uncommon - Türkisch Englisch Wörterbuch

uncommon

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "uncommon" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 12 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
uncommon adj. alışılmamış
The decision was not uncommon for a sitting president.
Karar, görev süresi içindeki bir başkan için alışılmadık bir durum değildi.

More Sentences
General
uncommon adj. sıra dışı
That's not uncommon.
Bu sıra dışı değil.

More Sentences
uncommon adj. nadir
The women endured hard labor in smoky dwellings and suicide was not uncommon.
Kadınlar dumanaltı evlerde ağır işlere katlanıyorlardı ve intihar nadir bir durum değildi.

More Sentences
uncommon adj. nadir
The women endured hard labor in smoky dwellings and suicide was not uncommon.
Kadınlar dumanaltı evlerde ağır işlere katlanıyorlardı ve intihar nadir bir durum değildi.

More Sentences
Technical
uncommon adj. nadir
The women endured hard labor in smoky dwellings and suicide was not uncommon.
Kadınlar dumanaltı evlerde ağır işlere katlanıyorlardı ve intihar nadir bir durum değildi.

More Sentences
General
uncommon adj. fevkalade
uncommon adj. olağanüstü
uncommon adj. olağandışı
uncommon adj. seyrek
uncommon adj. az bulunur
uncommon adj. acayip
uncommon adj. istisnai

Bedeutungen, die der Begriff "uncommon" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 9 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Technical
uncommon failure mode n. olağandışı hata türü
uncommon failure n. olağandışı bozulma
uncommon failure n. olağandışı hata
Medical
an uncommon disorder of keratinization n. ender görülen bir keratinizasyon bozukluğu
an uncommon well-defined neurovascular syndrome n. iyi tanımlanmış yaygın olmayan bir nörovasküler sendrom
an uncommon clinical picture n. nadir görülen klinik bir tablo
an uncommon skin tumor n. nadir görülen bir deri tümörü
an uncommon well-defined neurovascular syndrome n. olan iyi tanımlanmış yaygın olmayan bir nörovasküler sendrom
uncommon localisation n. sıradışı yerleşim