criminal - Turco Inglés Diccionario

criminal

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Significados de "criminal" en diccionario turco inglés : 23 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
criminal n. sabıkalı
Tom is not a criminal.
Tom sabıkalı değil.

More Sentences
criminal adj. cezai
There is also an extensive list of decisions outstanding in the field of cooperation over criminal issues.
Ayrıca cezai konularda iş birliği alanında bekleyen kapsamlı bir karar listesi bulunmaktadır.

More Sentences
General
criminal adj. canice
Our thoughts go back to the terrible, criminal years of National Socialism from 1933 to 1945.
Düşüncelerimiz 1933'ten 1945'e kadar Nasyonal Sosyalizmin korkunç, canice yıllarına geri dönüyor.

More Sentences
criminal adj. ceza
Even England and Scotland have very different criminal laws and legal traditions.
İngiltere ve İskoçya bile çok farklı ceza kanunlarına ve hukuki geleneklere sahiptir.

More Sentences
criminal adj. suç oluşturan
It also requires Member States to create yet more criminal offences to regulate the commercial market.
Ayrıca Üye Devletlerin ticari piyasayı düzenlemek için daha fazla cezai suç oluşturmasını gerektirmektedir.

More Sentences
criminal adj. kriminal
There can be no successful dialogue with criminal terrorism for it is a lie incarnate.
Kriminal terörizm ile başarılı bir diyalog kurulamaz, çünkü bu yalanın vücut bulmuş halidir.

More Sentences
Law
criminal adj. cezai
You should also file charges with the relevant criminal authorities on the grounds of failure to provide assistance!
Ayrıca yardım sağlamadığınız gerekçesiyle ilgili cezai makamlara suç duyurusunda bulunmalısınız!

More Sentences
Common Usage
criminal adj. suçlu
General
criminal adj. fahiş
criminal adj. kabahatli
criminal adj. suça ait
criminal adj. cinai
criminal adj. suçlu
criminal adj. mücrim
criminal adj. müthiş
criminal adj. cani
criminal adj. suçla ilgili
criminal adj. cezalı
criminal adj. çok kötü
Law
criminal n. mücrim
criminal n. suçlu
criminal adj. cinai
criminal adj. suçla ilgili

Significados de "criminal" con otros términos en diccionario inglés turco: 418 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
criminal record n. sabıka
Tom has a criminal record for theft.
Tom'un hırsızlıktan sabıkası var.

More Sentences
criminal record n. sabıka kaydı
None have criminal records.
Hiçbirinin sabıka kaydı yoktur.

More Sentences
General
international criminal courts n. uluslararası ceza mahkemeleri
This does not just relate to Iraq, it also relates to how we deal with the International Criminal Court.
Bu sadece Irak'la ilgili değil, aynı zamanda Uluslararası Ceza Mahkemesi ile nasıl başa çıktığımızla da ilgili.

More Sentences
criminal court n. ceza mahkemesi
The Rome Statute underlying the criminal court should not be undermined, weakened or watered down.
Ceza mahkemesinin temelini oluşturan Roma Statüsü'nün altı oyulmamalı, zayıflatılmamalı veya etkisizleştirilmemelidir.

More Sentences
criminal code n. ceza kanunu
The Minutes say that I protested about the recent change to the Criminal Code in Slovakia.
Tutanaklar Slovakya'da Ceza Kanunu'nda yapılan son değişikliği protesto ettiğimi söylüyor.

More Sentences
criminal liability n. cezai sorumluluk
In particular, the principle of double criminal liability and the exception in favour of nationals are to be abolished.
Özellikle çifte cezai sorumluluk ilkesi ve vatandaşlar lehine olan istisna kaldırılacaktır.

More Sentences
war criminal n. savaş suçlusu
War criminals should be tracked down and brought before the International Criminal Court.
Savaş suçluları takip edilmeli ve Uluslararası Ceza Mahkemesi önüne çıkarılmalıdır.

More Sentences
criminal investigation n. cezai soruşturma
The criminal investigation is ongoing.
Cezai soruşturma devam ediyor.

More Sentences
criminal law n. ceza hukuku
We cannot resolve it simply through Interpol and more stringent criminal law.
Bunu sadece Interpol ve daha sıkı ceza hukuku ile çözemeyiz.

More Sentences
criminal activity n. suç faaliyeti
They are interested in personal power and the fruits of criminal activity.
Kişisel güç ve suç faaliyetlerinin meyveleriyle ilgileniyorlar.

More Sentences
career criminal n. azılı suçlu
Tom is a career criminal.
Tom bir azılı suçlu.

More Sentences
violent criminal n. vahşi suçlu
They're violent criminals.
Vahşi suçlulardır.

More Sentences
criminal mastermind n. suç dehası
Tom is a criminal mastermind.
Tom bir suç dehasıdır.

More Sentences
Law
criminal proceedings n. ceza davası
The second recommendation relates to criminal proceedings.
İkinci tavsiye ceza davaları ile ilgilidir.

More Sentences
criminal law n. ceza hukuku
We have asked for a Public Prosecutor's Office and criminal law, but we also need administrative law for the EU.
Bir Cumhuriyet Savcılığı ve ceza hukuku istedik, ancak AB için idari hukuka da ihtiyacımız var.

More Sentences
criminal code n. ceza kanunu
There is no specific provision on violence against women in marriage in the Criminal Code; general provisions apply.
Ceza Kanunu'nda, evlilik içinde kadınlara yönelik şiddet konusunda özel hükümler yoktur; genel hükümler uygulanır.

More Sentences
criminal liability n. cezai sorumluluk
While cyberspace is virtual, criminal liability for offences committed there is real.
Siber uzay sanal olsa da, burada işlenen suçlar için cezai sorumluluk gerçektir.

More Sentences
criminal code n. ceza kanunu
We are not talking about a European criminal code; that is not what we want.
Biz bir Avrupa ceza kanunundan bahsetmiyoruz; istediğimiz bu değil.

More Sentences
criminal matters n. cezai konular
This is the issue of mutual recognition of decisions on criminal matters.
Bu, cezai konulardaki kararların karşılıklı olarak tanınması meselesidir.

More Sentences
criminal justice n. ceza adaleti
In these circumstances, how can we trust the American criminal justice and law enforcement system?
Bu koşullar altında Amerikan ceza adaleti ve kolluk kuvvetleri sistemine nasıl güvenebiliriz?

More Sentences
criminal prosecution n. cezai kovuşturma
This should be done in the individual Member States and with a view to criminal prosecution.
Bu, münferit Üye Devletlerde ve cezai kovuşturma amacıyla yapılmalıdır.

More Sentences
criminal sanction n. cezai yaptırım
Punishment should be meted out by criminal sanctions not civil liability.
Cezalandırma sivil sorumlulukla değil cezai yaptırımlarla gerçekleştirilmelidir.

More Sentences
criminal law n. ceza hukuku
To incorporate this principle into criminal law would be a huge step.
Bu ilkenin ceza hukukuna dahil edilmesi büyük bir adım olacaktır.

More Sentences
criminal charge n. cezai kovuşturma
Tom faces criminal charges.
Tom cezai kovuşturmalarla karşı karşıya.

More Sentences
criminal case n. ceza davası
Why is there not mutual recognition of the same facts between a civil and a criminal case?
Neden bir hukuk davası ile bir ceza davası arasında aynı olguların karşılıklı olarak tanınması söz konusu değil?

More Sentences
criminal court n. ceza mahkemesi
Furthermore, this resolution threatens to intensify the controversy surrounding the Criminal Court.
Dahası, bu karar Ceza Mahkemesi etrafındaki tartışmaları yoğunlaştırma tehdidi taşımaktadır.

More Sentences
criminal conviction n. hüküm giyme
Tom has a criminal conviction for theft.
Tom daha önce hırsızlıktan hüküm giymiş.

More Sentences
criminal record n. sabıka kaydı
His criminal record consists of only two drunken driving citations.
Sabıka kaydında yalnızca iki kez alkollü araç kullanmaktan vukuatı var.

More Sentences
criminal intent n. suç kastı
Mr Bowis just pointed out that this is not just a matter of carelessness here but of criminal intent.
Bay Bowis az önce bunun sadece bir dikkatsizlik meselesi değil, aynı zamanda bir suç kastı olduğuna dikkat çekti.

More Sentences
criminal act n. suç
Those who committed these criminal acts on 11 September were not airport or airline employees.
11 Eylül'de bu suç eylemlerini gerçekleştirenler havaalanı veya havayolu çalışanları değildi.

More Sentences
criminal history n. suç geçmişi
Sami had no criminal history.
Sami'nin suç geçmişi yok.

More Sentences
international criminal courts n. uluslararası ceza mahkemeleri
The creation of an International Criminal Court is central to this fight.
Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin kurulması bu mücadelenin merkezinde yer almaktadır.

More Sentences
Politics
war criminal n. savaş suçlusu
For the invaders and their Iraqi associates to be convicted as war criminals.
İşgalcilerin ve onların Iraklı ortaklarının savaş suçlusu olarak mahkum edilmeleri gerekiyor.

More Sentences
Military
war criminal n. savaş suçlusu
Here, in particular, the extradition of a number of war criminals would undoubtedly help.
Bu noktada özellikle bir dizi savaş suçlusunun iadesi şüphesiz yardımcı olacaktır.

More Sentences
General
criminal court n. ağırceza mahkemesi
code on criminal procedures n. ceza mukameleri usül kanunu
criminal procedure n. ceza yargılaması
criminal statistics n. suçlu istatistikleri
criminal neglect n. ağır/suç oluşturan ihmal
criminal judgments n. cezai hükümler
desperate criminal n. tehlikeli suçlu
law on criminal procedure n. ceza muhakemesi hukuku
criminal negligence n. cezai ihmal
criminal psychology n. ceza psikolojisi
criminal psychology n. suçlu psikolojisi
criminal capacity n. cezai ehliyet
criminal attempt n. suça teşebbüs
criminal provisions n. suç unsurları
commission of criminal offence n. ceza gerektiren bir suçun işlenmesi
criminal registers n. sabıka kayıtları
criminal investigation n. suç araştırmaları
law of criminal procedure n. ceza muhakemeleri usul kanunu
criminal psychology n. suç psikolojisi
law on criminal execution n. ceza infaz hukuku
criminal still at large n. hapishane kaçkını
criminal evidence n. suç delili
criminal liability of juristic persons n. tüzel kişilerin cezai sorumluluğu
criminal act n. cezai suç
criminal sociology n. suç sosyolojisi
criminal evidence n. cezai delil
basic criminal court n. ceza mahkemesi
habitual criminal n. alışılmış suçlu
criminal conversation n. zina
criminal personality n. suçlu kişilik
international criminal police organization n. interpol
criminal psychology n. kriminal psikoloji
criminal lawyer n. ceza hukukçusu
criminal elements n. suç öğeleri
criminal past n. suç geçmişi
criminal past n. cezaî geçmiş
criminal past n. sabıka
criminal past n. adli sicil
criminal record office n. adli sicil
criminal proceeding n. cezai kovuşturma
a criminal mind n. suç işlemeye yatkınlığı olan
a criminal mind n. suç işlemeye eğilimli/meyilli
criminal suspicion n. suç şüphesi
criminal conduct n. suç oluşturan davranış
violent criminal n. şiddete meyilli suçlu
violent criminal n. azılı suçlu
international criminal n. uluslararası suçlu
criminal congress n. yasadışı cinsel ilişki
criminal congress n. yasaklanmış veya tabu olan cinsel ilişki
take criminal action against v. cezai işlem uygulamak
be treated like a criminal v. suçlu muamelesi görmek
(of a suspected criminal) be sought by the police for questioning v. aranılmak
have no criminal record v. sabıkası olmamak
have no criminal record v. suç sabıkası olmamak
have a clean criminal record v. sabıkasız olmak
have no criminal record v. sabıkasız olmak
have a clean criminal record v. sabıkası temiz olmak
file a criminal case against v. hakkında kamu davası açmak
have a criminal history v. sabıkası olmak
have a criminal record v. sabıkası olmak
have a criminal record a mile long v. sabıkası kabarık olmak
file a criminal complaint against someone v. biri hakkında suç duyurusunda bulunmak
accuse someone of being an international criminal v. birini uluslararası suçlu olmakla suçlamak
be charged with criminal possession of a controlled substance in the third degree v. üçüncü dereceden yasaklı bir maddeyi üzerinde bulundurmaktan ötürü suçlanmak
be charged with criminal possession of a controlled substance in the first degree v. birinci dereceden yasaklı bir maddeyi üzerinde bulundurmaktan ötürü suçlanmak
be charged with criminal possession of a controlled substance in the second degree v. ikinci dereceden yasaklı bir maddeyi üzerinde bulundurmaktan ötürü suçlanmak
(of a suspected criminal) be sought by the police for questioning v. polis tarafından aran(ıl)mak
look for a criminal v. bir suçluyu aramak
catch a criminal v. suçlu yakalamak
capture a criminal v. suçlu yakalamak
Idioms
have a mile long criminal record v. sabıkası kabarık olmak
Speaking
I don't have any criminal record expr. hiç sabıkam yok
I have no criminal record expr. herhangi bir sabıkam yok
I don't have any criminal record expr. herhangi bir sabıkam yok
I have no criminal record expr. hiç sabıkam yok
I don't have any criminal record expr. sabıkasızım
I have no criminal record expr. sabıkasızım
he has a criminal record expr. sabıkası var
Trade/Economic
criminal responsibility n. cezai ehliyet
prevention of benefit-oriented criminal organizations law n. çıkar amaçlı suç örgütleriyle mücadele kanunu
tax criminal law n. vergi ceza hukuku
tax criminal law n. vergi ceza hukuku
Law
gendarmerie regional criminal laboratory n. jandarma bölge kriminal laboratuvaı
high criminal court n. ağır ceza mahkemesi
criminal court of general jurisdiction n. asliye ceza mahkemesi
criminal court of first instance n. asliye ceza mahkemeleri
national instant criminal background check system n. anında sabıka sicil sorgulama ulusal sistemi
criminal court of first instance n. asliye ceza mahkemesi
national instant criminal background check system n. anında sabıka sorgulama ulusal sistemi
criminal courts of first instance n. asliye ceza mahkemeleri
criminal record n. adli sicil
criminal court of first instance n. asliye ceza mahkemesi
criminal court n. ağır ceza mahkemesi
criminal record document n. adli sicil belgesi
criminal court of general jurisdiction n. asliye ceza mahkemeleri
criminal record certificate n. adli sicil belgesi
criminal conviction n. adli hüküm
criminal record office n. adli sicil bürosu
criminal record n. adli sicil kaydı
general directorate of criminal records and statistics n. adli sicil ve istatistik genel müdürlüğü
civil and criminal jurisdiction n. adli yargı
military criminal law n. askeri ceza hukuku
military criminal justice n. askeri yargı
accessory to a criminal act n. bir suça iştirak
criminal prosecution n. ceza kovuşturması
juvenile criminal law n. çocuk ceza hukuku
criminal proceeding n. cezai takibat
criminal procedures act n. ceza muhakemeleri usul kanunu
immunity from criminal proceedings n. ceza davalarından bağışıklık
court of criminal jurisdiction n. ceza mahkemesi
criminal statute n. ceza kanunu
criminal justice n. cezai adalet
criminal matters n. ceza hukukuna dair meseleler
general assembly for criminal matters n. ceza genel kurulu
criminal policy n. ceza siyaseti
criminal libel n. cezayı gerektiren hakaret suçu
criminal justice law n. ceza yargılaması yasası
juvenile heavy criminal courts n. çocuk ağır ceza mahkemeleri
criminal proceedings n. ceza yargılamalan
mutual assistance in criminal matters n. cezai konularda karşılıklı adli yardımlaşma
criminal procedure n. cezai yargılama usulü
criminal sentence n. ceza hükmü
criminal jurisdiction n. ceza davaları yargı yetkisi
criminal act n. cezayı müstelzim fiil
criminal responsibility n. cezai mesuliyet
criminal justice system information technology n. ceza adalet sistemi bilişim teknolojisi
criminal intent n. cürüm kastı
criminal justice law n. ceza yargılaması hukuku
criminal conviction n. cezai hüküm
criminal acuse n. ceza davası
hiding a criminal n. cürüm işleyeni saklama
juvenile high criminal court n. çocuk ağır ceza mahkemesi
criminal act n. cezai suç
law of criminal procedure n. ceza muhakemeleri kanunu
criminal trial n. ceza davası (cinayet, gasp, hırsızlık gibi)
criminal lawyer n. ceza hukukçusu
criminal justice act n. ceza yargılaması hukuk
criminal investigation n. cezai soruşturma
criminal conversation n. canicesine hareket
criminal liability n. cezai ve hukuki mesuliyet
criminal intent n. cürmü kast
criminal jurisdiction n. cezai yargı yetkisi
code of criminal procedure n. ceza muhakemeleri usulü kanunu
criminal justice system n. ceza yargılaması sistemi
criminal liabilities n. cezai sorumluluk
criminal suit n. ceza davası
principle of individual criminal responsibility n. cezaların kişiselliği ilkesi
criminal procedure n. ceza yargılaması
criminal action n. ceza davası
criminal action n. cezai takibat
law of criminal procedure n. ceza usul hukuku
criminal liability n. cezai ehliyet
criminal procedure n. ceza muhakemeleri usulü
criminal capacity n. ceza ehliyeti
criminal sentence n. ceza kararı
code of criminal procedure n. ceza muhakemesi kanunu (cmk)
criminal process n. ceza davası süreci
court of criminal appeal n. ceza istinaf mahkemesi
criminal proceeding n. cezai kovuşturma
principle of individual criminal responsibility n. cezaların şahsiliği ilkesi
criminal procedure n. ceza muhakeme usulü
criminal court law n. ceza mahkemesi kanunu
criminal action n. ceza kovuşturması
criminal negligence n. cezai ihmal
criminal procedures law n. ceza muhakemeleri usulü kanunu
assembly of criminal chambers n. ceza genel kurulu
file and withdraw criminal complaints n. cezai şikayetlerde bulunmaya ve geri almaya
criminal investigation n. ceza kovuşturması
represent us in criminal matters n. cezai ihtilaflarda bizi temsil etmeye
criminal proceedings n. cezai takibat
criminal prosecution n. cezai takibat
criminal liabilities n. cezai ehliyet
general board of criminal department n. ceza genel kurulu
criminal justice act n. ceza yargılaması yasası
criminal procedure law n. ceza usulü hukuku
criminal proceedings n. cezai soruşturma
criminal intent n. cürüm niyeti
criminal procedure law n. ceza usulü kanunu
european convention on mutual assistance in criminal matters n. ceza işlerinde karşılıklı adli yardım avrupa sözleşmesi
criminal division n. ceza dairesi
criminal courts n. ceza mahkemeleri
criminal law n. ceza kanunu
criminal lawyer n. ceza avukatı
criminal procedure n. ceza mahkeme usulü
criminal and civil liability n. cezai ve hukuki sorumluluk
criminal responsibility n. cezai sorumluluk
principle of individual criminal responsibility n. cezanın şahsiliği ilkesi
cases filed at the criminal courts n. ceza mahkemelerine açılan davalar
criminal act n. cezai eylem
age of criminal responsibility n. ceza sorumluluğu yaşı
code of criminal procedures n. ceza muhakemeleri usulü kanunu
principle of individual criminal responsibility n. cezanın kişiselliği ilkesi
criminal investigation department n. cinayet masası
mutual legal assistance on criminal matters n. ceza işlerinde karşılıklı adli yardım
criminal department n. ceza dairesi
criminal justice system n. ceza adaleti sistemi
criminal capacity n. cezai ehliyet
criminal offense n. cezayı gerektiren suç
criminal psychology n. ceza psikolojisi
criminal justice act n. ceza yargılaması hukuku
criminal prosecution n. ceza davası
criminal offence n. ceza gerektiren suç
criminal proceedings n. ceza soruşturması
criminal enforcement n. ceza infaz
criminal justice act n. ceza adaleti yasası
criminal proceedings n. ceza takibatı
thought criminal n. düşünce suçlusu
criminal of thought n. düşünce suçlusu
disciplinary criminal regulations n. disiplin ceza mevzuatı
criminal courts of intellectual and industrial property rights n. fikri ve sınai haklar ceza mahkemeleri
criminal courts for intellectual and industrial property rigths n. fikri ve sınai haklar ceza mahkemeleri
criminal record check n. gbt
special criminal law n. hususi ceza kanunu
criminal damage n. hukuken cezai yaptırım gerektiren fiil
preliminary criminal proceeding n. hazırlık tahkikatı
preliminary criminal proceeding n. hazırlık soruşturması
criminal negligence n. ihmal sonucu başkasının zarar görmesine neden olan suç
criminal charge n. ithamname
formal criminal charge n. ithamname
formal criminal charge n. iddianame
criminal charge n. iddianame
habitual criminal n. itiyadi suçlu
criminal case n. kamu davası
criminal misdemeanor n. kabahat
criminal case n. kamu davası
criminal abortion n. kriminal abortus
criminal records bureau (crb) n. kriminal kayıt bürosu (adli sicil)
criminal psychologist n. kriminolog
criminal psychiatrist n. kriminolog
criminal damage n. kriminal hasar
criminal contempt n. mahkemeye saygısızlık niteliğinde fiil
criminal record n. mahkumiyet kayıtları
criminal contempt n. mahkemeye saygısızlık
alleged criminal n. maznun
criminal financial activity n. mali suç faaliyeti
criminal contempt n. mahkemeye karşı yapılan saygısızlık
criminal contempt n. mahkemeyi tahkir
habitual criminal n. mükerrer hükümlü
connected criminal cases n. murtabıt ceza davaları
main criminal court n. merkez cinayet mahkemesi
central criminal court n. merkez cinayet mahkemesi
central criminal court n. merkez ceza mahkemesi
alleged criminal n. suçlu olduğu iddia edilen kimse
potential criminal n. potansiyel suçlu
criminal fine n. para cezası
criminal penalty n. para cezası
alleged criminal n. sanık
criminal record check n. sabıka kaydı sorgulama
criminal past n. sabıkalı geçmiş
habitual criminal n. sabıkalı
criminal background check n. sabıka kaydı sorgulama/sorgulaması
criminal history n. sabıka geçmişi
criminal background screening n. sabıka kaydı sorgulama/sorgulaması
criminal background screening n. sabıka geçmişi sorgulama/sorgulaması
political criminal n. siyasi suçlu
criminal enterprise n. suç örgütü
peace court of criminal jurisdiction n. sulh ceza mahkemesi
criminal offense n. suç
criminal psychiatry n. suç psikiyatrisi
criminal charge n. suçlama
criminal psychiatrist n. suç psikiyatristi
criminal identification n. suçlu tanıma
criminal courts of peace n. sulh ceza mahkemeleri
criminal intent n. suç niyeti
lengthy criminal record n. suç dosyası kabarık
criminal court of peace n. sulh ceza mahkemesi
criminal department n. suç departmanı
criminal identification n. suçlu tanımlama
criminal complaint n. suç duyurusu
criminal record n. suç geçmişi
criminal attempt n. suça teşebbüs
criminal charge n. suçluluk isnadı
criminal identification n. suçlu belirleme
criminal record n. suç kaydı
criminal act n. suç teşkil eden fiil
criminal charge n. suç isnadı
accessory to a criminal act n. suç vasıtası
criminal gang n. suç çetesi
criminal charge n. suçlandırma
criminal intent n. suç işleme niyeti
criminal attempt n. suç girişimi
criminal psychologist n. suç psikoloğu
criminal courts of peace n. sulh ceza mahkemeleri
crime and criminal behavior n. suç ve suçlu davranışı
criminal code of the republic of turkey n. türk ceza kanunu (tck)
turkish criminal law n. tck
clean criminal record n. temiz sabıka kaydı
habitual criminal n. tekrar suç işleyen sabıkalı
turkish code of criminal procedure n. türk ceza muhakemeleri kanunu
criminal intent n. taammüd
turkish criminal law n. türk ceza kanunu (tck)
turkish criminal law n. türk ceza kanunu
international criminal court (icc) n. uluslararası ceza mahkemesi (ucm)
execution of the criminal sentence n. verilmiş cezanın infazı
international criminal court n. uluslararası ceza mahkemesi
international criminal law n. uluslararası ceza hukuku
international criminal court n. uluslararası ceza mahkemesi
criminal prosecution n. yasal takibat
criminal jurisdiction n. yargılama yetkisi
alleged criminal n. zanlı
11th high criminal court n. 11. ağır ceza mahkemesi
criminal conversation n. zina
criminal sanction n. cezai müeyyide
legal and criminal liability n. hukuki ve cezai sorumluluk
legal and criminal responsibility n. hukuki ve cezai sorumluluk
ctn (criminal tracking number) n. suçlu takip numarası
prosecute a criminal v. bir suçluyu dava etmek
create a criminal organization for the purpose of engaging in criminal activity v. cürüm işlemek için suç örgütü kurmak
not reach the age of criminal responsibility v. cezai ehliyeti olmamak
establish an organization with the aim of committing criminal acts v. cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak
create a criminal organization for the purpose of engaging in criminal activity v. cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak
file a criminal complaint against v. hakkında suç duyurusunda bulunmak
initiate a criminal case against v. kamu davası açmak
file a criminal case against v. kamu davası açmak
start a criminal case against v. kamu davası açmak
file a criminal complaint v. suç duyurusunda bulunmak
have a criminal record v. sabıkalı bir geçmişi olmak
have a criminal past v. suç geçmişi olmak
have a lengthy criminal record v. suç dosyası kabarık olmak
having no criminal record adj. sabıkasız
with no criminal record adj. sabıkası olmayan
with no criminal record adj. sabıkasız
having no criminal record adj. sabıkası olmayan
according to the turkish criminal law expr. türk ceza kanunu'na göre
cja (criminal justice act) abrev. ceza yargılaması hukuku
cja (criminal justice act) abrev. ceza yargılaması yasası
cib (criminal investigation branch) [new zealand] abrev. (yeni zelanda polisi) suç soruşturma şubesi
cica (criminal injuries compensation authority) [uk] abrev. cezai yaralanma tazminat makamı
cisc (criminal intelligence services of canada) abrev. kanada kriminal istihbarat servisi
Politics
military criminal law n. askeri ceza hukuku
additional protocol to the european convention on mutual assistance in criminal matters n. ceza işlerinde karşılıklı adli yardım avrupa sözleşmesine ek protokol
european convention on the international validity of criminal judgments n. ceza yargılarının milletler arası değeri konusunda avrupa sözleşmesi
criminal chambers n. ceza daireleri
general assembly of criminal chambers n. ceza genel kurulu
criminal chamber n. ceza bölümü
european convention on mutual assistance in criminal matters n. ceza işlerinde karşılıklı adli yardımlaşma avrupa sözleşmesi
criminal justice n. ceza yargılaması
european convention on the transfer of proceedings in criminal matters n. ceza koğuşturmalarının aktarılmasına dair avrupa sözleşmesi
european convention on mutual assistance in criminal matters n. ceza işlerinde karşılıklı adli yardım avrupa sözleşmesi
international criminal tribunal for the former yugoslavia (icty) n. eski yugoslavya uluslararası ceza mahkemesi
police and judicial cooperation in criminal matters n. polis ve cezai konularda adli işbirliği
political criminal n. siyasi suçlu
deprivation of liberty for non-criminal matters n. suçla ilgili olmayan nedenlerle özgürlükten mahrumiyet
criminal syndicalism n. terörizm gibi yasadışı yöntemleri benimseyen sendika hareketi
international criminal police organization n. uluslararası kriminal polis teşkilatı
unodc commission on crime prevention and criminal justice n. unodc suçun önlenmesi ve ceza adaleti komisyonu
international criminal court n. uluslararası ceza divanı
international criminal law n. uluslararası ceza hukuku
international criminal police organization n. uluslararası kriminal polis örgütü
supreme criminal tribunal n. yüce divan
criminal law convention on corruption n. yolsuzluğa karşı ceza hukuku sözleşmesi
united nations crime prevention and criminal justice n. birleşmiş milletler suçun önlenmesi ve ceza adaleti
pace (police and criminal evidence act) n. ingiltere ve galler'deki polis memurlarına yönelik bir yasa
Institutes
directorate general of criminal records and statistics n. adli sicil ve istatistik genel müdürlüğü
general directorate of criminal registration and statistics n. adli sicil ve istatistik genel müdürlüğü
bureau of criminal rogatory and service of documents n. ceza istinabe ve tebligat bürosu
united states army criminal investigation laboratory n. amerika birleşik devletleri ordusu suç soruşturma laboratuvarı
united states army criminal investigation laboratory n. amerika birleşik devletleri suç soruşturma ordu laboratuvarı
united states army criminal investigation laboratory n. abd'de suç soruşturma komutanlığına ait adli laboratuvar
u.s. army criminal investigation laboratory n. amerika birleşik devletleri ordusu suç soruşturma laboratuvarı
u.s. army criminal investigation laboratory n. amerika birleşik devletleri suç soruşturma ordu laboratuvarı
u.s. army criminal investigation laboratory n. abd'de suç soruşturma komutanlığına ait adli laboratuvar
us army criminal investigation laboratory n. amerika birleşik devletleri ordusu suç soruşturma laboratuvarı
us army criminal investigation laboratory n. amerika birleşik devletleri suç soruşturma ordu laboratuvarı
us army criminal investigation laboratory n. abd'de suç soruşturma komutanlığına ait adli laboratuvar
Medical
criminal abortion n. kriminal düşük
born criminal adj. doğuştan suçlu
Psychology
criminal behavior n. suçlu davranışı
criminal tendency n. suç eğilimi
criminal behaviour n. suçlu davranışı
Military
criminal investigation detachment n. ceza işleri soruşturma birliği
criminal investigator n. ceza işleri soruşturma memuru
criminal investigation division n. ceza işleri soruşturma dairesi
gendarmerie criminal department n. jandarma kriminal daire başkanlığı
political criminal n. siyasi suçlu
criminal subversion n. suç teşkil eden yıkıcı faaliyet
criminal investigation n. suç soruşturması
international criminal tribune n. uluslararası savaş suçları mahkemesi
usacil (u.s. army criminal investigation laboratory) n. amerika birleşik devletleri ordusu suç soruşturma laboratuvarı
usacil (u.s. army criminal investigation laboratory) n. amerika birleşik devletleri suç soruşturma ordu laboratuvarı
usacil (u.s. army criminal investigation laboratory) n. abd'de suç soruşturma komutanlığına ait adli laboratuvar
usacil (united states army criminal investigation laboratory) n. abd ordusu suç soruşturma laboratuvarı
Abbreviation
ncis (national criminal intelligence service) n. milli ceza istihbarat teşkilatı
Star Wars
gardulla the elder's criminal empire n. yaşlı gardulla'nın suç imparatorluğu