tarih - Turkish English Dictionary

tarih

Meanings of "tarih" in English Turkish Dictionary : 19 result(s)

Turkish English
Common Usage
tarih date n.
I assume that the Minutes have not been approved on this point and will not therefore be approved until a later date.
Tutanakların bu noktada onaylanmadığını ve bu nedenle daha sonraki bir tarihe kadar onaylanmayacağını varsayıyorum.

More Sentences
tarih history n.
Recent European history should show government leaders their responsibility in this regard.
Yakın dönem Avrupa tarihi, hükûmet liderlerine bu konudaki sorumluluklarını göstermelidir.

More Sentences
General
tarih epoch n.
Enlargement of the EU marks the beginning of a new epoch in European history.
AB'nin genişlemesi Avrupa tarihinde yeni bir dönemin başlangıcına işaret etmektedir.

More Sentences
tarih story n.
Israel is the villain, not the hero, of his own story.
Yisrael kendi tarihinde kahraman değil, kötü adamdır.

More Sentences
tarih history n.
The common foreign and security policy is, in fact, the manifestation of Europe's history over the past 100 years.
Ortak dış ve güvenlik politikası aslında Avrupa'nın son 100 yıllık tarihinin bir tezahürüdür.

More Sentences
Trade/Economic
tarih date n.
The next key date will be the transatlantic summit on 2 May.
Bir sonraki önemli tarih 2 Mayıs'taki transatlantik zirve olacak.

More Sentences
Computer
tarih by expr.
That is what we have requested, and we expect a strategic report to be presented by 30 September 2003.
Biz de bunu talep ettik ve 30 Eylül 2003 tarihine kadar stratejik bir rapor sunulmasını bekliyoruz.

More Sentences
Education
tarih history n.
But history will have the last word.
Ancak son sözü tarih söyleyecektir.

More Sentences
General
tarih era n.
tarih chronicle n.
tarih annals n.
tarih chronography [obsolete] n.
tarih datum n.
tarih steven [dialect] n.
tarih his (history) abrev.
tarih hist (history) abrev.
Computer
tarih on expr.
tarih at expr.
tarih when expr.

Meanings of "tarih" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

Turkish English
General
askeri tarih military history n.
He studied military history.
Askeri tarih okudu.

More Sentences
yakın tarih recent history n.
We have been active in the region throughout its disastrous recent history.
Felaketle dolu yakın tarihi boyunca bölgede aktif olduk.

More Sentences
tam tarih exact date n.
I need to know the exact date and time.
Tam tarih ve saati bilmem gerekiyor.

More Sentences
tarih dersi history lesson n.
I don't need a history lesson.
Tarih dersine ihtiyacım yok.

More Sentences
modern tarih modern history n.
He is acquainted with the modern history of France.
O, Fransa'nın modern tarihini bilir.

More Sentences
dil ve tarih language and history n.
Mary has an interest in Japanese language and history.
Mary'nin Japon dili ve tarihine ilgisi var.

More Sentences
siyasi tarih political history n.
The climatic, physical, cultural and political history of the Mediterranean is very rich and complex.
Akdeniz'in iklimsel, fiziksel, kültürel ve siyasi tarihi çok zengin ve karmaşıktır.

More Sentences
tarih bilinci historical awareness n.
One should have enough political and historical awareness to see glass ceilings.
İnsanın cam tavanları görecek kadar siyaset ve tarih bilinci olmalı.

More Sentences
tarih öğretmeni history teacher n.
Tom is a history teacher.
Tom bir tarih öğretmeni.

More Sentences
kesin tarih exact date n.
This decision will set the exact date on which the operation is taken over.
Bu karar operasyonun devralınacağı kesin tarihi belirleyecektir.

More Sentences
tayin etmek (tarih/gün vb) appoint v.
We have left it up to the Member States to appoint their services.
Kendi hizmetlerini tayin etme yetkisini Üye Devletlere bıraktık.

More Sentences
tarih olmak be history v.
Tom's field is history.
Tom'un alanı tarih oldu.

More Sentences
bir tarih belirlemek set a date v.
The Court will set a date in the coming months to study the admissibility of some of these cases.
Mahkeme önümüzdeki aylarda bu davalardan bazılarının kabul edilebilirliğini incelemek üzere bir tarih belirleyecektir.

More Sentences
tarih öncesi prehistoric adj.
This is a return to the Middle Ages, even to prehistoric times.
Bu Orta Çağ'a, hatta tarih öncesi dönemlere geri dönüştür.

More Sentences
tarih boyunca throughout history adv.
Why, then, has there been so little attention paid to mountains throughout history?
O halde tarih boyunca dağlara neden bu kadar az ilgi gösterilmiştir?

More Sentences
Proverb
tarih tekerrürden ibarettir history repeats itself
Generally speaking, history repeats itself.
Genel olarak konuşursak, tarih tekerrürden ibarettir.

More Sentences
tarih tekerrür eder history repeats itself
It is often said that history repeats itself and, with regard to South Africa, this seems to be happening.
Sıklıkla tarihin tekerrür ettiği söylenir ve Güney Afrika ile ilgili olarak bu gerçekleşiyor gibi görünüyor.

More Sentences
Idioms
tarih kitaplarında (yerini aldı) the history books v.
It was not to enter the history books as a notorious, cruel, narrow-minded and malicious dictator.
Tarih kitaplarına kötü şöhretli, zalim, dar görüşlü ve kötü niyetli bir diktatör olarak geçmemeliydi.

More Sentences
Zoology
tarih öncesi hayvan prehistoric animal n.
The ice has fossilised many prehistoric animals.
Buz, birçok tarih öncesi hayvanı fosilleştirdi.

More Sentences
Education
son tarih deadline n.
The final deadline for entries is June 30.
Başvurular için son tarih 30 Haziran'dır.

More Sentences
General
tarih öncesi sanat prehistoric art n.
tarih ve kritik history and criticism n.
tarih yanılgısı anachronism n.
tarih öncesi insanlar prehistoric peoples n.
hicri tarih hegira era n.
idealist tarih anlayışı idealistic conception of history n.
modern askeri tarih modern military history n.
tarih koyma deadline n.
vatandaşlarının ortak dil, tarih vb faktörlerce birbirlerine bağlı olduğu egemen devlet nation state n.
tarih başlangıcı era n.
yakın tarih late history n.
tarih basan damga dater n.
tarih bölümü department of history n.
mimarlık ve tarih architecture and history n.
edebiyatta tarih history in literature n.
tarih muharriri historiographer n.
diplomatik tarih diplomatic history n.
eski tarih ancient history n.
miladi tarih christian era n.
tarih çizgisi date bar n.
tarih verme dating n.
tarih hatası anachronism n.
sanat ve tarih art and history n.
tarih öncesi prehistory n.
sosyal tarih social history n.
ön tarih prehistory n.
karbon tarih saptama yöntemi carbon dating n.
siyasal tarih political history n.
sözlü tarih oral history n.
amaçlanan tarih target date n.
tarih yazarlığı historiography n.
tarih sosyolojisi sociology of history n.
edebiyat ve tarih literature and history n.
tarih kürsüsü chair of history n.
tarih belirten satır dateline n.
şehir başkanı (tarih) portreeve n.
kronolojik yazılmış tarih chronicle n.
ortak tarih çizelgesi joint line n.
tarih bölümü history department n.
yerel tarih local history n.
hicri tarih mohammedan era n.
ileri tarih koyma dating forward n.
son tarih due n.
geliş tarih saati arrival date time n.
son tarih due date n.
gereğinin yapılacağı tarih due date n.
garantinin sona erdiği tarih warranty deadline n.
sanal tarih imaginery histories n.
marksist tarih yazarlığı marxian historiography n.
tarih yayıncılığı history publishing n.
sosyal bilimler ve tarih social sciences and history n.
tarih öncesi çağ prehistoric age n.
eski ahit'in iki tarih kitabı chronicles n.
türk tarih kurumu turkish historical society n.
tarih bilinci a sense of history n.
tarih bilinci historical consciousness n.
yazar-tarih sistemi author-date system n.
yapılacak bir şeyin konfirme edilmesi veya tamamlanması gereken son tarih cut-off date n.
açık tarih open-date n.
tarih bilimci historian n.
günlük tarih chronicle n.
tarih öncesi bilimi prehistory n.
önceden belirlenmiş tarih predetermined time n.
tarih öncesi çağlar prehistoric ages n.
zengin tarih rich history n.
tarih hatası historical anachronism n.
mezun olduğu tarih graduation date n.
mezun olunan tarih graduation date n.
mezun olunan tarih date of graduation n.
mezun olduğu tarih date of graduation n.
tarih sorusu a history question n.
tarih sahnesi stage of history n.
en güncel tarih recent date n.
en güncel tarih the most recent date n.
tarih tabanlı yaklaşım history-based approach n.
tarih öncesine ait kabile kayıtları winter counts n.
köklü bir tarih a deep-rooted history n.
milli tarih müzesi national history museum n.
şaşırtıcı tarih amazing history n.
tarih felsefesi historiosophy n.
tarih felsefesi philosophy of history n.
kesin tarih firm date n.
gizli tarih cryptohistory n.
yapay/sahte tarih pseudohistory n.
tarih yazımı historiography n.
hicri tarih hijra era n.
köklü tarih deep-rooted history n.
köklü tarih long history n.
doğal tarih müzesi museum of natural history n.
tarih anıtı historic monument n.
tarih şeridi timeline n.
yazılı tarih written history n.
yazılı tarih recorded history n.
tarih düşürme chronogram n.
bir olay üzerine manzum şekilde ebced hesabıyla tarih düşüren kişi historian n.
çalkantılı tarih turbulent history n.
bir eylem için belirlenmiş dönem, saat veya tarih termtime [scottish] n.
amerika'da yerlilere ait en geniş tarih öncesi topraklar cahokia mounds n.
daha erken bir tarih antedate n.
aziz petrus'un hapishaneden mucizevi kurtuluşunun anıldığı tarih august 1 n.
gündüz ve gece süresinin eşit olduğu tarih fall equinox n.
gündüz ve gece süresinin eşit olduğu tarih september equinox n.
eserin bir baskısını diğerinden ayıran numara, harf, tarih veya sembol edition designation n.
kesin tarih epoch n.
belirli tarih epoch n.
iki büyük dik taş ve bir kapak taşından oluşan tarih öncesi bir mezar bowing stone n.
yanlış tarih misdate n.
hatalı tarih misdate n.
tarih yazarı historian n.
tarihselcilik teorisine uygun şekilde tarih yazma historicism n.
tarih yazarı historiographer n.
tarih muharrirliği historiographership n.
tarih yazımının prensipleri, teorisi ve tarihi historiography n.
resmi tarih historiography n.
sikkenin izleri tamamen silinememiş olan orijinal tarihinin üzerine konulan yeni tarih overdate n.
kronolojik yazılmış tarih chronique n.
dünya ülkelerinin para birimleri, zaman dilimleri, alfabeleri ve tarih sistemlerini dikkate alma internationalization n.
dünya ülkelerinin para birimleri, zaman dilimleri, alfabeleri ve tarih sistemlerini dikkate alma internationalisation n.
tarih damgalama aleti date stamp n.
tarih damgası vurulmuş bilgiler date stamp n.
(haber metninde) tarih ve olay yerini belirten satır dateline n.
halihazırda basılmış form veya mektuba eklenen isim, adres, tarih veya hitap fill-in n.
(gazetede) tarih ve gazetenin ismi ile birlikte yer alan sayfa numarası folio n.
sözlü tarih röportajlarının ses kaydı oral history n.
sözlü tarih röportajlarının video kaydı oral history n.
sözlü tarih röportajlarının yazılı kaydı oral history n.
tarih hatası solecism n.
tarih hataları yapan kimse solecist n.
derin tarih deep history n.
uzak tarih deep history n.
tarih bilimi history n.
tarih dersi history n.
tespit etmek (tarih/gün vb) appoint v.
geçmiş tarih atmak (faturaya vb) antedate v.
tarih belirlemek determine a date v.
öne almak (tarih) advance v.
erken tarih atmak predate v.
bir tarih kararlaştırmak assign a date v.
üzerine ileri bir tarih atmak postdate v.
yanlış tarih koymak misdate v.
tarih atmak date v.
tarih vermek date v.
eski bir tarih atmak backdate v.
kararlaştırmak (tarih/miktar vb) fix v.
tarih koymak date v.
üzerine ileri tarih yazmak postdate v.
kararlaştırmak (tarih/gün vb) appoint v.
saptamak (tarih/gün vb) appoint v.
tarih yazmak chronicle v.
geçmiş tarih atmak antedate v.
tarih olmak be a thing of the past v.
eski tarih koymak antedate v.
ileri bir tarih atmak postdate v.
tarih sahnesinden silinmek go out of existence v.
eski tarih atmak antedate v.
tarih kokmak smell history v.
hatalı tarih atmak misdate v.
(üzerine) ileri bir tarih yazmak postdate v.
tarih ertelemek postpone the date v.
tarih olmak be a history v.
yanlış tarih koymak assign the wrong date to v.
tarih önünde hesap vermek pay the price before history v.
tarih yazmak write history v.
tarih sırasına göre dizmek sort by date v.
(bir mektuba, vs.) tarih atmak bear date v.
tarih kokmak be redolent of history v.
tarih yazmak historize v.
tarih yazmak historise v.
üzerine ileri tarih yazmak overdate v.
üzerine ileri bir tarih atmak overdate v.
tarih bilgisiyle beraber damgalamak date-stamp v.
tarih bilgisi eklemek dateline v.
tarih ve yer işareti eklemek datemark v.
tarih ve yer işareti eklemek date-mark v.
saptamak (tarih/gün) slate v.
(özellikle bir toplantı yapmak amacıyla birisiyle) tarih ve saat belirlemek/randevulaşmak book time with (someone) v.
tarih olarak satırlanmış datelined adj.
tarih öncesine ait prehistorical adj.
tarih hatasına ait anachronic adj.
tarih verilmiş dated adj.
tarih sırası olarak hatalı anachronous adj.
tarih sırası takip eden chronological adj.
tarih hatası içeren anachronic adj.
tarih ve numaralı dated and numbered adj.
tarih sırasıyla chronological adj.
bir dilin tarih boyunca ne kadar değişime uğradığını ortaya istatistik lexicostatistical adj.
tarih öncesi prehistorian adj.
tarih sırasıyla olmayan unchronological adj.
dört gözle beklenen (tarih, etkinlik) roll-on [uk] adj.
birden fazla renkli (tarih öncesi vazo resmi) polychrome adj.
tarih geçtikten sonra yapılan postdate [obsolete] adj.
tarih geçtikten sonra gerçekleştirilen postdate [obsolete] adj.
tarih içeren datal adj.
tarih hatası ile ilgili solecistical adj.
tarih hatası bulunan solecistical adj.
tarih sırasına göre chronologically adv.
tarih sırasıyla chronologically adv.
tarih sırasıyla in chronological order adv.
bu tarih aralığında between these dates adv.
tarih boyunca historically adv.
bu tarih aralığında between the dates of prep.
olayın gerçekleştiği tarih doi (date of incident) abrev.
Phrases
bu tarih aralığında in this time interval expr.
tarih herhangi bir rehber ise if history is any guide expr.
Proverb
tarih kendini tekrar eder history repeats itself
tarih, efsaneleri insanoğluna tercih eder history prefers legends to men
tarih kazananlar tarafından yazılır history is written by the victors
yerinde oturan tarih yazamaz footprints on the sands of time are not made by sitting down
Colloquial
önceden kararlaştırılmış, tatil veya bayram amaçlı tarih the holidays n.
unutulmaz bir tarih a red-letter date n.
tarih meraklısı history buff n.
tarih kurdu history buff n.
(alaycı şekilde) tarih öncesi insan og n.
tarih yazmak make history v.
(tarih) yazılmak be a (something) in the making v.
bir zaman/tarih için bir plan yapmamak leave something open v.
bir zaman dilimi/tarih için bir plan yapmayarak boş bırakmak leave something open v.
nihai tarih cutoff adj.
tarih belirlemiş fixed up adj.
tarih/gün ayarlamış fixed up adj.
tarih/gün almış fixed up adj.
birine uygun (tarih, randevu) on with someone expr.
Idioms
tarih olmuş şey ancient history n.
farklı tarih ve yerlerde gerçekleştirilen festival/şölen a movable feast n.
tarih olmuş şey a thing of the past n.
tarih kitaplarını yeniden yazmak rewrite the history books v.
tarih yazmak rewrite the history books v.
tarih belirlemek name the day v.
(evlilik vb için) tarih belirlemek name the day v.
tarih yazmak go down in history v.
tarih yazmak make history v.
tarih olmuş dead as a doornail adj.
tarih olmuş dead as a herring adj.
tarih olmuş dead as mutton adj.
tarih olmuş dead as the dodo adj.
tarih yazılıyor/yapılıyor history in the making expr.
tarih kadar eski as old as time expr.
Speaking
ben tarih yazmak istedim I wanted to make history expr.
tarih ile ilgili kitaplar okumaktan hoşlanır mısın? do you like reading books about history expr.
tarih ile ilgili kitaplar okumayı sever misin? do you like reading books about history expr.
tarih derslerinde ne öğreniyorsunuz? what do you learn in history classes? expr.
Trade/Economic
belirlenmiş tarih designated date n.
bilançonun onaylanarak kesinleştiği tarih approval date of balance sheet n.
bildirilen tarih stated date n.
bir belgeye düzenlendiğinden öncesine ait tarih koyma predate n.
bir borç senedinin ödenmesi gereken tarih maturity n.
düzenlendiği tarihten sonraki bir tarih konan yasal belge postdate n.
elden çıkarma için son tarih divestiture deadline n.
eski tarih atma antedate n.
geçersiz olacağı tarih expiry date n.
geçerli tarih effective date n.
geriye dönük tarih retroactive date n.
gönderildiği tarih sending date n.
gönderildiği tarih date of sending n.
hesap kesim tarih cut off date n.
imal edildiği tarih date of manufacture n.
kararlaştırılmış tarih designated date n.
oda kayıt tarih chamber registration date n.
planlanan tarih acquisition date n.
senedin verildiği tarih date of issue n.
sözleşmenin yürürlüğe girdiği tarih effective date n.
son satışı yapılabilir tarih sell-by-date n.
tarih damgası datestamp n.
tarih koyma dating n.
tarih işareti datemark n.
tarih atma dating n.
tarih ve sayılı karar decision dated and numbered n.
tarih işareti date mark n.
temettüden yararlanabilmesi için hisse senedi sahibinin senedi satın almış olması gereken tarih holder-of-record date n.
ilk tarih lead time n.
işe başlayabileceğiniz tarih date available for work n.
son tarih cut-off date n.
istatistik ve bilgisayar analizi kullanan bir ekonomik tarih bilimi cliometrics n.
bir senede geçmiş tarih atmak antedate v.
bir belgeye yanlış tarih koymak misdate v.
daha geç bir tarih yazmak post date v.
daha eski bir tarih atmak backdate v.
çeke tarih koymak put the date on a check v.
geri tarih koymak date back v.
eski tarih atmak predate v.
erken tarih atmak predate v.
önceden tarih atmak foredate v.
tarih koymak date v.
vadesinden önce bir tarih koymak foredate v.
üzerine geç tarih yazmak post date v.
geç tarih atılmış post dated adj.
tarih konmamış not dated adj.
üzerinde tarih bulunan bearing date adj.
her iki tarih dahil both dates inclusive expr.
ilgili tarih itibarıyla as of such date expr.
Law
eski tarih time immemorial n.
bir olayın olduğundan çok önce gerçekleşmiş gibi algılanmasına neden olan tarih koyma hatası prochronism n.
bir olayın olduğundan çok sonra gerçekleşmiş gibi algılanmasına neden olan tarih koyma hatası metachronism n.
bir olayın meydana gelmesinden önceki bir tarihin konulmasıyla ortaya çıkan tarih hatası prochronism n.
bir olayın meydana gelmesinden sonraki bir tarihin konulmasıyla ortaya çıkan tarih hatası metachronism n.
eski tarih antedate n.
herhangi bir tarih kararlaştırmadan celseyi dağıtma adjournment sine die n.
üzerindeki tarih veya eskiliği nedeniyle gerçek kabul edilen herhangi bir tanıklığa gerek duyulmayan kanıt niteliğindeki belge ancient document n.
eski tarih koymak antedate v.
eski tarih koymak backdate v.
eski tarih yazmak backdate v.
ileri tarih koymak postdate v.
önce bir tarih koymak antedate v.
tarih belirlemek date v.
tarih atmak date v.
bila tarih dateless adj.
bila tarih undated adj.
ileri tarih taşıyan post dated adj.
tarih atılmış dated adj.
tarih yazılı dated adj.
Politics
darbelerle dolu tarih coup-strewn history n.
iit islam tarih, sanat ve kültür araştırma merkezi oic research center for islamic history, art and culture n.
resmi tarih official history n.
siyasal tarih political history n.
siyahi tarih ayı black history month n.
Institutes
atatürk kültür dil ve tarih yüksek kurumu atatürk supreme council for culture, language and history n.
dil tarih kurumu the institute of language and history n.
dil tarih kurumu institute of language and history n.
türkiye ekonomik ve toplumsal tarih vakfı economic and social history foundation of turkey n.
kraliyet tarih derneği rhs (royal historical society) abrev.
Insurance
sigorta teminatının başladığı tarih inception date n.
Tourism
tarih turları history tours n.
tarih müzesi historic museum n.
tarih müzesi historical museum n.
Media
(gazete haberine) tarih eklemek date line v.
Technical
belgeye günün tarih ve saatini damgalamaya yarayan araç time stamp n.
karbon tarih saptama yöntemi carbon dating n.
tarih saat grubu time of origin n.
zaman ve tarih damgası time and data stamping n.
(tarih öncesi dönemde silah veya alet olarak kullanılan) üçgen taş parçası point n.
tarih saat grubu dtg (date-time group) abrev.
Computer
alınan tarih date taken n.
belirli tarih specific date n.
birden çok tarih multiple dates n.
bilinmeyen tarih unknown date n.
çıkarıldığı tarih issue date n.
çekildiği tarih date taken n.
en son kullanıldığı tarih date last used n.
geçersiz tarih ve saat invalid dates and times n.
geçerli tarih current date n.
geçerli tarih/saat current date/time n.
geçerli tarih effective date n.
geçersiz tarih invalid date n.
gereğinin yapıldığı tarih date action completed n.
genel tarih general date n.
gönderilen tarih/saat date/time sent n.
gereği için son tarih date action due n.
günlüğe yazma tarih date logged n.
görev tarih cetveli task timeline n.
istenen tarih date required n.
ilk tarih birimleri lead time units n.
ilk tarih start date n.
kısa tarih short date n.
kısa tarih örneği short date sample n.
kilitlendiği tarih locked since n.
kısa tarih biçemi short date style n.
oluşturulduğu tarih date created n.
orta tarih medium date n.
orta uzunlukta tarih medium date n.
oluşturulduğu tarih time generated n.
saat/tarih time/date n.
rapor tarih aralığı rpt date range n.
son tarih date due n.
söz verilen tarih date promised n.
son tarih expires n.
şifrenin geçersiz olduğu tarih password expiration date n.
son tarih end date n.
tarih alanı datefield n.
tarih/anahat date/outline n.
tarih damgası timestamp n.
tarih bilgisi timestamp n.
tarih cetveli timeline n.
tarih ayırıcısı date separator n.
tarih etiketi time label n.
tarih sınırlayıcısı date delimiter n.
tarih biçimi date format n.
tarih ve saat date time n.
tarih simgesi date icon n.
tarih gruplama date grouping n.
tarih alanı date area n.
tarih stili date style n.
tarih sütunu date column n.
tarih bilgisi time stamping n.
tarih/saat ayarla adjust date/time n.
tarih ayracı date separator n.
tarih sırası date order n.
tarih cetveli görünümü timeline view n.
tarih verisi day data n.
tarih gezgini date navigator n.
tarih aralığı date range n.
tarih ve saat date and time n.
tarih ekranı date display n.
tarih ayırıcı date separator n.
tarih başlıkları date headings n.
tarih değeri date value n.
tarih satırı tarihi date line date n.
tarih/saat biçimi date/time format n.
tam tarih complete date n.
tarih ve boyut date and size n.
tarih şeridi date banner n.
tarih birimi date unit n.
tarih satırı date line n.
tarih ve zamanların gösterimi representation of dates and time n.
tarih aritmetiği date arithmetic n.
tarih saat date time n.
uzun tarih long date n.
uzun tarih biçemi long date style n.
varsayılan tarih default date n.
uzun tarih örneği long date sample n.
yazıldığı tarih time written n.
zaman ve tarih damgası time and date stamping n.
saat ve tarih bilgisi time and date information n.
zaman ve tarih bilgisi time and date information n.
geçerli bir tarih girin enter a valid date expr.
salt tarih date only expr.
tarih-saat date-time expr.
tarih içer include date expr.
tamamlandığı tarih date completed expr.
tarih aralığını ayarla set date range expr.
tarih buraya your date here expr.
tarih/saat işlemi tamamlandı date/time operation completed expr.
tarih işlemi gerçekleşti date action completed expr.
tarih/saat date/time expr.
tarih/saat işlemi başlatıldı date/time operation started expr.
tarih/saat işlemi iptal edildi date/time operation canceled expr.
Informatics
tarih biçimi date format n.
zaman ve tarih damgası time and date stamping n.
Telecom
tarih damgası tatbiki application of the date-stamp n.
tarih damgası date stamp n.
tarih saat grubu date-time group n.
Architecture
tarih öncesi çağlarda göllerin sığ bölgelerinde kazıklar üzerine inşa edilmiş ev lacustrine dwellings n.
mimari ve tarih architecture and history n.
Transportation
yük biriminin mobilizasyon istasyonundan harekete hazır olduğu tarih ready-to-load date n.
yüklemeye uygun tarih available-to-load date n.
yüklemeye uygun tarih ald (available-to-load date) n.
Marine
geminin yüklemeye hazır olacağı en geç tarih laycan n.
geminin yüklemeye başlayabileceği en erken tarih ile en geç tarihi gösteren periyot laycan n.
tarih hattı date line n.
Petrol
belirlenen ileri tarih için önceden anlaşılan fiyata alınıp satılan ham petrol petroleum future n.
Medical
bir ilacın ab'de ruhsat aldığı tarih european birth date n.
doğum yapılacak tarih due date n.
tıbbi tarih medical history n.
Food Engineering
gıda paketlerinde belirtilen tazeliğin korunduğu son tarih freshness date n.
Marine Biology
tarih öncesinde yaşamış olan bir köpekbalığı dunkleosteus n.
Astronomy
tarih değiştirme hattı international date line n.
tarih öncesi medeniyetlerde astronomi ile ilgili inanç ve uygulamaların bilimsel incelemesi archaeoastronomy n.
tarih öncesi medeniyetlerde astronomi ile ilgili inanç ve uygulamaların bilimsel incelemesi archeoastronomy n.
belirli yılların 19 nisan gününde veya bu tarih civarında gökyüzünde görülen akanyıldız grupları lyrid n.
(gök cismi koordinatları) bilginin kaydedildiği zamana göre rastgele sabitlenmiş tarih date of reference n.
Zoology
tarih öncesi fauna prehistoric fauna n.
tarih öncesi hayvanlar prehistoric fauna n.
Botanic
tarih öncesi flora prehistoric flora n.
tarih öncesi bitki prehistoric plant n.
tarih öncesi bitkiler prehistoric flora n.
Breeding
tarih öncesi çağlarda evcilleştirilmiş domuz veya koyun yetiştiriciliğine ait turbary adj.
tarih öncesi çağlarda evcilleştirilmiş domuz veya koyun yetiştiriciliğiyle ilgili turbary adj.
tarih öncesi çağlarda evcilleştirilmiş domuz veya koyun yetiştiriciliğini içeren turbary adj.
Social Sciences
peru ve bolivya'daki tarih öncesi halklardan biri tiahuanacan n.
avrupa'daki akdenizliler ve kuzey afrikalıların oluştuğu varsayılan tarih öncesi alt ırk eurafrican n.
feminist bakış açısıyla yazılan tarih herstory n.
Education
dil ve tarih coğrafya fakültesi faculty of languages, history and geography n.
dil tarih coğrafya fakültesi faculty of language history and geography n.
özet teslimi için son tarih deadline of abstract submission n.
tarih ve şehircilik history and urbanism n.
tarih ve mimari history and architecture n.
tarih öğretmenliği history teaching n.
tarih ve antropoloji history and anthropology n.
tarih yazıcılığı historiography n.
tarih ve arkeoloji history and archaeology n.
uluslararası siyasi tarih diplomatic history n.
kadınların tarih, eğitim ve kültürdeki yerine odaklanan bir araştırma programı womens studies n.
kadınların tarih, eğitim ve kültürdeki yerine odaklanan bir araştırma programı women's studies n.
(kısaca) tarih hist [uk] abrev.
Literature
alternatif tarih alternate history n.
alternatif tarih alternative history n.
History
tarih öncesi çağa ait bir tür takı adderstone n.
tarih öncesinde mağarada yaşayan kadın cavewoman n.
tarih öncesi dönemde iber yarımadası bölgesinde yaşamış kelt halkı celtiberian n.
tarih öncesi oklarda sap içine sığacak şekilde yapılmış uç ve gövde tang n.
tarih öncesi göl evlerinde yaşayan kimse lacustrian n.