illegal - Turkish English Dictionary

illegal

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "illegal" in Turkish English Dictionary : 41 result(s)

English Turkish
Common Usage
illegal adj. kaçak
We were amazed to see illegal migrants clambering all over trains in broad daylight before our very eyes.
Gözlerimizin önünde güpegündüz trenlere tırmanan kaçak göçmenleri görünce hayrete düştük.

More Sentences
illegal adj. illegal
It's illegal to buy cocaine.
Kokain satın almak illegaldir.

More Sentences
illegal adj. yasadışı
Much of the so-called illegal arms trade is channelled through these regions.
Sözde yasadışı silah ticaretinin büyük bir kısmı bu bölgeler üzerinden yapılmaktadır.

More Sentences
illegal adj. kanunsuz
I wouldn't want to do anything that's illegal.
Kanunsuz bir şey yapmak istemem.

More Sentences
General
illegal adj. yasadışı
Much of the so-called illegal arms trade is channelled through these regions.
Sözde yasadışı silah ticaretinin büyük bir kısmı bu bölgeler üzerinden yapılmaktadır.

More Sentences
illegal adj. yasak
In Milan, it is illegal to frown except during funerals or hospital visits.
Milano'da cenaze törenleri veya hastane ziyaretleri dışında kaşları çatmak yasaktır.

More Sentences
illegal adj. kanunsuz
I wouldn't want to do anything that's illegal.
Kanunsuz bir şey yapmak istemem.

More Sentences
illegal adj. yasa dışı
It would be illegal, and no one is going to accept the responsibility for doing something illegal.
Bu yasa dışı olacaktır ve kimse yasa dışı bir şey yapmanın sorumluluğunu kabul etmeyecektir.

More Sentences
Trade/Economic
illegal adj. yasal olmayan
I didn't know that what I was doing was illegal.
Yaptığım şeyin yasal olmadığını bilmiyordum.

More Sentences
illegal adj. yasa dışı
It would be illegal, and no one is going to accept the responsibility for doing something illegal.
Bu yasa dışı olacaktır ve kimse yasa dışı bir şey yapmanın sorumluluğunu kabul etmeyecektir.

More Sentences
Law
illegal adj. kanunsuz
I wouldn't want to do anything that's illegal.
Kanunsuz bir şey yapmak istemem.

More Sentences
illegal adj. yasadışı
Much of the so-called illegal arms trade is channelled through these regions.
Sözde yasadışı silah ticaretinin büyük bir kısmı bu bölgeler üzerinden yapılmaktadır.

More Sentences
Computer
illegal adj. yasak
In Milan, it is illegal to frown except during funerals or hospital visits.
Milano'da cenaze törenleri veya hastane ziyaretleri dışında kaşları çatmak yasaktır.

More Sentences
Common Usage
illegal adj. usulsüz
General
illegal n. bir ülkede kaçak yaşayan kimse
illegal n. ülkede kaçak yaşayan casus
illegal adj. yolsuz
illegal adj. hukuka aykırı
illegal adj. nizamsız
illegal adj. kanun dışı
illegal adj. gayri meşru
illegal adj. kanuna aykırı
illegal adj. kuraldışı
illegal adj. kanunen yasak
illegal adj. legal olmayan
illegal adj. (koleksiyon pulu) tamamen uydurma ve herhangi bir ülkeye ait olmayan
Trade/Economic
illegal n. kanuna aykırı
illegal adj. gayrimeşru
illegal adj. fahiş boyutta
illegal adj. aşırı düzeyde
Law
illegal n. kanuna aykırı
illegal adj. gayrikanuni
illegal adj. hukuka aykırı
illegal adj. haksız
illegal adj. gayrimeşru
illegal adj. kanun dışı
illegal adj. yolsuz
Computer
illegal adj. geçersiz
illegal adj. kullanışsız
illegal adj. kullanımsız
Medical
illegal adj. meşru olmayan

Meanings of "illegal" in English Turkish Dictionary : 12 result(s)

Turkish English
Common Usage
illegal illegal adj.
It's illegal to buy cocaine.
Kokain satın almak illegaldir.

More Sentences
General
illegal unlawful adj.
illegal unlegal adj.
illegal illicit adj.
illegal illicitum adj.
illegal backstreet adj.
illegal banned adj.
illegal unlawlike adj.
Colloquial
illegal backstreet adj.
Slang
illegal iffy adj.
British Slang
illegal bent adj.
illegal hooky adj.

Meanings of "illegal" with other terms in English Turkish Dictionary : 163 result(s)

English Turkish
General
illegal migration n. yasadışı göç
Attention is paid both to legal and illegal migration and to the socio-economic dimension.
Hem yasal ve yasadışı göçe hem de sosyo-ekonomik boyuta dikkat çekilmiştir.

More Sentences
illegal activity n. yasadışı faaliyet
The rules must be very clear, and all these illegal activities must be penalised and punished.
Kurallar çok açık olmalı ve tüm bu yasadışı faaliyetler cezalandırılmalıdır.

More Sentences
Law
illegal migration n. yasadışı göç
Attention is paid both to legal and illegal migration and to the socio-economic dimension.
Hem yasal ve yasadışı göçe hem de sosyo-ekonomik boyuta dikkat çekilmiştir.

More Sentences
illegal migration n. yasadışı göç
Attention is paid both to legal and illegal migration and to the socio-economic dimension.
Hem yasal ve yasadışı göçe hem de sosyo-ekonomik boyuta dikkat çekilmiştir.

More Sentences
illegal migrant n. yasadışı göçmen
This is a direct consequence of the activities of illegal migrants coming out of Sangatte.
Bu durum, Sangatte'den çıkan yasadışı göçmenlerin faaliyetlerinin doğrudan bir sonucudur.

More Sentences
illegal drug trafficking n. yasadışı uyuşturucu ticareti
To me, illegal drug trafficking is simply too broad a term.
Bana göre, yasadışı uyuşturucu ticareti çok geniş bir terimdir.

More Sentences
illegal substance n. yasa dışı madde
Do you use any illegal substances?
Yasa dışı madde kullanıyor musunuz?

More Sentences
illegal activities n. yasa dışı faaliyetler
Tom claimed that he didn't know his beach house was being used for illegal activities.
Tom yazlık evinin yasa dışı faaliyetler için kullanıldığını bilmediğini iddia etti.

More Sentences
Politics
illegal trafficking n. kaçakçılık
It has to prevent illegal trafficking in arms between the North and the South.
Kuzey ve Güney arasında yasadışı silah kaçakçılığını önlemek zorundadır.

More Sentences
illegal immigrants n. kaçak göçmenler
Tell me, if you can, how two hundred and sixty thousand illegal immigrants can possibly pass through Turkey unnoticed?
İki yüz altmış bin kaçak göçmenin Türkiye'den fark edilmeden nasıl geçebileceğini söyleyebilir misiniz?

More Sentences
illegal migration n. yasadışı göç
Attention is paid both to legal and illegal migration and to the socio-economic dimension.
Hem yasal ve yasadışı göçe hem de sosyo-ekonomik boyuta dikkat çekilmiştir.

More Sentences
illegal immigration n. yasadışı göç
The fight against illegal immigration should be defending a legal European immigration policy.
Yasadışı göçle mücadele, yasal bir Avrupa göç politikasını savunmak olmalıdır.

More Sentences
illegal immigrant n. yasadışı göçmen
The refugees in Sangatte are not illegal immigrants.
Sangatte'deki mülteciler yasadışı göçmen değildir.

More Sentences
General
illegal price n. aşırı fiyat
illegal electricity n. kaçak elektrik
illegal demonstration n. korsan gösteri
illegal use of electricity n. kaçak elektrik kullanımı
illegal contracts n. yasa dışı sozleşmeler
illegal electricity usage n. kaçak elektrik kullanımı
illegal electricity usage n. kaçak elektrik kullanma
illegal aliens n. kaçak göçmenler
illegal electricity consumption n. kaçak elektrik kullanma
illegal aliens n. kaçak yabancılar
illegal contracts n. kanun dışı sözleşmeler
illegal price n. fahiş fiyat
illegal arms transfers n. yasa dışı silah transferi
illegal hunting n. yasak avlanma
illegal hunting n. yasak avcılık
illegal housing n. yasak yapılaşma
illegal housing n. kaçak yapılanma
illegal housing n. kaçak yapılaşma
illegal activity n. kanuna aykırı faaliyet
illegal resident n. illegal oturan
illegal abortion n. yasadışı kürtaj
illegal hunting n. yasa dışı avlanma
illegal hunting n. izinsiz avlanma
illegal dumping n. yasa dışı çöp boşaltma
illegal demonstration n. yasa dışı gösteri
illegal demonstration n. illegal gösteri
commit an illegal act v. suç işlemek
find a way to make (something illegal) look legal v. kitabına uydurmak
use illegal means v. yasal olmayan yollara başvurmak
take illegal actions v. yasal olmayan yollara başvurmak
involve someone in an illegal activity v. birini yasadışı bir işe bulaştırmak
gain illegal economic profit/advantage v. ekonomik çıkar sağlamak
gain illegal economic profit/advantage v. yasa dışı ekonomik çıkar sağlamak
often-illegal adj. çoğunlukla yasadışı
in an illegal way adv. yasa dışı bir şekilde
in an illegal way adv. yasa dışı olarak
in an illegal way adv. kanunsuz bir şekilde
through illegal ways adv. yasadışı yollarla
Speaking
we don't do anything illegal expr. biz kanuna aykırı hiçbir iş yapmıyoruz
I've done nothing illegal expr. ben yasadışı bir şey yapmadım
we don't do anything illegal expr. biz yasadışı hiçbir iş yapmıyoruz
Trade/Economic
illegal price n. aşırı fiyat
illegal income n. gayrı meşru kazanç
illegal housing n. kaçak yapılaşma
illegal employment n. kaçak işçi çalıştırma
illegal manufacturing n. merdivenaltı imalat
illegal aliens n. yasa dışı yabancılar
illegal affairs n. yasadışı işler
illegal income n. yasa dışı gelir
illegal economy n. yasadışı ekonomi
illegal strike n. yasadışı grev
illegal bargaining subjects n. yasa dışı ticari faaliyet konulan
make illegal v. kanunsuz kılmak
Law
illegal abortion n. çocuk düşürtme
illegal interest n. gayrimeşru kazanç
illegal price n. fahiş fiyat
illegal interest n. gayrimeşru faiz
illegal act n. hukuka aykırı hareket
illegal wiretapping n. izinsiz telefon dinlemesi
illegal wiretapping n. izinsiz dinleme
illegal aliens n. kanun dışı yabancılar
illegal strike n. kanunsuz grev
illegal cut n. kaçak kesim
illegal contracts n. kanun dışı sözleşmeler
illegal interest n. kanunsuz faiz
illegal use n. kaçak kullanım
illegal income n. kanuna aykırı gelir
illegal arms transfers n. kanun dışı silah transferi
illegal trafficking of historical works n. tarihi eser kaçakçılığı
illegal drug trade n. uyuşturucu ticareti
illegal wiretapping n. yasadışı dinleme
illegal drug trade n. yasadışı uyuşturucu ticareti
illegal methods n. yasadışı yollar
illegal entry n. yasadışı giriş
illegal wiretapping n. yasa dışı dinleme
illegal wiretapping n. yasa dışı telefon dinlemesi
illegal entry n. yasadışı giriş
illegal wiretapping network n. yasadışı telekulak şebekesi
illegal practices n. yasak hareket ve fiiller
illegal price n. yüksek fiyat
illegal evidence n. hukuka aykırı deliller
do not make illegal copies of disc expr. bu diski yasadışı çoğaltmayın
Politics
illegal worker n. kaçak işçi
illegal immigrant n. kaçak göçmen
illegal trafficking in drugs n. uyuşturucu kaçakçılığı
illegal secessionist entity n. yasadışı ayrılıkçı oluşum
illegal organisation n. yasadışı örgüt
illegal practices n. yasak hareketler
illegal separatist entity n. yasadışı ayrılıkçı oluşum
membership of an illegal organization n. yasadışı örgüt üyeliği
membership of illegal group n. yasadışı örgüt üyeliği
state of being a member of an illegal organisation n. yasadışı örgüt üyeliği
illegal border cross n. yasa dışı sınır geçişi
illegal trafficking in drugs n. yasadışı uyuşturucu madde ticareti
illegal migration n. yasa dışı göç
illegal practices n. yasak fiiller
Technical
illegal operations n. geçersiz işlemler
illegal operation n. geçersiz işlem
illegal character n. geçersiz karakter
illegal code n. geçersiz kod
illegal instruction n. kullanımsız komut
illegal operation n. kuraldışı işlem
illegal operations n. kullanımsız işlemler
illegal code n. kullanımsız kod
illegal character n. kullanımsız karakter
Computer
illegal character n. bilgisayarın kabul etmediği karakter
illegal action n. bilgisayarın kabul etmediği işlem
illegal operation n. geçersiz işlem
illegal syntax n. geçersiz sözdizim
illegal character n. geçersiz karakter
illegal assignment n. geçersiz değer atama
illegal operations n. geçersiz işlemler
illegal tag n. geçersiz etiket
illegal code n. geçersiz kod
illegal character n. geçersiz damga
illegal instruction n. geçersiz komut
illegal assignment n. geçersiz değer alama
illegal value n. hatalı değer
illegal speech n. kanunlara aykırı konuşma
illegal assignment n. kuraldışı değer atama
illegal character n. kullanmışız karakter
illegal operations n. kuraldışı işlemler
illegal instruction n. kuraldışı komut
illegal character n. kuraldışı damga
illegal operation n. kuraldışı işlem
illegal syntax n. kuraldışı sözdizim
illegal character n. kullanışsız karakter
illegal access n. yasadışı erişim
illegal character n. yasak damga
illegal software copy n. yazılım korsanlığı
illegal operation n. yasak işlem
illegal instruction n. yasak komut
Informatics
illegal operation n. geçersiz işlem
illegal tapping n. geçersiz karakter
illegal instruction n. kabul edilmez komut
illegal character n. kabul edilmez karakter
Electric
illegal electric connection n. kaçak elektrik bağlantısı
Construction
illegal housing rehabilitation zone n. gecekondu iyileştirme bölgesi
illegal housing prevention zone n. gecekondu önleme bölgesi
illegal housing rehabilitation zone n. gecekondu ıslah bölgesi
illegal housing zone n. gecekondu bölgesi
Aeronautic
illegal trafficking of narcotics n. uyuşturucu madde kaçakçılığı
Environment
illegal poaching n. kaçak avcılık
illegal connections n. kaçak bağlantılar
Military
illegal resident n. gayri kanuni ikamet eden
illegal character n. geçersiz karakter
illegal resident n. gayri kanuni oturan
Sport
illegal grip n. kural dışı tutuş
illegal dibble n. kural dışı top sürme
Slang
illegal gymigrant n. spor salonuna izinsiz veya bir başka salonun giriş kartıyla giren kimse