arkadaş - Turkish English Dictionary
History

arkadaş



Meanings of "arkadaş" in English Turkish Dictionary : 116 result(s)

Turkish English
Common Usage
arkadaş friend n.
arkadaş companion n.
General
arkadaş brother n.
arkadaş buddy n.
arkadaş mate n.
arkadaş chum n.
arkadaş consociate n.
arkadaş pal n.
arkadaş familiar n.
arkadaş helpmeet n.
arkadaş connection n.
arkadaş bud n.
arkadaş chap n.
arkadaş frater n.
arkadaş consort n.
arkadaş kamerad n.
arkadaş amigo n.
arkadaş compeer n.
arkadaş comate n.
arkadaş fella n.
arkadaş fellow n.
arkadaş bedfellow n.
arkadaş intimate n.
arkadaş comrade n.
arkadaş partner n.
arkadaş cohort n.
arkadaş feller n.
arkadaş helpmate n.
arkadaş ally n.
arkadaş friend n.
arkadaş associate n.
arkadaş colleague n.
arkadaş connexion n.
arkadaş achates n.
arkadaş camerade n.
arkadaş time killer n.
arkadaş tilikum [dialect] n.
arkadaş amy n.
arkadaş eme [scottish] n.
arkadaş make n.
arkadaş mate n.
arkadaş bhai [india] n.
arkadaş billy [scotland] n.
arkadaş billie [scotland] n.
arkadaş marrow [dialect] n.
arkadaş marrow [scotland] n.
arkadaş boet [south africa] n.
arkadaş haver n.
arkadaş haber n.
arkadaş chaber n.
arkadaş chaver n.
arkadaş bredren n.
arkadaş yfere [obsolete] n.
arkadaş gossip n.
arkadaş oppo [uk] n.
arkadaş running mate n.
arkadaş running-mate n.
arkadaş co-mate n.
arkadaş couzin [south africa] n.
arkadaş duddie n.
arkadaş fellowship n.
arkadaş semblable n.
arkadaş sinner [dialect] n.
arkadaş skainsmate n.
arkadaş skate n.
arkadaş fellow adj.
arkadaş boertjie [south africa] expr.
Colloquial
arkadaş lad n.
arkadaş tillicum [us & canadian] n.
arkadaş good buddy n.
arkadaş yaar [hinglish] n.
arkadaş kidder [dialect] n.
arkadaş jong [south africa] n.
arkadaş handlanger n.
arkadaş cat n.
arkadaş bra [south africa] n.
arkadaş chommie [south africa] n.
arkadaş cock [uk] n.
arkadaş home fry interj.
arkadaş homefry interj.
arkadaş dognutz interj.
arkadaş man interj.
arkadaş pardner interj.
arkadaş homeboy exclam.
Speaking
arkadaş maty n.
arkadaş matey interj.
Trade/Economic
arkadaş associate n.
Law
arkadaş companion n.
Technical
arkadaş buddy interj.
Archaic
arkadaş mone n.
arkadaş concomitant n.
arkadaş paragon n.
arkadaş peer n.
Slang
arkadaş bizatch n.
arkadaş biznitch n.
arkadaş cobber n.
arkadaş home skillet n.
arkadaş homeslice n.
arkadaş hoser n.
arkadaş palsy-walsy n.
arkadaş cully n.
arkadaş bluh (rap slang) interj.
arkadaş dude interj.
arkadaş bloke interj.
arkadaş okie (rap slang) interj.
arkadaş shot interj.
arkadaş ock (philadelphian slang) interj.
arkadaş homeboy interj.
arkadaş bitch interj.
British Slang
arkadaş cuz n.
arkadaş blad interj.
arkadaş brer interj.
arkadaş bruv interj.
arkadaş fam interj.
Modern Slang
arkadaş amico n.
arkadaş acere [cuba/miami] exclam.

Meanings of "arkadaş" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

Turkish English
Common Usage
kız arkadaş girl friend n.
iyi arkadaş good friend n.
arkadaş çevresi entourage n.
arkadaş canlısı friendly adj.
General
erkek arkadaş toplantısı bull session n.
yakın arkadaş close friend n.
yakın arkadaş fellow n.
yakın kız arkadaş girlfriend in training n.
kız arkadaş girl n.
eski arkadaş former friend n.
iyi arkadaş familiar n.
arkadaş olan associate n.
arkadaş sevgisi companionship n.
yakın arkadaş alter ego n.
kız arkadaş girlfriend n.
kız arkadaş ses tonu girlfriend voice n.
yakın arkadaş bosom friend n.
arkadaş çevresi company n.
arkadaş sevgisi comradeship n.
yakın arkadaş chum n.
yakın arkadaş fella n.
canciğer arkadaş chum n.
samimi arkadaş intimate n.
arkadaş grubu social circle n.
sıradan arkadaş casual friend n.
samimi arkadaş familiar n.
erkek arkadaş boy friend n.
ortak arkadaş mutual friend n.
yakın arkadaş crony n.
arkadaş grubu crowd n.
arkadaş tarifesi partner fare n.
arkadaş canlı olma amiableness n.
arkadaş ve akraba ziyareti visiting friends and relatives n.
kalıcı arkadaş steady n.
yakın arkadaş boon companion n.
bayan arkadaş lady friend n.
yakın arkadaş intimate n.
bakımsız ve pis erkek arkadaş hobeau n.
sadık arkadaş a true friend n.
iyi huylu veya arkadaş canlısı olma jovialness n.
erkek arkadaş boyfriend n.
arkadaş kayırma nepotism n.
arkadaş daveti friend invitation n.
arkadaş çevresi group of friends n.
arkadaş çevresi group of pals n.
arkadaş çevresi circle of friends n.
arkadaş çevresi social circle n.
hanım arkadaş lady friend n.
iyi arkadaş chum n.
arkadaş ortamı a circle of friends n.
arkadaş ilişkileri friend relationships n.
iki arkadaş couple n.
ortak arkadaş common friend n.
müşterek arkadaş common friend n.
en iyi arkadaş best friend n.
hayali arkadaş imaginary friend n.
arkadaş bulma hizmetleri dating services n.
özel arkadaş special friend n.
eski erkek arkadaş exboyfriend n.
eski kız arkadaş exgirlfriend n.
gerçek arkadaş real friend n.
kötü arkadaş bad friend n.
çok sayıda arkadaş many friends n.
en iyi/en yakın arkadaş best friend n.
yakın arkadaş a close friend n.
yakın bir arkadaş a close friend n.
liseden arkadaş high school friend n.
sıkı arkadaş close friend n.
oyuncu arkadaş fellow actor n.
(birinin) yakın arkadaş çevresi someone's close circle of friends n.
gerçek arkadaş true friend n.
güvenilir arkadaş reliable friend n.
güvenilir arkadaş trustworthy friend n.
iyi dost/arkadaş a good fellow n.
iyi arkadaş good friend n.
vefasız arkadaş unfaithful friend n.
vefasız arkadaş false friend n.
yanlış arkadaş false friend n.
arkadaş olmayan/düşman unfriend n.
arkadaş grubu group of friends n.
bayan arkadaş female companion n.
hanım arkadaş female companion n.
kadın arkadaş female companion n.
ideal arkadaş ideal friend n.
kayıp arkadaş lost friend n.
kız arkadaş deneyimi girlfriend experience (gfe) n.
dört arkadaş four friends n.
gizli arkadaş secret friend n.
devamlı arkadaş constant companion n.
arkadaş canlısı olma agreeability n.
arkadaş canlısı olma agreeableness n.
kız arkadaş lady friend n.
kardeş gibi yakın arkadaş neighbor n.
kardeş gibi yakın arkadaş neighbour n.
arkadaş (eskiden amerikalı sömürgecilerin kızılderilileri selamlama ifadesi) netop n.
kız arkadaş tib [obsolete] n.
erkek arkadaş ami [french] n.
kız arkadaş amie [french] n.
kız arkadaş amiga [spanish] n.
arkadaş canlısı olma associableness n.
arkadaş canlısı olmama unapproachability n.
birçok arkadaş many friends n.
arkadaş canlısı olunmadığı için sevilmeme unfriendliness n.
arkadaş edinen kimse befriender n.
arkadaş edinme befriendment n.
yakın arkadaş belamy n.
eski erkek arkadaş ex-boyfriend n.
arkadaş canlısı olma bonhommie n.
erkek arkadaş boy n.
arkadaş grubu bredren n.
arkadaş grubu bredrin n.
yakın arkadaş buddie n.
kız arkadaş young lady n.
erkek arkadaş young man n.
kadın arkadaş gal pal n.
uyuşuk arkadaş lungis [obsolete] n.
yakın arkadaş musketeer n.
en yakın arkadaş musketeer n.
kadın arkadaş gimmer [dialect] n.
yakın arkadaş buluşması gossiping n.
can ciğer kuzu sarması arkadaş greek [obsolete] n.
yakın arkadaş chummy n.
arkadaş (erkek) compadre [dialect] n.
arkadaş canlısı olmama inaffability n.
(aynı arkadaş grubu arasında çıkan) tartışma in-fighting n.
keyifli arkadaş goodfellow n.
yakın arkadaş family n.
arkadaş grubu family n.
erkek arkadaş fancy man [obsolete] n.
antik yunan'da gelini evinden alan arkadaş paranymph n.
kız arkadaş popsy n.
yakın kadın arkadaş cummer [scotland] n.
arkadaş grubu fellowred n.
arkadaş grubu fellowship n.
yakın arkadaş inward [obsolete] n.
arkadaş çevresinin gazına gelme peer pressure n.
yakın arkadaş cod [dialect] n.
arkadaş çevresi conversation [obsolete] n.
arkadaş bulma hizmeti dating service n.
samimi arkadaş fly [obsolete] n.
yakın arkadaş pewfellow n.
kız/erkek arkadaş partner n.
hem arkadaş hem rakip görülen kimse frenemy n.
arkadaş çevresi surrounding n.
arkadaş bulmak find a friend v.
ile arkadaş olmak go around with v.
arkadaş edinmek make friends v.
arkadaş olmak be friends v.
ile arkadaş olmak be friends with v.
arkadaş olmak become friends v.
arkadaş olmak make friends with v.
arkadaş bulmak find a companion v.
arkadaş olmak be friends with v.
biriyle arkadaş olmak take up with v.
ile arkadaş olmak be in with v.
arkadaş olmak befriend v.
ile arkadaş olmak make friends with v.
arkadaş olmak make friends v.
arkadaş olmak become friends with v.
arkadaş edinmek have friends v.
arkadaş eklemek (listeye vb) add a friend v.
arkadaş aramak look for a friend v.
ayrıldıktan sonra arkadaş olarak kalmak stay friends after a break up v.
ayrıldıktan sonra arkadaş kalmak be (still) friends after break up v.
ayrıldıktan sonra arkadaş olarak kalmak be (still) friends after break up v.
ayrıldıktan sonra arkadaş kalmak stay friends after a break up v.
arkadaş olarak görmek consider someone a friend v.
arkadaş olarak görmek see someone as a friend v.
dünyanın diğer ucundan bir arkadaş edinmek make a friend from the other side of the world v.
arkadaş edinmek make a friend v.
(birlikte) çalıştığı herkesle/bütün insanlara arkadaş olmak istemek make friends with all the people he/she work with v.
bir sosyal paylaşım sitesinde birini arkadaş olarak eklemek friend v.
yakın arkadaş olmak chum v.
(bir şey elde etmek için) birisiyle arkadaş olmak buddy up v.
arkadaş olmak buddy v.
arkadaş edinmek gain v.
yakın arkadaş olmak hobanob v.
arkadaş olmak sib v.
arkadaş olmak sort [uk] [dialect] v.
yakın (arkadaş) thick adj.
arkadaş canlısı companionable adj.
çok yakın (arkadaş) intimate adj.
arkadaş canlısı sociable adj.
arkadaş canlısı social adj.
yakın (arkadaş) close adj.
yakın arkadaş hail fellow well met adj.
arkadaş canlısı genial adj.
arkadaş canlısı cordial adj.
arkadaş canlısı affable adj.
arkadaş canlısı amiable adj.
arkadaş canlısı friendful adj.
arkadaş canlısı accompanable adj.
arkadaş olmuş affrended [obsolete] adj.
arkadaş olmuş affriended [obsolete] adj.
yeniden arkadaş olan affrended [obsolete] adj.
arkadaş canlısı acquaintable adj.
arkadaş canlısı amical adj.
arkadaş canlısı olmayan unapproachable adj.
arkadaş canlısı olmayan undemonstrative adj.
(arkadaş) en iyi bezzie adj.
(arkadaş) en iyi bezzy adj.
arkadaş canlısı ve geçimli matey adj.
arkadaş canlısı hende adj.
arkadaş canlısı hendy [obsolete] adj.
arkadaş canlısı hold [obsolete] adj.
yakın (arkadaş) great [dialect] adj.
arkadaş canlısı common [dialect] adj.
arkadaş canlısı companable adj.
arkadaş canlısı olmayan inaffable adj.
arkadaş canlısı olmayan inamiable [obsolete] adj.
arkadaş canlısı olmayan ingrate [obsolete] adj.
arkadaş canlısı olmayan insociable adj.
arkadaş canlısı pack [scotland] adj.
arkadaş gibi olan fellowlike adj.
arkadaş canlısı fellowly adj.
arkadaş canlısı olmayan inhospitable adj.
arkadaş canlısı outgiving adj.
arkadaş canlısı smooth adj.
arkadaş olarak in company adv.
arkadaş canlısı bir biçimde sociably adv.
bir arkadaş vasıtasıyla through a friend adv.
arkadaş canlısı bir tavırla matily [uk] adv.
vay arkadaş so conj.
vay arkadaş zounds interj.
arkadaş anlamı veren ön ek co- pref.
(yabancı kimselere hitaben) arkadaş dad expr.
Phrasals
arkadaş kalmak be in with v.
(biriyle) arkadaş olmak fraternize with (someone) v.
(biriyle) arkadaş kalmak keep in with (someone) v.
(biriyle) arkadaş olmak buddy up (with someone) v.
arkadaş olmak buddy with v.
biriyle arkadaş olmaya başlamak come on to someone v.
ile arkadaş olmak fraternize with v.
(biriyle) iyi arkadaş olmak get on (with someone) v.
(biriyle) iyi arkadaş olmak get along (with someone) v.
(biriyle) arkadaş olmak get on with (someone) v.
Phrases
bana arkadaş de ama beni yakın tut call me friend but keep me closer expr.
yeni arkadaş istemem no new friends expr.
normal bir arkadaş gibi as one does expr.
(biriyle) iyi arkadaş on a first-name basis (with someone) expr.
(biriyle) yakın arkadaş on a first-name basis (with someone) expr.
(biriyle/bir şeyle) arkadaş in with (someone or something) expr.
Proverb
gerçek arkadaş kara günde belli olur friend in need is a friend indeed
Colloquial
yakın arkadaş bezzie n.
ömürlük arkadaş bffl (best friend for life) n.
en yakın arkadaş bffl (best friend for life) n.
siyah arkadaş/kanka blood n.
yakın arkadaş ace boom-boom n.
yakın arkadaş bosom chum n.
en yakın arkadaş bosom chum n.
en yakın/iyi arkadaş best bud n.
canciğer/sıkı fıkı arkadaş best bud n.
çok iyi/yakın arkadaş best bud n.
iyi/yakın arkadaş good buddy n.
erkek arkadaş olma özelliklerine sahip boyfriend material n.
erkek arkadaş olabilecek niteliklere sahip olma boyfriend material n.
erkek arkadaş kumaşı boyfriend material n.
en yakın arkadaş someone's right hand n.
eski arkadaş old boy n.
iki arkadaş arasındaki düşmanlık hostility between two friends n.
sadık arkadaş true blue friend n.
yeni arkadaş new friend n.
yakın arkadaş ace n.
yakın arkadaş partner in crime n.
yanlış arkadaş grubu the wrong crowd n.
dost/arkadaş (erkek) dude n.
en yakın arkadaş ride or die n.
en güvenilir arkadaş ride or die n.
sadık arkadaş ride or die n.
arkadaş canlısı adam nice guy n.
birinin arkadaş çevresi the company somebody keeps n.
yakın arkadaş ace boom-boom n.
(birinin) arkadaş çevresi the company (one) keeps n.
birinin arkadaş çevresi the company somebody keeps n.
(iyelik zamiri ile kullanılır) arkadaş bitch n.
arkadaş veya dost anlamına gelen bir küçültme sözcüğü matey n.
erkeklerden oluşan arkadaş grubu boy n.
duygusal birliktelik olmayıp sadece cinsel ilişki yaşanan arkadaş friend with benefits n.
kurtarıcı kız/arkadaş go-to girl n.
arkadaş olmak make a friend v.
(sadece) iyi arkadaş olmak be (just) good friends v.
(sadece) arkadaş olmak be (just) good friends v.
(sadece) yakın arkadaş olmak be (just) good friends v.
iyi arkadaş olmak be good friends v.
yakın arkadaş olmak be good friends v.
(biriyle) arkadaş olmak be in with (someone) v.
arkadaş olmak pal up v.
arkadaş toplantısına gitmeden önce evde alkol almak preload v.
arkadaş canlısı folksy adj.
arkadaş canlısı olmayan uncordial [scottish] adj.
arkadaş listesinden çıkarılmış unfriended adj.
(biriyle) arkadaş friends with (someone) adj.
arkadaş canlısı palsy adj.
vay arkadaş man interj.
(hitap olarak) arkadaş bru [south african] interj.
naber arkadaş! what's up, doc? expr.
sen de kendine arkadaş mı diyorsun? call yourself a friend? expr.
senin gibi arkadaş mı olur? call yourself a friend? expr.
(biriyle) arkadaş down (with someone) expr.
arkadaş istiyorsan önce arkadaş ol if you want a friend, be a friend expr.
arkadaşın olsun istiyorsan önce sen arkadaş olmayı öğren if you want a friend, be a friend expr.
arkadaşın olsun istiyorsan arkadaş canlısı ve kibar olmalısın if you want a friend, be a friend expr.
senin gibi arkadaş mı olur? call yourself a friend? expr.
sen kendini arkadaş mı sanıyorsun? call yourself a friend? expr.
sen de arkadaş mısın? call yourself a friend? expr.
sana arkadaş demeye bin şahit lazım call yourself a friend? expr.
sen kendine arkadaş mı diyorsun? call yourself a friend? expr.
sen kendine nasıl arkadaş diyebiliyorsun? call yourself a friend? expr.
erkek arkadaş bfn abrev.
Idioms
yakın arkadaş bosom chum n.
en yakın arkadaş bosom chum n.
çok yakın arkadaş bosom friend n.
en yakın arkadaş bosom buddy n.
en yakın arkadaş bosom pal n.
güvenilir arkadaş good ole boy n.
güvenilir arkadaş good old boy n.
iyi arkadaş good old boy n.
iyi arkadaş good ole boy n.
kafa (arkadaş) kindred spirit n.
yakın arkadaş bosom pal n.
yakın arkadaş bosom buddy n.
iki yakın arkadaş frick and frack n.
etle tırnak gibi birbirinden ayrılmayan iki arkadaş frick and frack n.
arkadaş canlısı kimse a people person n.
siyahi arkadaş blood (brother) n.
en yakın arkadaş boon companion n.
birlikte vakit geçirmekten hoşlanılan arkadaş boon companion n.
en yakın arkadaş bosom buddy/friend n.
yakın arkadaş bosom buddy/friend n.
en yakın arkadaş work spouse n.
arkadaş arasına çıkmamak not show one's face v.
arkadaş olmak make friends v.
arkadaş olmak pal up with someone v.
arkadaş olmak down v.
birisiyle iyi arkadaş olmak get on a first-name basis with someone v.
birisiyle iyi arkadaş olmak be on a first-name basis with someone v.
sıkı fıkı/içli dışlı/yakın arkadaş gibi görünmek be palsy-walsy v.
(birisiyle) arkadaş olmak strike up a friendship v.
(arkadaş vb) ayrılmak grow away from v.
(cinsel ilişki için) arkadaş bulmak pick up v.
onaylanmayan/sevilmeyen biriyle arkadaş olmak be/get mixed up with somebody v.
onaylanmayan/sevilmeyen biriyle arkadaş ilişkisi kurmak be/get mixed up with somebody v.
eski anlaşmazlıkları unutup tekrar arkadaş olmak bury the hatchet v.
(konumundan yararlanmak için) biriyle tanışmaya/arkadaş olmaya çalışmak scrape up an acquaintance with (someone) [old-fashioned] v.
(biriyle kendi çıkarı için) tanışmaya/arkadaş olmaya çalışmak scrape up an acquaintance with (someone) [old-fashioned] v.
konumundan yararlanmak için biriyle tanışmaya/arkadaş olmaya çalışmak scrape up an acquaintance v.
biriyle kendi çıkarı için tanışmaya/arkadaş olmaya çalışmak scrape up an acquaintance v.
konumundan yararlanmak için biriyle tanışmaya/arkadaş olmaya çalışmak scrape (up) an acquaintance with somebody v.
biriyle kendi çıkarı için tanışmaya/arkadaş olmaya çalışmak scrape (up) an acquaintance with somebody v.
(biriyle) arkadaş olmak be friends with (someone) v.
(biriyle) iyi arkadaş olmak be well in (with somebody) v.
(biriyle) arkadaş olmak become friends with (someone) v.
eski anlaşmazlıkları unutup tekrar arkadaş olmak bury your differences v.
(biriyle) arkadaş olmak make friends (with one) v.
arkadaş arasına çıkmamak not show face v.
(konumundan yararlanmak için) biriyle tanışmaya/arkadaş olmaya çalışmak scrape acquaintance with (someone) [old-fashioned] v.
(biriyle kendi çıkarı için) tanışmaya/arkadaş olmaya çalışmak scrape acquaintance with (someone) [old-fashioned] v.
sıkı fıkı (dost/arkadaş) close as the bark to the tree adj.
(arkadaş, dost) yakın close to (someone or something) adj.
(arkadaş, dost) sıkı fıkı close to (someone or something) adj.
arkadaş gibi on good terms expr.
arkadaş olarak on a friendly footing expr.
gerçek arkadaş kara günde belli olur a friend in need is a friend indeed expr.
Speaking
benden sana bir arkadaş nasihatı just a little friendly advice from me n.
arkadaş olduğumuzu sanıyordum I thought we were friends expr.
arkadaş mıyız? are we friends? expr.
arkadaş olabilir miyiz? can we be friends? expr.
arkadaş olabilir miyiz? could we be friends? expr.
arkadaş olabilir miyiz? would we be friends? expr.
arkadaş olalım be friends expr.
arkadaş olmak ister misin? you want to be friends? expr.
arkadaş olmak ister misin? do you want to be friends? expr.
artık arkadaş olabilir miyiz? can we be friends now? expr.
benden sana bir arkadaş tavsiyesi just a little friendly advice from me expr.
benimle arkadaş olur musun will you be my friend expr.
biz arkadaş değiliz we are not friends expr.
birçok arkadaş edinebilirsin you can make a lot of friends expr.
biz arkadaş değiliz we aren't friends expr.
kuyrukta birkaç arkadaş edindim I made friends in the line expr.
kadın arkadaş edinmek zor it's hard to make female friends expr.
seninle arkadaş olmak istiyorum I want to be friends with you expr.
seninle arkadaş olmak istiyorum I would like to be friends with you expr.
seni arkadaş olarak seviyorum I love you as a friend expr.
sana bahsettiğim arkadaş the friend I told you about expr.
siz iyi arkadaş mısınız? are you good friends? expr.
senle ben çok iyi arkadaş olacağız we're going to be great friends expr.
sen nerelisin arkadaş? where are you from my friend? expr.
yeni bir arkadaş buldum I made a new friend expr.
yanlışlıkla seni arkadaşlarımdan/arkadaş listemden çıkardım I accidentally removed you from my friends expr.
arkadaşlar aracılığıyla arkadaş edin make friends through friends expr.
Chat Usage
arkadaş olarak kabul et accept as a friend expr.
arkadaş olabilir miyiz? can we be friends? expr.
arkadaş olabilir miyiz? shall we be friends? expr.
arkadaş olabilir miyiz? should we be friends? expr.
Trade/Economic
memur arkadaş fellow employee n.
Computer
arkadaş bölgesi friend zone n.
arkadaş bulma sitesi dating site n.
çevrimiçi arkadaş online friend n.
arkadaş olarak eklemek friend v.
arkadaş listesine eklemek friend v.
arkadaş listesinden çıkarmak unfriend v.
bir arkadaş etiketlemek tag a friend v.
arkadaş ekle add friend expr.
arkadaş onayı bekleniyor awaiting friend confirmation expr.
Medical
arkadaş yardımı buddy aid n.
Psychology
arkadaş çevresi etkisi peer influence n.
arkadaş etkisi peer influence n.
arkadaş öldürme amicicide n.
hayali arkadaş imaginary companion n.
Botanic
arkadaş hücreler companion cells n.
Social Sciences
özellikle çin'in hunan bölgesinde yaygın olarak uygulanmakta olan kız çocuklarının aynı yaşta başka kız çocuklarıyla arkadaş edilmesi geleneği laotang n.
(scientology) öğretiye karşı olduğu düşünülen aile, arkadaş gibi kişilerle bağların kasıtlı olarak koparılması disconnect n.
Linguistics
arkadaş kümesi içinde öğretim peer teaching n.
History
yakın arkadaş privado [obsolete] n.
samimi arkadaş privado [obsolete] n.
Religious
arkadaş canlısı homiletical [obsolete] adj.
Military
arkadaş ilk yardımı buddy aid n.
Art
arkadaş canlısı chief [scotland] adj.
Abbreviation
kız arkadaş girlfy n.
hayat boyu en iyi arkadaş bff (best friends forever) expr.
Latin
sadık arkadaş fidus achates n.
Archaic
yakın arkadaş cater-cousin n.
yakın kadın arkadaş gossip n.
Slang
en iyi arkadaş main man n.
kız arkadaş old lady n.
yakın arkadaş ya da çocuğa hitaben kullanılan yakınlık bildiren terim bohunk n.
aile ya da arkadaş grubunda türetilen ve kullanılan yaygınlığı olmayan sözcük homemade word n.
arkadaş tayfası gang n.
arkadaş canlısı chummy n.
arkadaş grubu veya tanıdıklar bludfire n.
arkadaş indirimi mate's rate n.
arkadaş indirimi mate's discount n.
bağlantı arkadaş transition friend n.
çok yakın arkadaş framily n.
çok uyumlu arkadaş a regular brick n.
çok uyumlu arkadaş a staunch fellow n.
erkek arkadaş hubbie n.
en iyi arkadaş ace boon coon n.
en iyi arkadaş besty n.
her ortama giren sosyal arkadaş brofessional n.
ilk görüşte arkadaş friend at first sight n.
kız arkadaş ruca n.
kız arkadaş shawty n.
kız arkadaş wifey (rap slang) n.
kız arkadaş shorty (rap slang) n.
kız arkadaş squeeze n.
kız arkadaş hyna n.
mahalleden arkadaş homeboy n.
mahalleden arkadaş homegirl n.
uygun arkadaş a brick n.
uyumlu arkadaş a brick n.
yakın arkadaş peep n.
yakın arkadaş stick man n.
yakın arkadaş stick n.
yakın arkadaş dog (rap slang) n.
yakın arkadaş ace boon coon n.
yakın arkadaş dawg n.
yakın arkadaş dogg (rap slang) n.
yakın arkadaş bubba n.
yakın arkadaş chum n.
yakın arkadaş wingman n.
(sevgili değil de) arkadaş olarak friend zone n.
yakın kız arkadaş gal-pal n.
birbirinden belirgin şekilde farklı iki arkadaş mutt and jeff [dated] n.
fiziksel özellikleri birbirine zıt iki arkadaş mutt and jeff [dated] n.
yakın arkadaş goombah n.
güvenilir arkadaş goombah n.
bir arkadaş home skillet n.
bir arkadaş homeslice n.
kız arkadaş jelly n.
aralarında çok boy farkı olan iki arkadaş/ikili mutt and jeff n.
birbirine zıt özelliklere sahip iki arkadaş/ikili mutt and jeff n.
sorumlu/sorumluluk sahibi arkadaş (kadın) mom n.
anaç arkadaş mom n.
a.b.d. askerleri tarafından kore savaşı sırasında edinilen koreli kız arkadaş, metres moose [obsolete] n.
koreli kız arkadaş (kore'de) moose n.
kız arkadaş moose n.
yakın arkadaş china plate [uk/australia] n.
arkadaş canlısı olmayan kimse polecat n.
cinsiyeti erkek olan arkadaş man n.
arkadaş veya dost grubu massive n.
arkadaş tayfası massive n.
iyi dost/arkadaş bene cull [obsolete] [uk] n.
yakın arkadaş china n.
kız arkadaş moll n.
kız arkadaş mot [ireland] n.
(dublin'de) kız arkadaş mott n.
kız arkadaş mouse n.
erkek arkadaş old man n.
yakın arkadaş palsy-walsy n.
cinsiyeti erkek olan arkadaş goombah n.
kız arkadaş goose [south africa] n.
kız arkadaş drag [dated] n.
arkadaş olunanlar peeps [us] n.
daha fazla para istenmeyecek arkadaş screw n.
arkadaş grubu squad n.
satmak (arkadaş vb) sell out v.
fazla arkadaş canlısı palsy-walsy adj.
tanışır tanışmaz samimi olunan arkadaş friend at first sight expr.
tanıştıran veya aracı olan arkadaş transition friend expr.