çiftçilik - Turkish English Dictionary

çiftçilik

Meanings of "çiftçilik" in English Turkish Dictionary : 18 result(s)

Turkish English
Common Usage
çiftçilik farming n.
Pigs were fed improperly treated swill, which was bad farming practice.
Domuzlar uygun olmayan şekilde işlenmiş atıklarla besleniyordu, ki bu da hatalı bir çiftçilik uygulamasıydı.

More Sentences
General
çiftçilik plowing n.
Tom was plowing.
Tom çiftçilik yapıyordu.

More Sentences
çiftçilik ranching n.
Jake's family has been involved in ranching for generations.
Jake'in ailesi nesillerdir çiftçilikle uğraşıyor.

More Sentences
Trade/Economic
çiftçilik farming n.
Pigs were fed improperly treated swill, which was bad farming practice.
Domuzlar uygun olmayan şekilde işlenmiş atıklarla besleniyordu, ki bu da hatalı bir çiftçilik uygulamasıydı.

More Sentences
General
çiftçilik agriculture n.
çiftçilik tilth n.
çiftçilik ploughing n.
çiftçilik till n.
çiftçilik tillage n.
çiftçilik husbandry n.
çiftçilik agricolation n.
çiftçilik agriculturism n.
çiftçilik yeomanry [obsolete] n.
Trade/Economic
çiftçilik husbandry n.
Marine Biology
çiftçilik husbandry n.
Agriculture
çiftçilik terraculture n.
çiftçilik husbandry n.
Literature
çiftçilik the soil n.

Meanings of "çiftçilik" with other terms in English Turkish Dictionary : 39 result(s)

Turkish English
General
organik çiftçilik organic farming n.
Tom and Mary own a small organic farm.
Tom ve Mary'nin küçük bir organik çiftliği var.

More Sentences
çiftçilik yapma farming n.
çiftçilik teçhizatı farm equipment n.
toprak kirasını ürünle ödeyen çiftçilik sistemi sharecropping n.
zevk için çiftçilik yapan gentleman-farmer n.
gıda ve tarım/çiftçilik food and farming n.
rusya'nın doğusunda yaşayan ve çiftçilik yapan finler cheremis n.
rusya'nın doğusunda yaşayan ve çiftçilik yapan finler cheremiss n.
rusya'nın doğusunda yaşayan ve çiftçilik yapan finler cheremissian n.
para kazanmaktan ziyade keyif için çiftçilik yapan zengin erkek gentleman farmer n.
ülkenin çiftçilik yapılan kırsal kesimleri grass roots n.
hobi amaçlı çiftçilik yapan kimse hobby farmer n.
avustralya'da çiftçilik yapan kimse selector n.
çiftçilik yapmak farm v.
çiftçilik yapmak follow the plow v.
çiftçilik yapmak follow the plough v.
çiftçilik yapmak be engaged in farming v.
rusya'nın doğusunda yaşayan ve çiftçilik yapan finler ile ilgili cheremissian adj.
Trade/Economic
çiftçilik sözleşmesi farming agreement n.
çiftçilik sözleşmesi farming contract n.
Politics
çiftçilik yapmak üzere israil'e göç eden yahudi chalutz n.
çiftçilik yapmak üzere israil'e göç eden yahudi halutz n.
çiftçilik yapmak üzere israil'e göç eden yahudi halutz n.
Agriculture
hidroponik çiftçilik tank farming n.
geleneksel çiftçilik traditional farming n.
imece usulü çiftçilik co-op farming n.
kooperatif çiftçilik co-op farming n.
sözleşmeli çiftçilik contract farming n.
sürdürülebilir çiftçilik sustainable farming n.
yarı geçimlik çiftçilik semi subsistence farming n.
toprakta yapılan çiftçilik geoponics n.
çiftçilik teçhizatı dead stock n.
sulamadan ziyade doğal yağışa dayanan çiftçilik ile ilgili rainfed adj.
çiftçilik ile ilgili rural adj.
çiftçilik ile ilişkilendirilen rural adj.
Social Sciences
(komünist çin'in kırsal kesiminde) çiftçilik, balıkçılık, madencilik veya sanayi projeleri için bir araya gelen 2000-4000 ailelik sosyal ve idari birim commune n.
(komünist çin'in kırsal kesiminde) çiftçilik, balıkçılık, madencilik veya sanayi projeleri için bir araya gelen 2000-4000 ailelik sosyal ve idari birim people's commune n.
Linguistics
rusya'nın doğusunda yaşayan ve çiftçilik yapan finlerin konuştuğu dil cheremis n.
rusya'nın doğusunda yaşayan ve çiftçilik yapan finler cheremiss n.