proactive - Turkish English Dictionary

proactive

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "proactive" in Turkish English Dictionary : 6 result(s)

English Turkish
General
proactive adj. proaktif
We must pursue a proactive policy and we must create better conditions for active workforce mobility.
Proaktif bir politika izlemeli ve aktif iş gücü hareketliliği için daha iyi koşullar yaratmalıyız.

More Sentences
proactive adj. ileriye etkili
proactive adj. önetkin
proactive adj. ön alıcı
Trade/Economic
proactive n. değişikliğe başlama ve geleceğini denetim altına alma
proactive adj. olayları tahmin edip hareket eden

Meanings of "proactive" with other terms in English Turkish Dictionary : 15 result(s)

English Turkish
General
proactive approach n. proaktif yaklaşım
All these agencies deserve special praise for their very proactive approach.
Tüm bu kurumlar son derece proaktif yaklaşımları nedeniyle özel bir övgüyü hak ediyor.

More Sentences
proactive measures n. koruyucu önlemler
proactive measures n. önleyici tedbirler
Trade/Economic
proactive management n. proaktif yönetim
proactive strategy n. proaktif strateji
Politics
proactive diplomacy n. proaktif diplomasi
Computer
proactive software n. etkin yazılım
Automotive
proactive transmission n. proaktif şanzıman
proactive occupant protection n. proaktif yolcu koruma
Psychology
proactive facilitation n. ileriye etkili kolaylaştırma
proactive interference n. ileriye ket vurma
proactive inhibition n. ileriye ket vurma
proactive inhibition n. ileriye etkili engelleme
proactive personality n. proaktif kişilik
Military
proactive measures n. faal mücadeleye yönelik tedbirler