koleksiyon - Turkish English Dictionary

koleksiyon

Meanings of "koleksiyon" in English Turkish Dictionary : 18 result(s)

Turkish English
Common Usage
koleksiyon collection n.
Europe boasts a collection of relatively small and predominantly monolingual regions.
Avrupa, nispeten küçük ve ağırlıklı olarak tek dilli bölgelerden oluşan bir koleksiyona sahiptir.

More Sentences
General
koleksiyon collection n.
Europe boasts a collection of relatively small and predominantly monolingual regions.
Avrupa, nispeten küçük ve ağırlıklı olarak tek dilli bölgelerden oluşan bir koleksiyona sahiptir.

More Sentences
Trade/Economic
koleksiyon collection n.
Europe boasts a collection of relatively small and predominantly monolingual regions.
Avrupa, nispeten küçük ve ağırlıklı olarak tek dilli bölgelerden oluşan bir koleksiyona sahiptir.

More Sentences
Technical
koleksiyon collection n.
Europe boasts a collection of relatively small and predominantly monolingual regions.
Avrupa, nispeten küçük ve ağırlıklı olarak tek dilli bölgelerden oluşan bir koleksiyona sahiptir.

More Sentences
Computer
koleksiyon collection n.
Europe boasts a collection of relatively small and predominantly monolingual regions.
Avrupa, nispeten küçük ve ağırlıklı olarak tek dilli bölgelerden oluşan bir koleksiyona sahiptir.

More Sentences
Informatics
koleksiyon collection n.
Europe boasts a collection of relatively small and predominantly monolingual regions.
Avrupa, nispeten küçük ve ağırlıklı olarak tek dilli bölgelerden oluşan bir koleksiyona sahiptir.

More Sentences
General
koleksiyon trove n.
koleksiyon job lot n.
koleksiyon miscellany n.
koleksiyon treasury n.
koleksiyon holding n.
koleksiyon repertory n.
koleksiyon muster n.
koleksiyon complex n.
koleksiyon misc (miscellany) abrev.
Colloquial
koleksiyon chop suey n.
Trade/Economic
koleksiyon collectibles n.
Military
koleksiyon quiver n.

Meanings of "koleksiyon" with other terms in English Turkish Dictionary : 68 result(s)

Turkish English
General
koleksiyon eşyası collectible n.
The antique shop had a wide range of collectibles.
Antika dükkânında çok çeşitli koleksiyon eşyaları vardı.

More Sentences
koleksiyon yapmak collect v.
I collected coffee cups.
Kahve fincanları koleksiyonu yapardım.

More Sentences
Computer
yeni koleksiyon new collection n.
The company also brings new collection for the customers each season.
Şirket ayrıca her sezon müşteriler için yeni koleksiyonlar getiriyor.

More Sentences
General
koleksiyon geliştirme collection development n.
koleksiyon yapma çılgınlığı collecting mania n.
çeşitli objelerden oluşmuş koleksiyon motley collection n.
koleksiyon yöneticisi (müze, galeri, arşiv, kütüphane) curator n.
koleksiyon yönetimi collection management n.
koleksiyon defteri scrapbook n.
koleksiyon malı collectible n.
özel koleksiyon private collection n.
koleksiyon figürü action figure n.
sigara ya da sakız kutularından çıkan kartlardan koleksiyon yapan kişi cartophilist n.
sigara ya da sakız kutularından çıkan kartlardan koleksiyon yapma cartophily n.
bira şişesi etiketlerinden koleksiyon yapma labeorphily n.
bira şişesi etiketlerinden koleksiyon yapan kimse labeorphile n.
bira şişesi etiketlerinden koleksiyon yapan kimse labeorphilist n.
peynir etiketlerinden koleksiyon yapma laclabphily n.
camembert peyniri etiketlerinden koleksiyon yapma tyrosemiophily n.
hristiyan vaftiz isimlerinden koleksiyon yapma merakı baptisaphily n.
geçersiz koleksiyon invalid collection n.
az değerli parçalardan oluşan koleksiyon gry n.
(koleksiyon değeri olan) garip şey oddment n.
suçluların resimlerinden oluşan koleksiyon rogue's gallery n.
çeşitli parçalardan oluşan karman çorman koleksiyon rummage n.
karışık koleksiyon olla podrida n.
karışık bir koleksiyon (edebi, müzik) olla-podrida n.
kapsamlı koleksiyon dictionary n.
küçük koleksiyon packet n.
antika ve koleksiyon ürünleri satan kimse picker n.
birbiriyle ilgili materyallerin oluşturduğu koleksiyon folio [new zealand] n.
ön koleksiyon precollection n.
eski koleksiyon precollection n.
koleksiyon sikkesi ile tanımlayıcı ekini tutan plastik aparat slab n.
bölük pörçük koleksiyon smatter n.
bölük pörçük koleksiyon smattering n.
(kitabı/koleksiyon parçasını) alım sırasına göre kaydetmek accession v.
koleksiyon defteri tutmak journal v.
koleksiyon defteri hazırlamak scrap v.
sigara ya da sakız kutularından çıkan kartlardan koleksiyon yapan cartophilic adj.
sigara ya da sakız kutularından çıkan kartlardan koleksiyon yapma ile ilgili cartophilic adj.
koleksiyon özelliklerine sahip miscellanist adj.
(koleksiyon pulu) tamamen uydurma ve herhangi bir ülkeye ait olmayan illegal adj.
Institutes
galeriler, müzeler ve koleksiyon şube müdürlüğü section of galleries, museums and collections n.
Technical
ender bulunan koleksiyon parçaları rariora [plural] n.
Computer
koleksiyon listesi collection list n.
koleksiyon ağacı collection tree n.
koleksiyon adı collection name n.
Textile
birkaç sade ve temel öğeden oluşan (giyim, koleksiyon) capsule adj.
Automotive
koleksiyon otomobili collector car n.
Pathology
koleksiyon merakı collectionomania n.
Biology
benzer parçalardan oluşan biyolojik koleksiyon eumerism n.
Literature
özellikle edebi eserlerden oluşan koleksiyon varia n.
notlardan oluşan koleksiyon rhapsody n.
kişisel gözlem içeren edebi koleksiyon pillow book n.
History
edward devrine ait eşya veya koleksiyon edwardiana n.
edward devri ile ilgili eşya veya koleksiyon edwardiana n.
Geography
yunancadan antik mısır diline çevrilmiş 13 antik papirüs kodundan oluşan bir koleksiyon nag hammadi n.
yunancadan antik mısır diline çevrilmiş 13 antik papirüs kodundan oluşan bir koleksiyon nag hammadi library n.
Art
eski nors dilindeki şiirlerden oluşan bir koleksiyon edda n.
eski nors dilindeki şiirlerden oluşan bir koleksiyon elder edda n.
eski nors dilindeki şiirlerden oluşan bir koleksiyon poetic edda n.
Librarianship
sekiz kitaplık koleksiyon octateuch n.
roma hukukçularının yazılarından alıntılar içeren 50 kitaplık bir koleksiyon the digest n.
(bir veya birkaç yazara ait) farklı eserlerden oluşan koleksiyon polygraph n.
iyi fikirlerden oluşan koleksiyon rosary n.
Archaic
muhtelif unsurlardan oluşan koleksiyon rhapsody n.
karışık bir koleksiyon oglio n.