distort - Turkish English Dictionary

distort

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "distort" in Turkish English Dictionary : 43 result(s)

English Turkish
General
distort v. bükmek
Tom completely distorted all that I had said.
Tom laflarımı eğip büktü.

More Sentences
distort v. bozmak
Such treatment would create discrimination towards other institutions and distort competition.
Bu tür bir muamele diğer kurumlara karşı ayrımcılık yaratacak ve rekabeti bozacaktır.

More Sentences
distort v. çarpıtmak
That does however mean that you must not distort the market in achieving those targets.
Ancak bu, söz konusu hedeflere ulaşırken pazarı çarpıtmamanız gerektiği anlamına geliyor.

More Sentences
Common Usage
distort v. saptırmak
General
distort v. kırmak
distort v. yamultmak
distort v. yüzünü çarpıtmak
distort v. başka anlam vermek
distort v. burkmak
distort v. biçimini bozmak
distort v. gerçek anlamından saptırmak
distort v. tahrif etmek
distort v. çarpıtmak (yüzünü)
distort v. çarpmak
distort v. konuyu çarpıtmak
distort v. değiştirmek
distort v. çarpılmak
distort v. şeklini bozmak
distort v. bükülmek
distort v. bozulmak
distort v. şekli bozulmak
distort v. tahrip edilmek
distort v. doğru olandan saptırmak
distort v. anormalleştirmek
distort v. yapay hale getirmek
distort v. distorsiyona uğratmak
distort v. sesin orijinalliğini bozmak
distort v. (resmin) aslından farklı hale getirmek
distort adj. biçimsiz
distort adj. bozuk
distort adj. çarpıtılmış
distort adj. bozulmuş
distort adj. karman çorman
distort adj. şekilsiz
distort adj. yanlış şekillenmiş
distort adj. deforme olmuş
Trade/Economic
distort v. tahrif etmek
Technical
distort v. çarpılmak
distort v. eğrilmek
distort v. şeklini bozmak
distort v. (sinyali) hatalı şekilde yükseltmek
distort v. (sinyali) hatalı şekilde genişletmek
distort v. (sinyali) hatalı üretmek

Meanings of "distort" with other terms in English Turkish Dictionary : 3 result(s)

English Turkish
General
distort the facts v. gerçekleri çarpıtmak
distort the subject v. konuyu çarpıtmak
Politics
distort historical facts v. tarihi gerçekleri saptırmak