Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | proactive adj. | proaktif | ||
We must pursue a proactive policy and we must create better conditions for active workforce mobility. Proaktif bir politika izlemeli ve aktif iş gücü hareketliliği için daha iyi koşullar yaratmalıyız. More Sentences |
||||
General | proactive adj. | ileriye etkili | ||
General | proactive adj. | önetkin | ||
General | proactive adj. | ön alıcı | ||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | proactive n. | değişikliğe başlama ve geleceğini denetim altına alma | ||
Trade/Economic | proactive adj. | olayları tahmin edip hareket eden |