kayıtsız

Meanings of "kayıtsız" in English Turkish Dictionary : 81 result(s)

	Category	Turkish	English
Common Usage
1	Common Usage	kayıtsız	unregistered adj.
Moreover, half of all employment is thought to be unregistered. Ayrıca, toplam istihdamın yarısının kayıtsız olduğu sanılmaktadır. More Sentences
2	Common Usage	kayıtsız	indifferent adj.
Nobody is indifferent to the public's opinion on enlargement. Hiç kimse kamuoyunun genişleme konusundaki görüşlerine kayıtsız değildir. More Sentences
General
3	General	kayıtsız	apathetic adj.
I was really apathetic at first. İlk başta gerçekten kayıtsızdım. More Sentences
4	General	kayıtsız	unconcerned adj.
Tom said that he thought I seemed unconcerned. Tom kayıtsız göründüğümü düşündüğünü söyledi. More Sentences
5	General	kayıtsız	complacent adj.
However, this is a compassionate report, one with which we can be satisfied but not complacent. Bununla birlikte bu, memnun olabileceğimiz ancak kayıtsız kalamayacağımız şefkatli bir rapordur. More Sentences
6	General	kayıtsız	flippant adj.
His flippant attitude towards the serious matter angered many people. Ciddi bir meseleye karşı takındığı kayıtsız tavır pek çok kişiyi sinirlendirdi. More Sentences
Common Usage
7	Common Usage	kayıtsız	reckless adj.
General
8	General	kayıtsız	unlimited adj.
9	General	kayıtsız	apathetical adj.
10	General	kayıtsız	freewheeling adj.
11	General	kayıtsız	listless adj.
12	General	kayıtsız	impassive adj.
13	General	kayıtsız	unconditional adj.
14	General	kayıtsız	forgetful adj.
15	General	kayıtsız	regardless adj.
16	General	kayıtsız	cool adj.
17	General	kayıtsız	casual adj.
18	General	kayıtsız	feckless adj.
19	General	kayıtsız	footloose adj.
20	General	kayıtsız	uninscribed adj.
21	General	kayıtsız	incurious adj.
22	General	kayıtsız	carefree adj.
23	General	kayıtsız	emotionless adj.
24	General	kayıtsız	unmindful adj.
25	General	kayıtsız	derelict adj.
26	General	kayıtsız	nonchalant adj.
27	General	kayıtsız	unrecorded adj.
28	General	kayıtsız	freehearted adj.
29	General	kayıtsız	lukewarm adj.
30	General	kayıtsız	careless adj.
31	General	kayıtsız	negligent adj.
32	General	kayıtsız	nonregistered adj.
33	General	kayıtsız	unenthusiastic adj.
34	General	kayıtsız	tepid adj.
35	General	kayıtsız	unreserved adj.
36	General	kayıtsız	unbothered adj.
37	General	kayıtsız	adiaphorous adj.
38	General	kayıtsız	waist-high adj.
39	General	kayıtsız	unminded adj.
40	General	kayıtsız	affectless adj.
41	General	kayıtsız	reccheles [obsolete] adj.
42	General	kayıtsız	rechless adj.
43	General	kayıtsız	unbilled adj.
44	General	kayıtsız	easygoing adj.
45	General	kayıtsız	easy-going adj.
46	General	kayıtsız	apathistical [obsolete] adj.
47	General	kayıtsız	easygoing adj.
48	General	kayıtsız	unactive adj.
49	General	kayıtsız	unchary adj.
50	General	kayıtsız	uncurious adj.
51	General	kayıtsız	unexpressive adj.
52	General	kayıtsız	unobserving adj.
53	General	kayıtsız	unresponsive adj.
54	General	kayıtsız	blindfolded adj.
55	General	kayıtsız	lew adj.
56	General	kayıtsız	low-pressure adj.
57	General	kayıtsız	lukewarmish adj.
58	General	kayıtsız	detached adj.
59	General	kayıtsız	disenrolled adj.
60	General	kayıtsız	disregardful adj.
61	General	kayıtsız	dry adj.
62	General	kayıtsız	inofficious [obsolete] adj.
63	General	kayıtsız	dawney [ireland] adj.
64	General	kayıtsız	dead-hearted adj.
65	General	kayıtsız	perfunctory adj.
66	General	kayıtsız	silent adj.
67	General	kayıtsız	pococurante adj.
68	General	kayıtsız	suicide adj.
69	General	kayıtsız	superior adj.
70	General	kayıtsız	abeigh adv.
Colloquial
71	Colloquial	kayıtsız	laid-back adj.
72	Colloquial	kayıtsız	ho-hum adj.
73	Colloquial	kayıtsız	suicidal adj.
Idioms
74	Idioms	kayıtsız	devil-may-care n.
75	Idioms	kayıtsız	footloose and fancy free adj.
Law
76	Law	kayıtsız	negligent adj.
Technical
77	Technical	kayıtsız	unrecorded adj.
78	Technical	kayıtsız	negligent adj.
Medical
79	Medical	kayıtsız	abulic adj.
Psychology
80	Psychology	kayıtsız	aboulic adj.
81	Psychology	kayıtsız	abulic adj.

Meanings of "kayıtsız" with other terms in English Turkish Dictionary : 84 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	kayıtsız kalmak	be indifferent to v.
According to a survey, three in five people today are indifferent to foreign affairs. Yapılan bir ankete göre, günümüzde her beş kişiden üçü dış ilişkilere kayıtsız kalıyor. More Sentences
2	General	kayıtsız şartsız	unreserved adj.
They said an unreserved 'yes' to the opportunities of technological change. Teknolojik değişimin fırsatlarına kayıtsız şartsız 'evet' dediler. More Sentences
3	General	kayıtsız şartsız	unconditionally adv.
My group unconditionally condemns all violence in the Middle East. Grubum Orta Doğu'daki tüm şiddeti kayıtsız şartsız kınamaktadır. More Sentences
4	General	kayıtsız kişi	laodicean n.
5	General	kayıtsız şartsız kabul	general acceptance n.
6	General	daha önceden kayıtsız oluduğunuz birine karşı şimdi duymaya başladığınız saygı	newfound respect n.
7	General	bir şeye kayıtsız şartsız inanan kimse	true believer n.
8	General	uyuşuk ve kayıtsız kimse	fat cat n.
9	General	kayıtsız kimse	scissorsbill n.
10	General	kayıtsız kalmak	stand idle by v.
11	General	kayıtsız kalmak	stand idly by v.
12	General	kayıtsız kalmak	be unconcerned with v.
13	General	kayıtsız kalmak	be indifferent v.
14	General	kayıtsız kalmamak	not be indifferent v.
15	General	kayıtsız kalmamak	not be unconcerned v.
16	General	kayıtsız kalmak	sit idly by v.
17	General	kayıtsız kalmak	remain unresponsive v.
18	General	kayıtsız kalmak	die v.
19	General	kayıtsız olmak	sit loose v.
20	General	kayıtsız kalmak	slumber v.
21	General	kayıtsız şartsız	unquestioning adj.
22	General	kayıtsız şartsız	absolute adj.
23	General	kayıtsız şartsız	unconditional adj.
24	General	(e karşı) kayıtsız	overlooking adj.
25	General	kayıtsız (insan)	neutral adj.
26	General	güvenli ve kayıtsız şartsız bir şekilde yerine getirilmiş	effected adj.
27	General	kayıtsız şartsız	blind adj.
28	General	kayıtsız şartsız	without reserve adv.
29	General	kayıtsız bir şekilde	freeheartedly adv.
30	General	kayıtsız şartsız olarak	unconditionally adv.
31	General	kayıtsız şartsız	unquestioningly adv.
32	General	kayıtsız bir şekilde	freewheelingly adv.
33	General	kayıtsız şartsız	under no circumstances adv.
34	General	kayıtsız kalarak	unperturbably adv.
35	General	kayıtsız şartsız bir şekilde	unreservedly adv.
36	General	donuk ve kayıtsız şekilde	flatly adv.
Phrasals
37	Phrasals	kayıtsız kalmak	sit by v.
38	Phrasals	kayıtsız kalmak	wave away v.
Phrases
39	Phrases	kayıtsız şartsız	by all odds [us] adv.
40	Phrases	kayıtsız şartsız	no-hold-barred expr.
41	Phrases	kayıtsız şartsız	not under any circumstances expr.
42	Phrases	egemenlik kayıtsız şartsız milletindir	sovereignty rests unconditionally with the nation expr.
Proverb
43	Proverb	egemenlik kayıtsız şartsız milletindir	authority, without any condition and reservation, belongs to the nation
Colloquial
44	Colloquial	kayıtsız kalma	freeze n.
45	Colloquial	kayıtsız kalmak	freeze v.
Idioms
46	Idioms	kayıtsız tavır	devil-may-care manner n.
47	Idioms	kayıtsız tavır	devil-may-care attitude n.
48	Idioms	(birinin) yüzündeki kayıtsız/umursamaz ifade	blank look on (one's) face n.
49	Idioms	kayıtsız/umursamaz kimse	weep millstones n.
50	Idioms	polis ateşinin savunma için açıldığının bir kanıtı olarak gösterilen ruhsatsız/kayıtsız silah	throwdown gun [us] n.
51	Idioms	birini bir şeye kayıtsız bırakmak	put one out of conceit with v.
52	Idioms	kayıtsız kalmak	turn a cold shoulder to v.
53	Idioms	kayıtsız davranmak	blow cold v.
54	Idioms	kayıtsız kalmak	blow cold v.
55	Idioms	bihaber ve kayıtsız olmak	know little and care less (about someone or something) v.
56	Idioms	bihaber ve kayıtsız olmak	know little (or nothing) and care less v.
57	Idioms	kayıtsız kalmak	sit on its hands v.
58	Idioms	kayıtsız ya da ilgisiz davranmak	turn a cold shoulder v.
59	Idioms	kayıtsız/boş vermiş olmak	lose (one's) spirit v.
60	Idioms	(bir şey yapmak için) kayıtsız şartsız yetki	carte blanche (to do something) v.
61	Idioms	bihaber ve kayıtsız olmak	know little (or nothing) and care less v.
62	Idioms	etrafındakilere kayıtsız kalmak	see no further than (the end of) (one's) (own) nose v.
63	Idioms	kayıtsız kalmak	sit idly by v.
64	Idioms	kayıtsız kalmak	sit on your hands v.
65	Idioms	kayıtsız olmak	set cock a hoop v.
66	Idioms	kayıtsız olmak	set flying v.
67	Idioms	kayıtsız şartsız	a priori adv.
68	Idioms	(bir şeye) karşı kayıtsız	out of conceit with (something) expr.
Trade/Economic
69	Trade/Economic	alacak hakkının kayıtsız ve şartsız olarak teslim edilmesi	forfaiting n.
70	Trade/Economic	kayıtsız şartsız taahhüt	unconditional undertaking n.
71	Trade/Economic	kayıtsız şartsız kabul	general acceptance n.
72	Trade/Economic	riske kayıtsız	risk neutral adj.
Law
73	Law	kayıtsız şartsız kabul	general acceptance n.
74	Law	kayıtsız şartsız varis	unconditional heir n.
75	Law	kayıtsız şartsız/tam hibe	absolute gift n.
76	Law	kayıtsız ve şartsız yetki	carte blanche n.
Politics
77	Politics	kayıtsız şartsız egemenlik	unconditional sovereignty n.
Automotive
78	Automotive	galeride kayıtsız arabalara takılan geçici plaka	trade plate n.
Psychology
79	Psychology	kayıtsız bağlanma	dismissive avoidant n.
Social Sciences
80	Social Sciences	dine kayıtsız olma	laodiceanism n.
Military
81	Military	kayıtsız şartsız teslim	unconditional surrender n.
82	Military	kayıtsız gaybubet	involuntary absence without leave n.
83	Military	zaman kayıtsız tahsis	no year appropriation n.
Slang
84	Slang	kayıtsız şartsız	totus porcus v.