sanctuary - Turkish English Dictionary

sanctuary

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "sanctuary" in Turkish English Dictionary : 19 result(s)

English Turkish
Common Usage
sanctuary n. sığınak
We should not make them into sanctuaries, or into deserts.
Onları sığınaklara ya da çöllere dönüştürmemeliyiz.

More Sentences
sanctuary n. ibadethane
The church offered them sanctuary.
Kilise onlara ibadethane önerdi.

More Sentences
General
sanctuary n. kutsal yer
The people of Israel were told to each contribute half a shekel of silver to the Sanctuary.
İsrail halkına her birinin Kutsal Yer'e yarım şekel gümüş bağışında bulunması söylendi.

More Sentences
sanctuary n. mabet
The people of Israel were told to each contribute half a shekel of silver to the Sanctuary.
İsrail halkına, Mabet'e yarım şekel gümüş bağışta bulunmaları söylendi.

More Sentences
sanctuary n. sığınma
We believe in the clear right of refugees to find sanctuary from persecution and other oppression by entering the EU.
Mültecilerin zulüm ve diğer baskılardan kaçarak AB'ye sığınma hakkına sahip olduklarına inanıyoruz.

More Sentences
sanctuary n. barınak
This is a bird sanctuary.
Bu bir kuş barınağı.

More Sentences
sanctuary n. koruma alanı
Mountains are areas that contain some of the few remaining wildlife sanctuaries left in Europe.
Dağlar, Avrupa'da kalan az sayıdaki yaban hayatı koruma alanlarından bazılarını içeren bölgelerdir.

More Sentences
sanctuary n. melce
sanctuary n. tapınak
sanctuary n. harim
sanctuary n. kutsal alan
sanctuary n. giriş yasağından muafiyet
sanctuary n. bir yere girme ayrıcalığı
sanctuary v. tapmak
Archaeology
sanctuary n. kutak
Religious
sanctuary n. (kudüs'te) süleyman mabedi
Environment
sanctuary n. doğal yaşam alanı
sanctuary n. hayvanların müdahale edilmeksizin yaşayıp üreyebildikleri yasal koruma bölgesi
Geography
sanctuary n. teksas eyaletinde şehir

Meanings of "sanctuary" with other terms in English Turkish Dictionary : 24 result(s)

English Turkish
General
bird sanctuary n. kuş cenneti
This is a bird sanctuary.
Burası bir kuş cenneti.

More Sentences
right of sanctuary n. iltica hakkı
bird sanctuary n. kuşların avlanması yasak olan yer
right of sanctuary n. sığınma hakkı
sanctuary preservation area n. mutlak koruma alanı
wildlife sanctuary n. doğal hayatı koruma alanı
nature sanctuary n. mutlak koruma alanı
bird sanctuary n. kuş korunağı
wild life sanctuary n. yabani hayvanların korunduğu alan
sanctuary [obsolete] n. cennet
take sanctuary v. iltica etmek
take sanctuary v. sığınmak
Politics
right of sanctuary n. iltica hakkı
right of sanctuary n. sığınma hakkı
sanctuary city n. sığınak şehir
Religious
the noble sanctuary n. el-aksa camii
sanctuary lamp n. (hristiyanlıkta) kilisenin ibadethanesine görünür şekilde koyulan genellikle kırmızı renkli lamba
Military
marine sanctuary n. deniz sığınağı
Star Wars
emperor's sanctuary n. imparator'un sığınağı
gand floating sanctuary n. gand uçan sığınağı
sanctuary (cantina) n. sığınak (kantina)
sanctuary coast n. sığınak kıyısı
sanctuary coast starport n. sığınak kıyısı yıldız limanı
sanctuary pipeline n. sığınak boru hattı