boğmak

Meanings of "boğmak" in English Turkish Dictionary : 52 result(s)

	Category	Turkish	English
Common Usage
1	Common Usage	boğmak	strangle v.
We are over-regulating the industry; we are strangling agriculture by our regulations. Sektörü aşırı düzenliyoruz; düzenlemelerimizle tarımı boğuyoruz. More Sentences
2	Common Usage	boğmak	choke v.
Tom just tried to choke me. Tom az önce beni boğmaya çalıştı. More Sentences
General
3	General	boğmak	drown v.
We will not drown ourselves, said the medicine man; we have found a nation who are afraid of us. Kendimizi boğmayacağız, dedi sihirbaz hekim; bizden korkan bir ulus bulduk. More Sentences
4	General	boğmak	overwhelm v.
Remorse overwhelmed Layla. Vicdan azabı Layla'yı boğdu. More Sentences
5	General	boğmak	smother v.
Sami used a pillow to smother Layla. Sami, Layla'yı boğmak için bir yastık kullandı. More Sentences
6	General	boğmak	drown in v.
Once they give in, they'll drown in it. Bir kere teslim oldular mı, içinde boğulurlar. More Sentences
7	General	boğmak	suffocate v.
Late payment often suffocates many credible businesses, particularly small and medium-sized companies. Geç ödemeler, özellikle küçük ve orta ölçekli şirketler olmak üzere birçok güvenilir işletmeyi sık sık boğmaktadır. More Sentences
8	General	boğmak	choke v.
Tom just tried to choke me. Tom az önce beni boğmaya çalıştı. More Sentences
Technical
9	Technical	boğmak	choke v.
Tom just tried to choke me. Tom az önce beni boğmaya çalıştı. More Sentences
10	Technical	boğmak	suffocate v.
Late payment often suffocates many credible businesses, particularly small and medium-sized companies. Geç ödemeler, özellikle küçük ve orta ölçekli şirketler olmak üzere birçok güvenilir işletmeyi sık sık boğmaktadır. More Sentences
Common Usage
11	Common Usage	boğmak	strangulate v.
General
12	General	boğmak	inundate v.
13	General	boğmak	burke v.
14	General	boğmak	glut v.
15	General	boğmak	jugulate v.
16	General	boğmak	smother with v.
17	General	boğmak	asphyxiate v.
18	General	boğmak	throttle v.
19	General	boğmak	whelm v.
20	General	boğmak	jam v.
21	General	boğmak	damp v.
22	General	boğmak	stifle v.
23	General	boğmak	smore v.
24	General	boğmak	thrapple v.
25	General	boğmak	estrangle [obsolete] v.
26	General	boğmak	quackle v.
27	General	boğmak	masker [dialect] v.
28	General	boğmak	querken [dialect] v.
29	General	boğmak	querken [dialect] v.
30	General	boğmak	whemmle v.
31	General	boğmak	garrote v.
32	General	boğmak	choak [obsolete] v.
33	General	boğmak	grain v.
34	General	boğmak	devastate v.
35	General	boğmak	roop (up) v.
36	General	boğmak	smolder [obsolete] v.
37	General	boğmak	smoulder [obsolete] v.
38	General	boğmak	smoor [scotland] v.
39	General	boğmak	snarl [obsolete] v.
40	General	boğmak	strike v.
41	General	boğmak	submerge v.
42	General	boğmak	submerse v.
Phrasals
43	Phrasals	boğmak	choke off v.
44	Phrasals	boğmak	drown in (something) v.
45	Phrasals	boğmak	plow under v.
Technical
46	Technical	boğmak	stuff v.
47	Technical	boğmak	stifle v.
48	Technical	boğmak	damp v.
Marine
49	Marine	boğmak	stoak v.
Medical
50	Medical	boğmak	asphyxiate v.
Slang
51	Slang	boğmak	spiflicate v.
British Slang
52	British Slang	boğmak	scrag v.

Meanings of "boğmak" with other terms in English Turkish Dictionary : 140 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	boğmak (duman/havasızlık)	smother v.
Dan smothered Linda with a pillow. Dan, Linda'yı bir yastıkla boğdu. More Sentences
2	General	gözyaşlarına boğmak	move to tears v.
I was moved to tears by the story. Hikaye beni gözyaşlarına boğdu. More Sentences
3	General	suda boğmak	drown v.
Arguing with a woman is like trying to drown the water, burn the fire, dig the soil or catch the air. Bir kadınla tartışmak suyu boğmaya çalışmak, ateşi yakmak, toprağı kazmak ya da havayı yakalamaya çalışmak gibidir. More Sentences
4	General	üzüntüye boğmak	distress v.
The tragic news distressed the whole family. Trajik haber tüm aileyi üzüntüye boğdu. More Sentences
5	General	(motoru) boğmak	flood v.
I accidentally flooded the engine, and now it won't start. Yanlışlıkla motoru boğmuşum ve şimdi de çalışmıyor. More Sentences
6	General	özellikle soygun amacıyla telli bir aletle boğmak	garotte n.
7	General	iple boğmak	bowstring v.
8	General	hafakanlar boğmak	be exasperated v.
9	General	aceleye boğmak	do something hastily v.
10	General	birini hediyelere boğmak	lavish gifts on someone v.
11	General	gözyaşlarına boğmak	reduce somebody to tears v.
12	General	sesi boğmak	mute v.
13	General	lafa boğmak	turn off v.
14	General	boğmak (iltifat/hediye vb'ne)	overwhelm with v.
15	General	boğmak (yastık/battaniye vb ile)	smother v.
16	General	boğmak (sesi)	muffle v.
17	General	piyasayı aşırı miktarda mala boğmak	glut the market with v.
18	General	lafa boğmak	sidetrack v.
19	General	(birini) lafa boğmak	sidetrack v.
20	General	-e boğmak (birini)	smother in v.
21	General	-e boğmak (birini)	smother with v.
22	General	suya boğmak	deluge v.
23	General	birini bir telle boğmak	strangle someone with a wire v.
24	General	yasa boğmak	deeply sadden somebody v.
25	General	yasa boğmak	grieve v.
26	General	motoru gaza boğmak	flood the engine v.
27	General	boğmak, boğazını sıkmak	thropple [scottish] v.
28	General	bir şeye boğmak	avalanche v.
29	General	(suçluyu) çuvala sokarak boğmak	sack v.
30	General	öpücüklere boğmak	bekiss v.
31	General	(bir şeye) boğmak	besiege v.
32	General	(hediyeye, iltifata) boğmak	blizzard v.
33	General	iple boğmak	bowstringed v.
34	General	formaliteye boğmak	bureaucratize v.
35	General	formaliteye boğmak	bureaucratise v.
36	General	kurallara boğmak	overregulate v.
37	General	şamataya boğmak	buzz v.
38	General	övgüye boğmak	bemouth v.
39	General	(sesi) boğmak	pad v.
40	General	(sesi) boğmak	deafen [obsolete] v.
41	General	kahkahalara boğmak	prank v.
42	General	havasızlıktan boğmak	scomfish [dialect] [uk/scotland] v.
43	General	dumana boğmak	scomfish [dialect] [uk/scotland] v.
44	General	(bir şeye) boğmak	siege v.
45	General	suda boğmak	stifle [obsolete] v.
46	General	işe boğmak	submerge v.
47	General	işe boğmak	submerse v.
48	General	iltifata boğmak	supparasite v.
Phrasals
49	Phrasals	(sesi) boğmak/bastırmak	muffle something up v.
50	Phrasals	kahkahalara boğmak	cut up v.
51	Phrasals	birini ya da bir şeyi bir şey ile boğmak	deluge someone or something with something v.
52	Phrasals	bir sıvıda/suda boğmak	drown in (something) v.
53	Phrasals	birini bir şeye/bir şeyle boğmak (iş)	drown in (something) v.
54	Phrasals	gırtlağına kadar iş yüklemek/işe boğmak	drown in (something) v.
55	Phrasals	(bir şeyi bir şeyin) içine boğmak	shroud (something) in (something else) v.
56	Phrasals	bir şeyi bir şeye boğmak	shroud something in something v.
57	Phrasals	(bir şeye) boğmak	gorge with (something) v.
58	Phrasals	'-e boğmak	gorge with v.
59	Phrasals	bir bilgiye boğmak	immerse someone or something in something v.
60	Phrasals	bir şeye boğmak	immerse in v.
61	Phrasals	birini/bir şeyi bir şeye boğmak	shower someone or something with something v.
62	Phrasals	bir şeye boğmak	shower with v.
63	Phrasals	birini/bir şeyi suya boğmak	swamp someone or something with something v.
64	Phrasals	birini/bir şeyi bir şeye boğmak	swamp someone or something with something v.
65	Phrasals	(birini bir şeye) boğmak	submerge (someone) in (something) v.
66	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeye) boğmak	shower (something) on (someone or something) v.
67	Phrasals	'-e boğmak	shower on v.
68	Phrasals	'-e boğmak	shower upon v.
69	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeye) boğmak	shower (something) upon (someone or something) v.
70	Phrasals	-e boğmak	plunge in v.
71	Phrasals	kahkahalara/gözyaşlarına boğmak	break up v.
72	Phrasals	bir şeyi boğmak	choke something off v.
73	Phrasals	birini kahkahalara boğmak	cut someone up v.
74	Phrasals	ateşi boğmak	damp something down v.
75	Phrasals	ile boğmak	deluge with v.
76	Phrasals	-e boğmak	deluge with v.
77	Phrasals	(birini/bir hayvanı) bir şeyin içerisinde boğmak	drown (someone or an animal) in something v.
78	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeye) boğmak	flood (someone or something) with (something) v.
79	Phrasals	'-e boğmak	flood with v.
80	Phrasals	ile boğmak	glut with v.
81	Phrasals	(bir şeye) boğmak	inundate with (something) v.
82	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeye) boğmak	lavish (someone or something) with (something) v.
83	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeye) boğmak	lavish (something) upon (someone or something) v.
84	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeye) boğmak	lavish (something) on (someone or something) v.
85	Phrasals	'-i (bir şeye) boğmak	lavish on v.
86	Phrasals	-e boğmak	lavish with v.
87	Phrasals	(birini/bir şeyi) bir şeye boğmak	load (someone or something) up v.
88	Phrasals	(sesi) boğmak/bastırmak	muffle up v.
89	Phrasals	(bir şeye) boğmak	overdose with (something) v.
90	Phrasals	-e boğmak	plow under v.
91	Phrasals	(birini bir şeye) boğmak	ply (one) with (something) v.
92	Phrasals	birini (bir şeye/bir ilaca) boğmak	pump somebody full of something v.
93	Phrasals	(birini) bir şeye boğmak	rain down on (someone) v.
94	Phrasals	(birini) bir şeye boğmak	rain on (someone) v.
95	Phrasals	-in içine boğmak	shroud in v.
96	Phrasals	'-e boğmak	shroud in v.
97	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeye) boğmak	smother (someone or something) with (something) v.
98	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeyle) boğmak	smother (someone or something) with (something) v.
99	Phrasals	(birini bir şeyle) boğmak	submerge (someone) under (something) v.
100	Phrasals	suya boğmak	swamp with v.
101	Phrasals	(boğmak için) üstüne çökmek	close upon v.
Colloquial
102	Colloquial	gereksiz ayrıntıya boğmak	gold-plate v.
Idioms
103	Idioms	kasvetli bir havaya boğmak	cast a pall upon v.
104	Idioms	hüzne boğmak	cast a pall upon v.
105	Idioms	kahkahalara boğmak	have (someone) laughing in the aisles v.
106	Idioms	birini iyiliğe boğmak	kill someone with kindness v.
107	Idioms	gözyaşlarına boğmak	move someone to tears v.
108	Idioms	iltifata boğmak	gush over someone v.
109	Idioms	kahkahalara boğmak	leave them rolling in the aisles v.
110	Idioms	kahkahalara boğmak	get them rolling in the aisles v.
111	Idioms	kahkahalara boğmak	have them rolling in the aisles v.
112	Idioms	(birini) ilgiye boğmak/gark etmek	shower with attention v.
113	Idioms	(birini) coşkuya/heyecana boğmak	carry (someone) off their feet v.
114	Idioms	(birini) kahkahalara boğmak	have (one) in fits v.
115	Idioms	(birini bir şeye) boğmak	pump (one) full of (something) v.
116	Idioms	kendini suda boğmak	make a hole in the water v.
117	Idioms	(bir şeyi) kasvetli bir havaya boğmak	cast a pall upon (something) v.
118	Idioms	(bir şeyi) hüzne boğmak	cast a pall upon (something) v.
119	Idioms	(bir şeyi) bir gam/keder havasına boğmak	cast a pall upon (something) v.
120	Idioms	(bir yeri) kasvetli bir havaya boğmak	cast a shadow over (some place) v.
121	Idioms	(bir yeri) hüzne boğmak	cast a shadow over (some place) v.
122	Idioms	(bir yeri) bir gam/keder havasına boğmak	cast a shadow over (some place) v.
123	Idioms	(birini) kahkahalara boğmak	have (one) in stitches v.
124	Idioms	(birini) kahkahalara boğmak	have (one) rolling in the aisles v.
125	Idioms	kahkahalara boğmak	have people rolling in the aisles v.
126	Idioms	(birini) iyiliğe boğmak/dövmek	kill (one) with kindness v.
127	Idioms	iyiliğiyle boğmak	kill with kindness v.
128	Idioms	iyiliğe boğmak	kill with kindness v.
129	Idioms	-i teferruatlandırmak/teferruata boğmak	make a production of v.
130	Idioms	(birini) gözyaşlarına boğmak	move (one) to tears v.
131	Idioms	gözyaşlarına boğmak	reduce to tears v.
132	Idioms	detaylara boğmak	dot the i v.
133	Idioms	(birini bir şeye) boğmak	snow (one) under with (something) v.
134	Idioms	(birini) boğmak	wring (one's) neck v.
Technical
135	Technical	dumana veya toza boğmak	smother v.
136	Technical	sinyal boğmak	jam v.
Archaic
137	Archaic	övgüye boğmak	prease v.
Slang
138	Slang	kendini gazla boğmak	take the gas pipe v.
139	Slang	her yeri dumana boğmak	smoke up v.
140	Slang	kendini gazla boğmak	take the pipe v.