|
Category |
Turkish |
English |
|
| Common Usage |
|
| 1 |
Common Usage |
okul müdürü |
principal n.
|
|
Our principal does no teaching.
Okulu müdürümüz derse girmez.
More Sentences
|
| 2 |
Common Usage |
okul müdürü |
school principal n.
|
|
The school principal suspended Tom for two days.
Okul müdürü Tom'u iki günlüğüne uzaklaştırdı.
More Sentences
|
|
|
| 3 |
Common Usage |
okul müdürü |
headmaster n.
|
|
The headmaster will present the winners their prize.
Okul müdürü, kazananlara ödüllerini sunacak.
More Sentences
|
| General |
|
| 4 |
General |
okul günleri |
schooldays n.
|
|
Do you think your schooldays are the happiest days of your life?
Okul günlerinizin hayatınızın en mutlu günleri olduğunu düşünüyor musunuz?
More Sentences
|
| 5 |
General |
okul otobüsü |
school bus n.
|
|
I missed the school bus!
Okul otobüsünü kaçırdım!
More Sentences
|
| 6 |
General |
okul ücreti |
tuition fees n.
|
|
They announced an increase in tuition fees.
Okul ücretlerinde bir artış olduğunu duyurdular.
More Sentences
|
| 7 |
General |
okul kütüphaneleri |
school libraries n.
|
|
We donated more than a hundred books to the school library.
Okul kütüphanesine yüzden fazla kitap bağışladık.
More Sentences
|
| 8 |
General |
özel okul |
private school n.
|
|
Tom's parents worked hard to send him to private school.
Tom'un ebeveynleri onu özel okula göndermek için çok çalıştı.
More Sentences
|
| 9 |
General |
okul çocuğu |
schoolchild n.
|
|
They were schoolchildren then.
Onlar o zaman okul çocuklarıydı.
More Sentences
|
| 10 |
General |
okul balosu |
prom n.
|
|
He rented a tuxedo for the prom.
Okul balosu için bir smokin kiraladı.
More Sentences
|
| 11 |
General |
okul parası |
tuition n.
|
|
Who paid your tuition?
Okul parasını kim ödedi?
More Sentences
|
| 12 |
General |
okul çantası |
book bag n.
|
|
My book bag is very heavy.
Benim okul çantam çok ağır.
More Sentences
|
| 13 |
General |
okul arkadaşı |
fellow student n.
|
|
The child's behaviour and attitude towards his fellow students was exemplary.
Çocuğun okul arkadaşlarına karşı davranışı ve tutumu ibret vericiydi.
More Sentences
|
| 14 |
General |
okul çantası |
schoolbag n.
|
|
Today I bought a new schoolbag.
Bugün yeni bir okul çantası satın aldım.
More Sentences
|
| 15 |
General |
okul sporları |
school sports n.
|
|
I very much hope that the trend towards the decreasing importance of school sport can be turned round.
Okul sporlarının öneminin azalması yönündeki eğilimin tersine çevrilebileceğini umuyorum.
More Sentences
|
| 16 |
General |
okul zili |
school bell n.
|
|
I heard the school bell ring.
Okul zilinin çaldığını duydum.
More Sentences
|
| 17 |
General |
papaz (okul, ordu veya hastanede) |
chaplain n.
|
|
The hospital chaplain provided spiritual support to patients.
Hastane papazı, hastalara manevi destek veriyordu.
More Sentences
|
| 18 |
General |
okul binası |
school building n.
|
|
Tom said he heard Mary singing this morning behind the school building.
Tom Mary'nin bu sabah okul binasının arkasında şarkı söylediğini duyduğunu söyledi.
More Sentences
|
| 19 |
General |
okul müdürü |
school manager n.
|
|
She was very mad and went to talk with the school manager.
O çok kızgındı ve okul müdürüyle konuşmaya gitti.
More Sentences
|
| 20 |
General |
okul günü |
school day n.
|
|
Schools in many Member States organise important optional activities after the school day has officially finished.
Birçok Üye Devletteki okullar, okul günü resmi olarak bittikten sonra önemli isteğe bağlı etkinlikler düzenlemektedir.
More Sentences
|
| 21 |
General |
kilitli dolap (soyunma odasında/okul koridorunda) |
locker n.
|
|
Each of the students has his own locker.
Her öğrencinin kendi kilitli dolabı var.
More Sentences
|
| 22 |
General |
katolik okul |
catholic school n.
|
|
In the example which you mentioned, it is only logical that the teacher in a Catholic school should be Catholic.
Bahsettiğiniz örnekte, bir Katolik okulundaki öğretmenin Katolik olması mantıklıdır.
More Sentences
|
|
|
| 23 |
General |
okul ücreti |
tuition n.
|
|
The university administration lowered tuition.
Üniversite yönetimi okul ücretlerini düşürdü.
More Sentences
|
| 24 |
General |
okul binası |
schoolhouse n.
|
|
The teachers could not decide where to build the new schoolhouse.
Öğretmenler yeni okul binasını nereye yapacaklarına karar veremediler.
More Sentences
|
| 25 |
General |
okul yılı |
school year n.
|
|
September is the first month of the school year in Israel.
Eylül, İsrail'de okul yılının ilk ayıdır.
More Sentences
|
| 26 |
General |
okul arkadaşı |
schoolmate n.
|
|
Tom met his former schoolmate in the street and acted as if he hadn't known him.
Tom eski okul arkadaşıyla sokakta karşılaştı ve sanki onu hiç tanımıyormuş gibi davrandı.
More Sentences
|
| 27 |
General |
okul ödevi |
schoolwork n.
|
|
Tom did his schoolwork at the kitchen table.
Tom okul ödevini mutfak masasında yaptı.
More Sentences
|
| 28 |
General |
okul bahçesi |
playground n.
|
|
Please go to the playground to play.
Oynamak için lütfen okul bahçesine gidin.
More Sentences
|
| 29 |
General |
okul bahçesi |
schoolyard n.
|
|
Palestinian children were targeted in their schoolyard in Hebron.
Filistinli çocuklar El Halil'deki okul bahçelerinde hedef alındı.
More Sentences
|
| 30 |
General |
okul karnesi |
school reports n.
|
|
She looked worried about her school report.
Okul karnesi hakkında endişeli görünüyordu.
More Sentences
|
| 31 |
General |
okul kantini |
school canteen n.
|
|
I'm tired of the food in the school canteen.
Okul kantinindeki yiyeceklerden sıkıldım.
More Sentences
|
| 32 |
General |
okul müdürü |
schoolmaster n.
|
|
One father is more than a hundred schoolmasters.
Bir baba, yüz okul müdüründen daha iyidir.
More Sentences
|
| 33 |
General |
okul malzemeleri |
school supplies n.
|
|
Teachers often buy school supplies with their own money.
Öğretmenler genellikle okul malzemelerini kendi paralarıyla satın alırlar.
More Sentences
|
| 34 |
General |
okul hayatı |
school life n.
|
|
She talked about her school life.
Okul hayatı hakkında konuştu.
More Sentences
|
| 35 |
General |
okul gezisi |
school trip n.
|
|
It is the season for organised school trips.
Organize okul gezilerinin tam zamanı.
More Sentences
|
| 36 |
General |
okul servisi |
school bus n.
|
|
Why is that drug addict driving a school bus?
Niye bu keş okul servisi kullanıyor?
More Sentences
|
| 37 |
General |
okul çocukları |
school children n.
|
|
They are both school children.
İkisi de okullu çocuklar.
More Sentences
|
| 38 |
General |
okul bölgesi |
school district n.
|
|
Most school districts spend two thirds of that on payroll and overhead.
Çoğu okul bölgesi bunun üçte ikisini maaş bordrosu ve genel giderlere harcıyor.
More Sentences
|
| 39 |
General |
okul dergisi |
school magazine n.
|
|
Tom wrote a story for the school magazine.
Tom okul dergisi için bir hikaye yazdı.
More Sentences
|
| 40 |
General |
okul üniforması |
school uniform n.
|
|
Do you have a school uniform?
Bir okul üniforman var mı?
More Sentences
|
| 41 |
General |
okul projesi |
school project n.
|
|
I'm doing a school project.
Bir okul projesi yapıyorum.
More Sentences
|
| 42 |
General |
okul öncesi öğretmeni |
preschool teacher n.
|
|
I'm a preschool teacher.
Ben okul öncesi öğretmeniyim.
More Sentences
|
| 43 |
General |
okul gazetesi |
school newspaper n.
|
|
Tom wrote an article for the school newspaper.
Tom okul gazetesi için bir makale yazdı.
More Sentences
|
| 44 |
General |
(okul) servis şoförü |
school bus driver n.
|
|
Tom was a school bus driver up until last year.
Tom geçen yıla kadar okul servisi şoförüydü.
More Sentences
|
| 45 |
General |
okul otobüsü şoförü |
school bus driver n.
|
|
Tom was a school bus driver before he became a taxi driver.
Tom taksi şoförü olmadan önce okul otobüsü şoförüydü.
More Sentences
|
| 46 |
General |
okul masrafları |
school expenses n.
|
|
Tom sent money to Mary to help her pay for school expenses.
Tom, Mary'ye okul masraflarını karşılaması için para gönderdi.
More Sentences
|
| 47 |
General |
tatile girmek (okul) |
break up v.
|
|
When does your school break up?
Okulun ne zaman tatile giriyor?
More Sentences
|
| 48 |
General |
asmak (okul) |
skip v.
|
|
Did Tom skip class again today?
Tom bugün yine dersi asmış mı?
More Sentences
|
| 49 |
General |
asmak (okul) |
play hooky v.
|
|
Did he use to play hooky?
Eskiden okulu asar mıydı?
More Sentences
|
| 50 |
General |
okul öncesi |
preschool adj.
|
|
Preschool education focuses on early childhood development.
Okul öncesi eğitimin odak noktası, erken çocukluk gelişimidir.
More Sentences
|
| 51 |
General |
okul öncesi |
pre-school adj.
|
|
Furthermore, the integration programmes designed for immigrants should exist even for pre-school pupils.
Ayrıca, göçmenler için tasarlanan entegrasyon programları okul öncesi öğrenciler için bile mevcut olmalıdır.
More Sentences
|
| Speaking |
|
| 52 |
Speaking |
okul nasıl gidiyor |
how's school going expr.
|
|
How's school going?
Okul nasıl gidiyor?
More Sentences
|
| 53 |
Speaking |
okul nasıldı? |
how was school? expr.
|
|
How was school today?
Bugün okul nasıldı?
More Sentences
|
| Education |
|
| 54 |
Education |
okul gezisi |
school trip n.
|
|
We are going on a school trip to Osaka Castle tomorrow.
Yarın Osaka Kalesi'ne okul gezisine gidiyoruz.
More Sentences
|
| 55 |
Education |
okul gazetesi |
school newspaper n.
|
|
I'm writing an article for the school newspaper.
Okul gazetesi için bir makale yazıyorum.
More Sentences
|
| Common Usage |
|
| 56 |
Common Usage |
okul sırası |
desk n.
|
|
| 57 |
Common Usage |
okul müdürü |
headteacher n.
|
|
| 58 |
Common Usage |
okul müdürü |
head teacher n.
|
|
| 59 |
Common Usage |
okul ile ilgili |
scholastic adj.
|
|
| General |
|
| 60 |
General |
ceza okul |
imposition n.
|
|
| 61 |
General |
musevilerde dini okul |
yeshiva n.
|
|
| 62 |
General |
dini okul |
religious school n.
|
|
|
|
| 63 |
General |
okul kaçamağı |
truancy n.
|
|
| 64 |
General |
okul kaçağı |
hooky player n.
|
|
| 65 |
General |
okul parası |
school fee n.
|
|
| 66 |
General |
okul müdürü |
headmaster n.
|
|
| 67 |
General |
askeri okul öğrencileri |
military cadets n.
|
|
| 68 |
General |
parasız resmi okul |
public school n.
|
|
| 69 |
General |
okul ücreti |
school fee n.
|
|
| 70 |
General |
okul binası |
school n.
|
|
| 71 |
General |
okul muhasebecisi |
bursar n.
|
|
| 72 |
General |
okul çağı |
school age n.
|
|
| 73 |
General |
okul kaçağı |
hookey n.
|
|
| 74 |
General |
yüksek okul seçimi |
college choice n.
|
|
| 75 |
General |
okul çantası |
satchel n.
|
|
| 76 |
General |
okul binası |
school premises n.
|
|
| 77 |
General |
okul muhasebesi |
bursary n.
|
|
| 78 |
General |
ders (okul/lise veya üniversitede belirli bir bilim dalına ait) |
subject n.
|
|
| 79 |
General |
okul müdürü |
preceptor n.
|
|
| 80 |
General |
müdire hanım (okul) |
mistress n.
|
|
| 81 |
General |
yatılı okul |
boarding school n.
|
|
| 82 |
General |
ev ve okul |
home and school n.
|
|
| 83 |
General |
okul öncesi eğitim |
preschool education n.
|
|
| 84 |
General |
roma katolik kilisesinde dini derslerin verildiği okul |
scholasticate n.
|
|
| 85 |
General |
okul çağındaki çocuklar |
schoolchildren n.
|
|
| 86 |
General |
okul yapıları |
school facilities n.
|
|
| 87 |
General |
okul raporları |
school reports n.
|
|
| 88 |
General |
askeri okul |
military school n.
|
|
| 89 |
General |
mezun olunan okul |
alma mater n.
|
|
| 90 |
General |
okul öğretmeni |
principal n.
|
|
| 91 |
General |
okul yatakhanesi |
school house n.
|
|
| 92 |
General |
okul yöneticileri |
school administrators n.
|
|
| 93 |
General |
hükümet tarafından okul binası yapımı gibi işler için verilen toprak |
land grant n.
|
|
| 94 |
General |
okul müdürü |
school director n.
|
|
| 95 |
General |
özel okul müdürü |
headmaster n.
|
|
| 96 |
General |
okul arkadaşı |
schoolfriend n.
|
|
| 97 |
General |
okul dönemi |
school term n.
|
|
| 98 |
General |
gündüzlü okul |
day school n.
|
|
| 99 |
General |
musevilerde dini okul |
yeshivah n.
|
|
| 100 |
General |
okul arkadaşı |
schoolfellow n.
|
|
| 101 |
General |
okul sözlüğü |
school dictionary n.
|
|
| 102 |
General |
okul müdiresi |
headmistress n.
|
|
| 103 |
General |
okul yönetimi ve örgütü |
school management and organization n.
|
|
| 104 |
General |
okul programlarının geliştirilmesi |
improvement of school programs n.
|
|
| 105 |
General |
teknik okul |
technical school n.
|
|
| 106 |
General |
okul kaçağı |
hooky n.
|
|
| 107 |
General |
orta ve lise seviyesinde okul |
secondary school n.
|
|
| 108 |
General |
dini bir kuruluş veya grubun yönetimindeki özel okul |
parochial school n.
|
|
| 109 |
General |
avlu (okul, kilise) |
close n.
|
|
| 110 |
General |
özel okul müdiresi |
headmistress n.
|
|
| 111 |
General |
okul müdürlüğü |
headship n.
|
|
| 112 |
General |
karma okul |
coeducational school n.
|
|
| 113 |
General |
musevilerde dini okul |
yeshivoth n.
|
|
| 114 |
General |
toplum ve okul |
community and school n.
|
|
| 115 |
General |
okul kaçağı |
truant n.
|
|
| 116 |
General |
bir kimsenin tahsilini görüp yetiştiği okul |
alma mater n.
|
|
| 117 |
General |
on, on bir ve on ikinci sınıfların karşılığı olan okul, lise |
senior high school n.
|
|
| 118 |
General |
üniversitenin birinci ve ikinci sınıf öğretim programını uygulayan iki senelik okul |
junior college n.
|
|
| 119 |
General |
teknik okul |
trade school n.
|
|
| 120 |
General |
bir kimsenin mezun olduğu okul |
alma mater n.
|
|
| 121 |
General |
yüksek okul |
academy n.
|
|
| 122 |
General |
koleje hazırlayan özel okul |
prep school n.
|
|
| 123 |
General |
okul balosu |
promenade n.
|
|
| 124 |
General |
yüksek okul |
college n.
|
|
| 125 |
General |
okul veznedarı |
bursar n.
|
|
| 126 |
General |
yatılı okul |
pension n.
|
|
| 127 |
General |
yüksek okul okuyucuları |
college readers n.
|
|
| 128 |
General |
mektup ve yazışmaları okuyan görevli (ordu, okul vb'de) |
censor n.
|
|
| 129 |
General |
tarihçi okul |
historical school n.
|
|
| 130 |
General |
okul sistemi |
school system n.
|
|
| 131 |
General |
epikürcü okul |
epicureanism n.
|
|
| 132 |
General |
okul müdürü |
provost n.
|
|
| 133 |
General |
okul yönetim kurulu |
school board n.
|
|
| 134 |
General |
okul binası |
hall n.
|
|
| 135 |
General |
okul parası |
school tuition n.
|
|
| 136 |
General |
okul malzemesi |
school stationery n.
|
|
| 137 |
General |
okul kulübü |
school club n.
|
|
| 138 |
General |
okul gereçleri |
school supplies n.
|
|
| 139 |
General |
okul dans partisi |
school dance n.
|
|
| 140 |
General |
okul künyesi |
school masthead n.
|
|
| 141 |
General |
okul balosu |
school dance n.
|
|
| 142 |
General |
ingiliz kızların okul üniforması olarak giydikleri kolsuz tunik |
gymslip n.
|
|
| 143 |
General |
kadın yüksek okul öğretmenleri |
women college teachers n.
|
|
| 144 |
General |
kadın okul müdürleri |
women school superintendents n.
|
|
| 145 |
General |
okul binası yapımı |
school building construction n.
|
|
| 146 |
General |
okul çevresi |
school environment n.
|
|
| 147 |
General |
öğrenim görülen okul |
alma mater n.
|
|
| 148 |
General |
kardeş okul |
sister school n.
|
|
| 149 |
General |
okul kıyafeti |
school uniform n.
|
|
| 150 |
General |
okul deneyimi |
school experience n.
|
|
| 151 |
General |
orta dereceli okul |
secondary modern school n.
|
|
| 152 |
General |
orta dereceli okul |
secondary school n.
|
|
| 153 |
General |
simgesel giysi (okul/takım) |
colours n.
|
|
| 154 |
General |
silahlı okul baskını |
school shooting n.
|
|
| 155 |
General |
silahlı okul saldırısı |
school shooting n.
|
|
| 156 |
General |
okul ağı |
school network n.
|
|
| 157 |
General |
devlet kontrolünde olmayan okul |
free state-run school n.
|
|
| 158 |
General |
özerk okul |
free state-run school n.
|
|
| 159 |
General |
okul aile birliği |
parent-teacher association n.
|
|
| 160 |
General |
(üniversiteye hazırlayan) orta dereceli okul |
grammar school n.
|
|
| 161 |
General |
orta dereceli okul |
grammar n.
|
|
| 162 |
General |
askeri okul öğrencisi |
cadet n.
|
|
| 163 |
General |
burslu yüksek okul öğrenc |
fellow n.
|
|
| 164 |
General |
okul yöneticisi kadın |
matron n.
|
|
| 165 |
General |
okul teneffüs avlusu |
playground n.
|
|
| 166 |
General |
okul tatili |
recess n.
|
|
| 167 |
General |
okul kampusu |
school village n.
|
|
| 168 |
General |
okul arkadaşı |
class fellow n.
|
|
| 169 |
General |
okul arkadaşı |
classmate n.
|
|
| 170 |
General |
okul yerleşkesi |
school village n.
|
|
| 171 |
General |
okul çetesi |
school gang n.
|
|
| 172 |
General |
okul harçlığı |
pocket money n.
|
|
| 173 |
General |
okul temizleme hizmetleri |
school cleaning services n.
|
|
| 174 |
General |
okul temizliği hizmetleri |
school cleaning services n.
|
|
| 175 |
General |
sırtta taşınan okul çantası |
satchel n.
|
|
| 176 |
General |
okul defteri |
notebook n.
|
|
| 177 |
General |
yüksek okul mezunu |
college graduate n.
|
|
| 178 |
General |
okul derneği |
frat n.
|
|
| 179 |
General |
okul yolu |
school road n.
|
|
| 180 |
General |
okul adı |
school's name n.
|
|
| 181 |
General |
okul adı |
name of the school n.
|
|
| 182 |
General |
okul malzemesi |
school stationary n.
|
|
| 183 |
General |
okul servisi |
school service n.
|
|
| 184 |
General |
okul servisi |
school bus service n.
|
|
| 185 |
General |
yüksek okul mezunlarının yeniden toplanması |
high school reunion n.
|
|
| 186 |
General |
okul haftası |
school week n.
|
|
| 187 |
General |
okul gemisi |
training ship n.
|
|
| 188 |
General |
okul servisi sürücüsü |
school bus driver n.
|
|
| 189 |
General |
model okul |
model school n.
|
|
| 190 |
General |
okul adresi |
school address n.
|
|
| 191 |
General |
okul yöneticileri |
school principals n.
|
|
| 192 |
General |
okul öncesi yaştaki çocuklar |
preschoolers n.
|
|
| 193 |
General |
okul çantası |
school bag n.
|
|
| 194 |
General |
tek sınıflık okul binası |
a one-room schoolhouse n.
|
|
| 195 |
General |
okul inşaatı sözleşmesi |
schoolhouse contract n.
|
|
| 196 |
General |
ilerici bir okul sistemi |
a progressive school system n.
|
|
| 197 |
General |
okul güvenliği |
school security n.
|
|
| 198 |
General |
okul takvimi |
school calendar n.
|
|
| 199 |
General |
okul pikniği |
school picnic n.
|
|
| 200 |
General |
okul kırtasiye mağazası |
school store n.
|
|
| 201 |
General |
yolun karşısındaki okul |
the school across the road n.
|
|
| 202 |
General |
okul malzemeleri |
school materials n.
|
|
| 203 |
General |
geleneksel okul |
traditional school n.
|
|
| 204 |
General |
okul kıyafeti |
school clothes n.
|
|
| 205 |
General |
okul forması |
school uniform n.
|
|
| 206 |
General |
okul forması |
school clothes n.
|
|
| 207 |
General |
okul arazisi |
campus n.
|
|
| 208 |
General |
boş zamanlarda gidilen okul |
continuation school n.
|
|
| 209 |
General |
mektupla öğretim görülen okul |
correspondence school n.
|
|
| 210 |
General |
simgesel giysi (okul/takım) |
colors n.
|
|
| 211 |
General |
okul ayrımcılığı |
school segregation n.
|
|
| 212 |
General |
üniversitede okul uzatma |
out-of-course n.
|
|
| 213 |
General |
okul başarısı |
school success n.
|
|
| 214 |
General |
okul müdürü |
head master n.
|
|
| 215 |
General |
yatılı okul idaresinden hafta sonu için alınan izin |
exeat n.
|
|
| 216 |
General |
okul ders konuları |
school subjects n.
|
|
| 217 |
General |
okul dışı zaman |
out of school time n.
|
|
| 218 |
General |
okul yemeği |
school meal n.
|
|
| 219 |
General |
okul/bölüm ikinciliği |
second place n.
|
|
| 220 |
General |
okul/bölüm birinciliği |
first place n.
|
|
| 221 |
General |
okul tahtası |
blackboard n.
|
|
| 222 |
General |
okul kantininde çalışan kadın |
dinner lady n.
|
|
| 223 |
General |
okul evi |
dorm n.
|
|
| 224 |
General |
küçük okul otobüsü |
short bus n.
|
|
| 225 |
General |
okul dışı eğitim veren öğretmen |
tutor n.
|
|
| 226 |
General |
okul balosu |
school prom n.
|
|
| 227 |
General |
okul stadyumu |
school stadium n.
|
|
| 228 |
General |
okul geleneği |
school tradition n.
|
|
| 229 |
General |
okul müdürü |
dominie n.
|
|
| 230 |
General |
bir kurum tarafından hizmet verilen yakın alan/çevre (okul, hastane, sosyal hizmetler vs.) |
catchment area n.
|
|
| 231 |
General |
okul müdürü |
regent [obsolete] n.
|
|
| 232 |
General |
okul binası |
chargehouse [obsolete] n.
|
|
| 233 |
General |
baskı (iş, okul gibi stres kaynaklı) |
throng [scottish] n.
|
|
| 234 |
General |
okul servisi görevlisi |
school bus attendant n.
|
|
| 235 |
General |
okul erişimi |
access to school n.
|
|
| 236 |
General |
ırksal dengeyi sağlamak üzere öğrencilerin uzak okul bölgelerine taşınması uygulamasına karşı olan kimse |
antibuser [us] n.
|
|
| 237 |
General |
okul polisi |
school resource officer n.
|
|
| 238 |
General |
okul korosu |
school choir n.
|
|
| 239 |
General |
erkek çocuklarının okul bahçesinde oynadığı bir tür saklambaç oyunu |
kicking the can n.
|
|
| 240 |
General |
tatilden sonraki ilk okul günü olan pazartesi |
black monday n.
|
|
| 241 |
General |
mahalle, okul ve kiliseye karşı hissedilen gurur veya bağlılık |
matriotism n.
|
|
| 242 |
General |
binicilik öğretilen ve atların eğitildiği okul |
managery [obsolete] n.
|
|
| 243 |
General |
okul veya koleje katılımların kaydını tutan kimse |
marker n.
|
|
| 244 |
General |
okul kaçağı |
micher [dialect] n.
|
|
| 245 |
General |
(ingiltere'de) orta sınıftan gelen ailelerin çocukları için bir okul |
middle school [obsolete] n.
|
|
| 246 |
General |
okul yılları |
books [dialect] n.
|
|
| 247 |
General |
okul arkadaşı |
bookmate n.
|
|
| 248 |
General |
okul işi |
bookwork n.
|
|
| 249 |
General |
(ingiltere'de) suçlu erkek çocukları için okul |
borstal n.
|
|
| 250 |
General |
(quebec'te) okul otobüsü |
yellow peril [canada] n.
|
|
| 251 |
General |
(quebec'te) okul servisi |
yellow peril [canada] n.
|
|
| 252 |
General |
küçük çocuklara okuma yazma eğitimi veren tek öğretmenli okul |
dame school n.
|
|
| 253 |
General |
okul veya kurumun dışarıdan ziyaretçilere açıldığı etkinlik |
open house n.
|
|
| 254 |
General |
yerel denetimin dışında kalan okul |
opt-out [uk] n.
|
|
| 255 |
General |
yerel denetimin dışında kalan okul |
opt-out [uk] n.
|
|
| 256 |
General |
okul veya sınıf üyelerinin listesi |
roll n.
|
|
| 257 |
General |
(okul mezunları arasında) ahbap çavuş ilişkisi |
old-girl network n.
|
|
| 258 |
General |
okul müdürünü sınıfa sokmama eylemi |
barringout n.
|
|
| 259 |
General |
okul müdürünü sınıfa sokmama eylemi |
barring–out n.
|
|
| 260 |
General |
okul dışında kazanılan bilgi |
street smarts n.
|
|
| 261 |
General |
okul alışverişi |
school shopping n.
|
|
| 262 |
General |
okul arkadaşı |
condisciple n.
|
|
| 263 |
General |
okul gezisinde oluşturulan sıra |
crocodile n.
|
|
| 264 |
General |
okul disiplini |
ferule n.
|
|
| 265 |
General |
okul içi yarışma |
intramural n.
|
|
| 266 |
General |
yatılı okul |
pensione n.
|
|
| 267 |
General |
okul çocuklarının öğlene doğru yediği atıştırmalık |
play-lunch [new zealand] n.
|
|
| 268 |
General |
okul çantası |
port [australia] n.
|
|
| 269 |
General |
prefabrik okul binası |
portable n.
|
|
| 270 |
General |
okul çantası |
portmanteau [dated] [australia] n.
|
|
| 271 |
General |
okul müdürlüğü |
principality n.
|
|
| 272 |
General |
(cizvit okulunda) okul idareciliği |
prefectship n.
|
|
| 273 |
General |
okul müdürlüğü |
prepositure n.
|
|
| 274 |
General |
okul müdürlüğü |
praepositure n.
|
|
| 275 |
General |
ertesi sabahında okul olan gece |
school night n.
|
|
| 276 |
General |
okul gazetesi |
school paper n.
|
|
| 277 |
General |
okul argosu |
schoolboy slang n.
|
|
| 278 |
General |
okul çocuğuna özgü uygulamalar |
schoolboyism n.
|
|
| 279 |
General |
okul yılları |
schoolday n.
|
|
| 280 |
General |
okul kataloğu |
prospectus [uk] n.
|
|
| 281 |
General |
(okul) müdür yardımcısı |
subwarden n.
|
|
| 282 |
General |
kaydettirmek (okul/üniversite vb'ne) |
put someone down for v.
|
|
| 283 |
General |
çalışarak ücretlerini karşılamak (öğrenci okul/üniversite) |
work one's way v.
|
|
| 284 |
General |
kaydetmek (okul/üniversite vb'ne) |
put someone down for v.
|
|
| 285 |
General |
ders vermek (okul vb) |
lecture v.
|
|
| 286 |
General |
yazdırmak (okul/üniversite vb'ne) |
put someone down for v.
|
|
| 287 |
General |
okul değiştirmek |
change one's school v.
|
|
| 288 |
General |
okul kurmak |
found a school v.
|
|
| 289 |
General |
okul kurmak |
establish a school v.
|
|
| 290 |
General |
okul okumak |
attend school v.
|
|
| 291 |
General |
okul okumak |
study v.
|
|
| 292 |
General |
okul harcı ödemek |
pay school fee v.
|
|
| 293 |
General |
okul harcı yatırmak |
pay school fee v.
|
|
| 294 |
General |
yüksek okul şartı aramak |
require a college degree v.
|
|
| 295 |
General |
yüksek okul şartı aramak |
require college graduation v.
|
|
| 296 |
General |
okul kurallarına uymak |
obey the rules of the school v.
|
|
| 297 |
General |
okul kıyafetlerini giymek |
put on school uniform v.
|
|
| 298 |
General |
kardeş okul veya şehir olmak |
twin v.
|
|
| 299 |
General |
okul açmak |
open a school v.
|
|
| 300 |
General |
okul kazanmak |
get accepted into school v.
|
|
| 301 |
General |
okul giderleri için para toplamak |
raise money for school expenses v.
|
|
| 302 |
General |
okul değiştirmek |
move schools v.
|
|
| 303 |
General |
okul gezisine çıkmak |
go on a school trip v.
|
|
| 304 |
General |
okula okul otobüsüyle servisle gitmek |
go to school by school bus v.
|
|
| 305 |
General |
okul servisini beklemek |
wait for the school bus v.
|
|
| 306 |
General |
okul otobüsünü yakalamak |
catch the school bus v.
|
|
| 307 |
General |
okul otobüsüne binmek |
get on the school bus v.
|
|
| 308 |
General |
asmak (okul) |
play hookey v.
|
|
| 309 |
General |
(okul çalışması/ders aktivitesi için) birisiyle ikili bir grup oluşturmak |
buddy up v.
|
|
| 310 |
General |
okul yönetmek |
keep school v.
|
|
| 311 |
General |
bir okul işletmek |
run a school v.
|
|
| 312 |
General |
atletik başarı nedeniyle okul arması kazanmak |
letter v.
|
|
| 313 |
General |
(okul arkadaşıyla) alay etmek |
haze [us] [canada] v.
|
|
| 314 |
General |
(okul, iş yeri gibi yerleri) kanunlar aracılığıyla tüm ırk ve etnik grup mensuplarına açmak |
desegregate v.
|
|
| 315 |
General |
bir üst okul kademesine geçirmek |
graduate v.
|
|
| 316 |
General |
(okul gazetesi veya dergisinde) muhabirlik yapmak |
heel v.
|
|
| 317 |
General |
okul denetlemek |
inspect a school v.
|
|
| 318 |
General |
okul müdürü tarzında eğitmek |
schoolmaster v.
|
|
| 319 |
General |
okul müdürü gibi talimat vermek: okul müdürlüğü yapmak |
schoolmaster v.
|
|
| 320 |
General |
okul müdürlüğü yapmak |
schoolmaster v.
|
|
| 321 |
General |
okul içinde yapılan |
intramural adj.
|
|
| 322 |
General |
okul dışı öğrenciler için yapılan |
extramural adj.
|
|
| 323 |
General |
okul içi |
intramural adj.
|
|
| 324 |
General |
okul ile ilgili olmayan |
nonscholastic adj.
|
|
| 325 |
General |
okul geneli |
school-wide adj.
|
|
| 326 |
General |
okul tabanlı |
school-based adj.
|
|
| 327 |
General |
ırksal dengeyi sağlamak üzere öğrencilerin uzak okul bölgelerine taşınması uygulamasına karşı olan |
antibusing [us] adj.
|
|
| 328 |
General |
orta okul çağındaki (çocuk) |
secondary-aged adj.
|
|
| 329 |
General |
okul gereksinimlerini azaltmak için hesaplanan |
breakdown adj.
|
|
| 330 |
General |
birden fazla müfredat sunan ( orta okul) |
multilateral adj.
|
|
| 331 |
General |
(okul) ücretli |
fee-paying adj.
|
|
| 332 |
General |
okul çocuğuna yakışır |
schoolboyish adj.
|
|
| 333 |
General |
okul çocuğu gibi |
schoolboyish adj.
|
|
| 334 |
General |
okul çağındaki çocuğa uygun |
schoolboyish adj.
|
|
| 335 |
General |
okul süresince gerçekleşen |
schoolwide adj.
|
|
| 336 |
General |
okul süresince devam eden |
schoolwide adj.
|
|
| 337 |
General |
(toplu konut veya okul) seviyesi yerlerde olan |
sink adj.
|
|
| 338 |
General |
(toplu konut veya okul) düşük standartlı |
sink adj.
|
|
| 339 |
General |
(toplu konut veya okul) kalitesiz |
sink adj.
|
|
| 340 |
General |
(okul) başarı seviyesi düşük |
sink adj.
|
|
| 341 |
General |
(şehir, okul) ufak ve önemsiz |
podunk adj.
|
|
| 342 |
General |
okul/topluluk dışı |
extramurally adv.
|
|
| 343 |
General |
okul genelinde |
school-wide adv.
|
|
| 344 |
General |
(abd) bir okul spor takımının genç/yıldız takımı |
jv (junior varsity) abrev.
|
|
| Phrasals |
|
| 345 |
Phrasals |
(iş, okul) arasında her gün gidip gelmek |
commute (something) into (something) v.
|
|
| 346 |
Phrasals |
(okul vb) bitirmek |
pass through v.
|
|
| 347 |
Phrasals |
bırakmak (okul) |
drop out v.
|
|
| 348 |
Phrasals |
(iş/okul ve ev) arasında her gün gidip gelmek |
commute between (places) v.
|
|
| 349 |
Phrasals |
(iş, okul arasında her gün) gidip gelmek |
commute into v.
|
|
| 350 |
Phrasals |
birini bir şeye (okul, kulüp, organizasyon ) aldırmak |
get someone into something v.
|
|
| 351 |
Phrasals |
birini bir şeye (okul, kulüp, organizasyon ) aldırmak |
get someone in something v.
|
|
| 352 |
Phrasals |
(birinin) okul masraflarını karşılamak |
put (someone) through (something) v.
|
|
| 353 |
Phrasals |
(birinin) okul masraflarını üstlenerek mezun olmasını sağlamak |
put (someone) through (something) v.
|
|
| Phrases |
|
| 354 |
Phrases |
okul yıllarında |
during school years expr.
|
|
| Colloquial |
|
| 355 |
Colloquial |
teknik okul |
tech n.
|
|
| 356 |
Colloquial |
hayalimdeki okul |
school in my dream n.
|
|
| 357 |
Colloquial |
okul müdürü |
beak n.
|
|
| 358 |
Colloquial |
(okul) okuma |
education n.
|
|
| 359 |
Colloquial |
okulun spor salonunda düzenlenen okul dansı (1950'lerde spor salonunun zemini bozulmasın diye öğrenciler ayakkabılarını çıkarıp çorapla dans ederdi) |
sock hop [dated] n.
|
|
| 360 |
Colloquial |
bir kurumda verilen öğlen yemeği (okul, ofis) |
hot lunch n.
|
|
| 361 |
Colloquial |
okul tuvaleti |
basement [uk] n.
|
|
| 362 |
Colloquial |
okul müdürü |
head n.
|
|
| 363 |
Colloquial |
okul müdürü |
headman n.
|
|
| 364 |
Colloquial |
(ingiltere ve galler'de) genel sınavlardan önce uygulama olarak yapılan okul sınavları |
mock n.
|
|
| 365 |
Colloquial |
okul çağında anne olan kız |
gymslip mother n.
|
|
| 366 |
Colloquial |
okul çağında anne olan kız |
gymslip mum n.
|
|
| 367 |
Colloquial |
okul tatil |
school's out n.
|
|
| 368 |
Colloquial |
okul hayatında/teorik bilgi konusunda başarılı olan kişi |
book smart n.
|
|
| 369 |
Colloquial |
okul çocuğu |
schoolkid n.
|
|
| 370 |
Colloquial |
(iş, okul) kırmak |
jig (it) v.
|
|
| 371 |
Colloquial |
(iş, okul) asmak |
jig (it) v.
|
|
| 372 |
Colloquial |
uzaklaştırmak (okul vb) |
can v.
|
|
| 373 |
Colloquial |
iş/okul bitmeden çıkmak |
play (the) wag [uk] v.
|
|
| Idioms |
|
| 374 |
Idioms |
okul yemekhanesinde öğretmenlerin oturduğu yemek masası |
high table n.
|
|
| 375 |
Idioms |
yaramaz çocukların olduğu okul/okullar |
blackboard jungle n.
|
|
| 376 |
Idioms |
okul harcını karşılayabilmek için yarım ya da tam mesai çalışmak |
work (one's) way through (school) v.
|
|
| 377 |
Idioms |
okul parasını çıkarmak |
work (one's) way through (school) v.
|
|
| 378 |
Idioms |
çalışarak okul masraflarını karşılamak |
work (one's) way through (school) v.
|
|
| 379 |
Idioms |
çalışarak okul masraflarını karşılamak |
work (one's) way through (school) v.
|
|
| 380 |
Idioms |
okul harcını karşılayabilmek için yarım ya da tam mesai çalışmak |
work (one's) way through (something) v.
|
|
| 381 |
Idioms |
okul parasını çıkarmak |
work (one's) way through (something) v.
|
|
| 382 |
Idioms |
çalışarak okul masraflarını karşılamak |
work (one's) way through (something) v.
|
|
| 383 |
Idioms |
okul harcını karşılayabilmek için yarım ya da tam mesai çalışmak |
work your way through college v.
|
|
| 384 |
Idioms |
okul parasını çıkarmak |
work your way through college v.
|
|
| 385 |
Idioms |
çalışarak okul masraflarını karşılamak |
work your way through college v.
|
|
| Speaking |
|
| 386 |
Speaking |
hayalimdeki okul |
my dream school n.
|
|
| 387 |
Speaking |
(genellikle okul çağındaki çocuklar kullanır) tanrı |
div [uk] n.
|
|
| 388 |
Speaking |
ben okul otobüsünü kaçırdım |
I missed the school bus expr.
|
|
| 389 |
Speaking |
hele şükür okul bitti |
thank goodness school is over expr.
|
|
| 390 |
Speaking |
okul otobüsünü kaçırdım |
I missed the school bus expr.
|
|
| 391 |
Speaking |
okul nasıl? |
how is school going? expr.
|
|
| 392 |
Speaking |
okul nasıl gidiyor |
how is your school going expr.
|
|
| 393 |
Speaking |
okul nasıl gidiyor? |
how is school going? expr.
|
|
| 394 |
Speaking |
okul nasıl gidiyor |
how is the school going expr.
|
|
| 395 |
Speaking |
okul ne alemde? |
how is school going? expr.
|
|
| 396 |
Speaking |
okul dondurmak |
suspend study expr.
|
|
| 397 |
Speaking |
okul nasıl gidiyor? |
how do you like school? expr.
|
|
| 398 |
Speaking |
yarın okul var |
I have school tomorrow expr.
|
|
| Trade/Economic |
|
| 399 |
Trade/Economic |
hükümet tarafından okul yapımı gibi amaçlarla verilen toprak |
land-grant n.
|
|
| 400 |
Trade/Economic |
klasik okul |
classical school n.
|
|
| 401 |
Trade/Economic |
liberal okul |
liberal school n.
|
|
| 402 |
Trade/Economic |
okul vergileri |
school taxes n.
|
|
| 403 |
Trade/Economic |
organik okul |
organic school n.
|
|
| 404 |
Trade/Economic |
neoklasik okul |
neoclassical school n.
|
|
| 405 |
Trade/Economic |
okul bitirildikten sonra girilen ilk sürekli iş |
entry-level job n.
|
|
| 406 |
Trade/Economic |
okul dışı eğitim |
nonformal education n.
|
|
| 407 |
Trade/Economic |
okul taksiti |
tuition fee n.
|
|
| 408 |
Trade/Economic |
teknik okul |
technical school n.
|
|
| 409 |
Trade/Economic |
bir kurum, okul için gelir sağlanan kaynak |
endowment n.
|
|
| 410 |
Trade/Economic |
ekolojik okul, şikago okulu |
chicago school n.
|
|
| Law |
|
| 411 |
Law |
suçlu çocuklar ıslah etmeye yönelik okul |
reformatory n.
|
|
| 412 |
Law |
suçlu çocuklar ıslah etmeye yönelik okul |
training school n.
|
|
| 413 |
Law |
suçlu çocuklar ıslah etmeye yönelik okul |
reform school n.
|
|
| 414 |
Law |
suçlu çocuklar ıslah etmeye yönelik okul |
reformatory school n.
|
|
| 415 |
Law |
okul saldırganı |
school shooter n.
|
|
| Politics |
|
| 416 |
Politics |
dini bir kuruluş tarafından yönetilen mahalli okul |
parochial school n.
|
|
| 417 |
Politics |
liberal okul |
liberal school n.
|
|
| 418 |
Politics |
organik okul |
organic school n.
|
|
| 419 |
Politics |
özel okul (uk) |
public school n.
|
|
| 420 |
Politics |
tarihi okul |
historical school n.
|
|
| Institutes |
|
| 421 |
Institutes |
okul öncesi eğitimi genel müdürlüğü |
general directorate of pre-primary education n.
|
|
| 422 |
Institutes |
özel hizmet kuruluşu (kilise, okul, hastane) |
mission n.
|
|
| 423 |
Institutes |
yeterince bağış almamış (okul, hastane, kurum) |
underendowed adj.
|
|
| Media |
|
| 424 |
Media |
okul öncesi ve ilkokuldaki kız çocuklarına yönelik izci programına üye olan çocuk |
daisy n.
|
|
| Technical |
|
| 425 |
Technical |
okul servis |
school shuttle bus n.
|
|
| Computer |
|
| 426 |
Computer |
okul web sitesi |
school web site n.
|
|
| 427 |
Computer |
okul e-posta |
school email n.
|
|
| 428 |
Computer |
okul kenar çubuğu |
school sidebar n.
|
|
| Traffic |
|
| 429 |
Traffic |
okul trafik/yaya trafiği görevlisi/sorumlusu |
crossing guard n.
|
|
| 430 |
Traffic |
okul trafik/yaya trafiği görevlisi/sorumlusu |
school crossing supervisor n.
|
|
| 431 |
Traffic |
okul taşıtı |
school vehicle n.
|
|
| 432 |
Traffic |
okul bölgesi |
school zone n.
|
|
| 433 |
Traffic |
okul trafik/yaya trafiği görevlisi/sorumlusu |
school crossing patrol officer n.
|
|
| 434 |
Traffic |
okul geçidi |
children crossing n.
|
|
| 435 |
Traffic |
okul geçidi |
school ahead n.
|
|
| 436 |
Traffic |
okul geçidi |
school crossing n.
|
|
| 437 |
Traffic |
okul taşıtı |
school bus n.
|
|
| Marine |
|
| 438 |
Marine |
okul gemisi |
school ship n.
|
|
| Medical |
|
| 439 |
Medical |
okul sağlığı hizmetleri |
school health services n.
|
|
| 440 |
Medical |
okul çağı çocukları |
school-age children n.
|
|
| 441 |
Medical |
okul çağı çocuklarında obezite |
obesity in school children n.
|
|
| 442 |
Medical |
okul çağındaki çocuklar |
school-age children n.
|
|
| 443 |
Medical |
Wechsler okul öncesi ve birincil zeka ölçeği |
wechsler preschool and primary scale of intelligence n.
|
|
| Psychology |
|
| 444 |
Psychology |
okul reddi |
school refusal n.
|
|
| 445 |
Psychology |
okul fobisi |
school phobia n.
|
|
| 446 |
Psychology |
okul psikolojisi |
school psychology n.
|
|
| 447 |
Psychology |
okul korkusu |
scolionophobia n.
|
|
| 448 |
Psychology |
zimmerman okul öncesi dil ölçeği |
zimmerman preschool language scale n.
|
|
| 449 |
Psychology |
Wechsler okul öncesi ve birincil zeka ölçeği |
Wechsler preschool and primary scale of Intelligence n.
|
|
| Pathology |
|
| 450 |
Pathology |
okul, iş yeri veya askerlik gibi aynı sosyal ortamı paylaşan bir grup insanda görülen, genellikle bulantı, baş dönmesi, bayılma, baş ağrısı ve cilt döküntüsü gibi belirtilerle karakterize edilen bir hastalık |
mass sociogenic illness n.
|
|
| Biology |
|
| 451 |
Biology |
zeka ve davranışın belirlenmesinde kalıtımın çevresel etkenlerden daha önemli olduğunu öne süren doktrin veya okul |
hereditarian n.
|
|
| Social Sciences |
|
| 452 |
Social Sciences |
okul çağında çocuğu olan anne |
soccer mom n.
|
|
| 453 |
Social Sciences |
okul çağında çocuğu olan anne |
soccer mum n.
|
|
| 454 |
Social Sciences |
suç işlemiş gençlerin gönderildiği yatılı okul |
community home n.
|
|
| 455 |
Social Sciences |
suç işlemiş gençlerin gönderildiği yatılı okul |
community home with education on the premises n.
|
|
| 456 |
Social Sciences |
okul sosyal hizmeti |
school social work n.
|
|
| 457 |
Social Sciences |
okul sosyal hizmet uzmanı |
school social worker n.
|
|
| Education |
|
| 458 |
Education |
okul sonrası programı |
afterschool n.
|
|
| 459 |
Education |
teknik okul |
technical institute n.
|
|
| 460 |
Education |
(güney afrika'da) teknik yüksek okul |
technikon n.
|
|
| 461 |
Education |
bir kurum tarafından mesafe olarak yakın bir alana yapılan okul |
catchment [british] n.
|
|
| 462 |
Education |
kıdemli okul idarecisi |
regent n.
|
|
| 463 |
Education |
sözleşmeli okul |
charter n.
|
|
| 464 |
Education |
ingiltere'de matematik, fen, dil gibi alanlarda tamamlayıcı teori ve pratik çalışmalar içeren bir okul programı |
nuffield teaching project n.
|
|
| 465 |
Education |
okul, üniversite gibi kurumlarda eğitim verilen dönem |
termtime n.
|
|
| 466 |
Education |
okul, üniversite gibi kurumlarda eğitim verilen dönem |
term time n.
|
|
| 467 |
Education |
müfredatı esnek veya geleneksel olmayan okul |
alternative school n.
|
|
| 468 |
Education |
abd'de 12-15 yaş arası öğrencilere yönelik okul |
junior high school n.
|
|
| 469 |
Education |
bağımsız okul |
independent school n.
|
|
| 470 |
Education |
çok amaçlı okul |
comprehensive school n.
|
|
| 471 |
Education |
çok amaçlı okul |
composite school n.
|
|
| 472 |
Education |
devlet hibeli özel okul |
direct-grant school n.
|
|
| 473 |
Education |
düz okul |
mainstream school n.
|
|
| 474 |
Education |
geniş bir kentsel bölgeden öğrenci çekerek yenilikçi ve uzmanlaşmaya dayalı eğitim veren parasız okul |
magnet school n.
|
|
| 475 |
Education |
ingiltere'de 13-18 yaş grubu için özel okul |
public school n.
|
|
| 476 |
Education |
ibranice eğitim veren okul |
hebrew school n.
|
|
| 477 |
Education |
ingiltere'de ödeneğini yerel yönetimden değil doğrudan merkezi yönetimden alan bir okul |
grant-maintained school n.
|
|
| 478 |
Education |
karma okul öğrencisi kız |
coed n.
|
|
| 479 |
Education |
karma olmayan okul |
single-sex school n.
|
|
| 480 |
Education |
karma okul |
coed school n.
|
|
| 481 |
Education |
karma eğitim veren okul |
coed school n.
|
|
| 482 |
Education |
karma okul öğrencisi kız |
co-ed n.
|
|
| 483 |
Education |
karma okul |
mixed-sex school n.
|
|
| 484 |
Education |
okul müdür muavini |
assistant principal n.
|
|
| 485 |
Education |
okul müdürü |
headmaster n.
|
|
| 486 |
Education |
okul kitabı |
school text n.
|
|
| 487 |
Education |
okul sonrası aktiviteleri |
after school activities n.
|
|
| 488 |
Education |
okul teneffüsü |
school-recess n.
|
|
| 489 |
Education |
okul bütçesi |
school budget n.
|
|
| 490 |
Education |
okul birincisi |
school's best student n.
|
|
| 491 |
Education |
okul rehberlik servisi |
school counselling service [uk] n.
|
|
| 492 |
Education |
okul rehberlik servisi |
school counseling service [us] n.
|
|
| 493 |
Education |
okul kaydı |
school enrollment n.
|
|
| 494 |
Education |
okul etkililiği |
school effectiveness n.
|
|
| 495 |
Education |
okul meclisi |
school council n.
|
|
| 496 |
Education |
okul tercihi |
school choice n.
|
|
| 497 |
Education |
okul danışmanlığı hizmeti |
school counselling service n.
|
|
| 498 |
Education |
okul birincisi |
top scoring student n.
|
|
| 499 |
Education |
okul danışmanı |
school counsellor n.
|
|
| 500 |
Education |
okul aile birliği |
parent-teacher association (pta) n.
|
|
