büyüklük - Turco Inglés Diccionario

büyüklük

Significados de "büyüklük" en diccionario inglés turco : 59 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
büyüklük greatness n.
That is a sign of Europe’s greatness.
Bu Avrupa'nın büyüklüğünün bir işaretidir.

More Sentences
büyüklük magnitude n.
The last time Austria experienced a flood disaster of this magnitude was over a century ago.
Avusturya'da bu büyüklükte bir sel felaketi en son bir asır önce yaşanmıştı.

More Sentences
büyüklük size n.
We cannot just keep increasing the size of an agency.
Bir kurumun büyüklüğünü sürekli arttıramayız.

More Sentences
General
büyüklük enormity n.
We must keep our eyes on the long term and the enormity of the challenge.
Gözlerimizi uzun vadeye ve mücadelenin büyüklüğüne dikmeliyiz.

More Sentences
büyüklük extent n.
This hall is approximately 20 square meters in extent.
Bu salon yaklaşık 20 metrekare büyüklüğünde.

More Sentences
büyüklük bulk n.
Due to its weight and bulk, this truck is relatively slow.
Ağırlığı ve büyüklüğü nedeniyle bu kamyon nispeten yavaştır.

More Sentences
Trade/Economic
büyüklük magnitude n.
Naturally, no one can accept that an accident of this sort should lead to a disaster of such magnitude.
Doğal olarak hiç kimse bu tür bir kazanın bu büyüklükte bir felakete yol açmasını kabul edemez.

More Sentences
Technical
büyüklük size n.
We cannot just keep increasing the size of an agency.
Bir ajansın büyüklüğünü arttırmaya devam edemeyiz.

More Sentences
büyüklük magnitude n.
However, shortcomings in implementation have certainly contributed to the magnitude of the 2001 FMD epidemic.
Bununla birlikte, uygulamadaki eksiklikler 2001 şap salgınının büyüklüğüne kesinlikle katkıda bulunmuştur.

More Sentences
Construction
büyüklük magnitude n.
Environmental disasters of this magnitude underline the need for an EU coastguard.
Bu büyüklükteki çevre felaketleri, AB sahil güvenliğine duyulan ihtiyacın altını çizmektedir.

More Sentences
Food Engineering
büyüklük magnitude n.
However, shortcomings in implementation have certainly contributed to the magnitude of the 2001 FMD epidemic.
Bununla birlikte, uygulamadaki eksiklikler 2001'deki şap salgınının büyüklüğüne kesinlikle katkıda bulunmuştur.

More Sentences
Math
büyüklük greatness n.
Neither gold nor greatness make us happy.
Ne altın ne de büyüklük bizi mutlu eder.

More Sentences
Statistics
büyüklük size n.
That is quite something when you look at the size of these countries' economies.
Bu ülkelerin ekonomilerinin büyüklüğüne baktığınızda bu oldukça önemli bir şeydir.

More Sentences
General
büyüklük grand n.
büyüklük capaciousness n.
büyüklük importance n.
büyüklük massiveness n.
büyüklük vast n.
büyüklük sovereignty n.
büyüklük gravity n.
büyüklük bigness n.
büyüklük largeness n.
büyüklük seniority n.
büyüklük amplitude n.
büyüklük hugeness n.
büyüklük sizeableness n.
büyüklük enormousness n.
büyüklük ampleness n.
büyüklük substantiality n.
büyüklük superiority n.
büyüklük supremacy n.
büyüklük grandness n.
büyüklük grandeur n.
büyüklük vastness n.
büyüklük capacious n.
büyüklük muchness n.
büyüklük direness n.
büyüklük generosity n.
büyüklük tune n.
büyüklük vastidity n.
büyüklük exuperance n.
büyüklük vastitude n.
büyüklük moreness n.
büyüklük generosity n.
büyüklük cize [obsolete] n.
büyüklük overproportion n.
büyüklük immanity [obsolete] n.
büyüklük importance [obsolete] n.
büyüklük sizableness n.
büyüklük substantivity n.
büyüklük mag. (magnitude) abrev.
Idioms
büyüklük (one's) better nature n.
büyüklük your better nature n.
Technical
büyüklük bulk n.
Informatics
büyüklük scalar quantity n.
Psychology
büyüklük delusion of grandeur n.
Food Engineering
büyüklük dimension n.
Math
büyüklük magnitude greatness n.
Archaic
büyüklük massiness n.

Significados de "büyüklük" con otros términos en diccionario inglés turco: 181 resultado(s)

Turco Inglés
General
farklı büyüklük different magnitude n.
I consider that we need efforts of a completely different magnitude.
Tamamen farklı büyüklükte çabalara ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.

More Sentences
büyüklük taslamak put on airs v.
Tom is putting on airs.
Tom büyüklük taslıyor.

More Sentences
büyüklük taslayan kimse high hat n.
açısal büyüklük angular magnitude n.
büyüklük kompleksi superiority complex n.
mutlak büyüklük absolute magnitude n.
numune büyüklük sample size n.
büyüklük ilişkisi magnitude relation n.
nominal büyüklük nominal size n.
yaşça büyüklük seniority n.
büyüklük (zarara ait) severity n.
büyüklük sabuklaması superiority complex n.
züppe ve büyüklük taslayan kimse nob n.
büyüklük kertesi order of magnitude n.
ortalama büyüklük average size n.
temel büyüklük base quantity n.
göreli büyüklük relative strength n.
büyüklük sırası order-of-magnitude n.
ölçülen büyüklük measurand n.
ölçülebilir büyüklük measurable quantity n.
olası büyüklük stochastic quantity n.
büyüklük hezeyanı delusions of grandeur n.
büyüklük kompleksi delusions of grandeur n.
değişen büyüklük varying magnitude n.
ahlaki büyüklük magnitude n.
gözlem veya muhakeme sonucu bir kimseye veya bir şeye atfedilen karakter, beceri veya büyüklük measure n.
aşırı büyüklük overgreatness n.
aşırı büyüklük overlargeness n.
aşırı büyüklük oversize n.
sonsuz büyüklük infinite n.
bir milyon ile gösterilen numerik büyüklük million n.
düzensiz büyüklük ve şekildeki sert şeker cuts n.
genel büyüklük order n.
yaklaşık büyüklük order n.
pozitif büyüklük plus n.
burnu büyüklük self-loving n.
yaşça büyüklük seniory n.
arşa değen büyüklük sky n.
müthiş büyüklük sheer size n.
muazzam büyüklük sheer size n.
ekstra büyüklük super n.
büyüklük göstermek be magnanimous v.
büyüklük taslamak ride a high horse v.
büyüklük taslamak patronize v.
büyüklük taslamak patronise v.
büyüklük taslamak become self-important v.
büyüklük göstermek act nobly v.
büyüklük göstermek show generosity v.
kendini önemli göstermek için ünlülerle yakınlığından bahsederek büyüklük taslamak veya böbürlenmek namedrop v.
büyüklük göstererek superior adv.
Colloquial
büyüklük göstermek be big of (one) v.
burnu büyüklük etmek think (one) owns the place v.
Idioms
büyüklük taslayan kimse bigwig n.
birine büyüklük taslamak sound like an old fart v.
büyüklük etmek take the high ground v.
büyüklük taslamak pull an attitude v.
cömertlik/büyüklük gösterme big of (one) adj.
cömertlik/büyüklük gösterme big of one adj.
cömertlik/büyüklük gösterme big of someone adj.
büyüklük taslayan above (oneself) adj.
büyüklük taslayan above yourself adj.
aman ne büyüklük big of (one) expr.
Speaking
büyüklük bende kalsın I will be the bigger person expr.
Trade/Economic
aktif büyüklük size of assets n.
büyüklük (türetilmiş) quantity (derived) n.
büyüklük (ölçülebilir) quantity (measurable) n.
ekonomik büyüklük economic magnitude n.
ekonomik büyüklük economic size n.
ölçülen büyüklük measurand n.
parasal büyüklük monetary aggregate n.
Politics
beklenen büyüklük expected scale n.
ekonomik büyüklük birimi economic size unit n.
Industry
gıda ürünlerini büyüklük ve genel durumlarına göre ayıran kimse sorter n.
Technical
atımlı büyüklük pulsed quantity n.
bozucu büyüklük (reglaj sistemlerinde) disturbance variable n.
büyüklük aralığı size range n.
büyüklük etmeni size exclusion chromatography n.
büyüklük etmeni size factor n.
büyüklük dağılımı eğrisi size distribution graph n.
büyüklük dağılımı size distribution n.
büyüklük gösterilişi size designation n.
büyüklük boyutları size dimensions n.
büyüklük etkisi size effect n.
büyüklük/boyut sırası orders of magnitude n.
bozucu büyüklük (reglaj sistemlerinde) disturbance n.
büyüklük ölçeklemesi magnitude scaling n.
büyüklük dışlanımlı kromatografi size exclusion chromatography n.
büyüklük sırası order of magnitude n.
boyutsuz büyüklük dimensionless quantity n.
büyüklük kertesi order of magnitude n.
doğal büyüklük dağılımı natural size distribution n.
göreli büyüklük relative strength n.
görünür büyüklük apparent size n.
izafi büyüklük relative magnitude n.
kaba büyüklük coarse size n.
katı hal fiziği büyüklük ve birimler quantities and units of solid state physics n.
kompleks büyüklük complex quantity n.
kritik büyüklük critical size n.
metal tozlarının kuru eleme ile büyüklük yüzdelerine göre ayırma yoluyla parçacık büyüklüğü dağlımının belirlenmesi determining particle size distribution of metallic powders by dry sieving into size fractions n.
ortalama büyüklük average size n.
orta büyüklük medium size n.
orta büyüklük intermediate magnitude n.
nominal büyüklük nominal size n.
periyodik büyüklük periodic quantity n.
parçacık büyüklük dağılımölçeri sedigraph n.
periyodik ve ilgili olayların büyüklük ve birimleri quantities and units of periodic and related phenomena n.
sayıl büyüklük scalar quantity n.
toplam büyüklük overall size n.
türetilmiş büyüklük derived quantity n.
uzay ve zaman büyüklük ve birimleri quantities and units of space and time n.
vektörel büyüklük vector quantity n.
üretilen malzeme ile kullanılan malzemenin uzunluğu arasındaki oranı ifade eden bir büyüklük draft n.
mesaj veya bilgi ileten saptanabilir fiziksel büyüklük veya impuls signal n.
bir milimetre altındaki büyüklük ölçüsü submillimeter [us] n.
bir milimetre altındaki büyüklük ölçüsü submillimetre [uk] n.
Computer
atımlı büyüklük pulsed quantity n.
bayt cinsinden büyüklük size in bytes n.
boyutsuz büyüklük dimensionless quantity n.
biçim büyüklük format size n.
büyüklük kertesi order of magnitude n.
bir büyüklük veya özelliğin dayanak değer ölçeği reference-value scale of a quantity or property n.
ölçülen büyüklük measurand n.
ölçülebilir büyüklük measurable quantity n.
özel büyüklük custom zoom n.
türetilmiş büyüklük derived quantity n.
temel büyüklük base quantity n.
vektörel büyüklük vector quantity n.
yaklaşık büyüklük approximate size n.
Informatics
basamaksal büyüklük order of magnitude n.
büyüklük kertesi order of magnitude n.
boyutsuz büyüklük dimensionless quantity n.
ölçülen büyüklük measurand n.
sayıl büyüklük scalar quantity n.
sayısal büyüklük digital quantity n.
türetilmiş büyüklük derived quantity n.
vektörel büyüklük vector quantity n.
yöneysel büyüklük vector quantity n.
Mechanic
sistemde mekanik işe çevrilemeyecek enerji miktarını temsil eden termodinamik büyüklük randomness n.
Construction
modüler büyüklük modular size n.
Lighting
görünür büyüklük apparent magnitude n.
Marine
tsunami büyüklük derecesi rank of tsunami magnitude n.
Medical
büyüklük kuruntusu megalomania n.
Psychology
büyüklük tutkusu megalomania n.
büyüklük-mesafe değişmezliği hipotezi size-distance invariance hypothesis n.
büyüklük hastalığı megalomania n.
nisbi büyüklük relative size n.
büyüklük hastalığı folie de grandeur n.
Printing
0.013837 inçlik font büyüklük birimi point n.
Math
rasyonel büyüklük rational quantity n.
kök işareti kullanılmadan, büyüklüklerin birbirine oranı ile ifade edilebilen büyüklük rational quantity n.
kuvvetlerin büyüklük, yön ve konumlarının doğrularla ifade edildiği bir istatistik kolu graphical statics n.
bir değerden o değerin on katına kadar olan büyüklük aralığı order n.
Statistics
büyüklük ve biçim size and shape n.
Physics
atom büyüklük etmeni atomic size factor n.
basamaklı büyüklük scalar quantity n.
dönüşül büyüklük critical size n.
kritik büyüklük critical size n.
sayıl büyüklük scalar quantity n.
skaler büyüklük scalar quantity n.
1'in ardına sonsuz sıfır yazılarak elde edilen varsayımsal büyüklük googolplex n.
büyüklük değeri scalar n.
Marine Biology
büyüklük sınırı size limit n.
büyüklük sınıfı size class n.
en iyi büyüklük optimum size n.
optimum büyüklük optimum size n.
yaşa göre büyüklük size-at-age n.
Astronomy
fotogörsel büyüklük photovisual magnitude n.
iki gök cismi arasındaki tek bir büyüklük ile değişen parlaklık oranı pogson ratio n.
Zoology
orta ve iri büyüklük arası kelebek türlerinin genel adı nymphalid n.
hayvanlarda uzunluk veya büyüklük ile ilgilenen zooloji dalı zoometry n.
Environment
parçacık büyüklük dağılımı particle size distribution n.
Meteorology
sayılabilir büyüklük scalar n.
Geology
(deprem) büyüklük magnitude n.
Music
büyüklük genişlik volume n.
Engineering
iletim, alım veya işlemleme için (dalganın) bir kısmını büyüklük veya zaman aralığına göre seçmek gate v.
Slang
burnu büyüklük etmek be smelling (oneself) v.
Modern Slang
büyüklük kompleksi alpha complex n.
büyüklük sabuklaması alpha complex n.
büyüklük kompleksi alpha male complex n.
büyüklük sabuklaması alpha male complex n.
büyüklük kompleksi alpha male syndrome n.