beri - Turkish English Dictionary

beri

Meanings of "beri" in English Turkish Dictionary : 21 result(s)

Turkish English
General
beri since prep.
The population has been terrorised, both by the Indonesian military and by the GAM rebels, since 1976.
Halk 1976'dan beri hem Endonezya ordusu hem de Özgür Açe Hareketi isyancıları tarafından terörize edilmektedir.

More Sentences
beri for prep.
The Association Council met in April 2000 for the first time in three years and was chaired by Turkey.
Ortaklık Konseyi, üç yıldan beri ilk defa olarak Nisan 2000’de toplandı ve bu toplantıya Türkiye başkanlık etti.

More Sentences
beri from prep.
This is why we have been in favour of the action plan from the outset.
Bu nedenle başından beri eylem planını destekledik.

More Sentences
beri ever since prep.
Since Galileo, ever since time began in fact, scientific progress has always challenged the established order.
Galileo'dan bu yana, aslında zaman başladığından beri, bilimsel ilerleme her zaman kurulu düzene meydan okumuştur.

More Sentences
beri the near side n.
beri onward adv.
beri this way adv.
beri onwards adv.
beri near adv.
beri sinsyne adv.
beri siththen adv.
beri down prep.
beri on prep.
beri doon [scotland] prep.
beri doun [scotland] prep.
beri syn [scotland] prep.
beri syne [scotland] conj.
Archaic
beri sithen adv.
beri sithens adv.
beri sithence adv.
beri sith prep.

Meanings of "beri" with other terms in English Turkish Dictionary : 317 result(s)

Turkish English
General
o zamandan beri since adv.
Most of those arrested during the two demonstrations have since not been charged with any offence.
İki gösteri sırasında tutuklananların çoğu o zamandan beri herhangi bir suçla itham edilmemiştir.

More Sentences
çoktan beri long since adv.
Scientists have long since left the conception of higher purpose behind.
Bilim insanları yüce amaç kavramını çoktan beri aşmış durumdalar.

More Sentences
o zamandan beri since then adv.
Since then, farmers have been forced to produce more and more for ever decreasing rewards.
O zamandan beri çiftçiler, giderek azalan ödüller karşılığında daha fazla üretim yapmaya zorlanmaktadır.

More Sentences
aylardan beri for months adv.
Tom has been doing that for months.
Tom bunu aylardan beri yapmakta.

More Sentences
bir saatten beri for an hour adv.
His phone has been busy for an hour.
Telefonu bir saatten beri meşgul çalıyor.

More Sentences
çocukluğumdan beri since my childhood adv.
I've been in love with you since my childhood.
Çocukluğumdan beri sana aşığım.

More Sentences
eylülden beri since september adv.
We are working on an intriguing project, since September last year.
Geçen yıl eylülden beri ilginç bir proje üzerine çalışıyoruz.

More Sentences
başından beri all along adv.
I repeat once again; this is something we have said all along.
Bir kez daha tekrar ediyorum; bu bizim başından beri söylediğimiz bir şey.

More Sentences
başından beri from the beginning adv.
From the beginning, the EU has led from the front.
Başından beri AB önden gitmiştir.

More Sentences
o zamandan beri from that time adv.
From that time on, she always waited on him.
O zamandan beri, her zaman ona hizmet etti.

More Sentences
dünden beri since yesterday adv.
We have been arguing about Turkey since yesterday.
Dünden beri Türkiye hakkında tartışıyoruz.

More Sentences
ocaktan beri since january adv.
Jennifer has been working in London since January.
Jennifer ocaktan beri Londra'da çalışıyor.

More Sentences
ocak ayından beri since january adv.
I have been working in the library since January.
Ocak ayından beri kütüphanede çalışıyorum.

More Sentences
o günden beri since that day adv.
They have not spoken since that day.
O günden beri konuşmadılar.

More Sentences
den beri since prep.
I've been waiting for your call since last night.
Dün geceden beri aramanı bekliyorum.

More Sentences
Colloquial
başlangıçtan beri from the beginning n.
People have eaten with their fingers from the beginning of history.
İnsanlar tarihin başlangıcından beri kendi parmaklarıyla yemek yedi.

More Sentences
geldiğimden beri since i came n.
Since I came to this House in 1984, Wagonlit has provided an excellent service.
1984 yılında bu eve geldiğimden beri Wagonlit mükemmel bir hizmet sunuyor.

More Sentences
ilk günden beri day one adv.
I've been there since I left the hospital on day one.
Hastaneden çıktığım ilk günden beri oradayım.

More Sentences
başından beri from the get-go adv.
I had my doubts from the get-go.
Başından beri şüphelerim vardı.

More Sentences
fi tarihinden beri donkey's years expr.
She's been in the same job for donkey's years.
Fi tarihinden beri aynı işi yapıyor.

More Sentences
ilk günden beri from day one expr.
The relationship was a disaster from day one.
Bu ilişki ilk günden beri bir felaketti.

More Sentences
pazartesiden beri since monday expr.
I've been sick with a cold since Monday.
Pazartesiden beri soğuk algınlığı geçiriyorum.

More Sentences
(daha) ilk günden beri since day one expr.
Your ex-husband has been trying to break us apart since day one.
Eski kocanız ilk günden beri bizi ayırmaya çalışıyor.

More Sentences
Idioms
en başından beri from the get-go adv.
I had my doubts from the get-go.
En başından beri şüphelerim vardı.

More Sentences
en başından beri from the outset expr.
It should be pointed out that from the outset the Commission was receptive to Parliament and the Ombudsman.
Komisyonun en başından beri Parlamento ve Ombudsmana karşı anlayışlı olduğu belirtilmelidir.

More Sentences
Speaking
geldiğinden beri since you came n.
You've done nothing to harm us, since you came.
Geldiğinizden beri bize zarar verecek hiçbir şey yapmadınız.

More Sentences
geçen yazdan beri since last summer n.
She has lived with us since last summer.
Geçen yazdan beri bizimle yaşıyor.

More Sentences
liseden beri since high school expr.
That woman has been planning what to wear since high school.
O kadın liseden beri ne giyeceğini planlıyor.

More Sentences
Common Usage
-den beri from prep.
General
beri taraf this side n.
eskiden beri time out of mind n.
öteden beri time out of mind n.
ataları eski çağlardan beri belirli bir yerde yaşamış olanlar aborigines n.
eskiden beri kullanılıp popüler olan şey old standby n.
geçmişten beri geçerli olma retroactivity n.
öteden beri süregelen gelenek long-established tradition n.
öteden beri süregelen gelenek deep-rooted tradition n.
öteden beri süregelen gelenek a centuries-old tradition n.
1990'lardan beri lübnan'da faaliyet gösteren filistinli aşırı dinci sünni grup band of partisans n.
son yeniaydan beri geçen süre age of moon n.
başından beri the whole time n.
yeni güney galler sanat galerisi mütevelli heyetinin 1921'den beri verdiği bir ödül archibald prize [australia] n.
uzun zamandan beri bir şeyi yapmadığı için onu iyi yapamamak be out of practice v.
beri kılmak release from v.
beri yandaki hither adj.
çoktan beri bulunan of long standing adj.
daha önceden beri varolan pre-existing adj.
başlangıçtan beri var olan primordial adj.
eskiden beri süregelen longstanding adj.
daha önceden beri varolan preexisting adj.
yıllardan beri süregelen yeared [obsolete] adj.
ezelden beri var olan unoriginated adj.
(genellikle born days ifadesinde kullanılır) doğduğundan beri mevcut olan born [dialect] adj.
başından beri var olan founding adj.
ne zamandan beri since when adv.
yılından beri since the year adv.
o zamandan beri thenceforth adv.
başlangıçtan beri from the outset adv.
öteden beri all along adv.
çocukluktan beri from a child adv.
öteden beri all along the line adv.
ondan beri ever since adv.
başından beri all the way adv.
ezelden beri from all eternity adv.
çocukluğundan beri from a boy adv.
çoktan beri for ages adv.
bir süreden beri for some time past adv.
küçüklükten beri from a child adv.
kısa bir süreden beri for a little while adv.
o tarihten beri ever since adv.
o günden beri from that day on adv.
yıllardan beri for ages adv.
çoktan beri for a long time adv.
o zamandan beri since when adv.
o zamandan beri thenceforward adv.
başlangıçtan beri from the off adv.
epey zamandan beri for some time past adv.
bilinmeyen dönemlerden beri from time adv.
uzun zamandan beri for a long time adv.
birkaç yıldan beri for several years adv.
uzun süreden beri for a long time adv.
dünya kurulduğundan beri since the world began adv.
çoktan beri for a long time (now) adv.
kuruluşundan beri since its foundation adv.
baştan beri from the beginning adv.
duyduğumdan beri since i heard adv.
icat edildiğinden beri since its invention adv.
icat edildiğinden beri since the invention of adv.
yıllardan beri for many years adv.
ilk çağlardan beri since the early ages adv.
çağlardan beri down the ages adv.
uzun yıllardan beri for many years adv.
-den beri sürekli olarak ever since adv.
yüzyıllardan beri for centuries adv.
öteden beri since before now adv.
o tarihten beri from that time adv.
nesillerden beri for generations adv.
asırlardan beri for centuries adv.
gece yarısından beri since midnight adv.
gençliğinden beri since one's youth adv.
insanlığın ilk günlerinden beri since the first days of humankind adv.
yüzyıllardan beri for many centuries adv.
eskiden beri from of old adv.
-den beri down from adv.
en başından beri since the very beginning adv.
10 yıldan beri for 10 years adv.
eski zamanlardan beri since the ancient times adv.
2011'den beri since 2011 adv.
başından beri ab ovo adv.
o zamandan beri thenceforwards adv.
o zamandan beri whenceforth adv.
o yerden beri whenceforth adv.
çok uzun zamandan beri overlong adv.
o zamandan beri sene adv.
çok eskiden beri since a long time ago adv.
… den beri sinsyne adv.
… den beri siththen adv.
-den beri from prep.
-den beri dated from prep.
-den beri for prep.
-den beri since prep.
-eliden beri since prep.
-eli beri since prep.
den beri aff prep.
'-den beri with prep.
'-den beri syn [scotland] prep.
dan beri wherefrom conj.
-den beri ever since conj.
'-den beri syne [scotland] conj.
Phrasals
-den beri var olmak go back to v.
görüşüp son görüşmeden beri neler olup bittiğini konuşmak catch up v.
(biriyle) görüşüp son görüşmeden beri neler olup bittiğini konuşmak catch up with (someone) v.
Phrases
eski çağlardan beri since the ancient times n.
en başından beri from its earliest days n.
eskiden beri since antiquity adv.
eski zamanlardan beri since antiquity adv.
ezelden beri since the beginning of time adv.
zamanın başlangıcından beri since the beginning of time adv.
dönemin başından beri since the beginning of the term expr.
çoktan beri this many a day expr.
insanlık tarihinin başlangıcından beri from beginning of humankind expr.
insanlığın başlangıcından beri since the beginning of humanity expr.
öteden beri bilinmektedir it has been long known expr.
ta başından beri from the very first expr.
eskiden beri down through (something) expr.
o zamandan beri in the years since expr.
o zamandan beri geçen yıllarda in the years since expr.
zaman kavramının başından beri since the dawn of time expr.
kalu belâdan beri since the beginning of time expr.
(…)den beri ever since (...) expr.
Colloquial
ağustos ayının sonlarından beri since late august n.
başından beri from the very beginning n.
başından beri right along n.
birkaç günden beri for a couple/few of days n.
evlendiğimizden beri since we've been married n.
gittiğinden beri since you went n.
gittiğinden beri since you have been gone n.
hafta sonundan beri since the weekend n.
sabahtan beri since the morning n.
birisine karşı başından beri dürüst olmak be honest with someone from the beginning v.
birinci günden beri day one adv.
en baştan beri day one adv.
başından beri day one adv.
ezelden beri since forever adv.
(belirli bir kaynak) '-tan beri off prep.
birkaç seneden beri for a few years now expr.
çocukluğundan beri man and boy expr.
çocukluktan beri man and boy expr.
çok eski(ler)den beri from far in the past expr.
geçmişten beri man and boy expr.
ne zamandan beri umurunda? since when do you care? expr.
uzun zamandan beri for many a long day expr.
eskiden beri/hep böyle süregelmiştir it was ever so expr.
eskiden beri/hep böyle süregelmiştir it was ever thus expr.
fi tarihinden beri dog's years expr.
şu zaman itibaren/o zamandan beri from this/that time forth expr.
Idioms
başından beri from the word go n.
bebeklikten beri since the cradle n.
beşikten beri since the cradle n.
en başından beri from the very beginning n.
eskiden beri oynanan eser, oyun, gösteri, müzikal old warhorse n.
başından beri/itibaren bir şeyi yapıyor olmak get in on the ground floor v.
başından beri içinde olmak be in on the ground floor v.
başından beri içinde olmak come in on the ground floor v.
başından beri içinde olmak get in on the ground floor v.
baştan beri kazanma şansı olmamak be left at the post v.
bir işin başından beri içinde olmak be, come, get, in on the ground floor v.
çok uzun zamandan beri/bu yana since adam was a boy adv.
baştan beri out of the chute adv.
en başından beri out of the chute adv.
ta baştan beri out of the chute adv.
fi tarihinden beri since adam was a boy adv.
ezelden beri since hitler was a corporal adv.
fi tarihinden beri since hitler was a corporal adv.
fi tarihinden beri since adam was a wee lad expr.
çok eski zamanlardan beri from time immemorial expr.
çok eskiden/eski zamanlardan beri since time immemorial expr.
en başından beri from the year one (us) expr.
eski çağlardan beri since time immemorial expr.
en başından beri since the year dot (brit) expr.
en başından beri from day one expr.
en başından beri since the year dot (us) expr.
en başından beri from the year dot (brit) expr.
en başından beri from the word go expr.
öteden beri all along expr.
laf ola beri gele all cry and no wool expr.
lafa ola beri gele great (or much) cry and little wool expr.
uzun zamandan beri in donkey's ears expr.
uzun zamandan beri in donkeys expr.
tanıdığımdan beri year dot expr.
tanıdığımızdan beri year dot expr.
başından beri in the year dot [brit] expr.
başından beri the year dot expr.
çok uzun zamandan beri the year dot expr.
çok eskiden beri since hector was a pup [old-fashioned] expr.
çok eskiden beri since time out of mind expr.
öteden beri since time out of mind expr.
eskiden beri since time out of mind expr.
çok eski zamanlardan beri since time out of mind expr.
fi tarihinden beri since time out of mind expr.
en baştan beri (right) from the off expr.
başlangıçtan beri (right) from the off expr.
ilk andan beri (right) from the off expr.
baştan beri from the bottom up expr.
o günden beri from that day forth expr.
o andan/zamandan beri from that time forth expr.
çok eskiden/eski zamanlardan beri from/since time immemorial expr.
eski çağlardan beri from/since time immemorial expr.
doğduğundan beri in all (one's) (born) days expr.
doğduğundan beri in all one's born days expr.
başından beri/itibaren bir şeyi yapıyor olan in on the ground floor expr.
başından beri içinde in on the ground floor expr.
Speaking
evlendiğimizden beri since we got married n.
gençliğimden beri since i was young n.
beri gel! come near! interj.
bizi çocukluğumuzdan beri tanır he's known us since we were kids expr.
başından beri rol yapıyordu he was pretending the whole time expr.
çok eski(ler)den beri from way back expr.
çocukluğumdan beri since I was a child expr.
geldiğimizden beri böyle she's been like that since we got here expr.
onu küçüklüğünden beri tanırım I have known him since he was little expr.
onu üç yıldan beri tanıyorum I've known him for three years expr.
onu 3 yıldan beri tanıyorum I've known him for three years expr.
o zamandan beri aklımdan çıkmıyorsun I have not stopped thinking about you since expr.
onu 3 yıldan beri tanıyorum I've known him for 3 years expr.
ne zamandan beri bu okulda öğretmenlik yapıyorsun? how long have you been teaching in this school? expr.
ne zamandan beri it's many a long day since expr.
o zamandan beri aklımdan çıkmıyorsunuz I have not stopped thinking about you since expr.
onu üç yıldan beri tanıyorum I have known him for 3 years expr.
ne zamandan beri? since when? expr.
ne kadar zamandan beri ingilizce öğreniyorsun? how long have you been learning english? expr.
ne zamandan beri karate yapıyorsun? how long have you been doing karate? expr.
ne zamandan beri karate yapıyorsun? how long have you done karate? expr.
onu 3 yıldan beri tanıyorum I have known him for three years expr.
onu üç yıldan beri tanıyorum I have known him for three years expr.
onu 3 yıldan beri tanıyorum I have known him for 3 years expr.
onu üç yıldan beri tanıyorum I've known him for 3 years expr.
ne zamandan beri buradasın? how long have you been here? expr.
ne zamandan beri bu okulda öğretmenlik yapıyorsun? how long have you taught in this school? expr.
son toplantımızdan/buluşmamızdan beri/bu yana since our last meeting expr.
seni son gördüğümden beri since I last saw you expr.
seni son gördüğümden beri since we last met expr.
seni gördüğüm ilk andan beri from the moment I first saw you expr.
seninle son görüşmemizden beri since we last met expr.
son görüşmemizden beri since we last met expr.
seninle son görüşmemizden beri since I last saw you expr.
saat 7'den beri yoldayım I've been on the road since 7:00 expr.
son görüşmemizden beri since our last meeting expr.
son görüşmemizden beri since I last saw you expr.
tek bildiğim o zamandan beri görünmedikleri all I know is that they've never been seen since expr.
Trade/Economic
uzun zamanlardan beri süregelen enflasyon chronic inflation n.
transdinyester bölgesinde 1994'ten beri basılan bir para birimi ruble n.
başlangıçtan beri ab inito expr.
Law
beri kılmak hold harmless v.
kadimden beri immemorially adv.
Politics
1970'lerin sonundan beri aktif olan mısır hükümetini devirip şeriat devleti kurmaya çalışan radikal islamcı grup al-jihad n.
1970'lerin sonundan beri aktif olan mısır hükümetini devirip şeriat devleti kurmaya çalışan radikal islamcı grup islamic jihad n.
1970'lerin sonundan beri aktif olan mısır hükümetini devirip şeriat devleti kurmaya çalışan radikal islamcı grup vanguards of conquest n.
1970'lerin sonundan beri aktif olan mısır hükümetini devirip şeriat devleti kurmaya çalışan radikal islamcı grup egyptian islamic jihad n.
doğumdan beri vatandaş olan kimse native citizen n.
Technical
eskiden beri uzay boşluğunu doldurduğu varsayılan esnek bir madde aether n.
Mining
çok eski çağlardan beri mücevher olarak kullanılan bir taş türü lazuli n.
Gastronomy
10. yüzyıldan beri münih'te üretilen bir bira munchener n.
Marine Biology
1938 yılında afrika kıyılarında görülene kadar kretase döneminden beri neslinin tükenmiş olduğu düşünülen bir balık coelacanth (latimeria chalumnae) n.
Botanic
antik çağlardan beri aslen akdeniz bölgesinde yetiştirilmekte olup günümüzde dünyanın birçok yerinde görülen ve yenebilir siyah meyveleri olan yaprak dökmeyen bir ağaç olive n.
antik çağlardan beri aslen akdeniz bölgesinde yetiştirilmekte olup günümüzde dünyanın birçok yerinde görülen ve yenebilir siyah meyveleri olan yaprak dökmeyen bir ağaç european olive tree n.
antik çağlardan beri aslen akdeniz bölgesinde yetiştirilmekte olup günümüzde dünyanın birçok yerinde görülen ve yenebilir siyah meyveleri olan yaprak dökmeyen bir ağaç olea europaea n.
Social Sciences
1954'ten beri her yıl melbourne'de düzenlenen bir festival moomba n.
17. yüzyılın sonlarından beri nebraska'nın kuzeydoğusunda yaşayan bir yerli halkın üyesi omaha n.
Linguistics
rönesans'tan beri kullanılan latince new latin n.
m.s. 900'den beri kullanılıp arap alfabesiyle yazılan farsça modern persian n.
History
(1917'den beri) büyük britanya kraliyet ailesi windsor n.
(1917'den beri) büyük britanya kraliyet ailesi house of windsor n.
ezelden beri süren yükümlülük suit custom n.
Religious
on yedinci yüzyıldan beri azizlerin yaşamını inceleyen bir cemiyet üyesi bollandist n.
yeni ahit'in erken hristiyanlık döneminden beri kutsal veya resmi olarak kabul edilen kısımları homologoumena n.
Philosophy
(iyonyalı doğa filozoflarına göre) başlangıçtan beri var olan maddenin özel bir çeşidi matter n.
Geography
1950'den beri tel aviv-yafa olarak bilinen şehrin parçası olan, batı israil'de yer alan eski bir liman şehri yafo n.
Sport
ingilizlerin 1779'dan beri epsom'da yılda bir düzenlediği klasik at yarışı ve benzerleri the oaks n.
1861'den beri her yıl melbourne'de düzenlenen at yarışı koşusu melbourne cup n.
Wagering
1779'dan beri epsom'da kısraklar için düzenlenen yıllık bir at yarışı oaks n.
Abbreviation
1990'lardan beri lübnan'da faaliyet gösteren filistinli aşırı dinci sünni bir örgüt asbat al-ansar n.
Latin
baştan beri ab initio n.
en başından beri ex tunc expr.
Archaic
o zamandan beri thence adv.
…den beri sith adv.
o zamandan beri sith adv.
… den beri sithen adv.
… den beri sithens adv.
… den beri sithence adv.
Slang
diş telleri ve küçüklükten beri bıyıkları olan ergen çocuk avin n.
fi tarihinden beri dog’s mother adv.
baştan beri from jump street expr.
en başından beri from jump street expr.
Modern Slang
baştan beri gerçek a 1 since day 1 expr.
her zaman/baştan beri içten a 1 since day 1 expr.
her zaman/baştan beri sahici a 1 since day 1 expr.