saklanmak - Turkish English Dictionary

saklanmak

Meanings of "saklanmak" in English Turkish Dictionary : 40 result(s)

Turkish English
Common Usage
saklanmak hide v.
We cannot undertake any worthwhile reforms in the European Union if we hide from such huge realities.
Böylesine büyük gerçeklerden saklanırsak Avrupa Birliği'nde kayda değer hiçbir reform gerçekleştiremeyiz.

More Sentences
General
saklanmak hole up v.
I know where Tom is holed up.
Tom'un nerede saklandığını biliyorum.

More Sentences
saklanmak lurk v.
There were creatures lurking in the shadows.
Gölgelerin içinde saklanmış yaratıklar vardı.

More Sentences
saklanmak hide v.
We cannot undertake any worthwhile reforms in the European Union if we hide from such huge realities.
Böylesine büyük gerçeklerden saklanırsak Avrupa Birliği'nde kayda değer hiçbir reform gerçekleştiremeyiz.

More Sentences
saklanmak take cover v.
Tom took cover behind a dumpster.
Tom bir çöp konteynerinin arkasına saklandı.

More Sentences
saklanmak hide out v.
Tom isn't hiding out.
Tom saklanmıyor.

More Sentences
saklanmak be kept secret v.
It was supposed to be kept secret.
Bunu sır olarak saklanması gerekiyordu.

More Sentences
saklanmak be kept v.
That secret can't be kept forever.
Bu sır sonsuza kadar saklanamaz.

More Sentences
saklanmak lie low v.
I think you'd better lie low until she forgives you.
Sanırım o seni affedinceye kadar saklansan iyi olur.

More Sentences
saklanmak burrow v.
My dog likes burrowing under blankets.
Köpeğim battaniyelerin altında saklanmayı sever.

More Sentences
Colloquial
saklanmak go into hiding v.
This time, Indian women and children went into hiding.
Bu kez Hintli kadın ve çocuklar saklanmaya başladı.

More Sentences
Idioms
saklanmak lie low v.
I think you'd better lie low until she forgives you.
Sanırım o seni affedinceye kadar saklansan iyi olur.

More Sentences
General
saklanmak hide oneself v.
saklanmak hide away v.
saklanmak cover oneself v.
saklanmak bury oneself v.
saklanmak be saved for v.
saklanmak lie up v.
saklanmak lam v.
saklanmak shelter v.
saklanmak be kept secret from v.
saklanmak be kept in a place v.
saklanmak cootch v.
saklanmak enshelter [obsolete] v.
saklanmak harbour v.
saklanmak hideout v.
saklanmak occult v.
saklanmak darkle v.
saklanmak hedge v.
saklanmak hive v.
saklanmak imbosk [obsolete] v.
saklanmak inhive v.
saklanmak snook v.
saklanmak get cover v.
Colloquial
saklanmak duck and cover v.
saklanmak lay low v.
Idioms
saklanmak go to ground v.
saklanmak go to earth/ground [uk] v.
Military
saklanmak take shelter v.
Slang
saklanmak rosa [australia] v.

Meanings of "saklanmak" with other terms in English Turkish Dictionary : 54 result(s)

Turkish English
General
arkasına saklanmak hide behind v.
We should not hide behind a possible review of the Convention of Vienna.
Viyana Sözleşmesinin olası bir gözden geçirmesinin arkasına saklanmamalıyız.

More Sentences
Phrasals
(bir şeyi) içine saklamak/saklanmak hide in (something) v.
The explosives were hidden in a trash bin.
Patlayıcılar bir çöp kutusunun içine saklanmıştı.

More Sentences
General
çocukların oynamak, saklanmak veya barınmak için inşa ettikleri küçük yapı den n.
sabit yazı karakterlerinin saklanmak üzere yerleştirildiği sağlam kağıt veya karton parçası shoe n.
ilerisi için saklanmak be laid up v.
polisten saklanmak hide out v.
gemide saklanmak stow v.
(kanundan) saklanmak abscond v.
kaçak yolcu olarak saklanmak stow in v.
kaçak yolcu olarak saklanmak stow away v.
kaçak yolcu olarak saklanmak stow on v.
kilerde saklanmak hide in the pantry v.
amcasının evinde saklanmak hide at one’s uncle's house v.
dayısının evinde saklanmak hide at one’s uncle's house v.
saklanmak için yere yatmak tapish [obsolete] v.
(av hayvanı) ormanda saklanmak emboss [obsolete] v.
çalılığa saklanmak embush v.
köpek kulübesinde saklanmak kennel v.
kulübede saklanmak kennel v.
gizlenmek, saklanmak mask v.
fırtınadan saklanmak hunker v.
ormanda saklanmak bushwhack v.
sessizce saklanmak sit tight v.
(av hayvanı) suyun içinde saklanmak soil v.
(av hayvanı) bataklıkta saklanmak soil v.
kaçıp saklanmak evade v.
Phrasals
(kuş) saklanmak put in for v.
birinden saklanmak hide from someone v.
bir şeyin arkasına saklanmak hide behind someone v.
birinden saklanmak hide out from someone v.
bir yere saklanmak bury in v.
hava saldırısında düşman uçaklarından saklanmak için tüm ışıkları söndürmek black out v.
-den saklanmak hide from v.
(birinden/bir şeyden) saklanmak/gizlenmek hide from (someone or something) v.
(birinden/bir hayvandan) saklanmak/gizlenmek hide from someone (or an animal) v.
-in içine saklamak/saklanmak hide in v.
'-e saklamak/saklanmak hide in v.
'-de saklamak/saklanmak hide in v.
(bir şeye) saklamak/saklanmak hide in (something) v.
(bir şeyde) saklamak/saklanmak hide in (something) v.
(birinden/bir şeyden) saklanmak/gizlenmek hide out (from someone or something) v.
arkasına koşmak/kaçmak/saklanmak run behind v.
Colloquial
çömelip/eğilip saklanmak duck and cover v.
kafasını eğip saklanmak hide (one's) head v.
Idioms
alacaklılardan kaçmak için evde saklanmak keep house v.
kaçıp saklanmak/gizlenmek take to the hills v.
kaçıp saklanmak/gizlenmek head for the tall timber v.
kaçıp saklanmak/gizlenmek head for tall timber v.
kaçıp saklanmak/gizlenmek run for the hills v.
kaçıp saklanmak/gizlenmek head for the hills v.
bir yere saklanmak bury oneself in something v.
(bir şeye/yere) saklanmak be nestled (up) into (something or some place) v.
Law
adaletin pençesinden saklanmak abscond v.
mahkeme tebligatını sonuçsuz bırakmak amacıyla saklanmak abscond v.