distinctive - Turco Inglés Diccionario

distinctive

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Significados de "distinctive" en diccionario turco inglés : 25 resultado(s)

Inglés Turco
General
distinctive adj. farklı
She wears very distinct perfume.
Çok farklı bir parfüm kullanıyor.

More Sentences
distinctive adj. kendine özgü
What about genuine cooperation on equal terms and respecting the distinctive nature of each partner?
Eşit şartlarda ve her ortağın kendine özgü doğasına saygı göstererek gerçek bir iş birliğine ne dersiniz?

More Sentences
distinctive adj. belirgin
Wine has a very distinctive smell.
Şarabın çok belirgin bir kokusu vardır.

More Sentences
Trade/Economic
distinctive n. ayırt edici özellik
Japan has many distinctive traits.
Japonya'nın birçok ayırt edici özelliği vardır.

More Sentences
General
distinctive adj. karakteristik
distinctive adj. ayırıcı
distinctive adj. ayrıcı
distinctive adj. kolaylıkla ayırt edilebilen
distinctive adj. özgün
distinctive adj. özel
distinctive adj. ayırt edici
distinctive adj. ayıran
distinctive adj. zarif
distinctive adj. diğerlerinden ayrı
distinctive adj. seçkin
Law
distinctive adj. belirleyici
Linguistics
distinctive n. ayırıcı nitelik
distinctive n. ayırıcı özellik
distinctive n. (ibranicede) duraklı aksan
distinctive adj. anlam ayırıcı
distinctive adj. ayırıcı
distinctive adj. telaffuzun anlamını farklılaştırabilen
distinctive adj. telaffuz edileni farklı yapan
distinctive adj. ayrıştırıcı
distinctive adj. (işaretli sözcük) kendisinden sonra gelen sözcükten ayrılan

Significados de "distinctive" con otros términos en diccionario inglés turco: 25 resultado(s)

Inglés Turco
General
distinctive feature n. ayırt edici özellik
It is therefore extremely important for these distinctive features to be retained when the processes are coordinated.
Dolayısıyla süreçler koordine edilirken bu ayırt edici özelliklerin muhafaza edilmesi son derece önemlidir.

More Sentences
distinctive property n. ayırt edici özellik
distinctive ringing n. ayırt edici zil
distinctive structure n. kendine özgü yapı
distinctive method n. kendine özgü yöntem
distinctive character n. ayırt edici nitelik/karakter/özellik
distinctive skill n. ayırt edici/fark yaratan beceri
distinctive feature n. alamet-i farika
distinctive feature n. öne çıkan özellik
distinctive feature n. dikkat çeken özellik
have a distinctive smile v. kendine özgü bir gülümsemesi olmak
Trade/Economic
distinctive competency n. ayrıcalıklı üstünlük
Law
distinctive sign n. alamet
distinctive sign n. alameti farika
Technical
distinctive ringing n. ayırtedici zil
Computer
distinctive ringing n. ayırt edici zil
Linguistics
distinctive feature n. ayırıcı özellik
distinctive features n. ayırıcı özellikler
distinctive feature loss n. ayırıcı özellik yitimi
distinctive feature deletion n. ayırıcı özellik yitimi
non-distinctive adj. fonemik olarak ayırt edici olmayan
non-distinctive adj. anlamsal olarak ayırt edilemeyen
non-distinctive adj. aktarılan anlam üzerinde hiçbir etkisi olmayan
non-distinctive adj. anlamları ayırt etmeye yaramayan
distinctive (feature) adj. ayırıcı