endangered

Meanings of "endangered" in Turkish English Dictionary : 6 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	endangered adj.	tehlikeye atılmış
We must no longer allow citizens' lives to be endangered by irresponsible, self-interested or reprehensible behaviour. Vatandaşların hayatlarının sorumsuz, çıkarcı ya da kınanacak davranışlarla tehlikeye atılmasına artık izin vermemeliyiz. More Sentences
2	General	endangered adj.	tehlikede
We must realise that these stocks are endangered and we must protect the fishing industry. Bu rezervlerin tehlike altında olduğunun farkına varmalı ve balıkçılık endüstrisini korumalıyız. More Sentences
3	General	endangered adj.	nesli tükenmekte olan
There are many endangered stocks world-wide. Dünya çapında nesli tükenmekte olan pek çok rezerv bulunmaktadır. More Sentences
4	General	endangered adj.	nesli tükenme riskiyle karşı karşıya olan
5	General	endangered adj.	tehlikedeki (tür)
6	General	endangered adj.	soyu tehlikede olan

Meanings of "endangered" with other terms in English Turkish Dictionary : 30 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	endangered species n.	tehlikedeki türler
2	General	endangered plants n.	tehlikedeki bitkiler
3	General	endangered animals n.	nesli tükenmekte olan hayvanlar
4	General	endangered animal n.	nesli tükenmekte olan hayvan
5	General	become endangered v.	nesli tükenir hal almak
6	General	become endangered v.	nesli tükenir olmak
7	General	critically endangered adj.	çok/kritik tehlikede
Speaking
8	Speaking	why are whales endangered? expr.	balinaların soyu neden tehlikede?
9	Speaking	why are whales endangered? expr.	niçin balinaların soyu tükenmekte?
Politics
10	Politics	convention on international trade in endangered species of wild fauna and flora n.	nesli tehlike altında olan yabani hayvan ve bitki türlerinin uluslararası ticaretine ilişkin sözleşme
11	Politics	convention on the international trade in endangered species of wild flora and fauna (cites) n.	nesli tehlike altında olan yabani hayvan ve bitki türlerinin uluslararası ticaretine ilişkin sözleşme
12	Politics	convention on international trade in endangered species of wild fauna and flora n.	nesli tehlike altındaki türlerin ticaretine ilişkin sözleşme
Institutes
13	Institutes	convention on international trade in endangered species of wild fauna and flora n.	vahşi fauna ve floranın tehlikedeki türleri için konvensiyon
Biology
14	Biology	endangered species n.	nesli tükenmekte olan türler
15	Biology	an endangered species n.	nesli tükenmekte olan tür
16	Biology	an endangered species n.	tehlike altındaki tür
17	Biology	an endangered species n.	soyu tükenme tehlikesi altında olan tür
18	Biology	an endangered species n.	tehdit altındaki tür
19	Biology	an endangered species n.	nesli tehlike altında olan tür
20	Biology	an endangered species n.	nesli tükenmekte olan tür
21	Biology	an endangered species n.	tehlike altındaki tür
22	Biology	an endangered species n.	soyu tükenme tehlikesi altında olan tür
23	Biology	an endangered species n.	tehdit altındaki tür
24	Biology	an endangered species n.	nesli tehlike altında olan tür
Marine Biology
25	Marine Biology	endangered species n.	tehlikedeki türler
Zoology
26	Zoology	endangered species n.	tehlike altındaki türler
Botanic
27	Botanic	endangered plant species n.	soyu tükenmekte olan bitki türü
Environment
28	Environment	endangered species n.	tehdit altındaki türler
Geology
29	Geology	endangered species n.	nesli tükenen türler
30	Geology	endangered species n.	tehdit altındaki türler