Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
History
dress
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Meanings of
"dress"
in Turkish English Dictionary : 86 result(s)
Category
English
Turkish
Common Usage
1
Common Usage
dress
n.
giysi
2
Common Usage
dress
n.
elbise
3
Common Usage
dress
n.
kıyafet
4
Common Usage
dress
v.
giymek
5
Common Usage
dress
v.
giyinmek
6
Common Usage
dress
v.
giydirmek
General
7
General
dress
n.
kılık
8
General
dress
n.
üst
9
General
dress
n.
elbise
10
General
dress
n.
kuşam
11
General
dress
n.
urba
12
General
dress
n.
kadın elbisesi
13
General
dress
n.
redingot
14
General
dress
n.
kıyafet
15
General
dress
n.
üst baş
16
General
dress
n.
giyim
17
General
dress
n.
rop
18
General
dress
n.
kılık kıyafet
19
General
dress
n.
entari
20
General
dress
n.
fistan
21
General
dress
n.
pansuman
22
General
dress
n.
bluz-etek takımı
23
General
dress
n.
ceket-etek takımı
24
General
dress
v.
yaraya pansuman yapmak
25
General
dress
v.
düzenlemek
26
General
dress
v.
toprağı gübrelemek
27
General
dress
v.
gece elbisesi giymek
28
General
dress
v.
süslemek
29
General
dress
v.
pansuman yapmak (yaraya)
30
General
dress
v.
taramak
31
General
dress
v.
yontmak (taş)
32
General
dress
v.
taş yontmak
33
General
dress
v.
temizlemek (tavuk/balık vb'ni)
34
General
dress
v.
gübrelemek
35
General
dress
v.
tabaklamak
36
General
dress
v.
resmi giyinmek
37
General
dress
v.
şekil vermek (saça)
38
General
dress
v.
giydirip kuşatmak
39
General
dress
v.
kuşanmak
40
General
dress
v.
işlemek
41
General
dress
v.
şekil vermek
42
General
dress
v.
pansuman yapmak
43
General
dress
v.
sepilemek (deriyi)
44
General
dress
v.
üstünü giyinmek
45
General
dress
v.
sarmak
46
General
dress
v.
yontmak
47
General
dress
v.
rendelemek
48
General
dress
v.
donatmak
49
General
dress
v.
(yemek) hazırlamak
50
General
dress
v.
hizaya gelmek
51
General
dress
v.
giydirmek (birini)
52
General
dress
v.
(hayvanı) tımar etmek
53
General
dress
v.
(hayvan) yetiştirmek
54
General
dress
v.
(besi hayvanını) kanını akıtıp temizleyerek satışa hazırlamak
55
General
dress
v.
(hayvanı) derisi yüzülüp iç organları çıkarıldıktan sonra tartmak
56
General
dress
v.
(at) uysallaştırıp eğitmek
57
General
dress
adj.
elbiseye ait
58
General
dress
adj.
elbise ile ilgili
59
General
dress
adj.
elbisede kullanılan
60
General
dress
adj.
törene uygun
61
General
dress
adj.
resmi bir etkinliğe uygun
62
General
dress
adj.
tören giysisi olarak giymeye uygun
63
General
dress
adj.
resmi kıyafet olmaya uygun
64
General
dress
adj.
resmi kıyafet gerektiren
65
General
dress
adj.
resmi kıyafete izin veren
Trade/Economic
66
Trade/Economic
dress
v.
(vitrinin) teşhir ürünlerini ilgi çekecek şekilde düzenlemek
Technical
67
Technical
dress
n.
düzeltme ve parlatma (taş/ahşap)
68
Technical
dress
n.
değirmen taşı yüzeyindeki oluklar
69
Technical
dress
v.
(kürklü deriyi) işlemek
70
Technical
dress
v.
(deriyi) tabaklamak
71
Technical
dress
v.
(deri, kumaş, çömlek) pürüzsüz görünüm kazandırmak
72
Technical
dress
v.
(kereste, taş, mücevher) düzeltip pürüzsüz hale getirmek
73
Technical
dress
v.
(aleti) bileyerek şekillendirmek
74
Technical
dress
v.
(yarış pistine) kazıyarak yüzey tesviyesi yapmak
Automotive
75
Automotive
dress
v.
rendelemek
76
Automotive
dress
v.
temizlemek
Printing
77
Printing
dress
n.
gazetenin kurgusu ve baskısı
78
Printing
dress
n.
süreli yayının kurgusu ve baskısı
Agriculture
79
Agriculture
dress
v.
gübrelemek
Fishery
80
Fishery
dress
v.
(olta iğnesini) hazırlamak
81
Fishery
dress
v.
(olta iğnesine) yem takmak
82
Fishery
dress
v.
(yapay yemle) oltayı hazırlamak
Military
83
Military
dress
v.
bir hizaya getirmek
Theatre
84
Theatre
dress
v.
(oyuncuları) sahneye göze hoş görünen bir denge yaratacak şekilde yerleştirmek
Ottoman Turkish
85
Ottoman Turkish
dress
v.
aharlamak
Ornithology
86
Ornithology
dress
n.
kuş tüylerinin belirli bir zamandaki görünümü
Meanings of
"dress"
with other terms in English Turkish Dictionary : 444 result(s)
Category
English
Turkish
Common Usage
1
Common Usage
tight dress
n.
dar elbise
2
Common Usage
in a dress
adj.
elbiseli
3
Common Usage
dress up
v.
giydirmek
General
4
General
dress suit
n.
frak
5
General
dress code
n.
kıyafet kodu
6
General
service dress
n.
üniforma
7
General
dress circle
n.
birinci balkon
8
General
evening dress
n.
frak
9
General
dress shield
n.
subra
10
General
dress pattern
n.
patron
11
General
full dress
n.
çok resmi toplantılarda giyilen elbise
12
General
fancy dress ball
n.
maskeli balo
13
General
full dress
n.
frak
14
General
dress pattern
n.
elbise kalıbı
15
General
clothing and dress
n.
giyim ve giysi
16
General
evening dress
n.
smokin
17
General
dress designer
n.
modacı
18
General
revealing dress
n.
açık elbise
19
General
fancy dress
n.
maskeli balo elbisesi
20
General
dress designer
n.
stilist
21
General
cocktail dress
n.
kokteyl kıyafeti
22
General
maternity dress
n.
hamile elbisesi
23
General
fancy dress ball
n.
kıyafet balosu
24
General
dress rehearsal
n.
kostümlü prova
25
General
bridal dress
n.
gelinlik
26
General
evening dress
n.
gece elbisesi
27
General
dress code
n.
kıyafet zorunluluğu
28
General
woman's dress
n.
fistan
29
General
dress uniform
n.
merasim üniforması
30
General
dress code
n.
bağlayıcı kıyafet tarzı
31
General
dress clothes
n.
gece elbisesi
32
General
dinner dress
n.
tuvalet
33
General
dress fabric
n.
elbiselik kumaş
34
General
battle dress
n.
üniforma
35
General
indoor dress
n.
ev elbisesi
36
General
mourning dress
n.
matem elbisesi
37
General
dress parade
n.
defile
38
General
official dress
n.
üniforma
39
General
dress code
n.
kıyafet yönetmeliği
40
General
morning dress
n.
jaketatay ve çizgili pantolon
41
General
dress accessories
n.
giysi aksesuarları
42
General
full dress
n.
resmi elbise
43
General
decollete dress
n.
dekolte
44
General
dress clothes
n.
tuvalet
45
General
summer dress
n.
yazlık
46
General
dress forms
n.
giysi formları
47
General
clothing and dress measurements
n.
giyim ve giysi ölçüleri
48
General
ceremonial dress
n.
tören elbisesi
49
General
local dress
n.
yöresel kıyafet
50
General
local dress
n.
geleneksel kıyafet
51
General
local dress
n.
yerel kıyafet
52
General
low-cut dress
n.
dekolte elbise
53
General
fancy-dress ball
n.
maskeli balo
54
General
head-dress
n.
başlık
55
General
dress-coat
n.
frak
56
General
fancy dress-ball
n.
maskeli balo
57
General
low-necked dress
n.
dekolte elbise
58
General
fancy-dress party
n.
kıyafet balosu
59
General
low-cut dress
n.
dekolte
60
General
two-piece dress
n.
döpiyes
61
General
evening dress
n.
tuvalet
62
General
morning dress
n.
frak
63
General
dress suit
n.
kuyruklu ceket
64
General
full dress
n.
kuyruklu ceket
65
General
casual dress
n.
günlük kıyafet
66
General
wedding dress
n.
gelinlik
67
General
official dress
n.
resmi kıyafet
68
General
official dress
n.
resmi elbise
69
General
formal dress
n.
resmi elbise
70
General
formal dress
n.
resmi kıyafet
71
General
jingle dress
n.
çıngırdayan elbise
72
General
jingle dress
n.
zilli dans kıyafeti
73
General
low-cut dress
n.
derin dekolteli elbise
74
General
backless dress
n.
sırtı açık elbise
75
General
modest dress
n.
tesettür
76
General
modest dress
n.
kapalı elbise
77
General
evening dress
n.
gece kıyafeti
78
General
night dress
n.
gece elbisesi
79
General
night dress
n.
gece kıyafeti
80
General
dress sense
n.
giyim anlayışı
81
General
sense of dress
n.
giyim anlayışı
82
General
birthday dress
n.
doğum günü kıyafeti
83
General
smart dress
n.
şık giysi
84
General
smart dress
n.
şık elbise
85
General
smart dress
n.
şık kıyafet
86
General
modest dress
n.
mütevazı elbise
87
General
sense of dress
n.
giyim zevki
88
General
dress sense
n.
giyim zevki
89
General
evening dress fashion
n.
abiye modası
90
General
dress shield
n.
koltukluk
91
General
dress shirt
n.
frak gömleği
92
General
full dress
n.
resmi giysi
93
General
formal dress
n.
resmi giysi
94
General
bespoke dress
n.
ısmarlama elbise
95
General
baby dress
n.
bebek giysisi
96
General
baby dress
n.
bebek elbisesi
97
General
dress shop
n.
kıyafet dükkanı
98
General
dress shop
n.
kıyafet mağazası
99
General
dress shop
n.
giyim mağazası
100
General
dress hanger
n.
elbise askısı
101
General
jumper dress
n.
bluz üzerine giyilen askısız elbise
102
General
pinafore dress
n.
bluz üzerine giyilen askısız elbise
103
General
dress-up game
n.
giysi oyunu
104
General
stage dress
n.
sahne kıyafeti
105
General
stage dress
n.
sahne elbisesi
106
General
fashionable dress
n.
modaya uygun elbise
107
General
fashionable dress
n.
modaya uygun kıyafet
108
General
dress rehearsal
n.
giysi provası
109
General
battle dress
n.
askeri üniforma
110
General
civilian dress
n.
sivil kıyafet
111
General
civilian dress
n.
sivil giysi
112
General
court dress
n.
saray kıyafeti
113
General
diving dress
n.
dalgıç elbisesi
114
General
sheath dress
n.
midi elbise
115
General
sheath dress
n.
dar elbise
116
General
sheath dress
n.
vücudu saran elbise
117
General
ball dress
n.
balo elbisesi
118
General
ball dress
n.
balo giysisi
119
General
dress hanger
n.
elbise askılığı
120
General
fancy dress party (british english)
n.
kıyafet balosu
121
General
shirt dress
n.
gömlek elbise
122
General
winter dress
n.
kışlık elbise
123
General
winter dress
n.
kışlık kıyafet
124
General
tie neck dress
n.
boyundan bağlı elbise
125
General
thin dress
n.
ince elbise
126
General
casual dress
n.
serbest kıyafet
127
General
formal dress
n.
resmi kıyafet/giysi
128
General
bling wedding dress
n.
taşlı gelinlik
129
General
dress with spots
n.
puantiyeli elbise
130
General
spotty dress
n.
puantiyeli elbise
131
General
spotted dress
n.
puantiyeli elbise
132
General
dress folding
n.
elbise katlama
133
General
folding dress
n.
elbise katlama
134
General
red dress
n.
kırmızı elbise
135
General
santa dress
n.
noel baba elbisesi
136
General
santa dress
n.
noel baba kıyafeti
137
General
father christmas dress
n.
noel baba elbisesi
138
General
father christmas dress
n.
noel baba kıyafeti
139
General
blue dress
n.
mavi elbise
140
General
spotted dress
n.
benekli elbise
141
General
low-cut back dress
n.
sırt dekolteli elbise
142
General
low-cut back dress
n.
sırt dekoltesi olan elbise
143
General
dress robes
n.
resmi cüppe
144
General
spotty dress
n.
benekli elbise
145
General
spotted dress
n.
benekli elbise
146
General
dress shorts
n.
bermuda şort
147
General
mode of dress
n.
giyiniş
148
General
cocktail dress
n.
gece elbisesi
149
General
cocktail dress
n.
kokteyl elbisesi
150
General
prom dress
n.
mezuniyet balosu elbisesi
151
General
highland dress
n.
kuzey iskoçya'daki klan üyeleri ve askerlerce giyilen tarihi bir kıyafet
152
General
highland dress
n.
kuzey iskoçya'daki klan üyeleri ve askerlerce giyilen tarihi kıyafetin resmi etkinliklerde giyilen modern versiyonu
153
General
gala dress
n.
gala elbisesi
154
General
fancy dress
n.
kostüm
155
General
fancy dress
n.
etkinlik kıyafeti
156
General
dress [obsolete]
n.
düzeltme
157
General
dress [obsolete]
n.
onarma
158
General
dress [obsolete]
n.
yanlışı giderme
159
General
dress blues
n.
resmi etkinliklerde giyilen üniforma
160
General
dress whites
n.
resmi etkinliklerde giyilen üniforma
161
General
dress coat
n.
frak
162
General
dress coat
n.
kuyruklu ceket
163
General
dress coat
n.
üniforma ceketi
164
General
dress rack
n.
giysilerin teşhir için asıldığı askı
165
General
dress-up
n.
iyi giyinmeyi gerektiren durum
166
General
fancy dress [uk]
n.
kimliği gizleyen giysi
167
General
fancy dress
n.
resmi kıyafet
168
General
fancy dress
n.
gece elbisesi
169
General
fancy dress
n.
abiye
170
General
fancy-dress ball
n.
kıyafet balosu
171
General
fancy-dress ball
n.
kostümlü balo
172
General
shirtwaisted dress
n.
bel kısmı büzgülü eteksiz erkek gömleği
173
General
shirtwaisted dress
n.
gömlek elbise
174
General
dress cutter
n.
makastar
175
General
dress up
v.
resmi giyinmek
176
General
dress down
v.
azarlamak
177
General
dress stone
v.
taş yontmak
178
General
dress in civilian clothes
v.
sivil giyinmek
179
General
dress up
v.
süslemek
180
General
dress oneself up
v.
giyinip kuşanmak
181
General
dress up
v.
farklı göstermek
182
General
dress as if it is summer
v.
baharı başına vurmak
183
General
dress lightly
v.
hafif giyinmek
184
General
dress down
v.
paylamak
185
General
dress up
v.
giyinip kuşanmak
186
General
dress up
v.
giyinip süslenmek
187
General
dress the wounds
v.
yaralarını sarmak
188
General
dress somebody down
v.
fırça çekmek
189
General
dress immodestly
v.
açılıp saçılmak
190
General
dress ship
v.
gemiyi bayraklarla donatmak
191
General
dress a wound
v.
pansuman yapmak
192
General
dress in a sexually provocative manner
v.
açılıp saçılmak
193
General
dress in plain clothes
v.
sivil giyinmek
194
General
dress oneself
v.
üstünü giymek
195
General
dress up
v.
bayramlıklarını giymek
196
General
dress oneself
v.
giyinmek
197
General
dress down
v.
şiddetli azarlamak
198
General
dress hurriedly
v.
aceleyle giyinmek
199
General
dress off
v.
üstünden çıkarmak
200
General
dress quickly
v.
aceleyle giyinmek
201
General
dress a wound
v.
yara sarmak
202
General
dress one's wound
v.
yarasını sarmak
203
General
sew dress
v.
elbise dikmek
204
General
dress sporty
v.
spor giyinmek
205
General
cross-dress
v.
karşı cinsin giydiği elbiseleri giymek
206
General
top-dress
v.
üstünü örtmek (kara parçası için)
207
General
top-dress
v.
giydirmek
208
General
dress down the waiter for bringing cold soup
v.
soğuk çorba getirdiği için garsonu haşlamak
209
General
dress up smartly
v.
şık giyinmek
210
General
wear a wedding dress
v.
gelinlik giymek
211
General
rent a wedding dress
v.
gelinlik kiralamak
212
General
dress lightly
v.
kötü giyinmek
213
General
dress lightly
v.
sade giyinmek
214
General
dress plainly
v.
sade giyinmek
215
General
dress badly
v.
kötü giyinmek
216
General
dress well
v.
iyi/güzel giyinmek
217
General
dress one’s leg
v.
bacağına pansuman yapmak
218
General
buy a wedding dress
v.
gelinlik satın almak
219
General
dress up like a superhero
v.
bir süper kahraman gibi giyinmek
220
General
unzip one’s dress
v.
elbisesinin fermuarını açmak
221
General
be late for the dress rehearsal
v.
elbise provasına gecikmek
222
General
be late for the dress rehearsal
v.
kostümlü provaya gecikmek
223
General
lift up her dress
v.
elbisesini kaldırmak
224
General
follow a certain dress code
v.
belli bir kıyafet kuralına uymak
225
General
dress appropriately for the occasion
v.
ortama/etkinliğe uygun giyinmek
226
General
dress oneself up
v.
donanmak
227
General
dress up
v.
donanmak
228
General
dress up like her mom
v.
annesi gibi giyinmek
229
General
dress warmly
v.
sıkı giyinmek
230
General
dress the baby
v.
bebeği giydirmek
231
General
dress casually
v.
spor giyinmek
232
General
dress formally
v.
resmi giyinmek
233
General
wear a formal dress
v.
resmi giyinmek
234
General
dress beautifully
v.
güzel giyinmek
235
General
dress in layers
v.
kat kat giyinmek
236
General
make a dress
v.
elbise yapmak
237
General
window-dress
v.
bir şeyin yüzeysel olarak çekici görünmesini sağlamak
238
General
window-dress
v.
bir dükkanın vitrinini düzenlemek
239
General
dress [dialect]
v.
dikmek
240
General
dress [dialect]
v.
dikleştirmek
241
General
wearing a tight and short dress
adj.
düttürü
242
General
full-dress
adj.
dört başı mamur
243
General
in a dress
adj.
elbiseli
244
General
dress-up
adj.
resmi kıyafet gerektiren
245
General
dress-down
adj.
gündelik kıyafetle gidilebilen
246
General
fancy dress
adj.
kostümlü (balo)
Phrasals
247
Phrasals
dress up
v.
belirli bir etkinliğe uygun giyinmek
248
Phrasals
dress up
v.
belirli bir şekilde kendini göstermek
249
Phrasals
dress up
v.
aşırı şık giyinmek
250
Phrasals
dress down
v.
azarlamak
251
Phrasals
dress for someone
v.
birisi için giyinmek
252
Phrasals
dress up
v.
çok şık giyinmek
253
Phrasals
dress up
v.
giyinip kuşanmak
254
Phrasals
dress down
v.
fırça atmak
255
Phrasals
dress down
v.
paylamak
256
Phrasals
dress up
v.
süslenip püslenmek
257
Phrasals
dress down
v.
sıradan/günlük giyinmek
258
Phrasals
dress for something
v.
(davet/parti) için giyinmek
259
Phrasals
dress (up) as (someone or something)
v.
birisi/bir şey gibi giyinmek
260
Phrasals
dress (up) as (someone or something)
v.
birinin/bir şeyin kılığına girmek
261
Phrasals
dress (up) as (someone or something)
v.
birini/bir şeyi giydirmek
262
Phrasals
dress (up) as (someone or something)
v.
birini/bir şeyi başka bir kılığa sokmak
263
Phrasals
dress (up) as (someone or something)
v.
birini/bir şeyi başka birinin/bir şeyin kılığına sokmak
264
Phrasals
dress (up) as someone or something
v.
birisi/bir şey gibi giyinmek
265
Phrasals
dress (up) as someone or something
v.
birinin/bir şeyin kılığına girmek
266
Phrasals
dress down
v.
resmi giyinmemek
267
Phrasals
dress as
v.
-in kılığına girmek
268
Phrasals
dress as
v.
başka bir kılığa sokmak
269
Phrasals
dress as
v.
gibi giyinmek
270
Phrasals
dress as
v.
kılığına girmek
271
Phrasals
dress for (someone)
v.
(birinin) isteğine göre giyinmek
272
Phrasals
dress for (someone)
v.
(birinin) istediği gibi giyinmek
273
Phrasals
dress for (something)
v.
(bir şeye) göre giyinmek
274
Phrasals
dress for (something)
v.
(bir etkinliğe) uygun giyinmek
275
Phrasals
dress out
v.
spor kıyafetlerini giymek
276
Phrasals
dress out
v.
bir spor aktivitesine uygun giyinmek
277
Phrasals
dress out
v.
giydirmek
278
Phrasals
dress out
v.
(yenmesi için öldürülen bir hayvanın) etini parçalamak
279
Phrasals
dress someone or something up (in something)
v.
birine/bir şeye (bir şey) giydirmek
280
Phrasals
dress someone or something up (in something)
v.
birine/bir şeye (bir şey) giydirip süslemek
281
Phrasals
dress someone or something up (in something)
v.
birini/bir şeyi (bir şeyle) süsleyip püslemek
282
Phrasals
dress someone or something up
v.
birini/bir şeyi süsleyip püslemek
283
Phrasals
dress someone or something up
v.
birini/bir şeyi şık giydirmek
284
Phrasals
dress someone or something up
v.
birini/bir şeyi giydirip kuşatmak
285
Phrasals
dress someone up (as someone or something )
v.
birini (biri/bir şey) gibi giydirmek
286
Phrasals
dress someone up (as someone or something )
v.
birini (birinin/bir şeyin) kılığına sokmak
287
Phrasals
dress out
v.
(çalışanları, hastaları) hastaneden ayrılmadan önce giydirip hazırlamak
288
Phrasals
dress up
v.
(bir şeyi) belirli bir ışık altında göstermek
289
Phrasals
dress up
v.
(olayı) abartarak süslemek
Colloquial
290
Colloquial
dress fitting
n.
elbise provası
291
Colloquial
dress-ups
n.
sahip olunan en güzel kıyafetler
292
Colloquial
dress-ups
n.
giyimde aksesuar ve ilave parçalar
293
Colloquial
find something to dress one’s wound with
v.
yarasına pansuman yapacak bir şeyler bulmak
294
Colloquial
look for something to dress one’s wound with
v.
yarasına pansuman yapacak bir şeyler aramak
295
Colloquial
look/dress the part
v.
üstüne oturmak (bir iş/rol)
296
Colloquial
look/dress the part
v.
duruma/bulunulan yere uygun giyinmiş olmak
297
Colloquial
look/dress the part
v.
bir role/pozisyona uygun görünüme sahip olmak
298
Colloquial
dress for the slide, not the ride
expr.
sürüş için değil güvenlik için giyin (motorsiklet kullanıcıları için)
Idioms
299
Idioms
casual dress
n.
gündelik/günlük giysi
300
Idioms
casual dress
n.
rahat kıyafet
301
Idioms
casual dress
n.
serbest giysi
302
Idioms
casual dress
n.
resmî olmayan kıyafet
303
Idioms
casual dress
n.
kıyafet zorunluluğu olmaması
304
Idioms
dress up as a ghost
v.
hayalet kostümü giyinmek
305
Idioms
dress for success
v.
başarı için giyinmek
306
Idioms
dress for success
v.
başarmak için giyinmek
307
Idioms
dress for success
v.
düzgün/şık giyinmek
308
Idioms
e boff like a prom dress (in may)
v.
toz olmak
309
Idioms
e boff like a prom dress (in may)
v.
ortadan kaybolmak
310
Idioms
e boff like a prom dress (in may)
v.
hızla ortamı terk etmek
311
Idioms
e boff like a prom dress (in may)
v.
kaçmak
312
Idioms
e boff like a prom dress (in may)
v.
bir anda/aniden çıkıp gitmek
313
Idioms
dress the part
v.
gerektiği gibi giyinmek
314
Idioms
be off like a prom dress (in may)
v.
kaçıp gitmek
315
Idioms
be off like a prom dress (in may)
v.
hemen gitmek
316
Idioms
be off like a prom dress (in may)
v.
çıkıp gitmek
317
Idioms
be off like a prom dress (in may)
v.
bir yerden aniden ayrılmak
318
Idioms
dress one's wound
v.
birinin yarasını sarmak
319
Idioms
dress one's wound
v.
birinin yarasına pansuman yapmak
320
Idioms
dress to kill
v.
dikkat çekecek şekilde giyinmek
321
Idioms
dress to kill
v.
cicilerini giymek
322
Idioms
dress to kill
v.
süslenip püslenmek
323
Idioms
dress to kill
v.
bayramlıklarını giymek
324
Idioms
dress to kill
v.
baştan çıkarıcı şekilde giyinmek
325
Idioms
dress to kill
v.
giyinip kuşanmak
326
Idioms
dress to kill
v.
şık giyinmek
327
Idioms
dress to kill
v.
çarpıcı kıyafetler giymek
328
Idioms
dress up the truth
v.
bir şeyi olduğundan daha güzel göstermek
329
Idioms
dress up the truth
v.
bir şeyi olduğundan daha çekici göstermek
330
Idioms
dress one's droddum [scotland]
v.
dövmek
331
Idioms
dress one's droddum [scotland]
v.
dayak atmak
332
Idioms
off like a prom dress (in may)
adj.
kaçıp gitmiş
333
Idioms
off like a prom dress (in may)
adj.
hemen gitmiş
334
Idioms
off like a prom dress (in may)
adj.
çıkıp gitmiş
335
Idioms
off like a prom dress (in may)
adj.
toz olmuş
336
Idioms
off like a prom dress (in may)
adj.
bir anda ortadan kaybolmuş/yok olmuş
Speaking
337
Speaking
this dress suits you very well
expr.
bu elbise çok yakışmış sana
338
Speaking
this dress suits you very well
expr.
bu elbise sana çok yakışmış
339
Speaking
what happened to your dress?
expr.
elbisene ne oldu?
340
Speaking
you look great in that dress
expr.
elbisenin içinde şahane görünüyorsun
341
Speaking
get yourself a new dress
expr.
git kendine yeni bir elbise al
342
Speaking
why do you dress up like a superhero?
expr.
neden süper kahraman gibi giyiniyorsun?
343
Speaking
dress warmly
expr.
sıkı giyinin
344
Speaking
dress warmly
expr.
sıkı giyin
345
Speaking
I treated myself to a new dress
expr.
paraya kıyıp kendime yeni bir elbise aldım
346
Speaking
do Iook fat in this dress?
expr.
bu elbisede şişman görünüyor muyum?
Trade/Economic
347
Trade/Economic
trade dress
n.
bir ürüne asıl kimliğini veren sunuluş tarzı
348
Trade/Economic
dress-down friday
n.
iş yerinde takım elbisenin giyilmek zorunda olmadığı cuma günü
349
Trade/Economic
official dress
n.
resmi kıyafet
350
Trade/Economic
trade dress
n.
ticari takdim şekli
Technical
351
Technical
fancy dress
n.
karnaval giysisi
352
Technical
ladies' dress materials
n.
kadın giyimi
353
Technical
ladies' dress materials
n.
kadın konfeksiyonu
354
Technical
dress shield
n.
subra
355
Technical
dress-stand
n.
vitrin mankeni
356
Technical
dress out
v.
çıkarmak
357
Technical
dress out
v.
gidermek
358
Technical
re-dress
v.
yeniden giyinmek
Textile
359
Textile
dress hat
n.
silindir şapka
360
Textile
evening dress
n.
abiye kıyafet
361
Textile
bandage dress
n.
bandaj elbise
362
Textile
shift dress
n.
boydan elbise
363
Textile
loose-fitting dress
n.
bol elbise
364
Textile
floral dress
n.
çiçekli elbise
365
Textile
tight-fitting dress
n.
dar elbise
366
Textile
off-shoulder strapless wedding dress
n.
düşük omuzlu askısız gelinlik
367
Textile
dress fabric
n.
elbise kumaşı
368
Textile
dress pattern
n.
elbise kalıbı
369
Textile
bandage dress
n.
esnek malzemeden yapılmış vücudu tamamen saran elbise
370
Textile
dress fabric
n.
elbiselik kumaş
371
Textile
dress pattern
n.
elbise patronu
372
Textile
dress suit vest
n.
frak yeleği
373
Textile
dress shirt
n.
frak gömleği
374
Textile
night dress
n.
gece kıyafeti
375
Textile
evening dress
n.
gece elbisesi
376
Textile
night dress
n.
gece elbisesi
377
Textile
full dress suit
n.
frak
378
Textile
dress jacket
n.
frak
379
Textile
ladies' dress materials
n.
kadın konfeksiyonu
380
Textile
ladies' dress materials
n.
kadın giyimi
381
Textile
shift dress
n.
kolsuz elbise
382
Textile
cocktail dress
n.
kokteyl elbisesi
383
Textile
apron dress
n.
önlük
384
Textile
dress pattern
n.
patron
385
Textile
dress form
n.
prova mankeni
386
Textile
casual dress
n.
rahat kıyafet
387
Textile
casual dress
n.
rahat elbise
388
Textile
casual dress
n.
rahat giysi
389
Textile
sportive dress
n.
spor elbise
390
Textile
dress pattern
n.
terzi patronu
391
Textile
evening dress
n.
tuvalet
392
Textile
summer dress
n.
yazlık elbise
393
Textile
summer dress
n.
yazlık kıyafet
394
Textile
sack dress
n.
omuzdan etek çizgisine düz inen gevşek kemersiz elbise
395
Textile
magazine dress
n.
baruthanede giyilmek üzere çoğunlukla yünden yapılan ve metal içermeyen kıyafet
396
Textile
lbd (little black dress)
n.
küçük siyah elbise
397
Textile
maxi dress
n.
genellikle kolsuz olup ayak bileklerine kadar uzanan günlük kıyafet
398
Textile
morning dress
n.
evde giyilen bir kadın elbisesi
399
Textile
morning dress
n.
ev elbisesi (kadın)
400
Textile
button-through dress
n.
baştan ayağa düğmeli elbise
401
Textile
button-through dress
n.
belden ayağa düğmeli etek
402
Textile
evening dress
n.
abiye elbise
403
Textile
coat dress
n.
ceket elbise
404
Textile
coat dress
n.
hem elbise hem ceket olabilen giysi
405
Textile
coat dress
n.
ceket tarzında elbise
406
Textile
column dress
n.
düz ve dar kesimli elbise
407
Textile
dress goods
n.
kadın ve kız çocuğu kıyafetlerinde kullanılan kumaşlar
408
Textile
princess dress
n.
prenses modeli elbise
409
Textile
princess dress
n.
beli ince, etekleri geniş ve uzun kadın elbisesi
Automotive
410
Automotive
transmission dress
n.
transmisyon kaplaması
411
Automotive
motoring dress
n.
araba paltosu
Transportation
412
Transportation
top-dress
v.
yola mıcır atmak
Marine
413
Marine
dress a ship
v.
gemiyi bayraklarla donatmak
Medical
414
Medical
surgical wound dress
n.
cerrahi yara örtüsü
415
Medical
drug reaction with eosinophilia and systemic symptoms (dress)
n.
eozinofili ve sistemik semptomların eşlik ettiği ilaç reaksiyonu
Gastronomy
416
Gastronomy
dried apricots in thick syrup with cream dress
n.
kaymaklı kayısı tatlısı
Botanic
417
Botanic
side-dress
v.
gübreyi toprak üzerine serpmek
418
Botanic
side-dress
v.
bitki besinini toprağın içine vermek
419
Botanic
side-dress
v.
(bitki besinini) toprağa serpmek
420
Botanic
side-dress
v.
(toprağı) gübrelemek
Agriculture
421
Agriculture
top-dress
v.
(toprağa) gübre atmak
Education
422
Education
academical dress
n.
akademik kıyafet
423
Education
academic dress
n.
akademik kıyafet
History
424
History
rational dress
n.
eteğin altına giyilen uzun bol pantolon
Military
425
Military
full-dress uniform
n.
askeri tören üniforması
426
Military
battle dress uniform
n.
eğitim elbisesi
427
Military
fatigue dress
n.
iş elbisesi
428
Military
dress parade
n.
merasim kıyafetiyle geçit töreni
429
Military
dress uniform
n.
merasim kıyafeti
430
Military
civilian dress
n.
sivil kıyafet
431
Military
dress left/right
n.
sola/sağa bak
432
Military
mess dress
n.
tören kıyafeti
433
Military
battle dress uniform (bdu)
n.
(abd ordusu) çöl kamuflajlı eğitim elbisesi
434
Military
fatigue dress
n.
kışla hizmeti üniforması
435
Military
dress to the right
v.
(diğer askerlerle) uyum oluşturmak
436
Military
dress left/right
expr.
hizaya gel! komutu
Sport
437
Sport
dress a wound
v.
pansuman yapmak
Art
438
Art
dress circle
n.
birinci balkon
Music
439
Music
evening dress
n.
balo giysisi
Theatre
440
Theatre
dress rehearsal
n.
avanprömiyer
441
Theatre
dress circle
n.
birinci balkon
442
Theatre
dress rehearsal
n.
giysi denemesi
Slang
443
Slang
dress rehearsal
n.
elbise provası
444
Slang
e-dress
n.
e-mail adresi
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of dress
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy