plenary - Turkish English Dictionary

plenary

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "plenary" in Turkish English Dictionary : 24 result(s)

English Turkish
General
plenary n. genel kurul toplantısı
A total of 36 amendments have been tabled in plenary.
Genel Kurul'da toplam 36 değişiklik önergesi sunuldu.

More Sentences
Politics
plenary n. genel kurul
Will you write to me before the next plenary with that information?
Bir sonraki genel kuruldan önce bana bu bilgileri yazacak mısınız?

More Sentences
General
plenary n. tüm üyelerin hazır bulunduğu oturum
plenary adj. sınırsız
plenary adj. tümel
plenary adj. bütün üyelerin hazır bulunduğu (toplantı/kurul)
plenary adj. mutlak
plenary adj. genel
plenary adj. külli
plenary adj. bütün üyelerin hazır bulunduğu
plenary adj. umumi
plenary adj. bütün
plenary adj. sonsuz
plenary adj. tam
plenary adj. nihai
plenary adj. kesin
plenary adj. her açıdan tam
plenary adj. salt
plenary adj. kusursuz
plenary adj. mükemmel
Trade/Economic
plenary adj. bütün üyelerin hazır bulunduğu
Technical
plenary n. komple
Telecom
plenary n. tam yetki
Religious
plenary n. aşai rabbani ayini sırasında okunan öğretiler, risaleler ve vaazlar kitabı

Meanings of "plenary" with other terms in English Turkish Dictionary : 21 result(s)

English Turkish
General
plenary session n. genel kurul
This week the plenary session is largely dominated by European Union enlargement.
Bu hafta genel kurul oturumuna büyük ölçüde Avrupa Birliği genişlemesi damgasını vuruyor.

More Sentences
Trade/Economic
plenary session n. genel kurul
May I take this opportunity of welcoming you to this plenary session of the European Parliament.
Bu vesileyle Avrupa Parlamentosu'nun bu genel kurul oturumuna hoş geldiniz diyorum.

More Sentences
Politics
plenary session n. genel oturum
That time could have been used more profitably in this plenary session.
Bu zaman, bu genel oturumda daha faydalı bir şekilde kullanılabilirdi.

More Sentences
General
plenary meeting n. genel toplantı
plenary authority n. tam yetki
plenary power n. sınırsız güç
Trade/Economic
plenary session n. genel kurul toplantısı
plenary committee n. genel kurul
Law
council of state, plenary session of the chambers for administrative cases n. danıştay idari dava daireleri kurulu
plenary session of administrative law divisions n. danıştay idari dava daireleri kurulu
plenary summons n. duruşma gününü bildirir meşruhatlı davetiye
Politics
sit in a plenary session n. genel kurul halinde toplanma
plenary session n. genel kurul toplantısı
plenary session of administrative law chambers n. idari dava daireleri genel kurulu
plenary session n. meclis genel kurulu
plenary session n. özel oturum
plenary session of the tax law chambers n. vergi dava daireleri genel kurulu
Religious
plenary indulgence n. katoliklerde mutlak af
plenary indulgence n. katoliklerde günah çıkardıktan sonra kişinin o zamana kadarki tüm günahlarının affedilmesi
plenary inspiration n. ilgili tüm konuları kapsayan vahiy
Military
plenary session n. toplantının açılış oturumu