Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
Hide
Details
Clear
History :
eş kurucu
feste verpflichtung
fill-in
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
History
Sentences
Meanings of
"fill-in"
in Turkish English Dictionary : 19 result(s)
Category
English
Turkish
General
1
General
fill-in
n.
yedek
2
General
fill-in
n.
dublör
3
General
fill-in
n.
halihazırda basılmış form veya mektuba eklenen isim, adres, tarih veya hitap
4
General
fill-in
n.
özellikle boş bırakılmış alanlara yapıştırılan yazı
5
General
fill-in
n.
başkasının yerini dolduran kimse
6
General
fill-in
n.
ikame
7
General
fill-in
n.
yenilemeler
8
General
fill-in
n.
bilgilendirici kısa özet
Trade/Economic
9
Trade/Economic
fill-in
n.
stoğu tazelemek için satın alınan mallar
10
Trade/Economic
fill-in
n.
stoktaki mallara ilave olması veya elde kalmamış malların yerine geçmesi için satın alınan ticari mallar
11
Trade/Economic
fill-in
n.
eldeki stoğu tazelemek için verilen mal siparişi
Computer
12
Computer
fill-in
expr.
doldur
Textile
13
Textile
fill-in
n.
kadın elbiselerinin derin dekolteli yakalarına yapılan yama
Military
14
Military
fill-in
n.
çeşit tamamlama siparişi
Theatre
15
Theatre
fill-in
adj.
yedek olarak bulunan
16
Theatre
fill-in
adj.
yedekte tutulan
Cinema
17
Cinema
fill-in
n.
dublör
Photography
18
Photography
fill-in
adj.
ana ışığı tamamlayıp gölgeleri gideren (ışık)
British Slang
19
British Slang
fill-in
n.
dayak
Meanings of
"fill-in"
with other terms in English Turkish Dictionary : 72 result(s)
Category
English
Turkish
General
1
General
fill in
v.
doldurmak
We must then also
fill in
the specific details.
O halde spesifik detayları da
doldurmalıyız.
More Sentences
2
General
fill in
v.
form doldurmak
Tom still needs to
fill in
these forms.
Tom'un hala bu
formları doldurması
gerekiyor.
More Sentences
Phrasals
3
Phrasals
fill in
v.
boşlukları doldurmak
It is generally said that training is about
filling in
the gaps.
Genellikle eğitimin
boşlukları doldurmakla
ilgili olduğu söylenir.
More Sentences
4
Phrasals
fill in (for someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) yerini doldurmak
Once again, I want to thank Parliament for allowing me to
fill in
for my colleague.
Meslektaşımın
yerini doldurmama
izin verdiği için Parlamento'ya bir kez daha teşekkür etmek istiyorum.
More Sentences
General
5
General
fill-in list
n.
yedek kontenjan listesi
6
General
fill-in list
n.
yedek listesi
7
General
fill in for
v.
birinin yerine çalışmak
8
General
fill in
v.
geçici olarak bir işte çalışmak
9
General
fill in
v.
(form) doldurmak
10
General
fill in
v.
tamamlamak
11
General
fill in questionnaire
v.
anket doldurmak
12
General
fill in the blanks
v.
boşlukları doldurmak
13
General
fill in an application form
v.
başvuru formu doldurmak
14
General
fill in
v.
birinin (görev) yerine bakmak
Phrasals
15
Phrasals
fill in
v.
(bilgileri) girmek
16
Phrasals
fill in
v.
detaylandırmak
17
Phrasals
fill in
v.
bilgilendirmek
18
Phrasals
fill in for
v.
birinin yerine bakmak
19
Phrasals
fill in
v.
boş bırakılan yerleri doldurarak soruları cevaplamak
20
Phrasals
fill in
v.
boş bırakılan yerleri gerekli bilgilerle doldurmak
21
Phrasals
fill in
v.
form, test doldurmak
22
Phrasals
fill in
v.
birinin yerini doldurmak
23
Phrasals
fill in
v.
birinin rolünü üstlenmek
24
Phrasals
fill in
v.
birinin yerine geçmek
25
Phrasals
fill in
v.
birinin yerine bakmak
26
Phrasals
fill in
v.
birinin konumunu işini devralmak
27
Phrasals
fill in
v.
bir deliği, boşluğu doldurmak
28
Phrasals
fill in
v.
bir deliği, boşluğu kapatmak
29
Phrasals
fill in
v.
bir deliği, boşluğu kamufle etmek
30
Phrasals
fill in
v.
birini bilgilendirmek
31
Phrasals
fill in
v.
birine bilgi vermek
32
Phrasals
fill in
v.
birine gerekli bilgileri vermek
33
Phrasals
fill in
v.
birine yeni edinilen bilgileri vermek
34
Phrasals
fill in
v.
birinin bilgi açığını kapatmak
35
Phrasals
fill in
v.
birine kaçırdığı şeyleri anlatmak
36
Phrasals
fill in
v.
birini bilgilendirmek
37
Phrasals
fill in
v.
bir şeyin içini doldurmak
38
Phrasals
fill in
v.
sınırlı bir alanın içini doldurmak
39
Phrasals
fill in
v.
sınırlı bir alanın yüzeyini tamamen kaplamak
40
Phrasals
fill in (for someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) yerine geçmek/bakmak
Phrases
41
Phrases
fill in the blanks with suitable words
expr.
boşlukları uygun kelimelerle doldurunuz
42
Phrases
fill in the blanks
expr.
boşlukları doldurun
Colloquial
43
Colloquial
fill in the blanks
expr.
gerisini sen tahmin et
Idioms
44
Idioms
fill in for someone
v.
birinin yerini doldurmak
45
Idioms
fill in time
v.
geçici bir işte çalışmak
46
Idioms
fill in time
v.
zaman doldurmak
47
Idioms
fill in time
v.
zaman doldurmak için bir işte çalışmak
48
Idioms
fill in time
v.
zaman geçirmek
49
Idioms
fill in the details
v.
detayları vermek
50
Idioms
fill in the details
v.
bilgileri vermek
51
Idioms
fill in the details
v.
bilgilerle/detaylarla doldurmak
52
Idioms
fill in the details
v.
bilgi vermek
53
Idioms
fill in the details
v.
detay vermek
54
Idioms
fill in the details
v.
formu gerekli bilgilerle/detaylarla doldurmak
55
Idioms
fill in the details
v.
bir formdaki boşluklara gerekli bilgileri/detayları yazmak
56
Idioms
fill in the blank
v.
boşluğu doldurmak
57
Idioms
fill in the blank
v.
parçaları birleştirmek
58
Idioms
fill in the blank
v.
çözmek
59
Idioms
fill in the blank
v.
anlamak
60
Idioms
fill in the blank
v.
cevabı bulmak
Trade/Economic
61
Trade/Economic
fill-in order
n.
stok tamamlama siparişi
62
Trade/Economic
fill in
v.
stok eksiğini gidermek
63
Trade/Economic
fill in
v.
tamamlamak
Technical
64
Technical
fill-in light
n.
destek ışığı
65
Technical
fill-in light
n.
dolgu ışığı
Computer
66
Computer
fill-in box
n.
doldurulacak kutu
67
Computer
fill-in field
n.
doldurulacak alan
68
Computer
default fill-in text
n.
varsayılan doldurma metni
69
Computer
fill-in a form
v.
bir formu doldurmak
70
Computer
fill-in a form
v.
formu doldurmak
71
Computer
fill-in enabled
expr.
doldurma etkin
72
Computer
insert word field: fill-in
expr.
word alanı ekle: doldur
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of fill-in
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy