bir gerçek olduğuna inanıyorum. More Sentences
General
3	General	efsane	legend n.
I believe that in every legend or story has some truth. Her efsanede veya hikayede bir miktar gerçeklik payı olduğuna inanıyorum. More Sentences
4	General	efsane	saga n.
The Terminator saga also has a television series. Terminatör efsanesinin bir de televizyon dizisi var. More Sentences
5	General	efsane	mythology n.
The notion that all politicians are corrupt is mythology. Tüm politikacıların yozlaşmış olduğu düşüncesi efsaneden ibaret. More Sentences
Art
6	Art	efsane	myth n.
Secondly, we need to explode this myth that the partnership primarily concerns the free market. İkinci olarak, ortaklığın öncelikle serbest piyasa ile ilgili olduğu efsanesini yıkmamız gerekiyor. More Sentences
General
7	General	efsane	fable n.
8	General	efsane	mythos n.
9	General	efsane	story n.
10	General	efsane	tale n.
11	General	efsane	threap [scottish] n.
12	General	efsane	tradition n.
13	General	efsane	legenda [obsolete] n.
14	General	efsane	mythe [obsolete] n.
15	General	efsane	mythologue n.
16	General	efsane	mythus n.
17	General	efsane	fabulous adj.
Colloquial
18	Colloquial	efsane	crunk adj.
19	Colloquial	efsane	krunk adj.
Slang
20	Slang	efsane	banger exclam.
Modern Slang
21	Modern Slang	efsane	goated adj.

Significados de "efsane" con otros términos en diccionario inglés turco: 44 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General
1	General	yaşayan efsane	living legend n.
Nadiya Savchenko is a real living legend. Nadiya Savchenko gerçek bir yaşayan efsane. More Sentences
Idioms
2	Idioms	yaşayan efsane	a living legend n.
Tom is a living legend. Tom bir yaşayan efsanedir. More Sentences
General
3	General	efsane avcıları	mythbusters n.
4	General	efsane yazarı	fabulist n.
5	General	yalan efsane	fable n.
6	General	sahte efsane	false legend n.
7	General	efsane aşk	legendary love n.
8	General	dilden dile gezen efsane	folktale n.
9	General	efsane anlatıcısı	shanachie [ireland] n.
10	General	efsane cuma	black friday n.
11	General	efsane olmak	become legendary v.
12	General	efsane halini almak	become a legend v.
13	General	efsane halini almak	become legendary v.
14	General	efsane olmak	become a myth v.
15	General	efsane olmak	become a legend v.
16	General	efsane etkisi yaratan	semi-legendary adj.
Phrases
17	Phrases	efsane odur ki	legend has it that expr.
Colloquial
18	Colloquial	efsane olmak	crush it v.
19	Colloquial	efsane olmak	slap v.
20	Colloquial	efsane olmak	go hard v.
Idioms
21	Idioms	yaşayan efsane	a legend in one's own time n.
22	Idioms	efsane kimse	a legend in their own lifetime n.
23	Idioms	yaşayan efsane	legend in own time n.
Speaking
24	Speaking	efsane döndü	legend is back expr.
25	Speaking	efsane geri döndü	legend is back expr.
Literature
26	Literature	efsane dünyası	legendarium n.
27	Literature	efsane yazarı	legendary n.
28	Literature	efsane yazarı	legendist n.
Music
29	Music	efsane rock grubu (kaliforniya, 1965)	the doors n.
30	Music	efsane ingiliz rock grubu	pink floyd n.
31	Music	efsane ingiliz rock grubu beatles üyelerine verilen ad	beatle n.
32	Music	pink floyd'un efsane gitaristi	syd barrett n.
33	Music	1960 ve 70'leri sallayan efsane ingiliz rock grubu	beatles n.
Mythology
34	Mythology	ortaçağda bir aşk hikayesini anlatan bir efsane	tristan n.
35	Mythology	ortaçağda bir aşk hikayesini anlatan bir efsane	tristram n.
36	Mythology	tanrıların kötülükle savaşırken nihai olarak yok olması hakkındaki efsane	twilight of the gods n.
37	Mythology	tanrıların kötülükle savaşırken nihai olarak yok olması hakkındaki efsane	götterdämmerung n.
38	Mythology	tanrıların kötülükle savaşırken nihai olarak yok olması hakkındaki efsane	ragnarok n.
39	Mythology	tanrıların kötülükle savaşırken nihai olarak yok olması hakkındaki efsane	ragnarök n.
40	Mythology	tanrıların kötülükle savaşırken nihai olarak yok olması hakkındaki efsane	gotterdammerung n.
41	Mythology	güneş ile ilgili efsane	solar myth n.
42	Mythology	güneş ile ilgili efsane	solarism n.
Archaic
43	Archaic	efsane gibi dilden dile yayılan	circular adj.
Slang
44	Slang	bu efsane	this slaps exclam.