sayı - Türkisch Englisch Wörterbuch

sayı

Bedeutungen von dem Begriff "sayı" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 49 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
sayı count n.
You can see the particle count on the screen.
Parçacık sayısını ekranda görmeniz mümkün.

More Sentences
sayı issue n.
I have commented on a number of central issues, although there are a great many other important issues.
Çok sayıda başka önemli konu olmasına rağmen, bazı temel konular hakkında yorumda bulundum.

More Sentences
sayı number n.
We have therefore tabled amendments deleting the maximum number.
Bu nedenle, azami sayıyı kaldıran değişiklik önergeleri sunduk.

More Sentences
General
sayı run n.
Jeremy was appointed to record all runs scored in the game.
Jeremy oyunda atılan tüm sayıları kaydetmekle görevlendirilmişti.

More Sentences
sayı score n.
We lost by a score of three to one.
Bire karşı üç sayıyla kaybettik.

More Sentences
sayı number n.
Following a new wave of recruitment in March 2000, this number should be further raised to 10,347.
Mart 2000'deki yeni işe alım dalgasının ardından bu sayının 10,347'ye çıkarılması gerekmektedir.

More Sentences
sayı count n.
Who does it benefit, except a handful of large retail outlets which you can count on the fingers of one hand?
Bu durum, bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıdaki büyük perakende satış mağazası dışında kime fayda sağlıyor?

More Sentences
sayı figure n.
In practice, this meant that there were too few figures available to merit their inclusion in the website.
Pratikte bu, web sitesine dahil edilmelerini hak etmeyecek kadar az sayıda rakamın mevcut olduğu anlamına geliyordu.

More Sentences
sayı point n.
Point 6.4 in Article 7 reflects a poor understanding of employment and commercial relationships.
Madde 7'de yer alan 6.4 sayılı madde, istihdam ve ticari ilişkilerin yeterince anlaşılmadığını yansıtmaktadır.

More Sentences
Trade/Economic
sayı number n.
There are now over 3.5 million motor boats in the European Union and the number is rising.
Şu anda Avrupa Birliği'nde 3,5 milyondan fazla motorlu tekne bulunmaktadır ve bu sayı giderek artmaktadır.

More Sentences
sayı points n.
Tom has scored 30 points already.
Tom şimdiden 30 sayı yaptı.

More Sentences
Technical
sayı figure n.
Add up these figures.
Bu sayıları toplayın.

More Sentences
Computer
sayı quantity n.
The quantity of amendments is too great and too many of them are simply technical in nature.
Değişikliklerin sayısı çok fazla ve birçoğu sadece teknik nitelikte.

More Sentences
Math
sayı number n.
My second point concerns the agencies, of which we are acquiring an ever-greater number.
İkinci husus, sayıları her geçen gün artan ajanslarla ilgilidir.

More Sentences
Linguistics
sayı number n.
As far as enlargement is concerned, the number of services linked up will not actually be increased immediately now.
Genişleme ile ilgili olarak, bağlantılı hizmetlerin sayısı aslında hemen şimdi arttırılmayacaktır.

More Sentences
Sport
sayı point n.
Point 6.4 in Article 7 reflects a poor understanding of employment and commercial relationships.
Madde 7'de yer alan 6.4 sayılı bent, istihdam ve ticari ilişkilerin yeterince anlaşılmadığını yansıtmaktadır.

More Sentences
General
sayı goal n.
sayı button n.
sayı volume n.
sayı conversion n.
sayı numeral n.
sayı cage n.
sayı tally n.
sayı tale n.
sayı digit n.
sayı copy n.
sayı numero [spanish] n.
sayı magnitude n.
sayı quotient n.
sayı quotiety n.
sayı mess [dialeect] n.
sayı grist n.
sayı rout n.
sayı feck [obsolete] n.
sayı numerary adj.
Technical
sayı numeral adj.
sayı digital adj.
Computer
sayı num n.
sayı numbers n.
Informatics
sayı digit n.
Telecom
sayı digit n.
Math
sayı numeric n.
sayı cypher n.
Sport
sayı bucket n.
sayı basket n.
sayı extra point n.
Basketball
sayı bucket n.
Volleyball
sayı point n.
Archaic
sayı compt n.

Bedeutungen, die der Begriff "sayı" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
tek sayı odd number n.
One, three, and five are odd numbers.
Bir, üç ve beş tek sayılardır.

More Sentences
(sayı) çift even adj.
The teacher used the examples of 2 and 4 to describe even numbers.
Öğretmen çift sayıları tanımlamak için 2 ve 4 örneklerini kullandı.

More Sentences
General
bin (sayı) one thousand n.
The entire Galician coast, one thousand kilometres, is closed to fishing and shellfish-gathering.
Bin kilometrelik Galiçya kıyılarının tamamı balıkçılık ve kabuklu deniz hayvanlarının yakalanmasına kapatılmıştır.

More Sentences
sayı teorisi number theory n.
Number theory also studies the natural, or whole, numbers.
Sayı teorisi ayrıca doğal veya tam sayıları da inceler.

More Sentences
asal sayı prime n.
Every even number greater than 2 is the sum of two primes.
2'den büyük her çift sayı iki asal sayının toplamıdır.

More Sentences
çok sayı scores n.
In a far-off desert or in the centre of Brussels, if the factory blows up, scores of workers will lose their lives.
Uzak bir çölde ya da Brüksel'in merkezinde fabrika havaya uçarsa çok sayıda işçi hayatını kaybedecektir.

More Sentences
reel sayı real number n.
The set of real numbers is uncountable.
Reel sayılar kümesi sayılamazdır.

More Sentences
yeter sayı quorum n.
Other Members could have requested the quorum and then not voted.
Diğer Üyeler karar yeter sayısı talep edip oy kullanmayabilirdi.

More Sentences
sayı sistemi number system n.
Language learning is like the number system; it has a beginning but doesn't have an end.
Dil öğrenimi sayı sistemi gibidir; onun bir başlangıcı vardır ama sonu yoktur.

More Sentences
şanslı sayı lucky number n.
What's your lucky number?
Senin şanslı sayın nedir?

More Sentences
çok sayı host n.
We can naturally give a whole host of useful recommendations in this matter.
Bu konuda doğal olarak çok sayıda faydalı tavsiyede bulunabiliriz.

More Sentences
çok sayı lot n.
There are a whole lot of related issues to be sorted out.
Çözülmesi gereken çok sayıda bağlantılı konu bulunmaktadır.

More Sentences
çok sayı great deal n.
You have accomplished a great deal of work and taken numerous decisions regarding the Lisbon Process.
Lizbon Süreci ile ilgili olarak çok sayıda çalışma gerçekleştirdiniz ve çok sayıda karar aldınız.

More Sentences
sayı sayma counting n.
With everyone counting the same way, business and trade will explode.
Herkes aynı şekilde sayı sayarsa, alışveriş ve ticaret patlayacaktır.

More Sentences
bölen sayı divisor n.
In the equation 12 ÷ 4 = 3, '4' is the divisor.
12 ÷ 4 = 3 denkleminde '4' bölen sayıdır.

More Sentences
(beyzbol vb.) sayı inning n.
The home team scored three runs in the fourth inning.
Ev sahibi takım dördüncü devrede üç sayı attı.

More Sentences
(dergi, mecmua) sayı issue n.
I read the December issue of Cosmopolitan.
Cosmopolitan'ın Aralık sayısını okuyorum.

More Sentences
(düzenli yayın) sayı volume n.
Our book store sells bound volumes of that magazine.
Kitapçımız bu derginin ciltlenmiş sayılarını satıyor.

More Sentences
sayı saymak count v.
The little boy was able to count to 15.
Küçük çocuk 15'e kadar saymayı becerebiliyordu.

More Sentences
sayı yapmak hit v.
Tom swung the bat and hit a home run.
Tom sopayı salladı ve sayı yaptı.

More Sentences
onlu sayı round adj.
She pushed the total to the nearest round number.
Toplamı en yakın onlu sayıya yuvarladı.

More Sentences
Trade/Economic
asıl sayı cardinal number n.
Some countries use ordinal numbers to count millennia, whereas others count them using cardinal numbers.
Bazı ülkeler bin yıllık dönemi saymak için sıra numaralarını kullanırken, diğerleri asıl sayıları kullanarak sayarlar.

More Sentences
Technical
sayı sistemi number system n.
Language learning is like the number system; it has a beginning but doesn't have an end.
Dil öğrenmek sayı sistemi gibidir; bir başlangıcı vardır ama bir sonu yoktur.

More Sentences
sayı teorisi number theory n.
Number theory also studies the natural, or whole, numbers.
Sayı teorisi aynı zamanda doğal ya da tam sayıları da inceler.

More Sentences
Common Usage
(dergi/gazete) sayı issue n.
tam sayı integer n.
devirli sayı repeating decimal n.
azımsanmayacak (sayı/miktar) substantial adj.
General
müsaade edilen en büyük sayı veya miktar limit n.
çok büyük sayı number of many figures n.
kesirli sayı fractional number n.
özel sayı special n.
indeks sayı indicator n.
irrasyonel sayı irrational n.
tek sayı uneven number n.
onaltılık sayı sistemi hexadecimal number system n.
sayı (oyunda) score n.
büyülü sayı magic number n.
çok büyük sayı myriad n.
sınırlı sayı finite number n.
eksi sayı negative number n.
büyük sayı large number n.
bir harita üzerinde belirli noktaları belirten sayı veya harf map reference n.
zarda gelen sayı cast n.
kombinatoryal sayı teorisi combinatorial number theory n.
devirli ondalık sayı repeater n.
tekrarlayan kesirli sayı repeater n.
onlu sayı sistemi decimal number system n.
tam sayı programlama integer programming n.
bölünemez sayı indivisible n.
abstre sayı abstract number n.
sayı boncuğu abacus n.
devirli ondalık sayı repeating decimal n.
bölünen sayı dividend n.
indeks sayı index number n.
eksiltilen sayı minuend n.
sayı tahtası scoreboard n.
cebirsel sayı teorisi algebraic number theory n.
rasyonel olmayan sayı surd n.
sayı yapma conversion n.
bir (sayı olarak) one n.
üsse ait sayı exponential n.
çarpılan sayı multiplicand n.
sanal sayı imaginary number n.
sekizli sayı sistemi octal numbering system n.
tek sayı odd n.
ondalık sayı decimal n.
sayı olarak çokluk numerosity n.
sayı ilmi numerics n.
sayı olarak çokluk numerousness n.
altılı sayı (serisi) hexade n.
rastgele sayı üreteçleri random number generators n.
ardışık sayı consecutive number n.
ardışık sayı successive number n.
uğurlu sayı lucky number n.
yuvarlak sayı round number n.
rakibe hiç sayı yaptırmama shutout n.
sayı vermeme shutout n.
en küçük sayı least n.
bir önceki sayı back number n.
tekil sayı singular number n.
0-8 arasındaki sayıları kullanan sayı sistemi nonary n.
sayı farkı majority n.
göstergenin gösterdiği sayı reading n.
karakteristik sayı role number n.
hint arap sayı sistemi hindu-arabic system n.
(mecmua gibi süreli yayınlar için) sayı issue number n.
tahmini sayı ballpark figure n.
takribi sayı ballpark figure n.
eski sayı back number n.
belirli sayı quota n.
(dergi vb) ilk sayı first issue n.
sayı kuralları (özellikleri) number facts n.
karesi alınmış sayı squared number n.
100'ün üzerindeki skor/sayı/100'lük seri century n.
sayı yaptırma assist n.
yüzle çarpılmış sayı centuplicate n.
tambölen sayı divisor n.
astronomik rakam/sayı astronomical number n.
üslü sayı exponential number n.
sayı duyusu number sense n.
sayı çifti number pair n.
zardaki en düşük sayı ambsace n.
özel sayı special issue n.
(sayı olabilecek topu) kurtarma get n.
bir (tam) sayının 1 sayı önce geleni preceding number n.
iki basamaklı sayı double digit number n.
müsabakada takımların yaptığı sayı tally n.
tek vuruşta yapılan sayı ace n.
büyük miktar, sayı veya mesafe chance [dialect] n.
numerologlara göre, bir kişinin edinilmiş veya oturmuş kişilik özelliklerini gösteren değişken sayı name number n.
bir sayının dokuz katı olan sayı nonuple n.
sayı falcısı numerologist n.
(belli bir sayı üzerinden) geriye kalan kişiler remainder [obsolete] n.
altı yerine üç farklı sayı içeren zar top n.
20-30 arasını kapsayan sayı aralığı twenties n.
bir diğerinden önce gelen sayı antenumber n.
çift tam sayı even integer n.
eksik sayı undercount n.
gerçek sayıdan veya miktardan az olan sayı veya tutar undercount n.
küçük ve belirsiz sayı baker's dozen n.
üzerine basınca harf, sayı ve sembolleri belgeye işleyen bir nesne keybutton n.
ek sayı extra n.
sonsuz sayı jillion n.
bilinmez sayı jillion n.
sonu gelmez büyüklükteki sayı jillion n.
aynı sınıftan diğer değerlerle kıyaslanabilmesi için bir değere verilen sayı magnitude n.
ikili sayı binit [obsolete] n.
aşağı yukarı belirli olan miktar, sayı, pay veya yer matter n.
bobsledde sayı lauf n.
büyük sayı mense [dialect] [uk] n.
büyük sayı meyne n.
sayı piyangosunda bahisler için fiş kabul eden, kaydeden ve veren kimse writer n.
sayılabilir bir seride milyonuncu sayı millionth n.
arap rakamlarında ondalık virgülün solunda üçüncü hanedeki sayı hundred n.
ek sayı more n.
devirli sayı recurring decimal n.
çok fazla sayı gallon(s) n.
çok büyük sayı hundreds and thousands n.
çok büyük sayı load n.
çok sayı right smart n.
sırayla sayı sayma içeren bir oyun buzz n.
büyük sayı gobs n.
büyük sayı hecatomb n.
büyük sayı hirst [scotland] n.
birden çok sayı multiplicate [obsolete] n.
çok büyük sayı multiplicity n.
sekizlik sistemde sayı octonary n.
sekiz misli sayı octuple n.
yedi ile birin toplamı olan asıl sayı ogdoad n.
çok sayı rout n.
büyük sayı rout n.
tümlemek için gereken sayı complement n.
hesaplanamaz sayı infinite n.
çok büyük sayı infinite n.
sonsuz sayı infinitude n.
sonsuz sayı infinity n.
aşırı sayı infinity n.
sonlu ötesi sayı infinity n.
çift haneli tam sayı double digit n.
iki basamaklı sayı double digit n.
çok büyük sayı googol n.
(sayı, miktar, hacimde) karşı konulamaz patlama cloudburst n.
(sayı, miktar, hacimde) karşı konulamaz patlama deluge n.
(bilardo) oyuncunun karambol ve kırmızı topu deliğe sokarak iki şekilde sayı aldığı vuruş combination shot n.
sayı haline getirme digitalization [us] n.
sayı haline getirme digitalisation [uk] n.
çift haneli sayı double digits [us] n.
büyük sayı piles n.
saymanın ötesindeki sayı countlessness n.
küçük bir sayı curn [scotland] n.
küçük sayı curran n.
fazla sayı scad n.
fazla sayı skad n.
sınırlı sayı few n.
sayı veya rakamlarla yapılan iş figurework n.
yaklaşık düzeyi gösteren sayı order n.
tam sayı precision n.
tanımlayıcı sayı prefix n.
çok az sayı puckle n.
(eton college duvar oyununda) topun kaldırılması ile alınan sayı shy n.
braille ile ifade edilen sayı sign n.
tekil sayı singular n.
(tilt) top girdiğinde sayı kazandıran delik sinkhole n.
kolay sayı sitter n.
kırk sekizinci sıra sayı forty-eighth n.
kırk beşinci sıra sayı forty-fifth n.
kırk bir sıra sayı forty-first n.
kırk dördüncü sıra sayı forty-fourth n.
kırk dokuzuncu sıra sayı forty-ninth n.
kırk ikinci sıra sayı forty-second n.
kırk yedinci sıra sayı forty-seventh n.
kırk altıncı sıra sayı forty-sixth n.
kırk üçüncü sıra sayı forty-third n.
altıncı sayı sixth n.
altmışıncı sayı sixtieth n.
altmış beşinci sayı sixty-fifth n.
altmış dördüncü sayı sixty-fourth n.
rakibe sayı vermeme skunk n.
ufak sayı smatter n.
belirli sayı değeri point n.
(loto ve sayı oyunlarında numaraların çekildiği) sayı sırası station n.
toplam sayı substance [obsolete] n.
üslü sayı exponent n.
üstün olmak (sayı/nüfuz/kuvvet/etki/derece açısından) predominate v.
sayı ile kazanmak win on points v.
sayı yapmak score up v.
sayı yapmak put on v.
sayı saymak number v.
sayı ile kazanmak ya da kaybetmek point v.
yuvarlamak (sayı) round something up v.
yuvarlamak (sayı) round up v.
sayı yapmak knock up v.
sayı ile kaybetmek lose on points v.
sayı kaydetmek chalk up v.
sayı kazanmak score v.
sayı yapmak chalk up v.
(sayı/puan) kazanmak score v.
avans sayı almak take odds v.
sayı kaybetmek lose the point v.
sayı toplamak rack up v.
sayı kazanmak rack up v.
buz hokeyinde sayı yapmak cage v.
sayı olarak/sayıca büyümek grow in numbers v.
sayı almak tally v.
sayı yapmak tally v.
sayı, miktar, güç veya önem bakımından daha büyük olmak reign v.
sayı kazanmak make v.
sayı/miktar olarak daha büyük olmak outstrip v.
(yuvarlak değerde) sayı söylemek round v.
sayı, miktar, güç veya önemce daha fazla olmak rule v.
sayı vuruşu yapmak connect v.
(süre, mesafe, hız, sayı) mekanik kayıt cihazına kaydetmek clock v.
sayı atmaya çalışırken yedi atmak crap (out) v.
yüksek sayı yapmak pace v.
(skor tahtasına kaydedilecek şekilde) sayı almak peg v.
(bazı kart oyunlarında) sayı alamamak scratch v.
(yaş veya sayı olarak) yaklaşmak push v.
sayı almasına izin vermek spot v.
sayı yapmadan scoreless adj.
tek (sayı) uneven adj.
tek (sayı) odd adj.
çift (sayı) even adj.
sayı ya da sayılara ait numerary adj.
(sayı) asal prime adj.
(sayı) tek odd adj.
sayı bakımından quantitative adj.
sayı bilgisi arithmetic adj.
sayı falı ile ilgili numerological adj.
şişirilmemiş (sayı, miktar, boyut) uninflated adj.
kalan (sayı) odd adj.
tek sayı içeren (dizi, seri) odd adj.
yüz (sayı) fivescore adj.
on dörtten bir sayı fazla olan fifteen adj.
asal sayı ile ilgili prime-number adj.
memelilerin sayı ve boyutça büyüdüğü, 10 milyon yıl ile 2 milyon yıl öncesine tarihlenen döneme ait pliocene adj.
memelilerin sayı ve boyutça büyüdüğü, 10 milyon yıl ile 2 milyon yıl öncesine tarihlenen dönem ile ilişkili pliocene adj.
dik (sayı, harf) roman adj.
sayı yapan scoring adj.
(sayı olarak) dörtlük four adj.
(sayı, tür) … tabanlı soled adj.
sayı itibariyle in number adv.
sayı olarak numerically adv.
(sayı) çift even adv.
sayı anlamına gelen ön ek dactylo- pref.
belirtilen kuvvete sahip sayı -plex suf.
sıra sayı numarasını belirten bir son ek -st suf.
Phrasals
(rakibin) sayı atmasını engellemek shut out v.
(bir sayı) kadar artırmak increment something by something v.
her defasında belli bir sayı kadar artırmak increment something by something v.
(sayı) kaydetmek/kazanmak chalk off v.
sayı atışı yapmak toss up v.
(birine karşı) puan kazanmak/sayı yapmak score something up against someone v.
-e sayı yapmak/gol atmak score against someone v.
sayı kaydetmek bang in v.
sayı yapmak bang in v.
spor müsabakasında para karşılığı kasten sayı kaçırmak shave off v.
(birine) sayı yazmak chalk one up for (someone) v.
(puan, sayı) düşürmek count off v.
(puan, sayı) eksiltmek count off v.
(beysbolda) topa vurup koşucunun sayı yapmasını sağlamak drive in v.
(beysbolda) topa vurup koşucunun sayı yapmasını sağlamak drive into v.
-e karşı puan kazanmak/sayı yapmak score against v.
(birine/bir şeye) karşı puan kazanmak/sayı yapmak score against (someone or something) v.
(biri/bir şey) için sayı yapmak score for (someone or something) v.
(biri/bir şey) adına sayı yapmak/puan kazanmak score for (someone or something) v.
(bir şeyden) sayı yapmak score off (something) v.
(bir hareketin devamında) sayı yapmak score off (something) v.
(bir hareketin sonucunda) sayı yapmak/gol atmak score off (something) v.
(bir hareketi değerlendirerek) sayı yapmak/gol atmak score off (something) v.
beyzbolda (bir atıcıya) karşı sayı kazanmak score off (someone) v.
(belli bir puan, sayı) gerisinde olmak trail by (something) v.
(belli bir puan, sayı) gerisinden gelmek/takip etmek trail by (something) v.
Phrases
yeter sayı sağlanmazsa if the quorum is not present/reached/met expr.
yeter sayı sağlanmadığı takdirde if the quorum is not present/reached/met expr.
Colloquial
büyük sayı raft n.
(beyzbol) sayı vuruşu gopher ball n.
(beyzbol) sayı getirecek vuruş gopher ball n.
beysbolda her üç kalede de oyuncu varken erişilen sayı turu grand slam n.
son derece büyük sayı bajillion n.
hayal edilemeyecek kadar büyük sayı kazillion n.
sayı işareti mesh n.
6 turluk sayı atışı maximum n.
(golfte) beraberlikten iki sayı fazla double bogey n.
çok sayı loads n.
büyük sayı loads n.
(beysbolda) sayı vuruşu dinger [us] n.
(beyzbol) sayı vuruşu gopher n.
(beyzbol) sayı getirecek vuruş gopher n.
çok büyük sayı gazillion n.
beysbol veya softbolda topu, dört kaleyi de alıp sayı yapmaya izin verecek şekilde iç sahanın dışına vurmak hit a home run v.
sayı turu vuruşu yapmak hit a home run v.
sayı kazandıran vuruş yapmak hit a home run v.
ceza olarak rakipten puan, sayı düşmek ding v.
sayı kazanmak slip past v.
(golf deliğinde) par sayısından iki sayı fazla skor yapmak double bogey v.
(topa) sayı olacak şekilde vurmak sink v.
sayı olacak atış yapmak sink v.
1 ile 10 arasında bir sayı seç think a number between one and ten expr.
1 ile 10 arasında bir sayı tut think a number between one and ten expr.
1'den 10'a kadar bir sayı seç think a number between one and ten expr.
1'den 10'a kadar bir sayı seç pick a number between one and ten expr.
1 ile 10 arasında bir sayı tut pick a number between one and ten expr.
1 ile 10 arasında bir sayı seç pick a number between one and ten expr.
sayı yok no score expr.
sayı/skor yapan olmadı no score expr.
neredeyse (bir saat, sayı, yaş ) olmak be getting on for… [uk] expr.
sayı vuruşu it's outta here expr.
Idioms
sevişilenler listesindeki çentik/sayı/skor a notch in (someone's) bedpost n.
sevişilenler listesindeki çentik/sayı/skor a notch on (someone's) bedpost n.
sayı meselesi numbers game n.
başarı listesinde bir madde/çentik/sayı a notch in (someone's) belt n.
hanesine bir sayı (ekleme) a notch in (someone's) belt n.
sayı meselesi numbers game n.
takribi sayı a ballpark estimate n.
tahmini sayı a ballpark figure n.
tahmini sayı a ballpark estimate n.
takribi sayı a ballpark figure n.
yaklaşık sayı a ballpark estimate n.
yaklaşık sayı a ballpark figure n.
sayı çokluğuyla sağlanan güç force of numbers n.
şeytanla ilişkilendirilen bir sayı 666 n.
maçta rakibe hiç sayı vermeme a clean sheet n.
maçta rakibin hanesine hiç sayı yazdırmama a clean sheet n.
maçta rakibe hiç sayı vermeme a clean sheet/slate n.
maçta rakibin hanesine hiç sayı yazdırmama a clean sheet/slate n.
üst üste üç sayı yapmak/kazanmak a hat trick n.
takribi (bir) sayı a ballpark figure n.
tahmini (bir) sayı a ballpark figure n.
yaklaşık (bir) sayı a ballpark figure n.
bir tarafın sayı kaydedemediği oyun/maç clean sheet [uk] n.
bir tarafın sayı elde edemediği oyun/maç clean sheet [uk] n.
bir tarafın skor hanesine sayı yazdıramadığı oyun/maç clean sheet [uk] n.
iki sayı geriden başlama two strikes against n.
sayı yapmak get (something) under (one's) belt v.
kariyerinde (şu kadar) sayı/iniş vb. bulunmak get (something) under (one's) belt v.
sayı yapmak have (something) under (one's) belt v.
kariyerinde (şu kadar) sayı/iniş vb. bulunmak have (something) under (one's) belt v.
sayı yapmaya başlamak break one's egg v.
sayı yapmaya başlamak crack one's egg v.
sayı yapmaya başlamak break one's duck v.
sayı yapmaya başlamak crack one's duck v.
(basketbol, futbol) kolay sayı kazanmak için rakip sahada topu beklemek cherry-pick v.
sporda rakibe hiç sayı vermeden kazanma ya da artarda böyle galibiyetler almak keep a clean sheet v.
sayı yapmak make a point v.
sayı yapmak make points v.
sayı yapmak score points v.
(sayı vb.) uydurmak pluck something out of the air v.
son dakikada sayı yapıp beraberliği yakalamak pounce at the death [uk] v.
çok sayı kaçırdığı için bir atıcıyı oyun dışı bırakmak (beysbol) knock (someone) out of the box v.
sayı yapmaya başlamak break your duck v.
çok sayı yapmak/kaydetmek score big v.
(bir şeyi) atıp (birini/rakibi) geçirerek/aşırarak sayı kazanmak/gol atmak slip (something) past (one) v.
(topa vurup (birini/rakibi) geçirerek/aşırarak sayı kazanmak/gol atmak slip (something) past (one) v.
atıp (birini/rakibi) geçirerek/aşırarak sayı kazanmak/gol atmak slip one past (someone) v.
(topa vurup (birini/rakibi) geçirerek/aşırarak sayı kazanmak/gol atmak slip one past (someone) v.
sayı/iniş vb. yapmış under one's belt adj.
sayı pozisyonunda in scoring position expr.
sayı almaya yakın in scoring position expr.
Speaking
bir sayı tut think of a number expr.
1'den 10'a kadar bir sayı tut think a number between one and ten expr.
1'den 10'a kadar bir sayı tut pick a number between one and ten expr.
aklından rastgele bir sayı tut pick a random number expr.
aklından bir sayı tut pick a number expr.
Trade/Economic
hint sayı sisteminde yüz bine eşit meblağ lac n.
çift sayı even number n.
kesirli sayı broken number n.
sayı eşitliği tie n.
sayı-boncuğu abacus n.
rasyonel sayı rational number n.
tam sayı whole number n.
elektronik rastgele sayı belirleme cihazı ernie [uk] n.
hisse senedinin fiyat-kazanç oranını ifade eden sayı multiple n.
hisse değerindeki değişimi temsil eden sayı index n.
sabitlenmek (sayı/kur vb) be fixed v.
sabitlenmek (sayı/kur vb) be pegged v.
Law
sayı (dergi, gazete) issue n.
yeter sayı quorum n.
Politics
yeter sayı olmadığında oturumun ertelendiğini deklare etmek count out v.
Media
eski sayı backfile n.
geçmiş sayı backfile n.
özel sayı superspecial n.
Technical
sayı sistemi numeral system n.
avrupa sayı sistemi european nominal digit shapes n.
anahtar sayı pivot number n.
artı sayı positive number n.
altı bitlik sayı sextet n.
asıl sayı cardinal number n.
belirsiz büyük sayı zillion n.
bir sayı çıkarıcı one-digit subtracter n.
büyük bir sayı good deal n.
boyutsuz sayı pure number n.
büyülü sayı magic number n.
bir başka sayıyı bölen sayı divisor n.
bölünmüş sayı dividend n.
bir önceki sayı back number n.
bütün sayı ölçeği complete number scale n.
bileşik sayı compound number n.
bilinmeyen bir sayı z n.
çift uzunluktaki sayı double-length number n.
değişmez sayı çeki fixed-count check n.
diploit sayı diploid number n.
en küçük tam sayı unit n.
eşlenik sayı conjugate number n.
eksi sayı negative number n.
eşleşik sayı congruent number n.
eski sayı back number n.
en muhtemel sayı tekniği most probable number technique n.
en muhtemel sayı most probable number n.
gezer noktalı sayı floating point number n.
iki beşli sayı biquinary number n.
ikili sayı döküm programı binary dump program n.
ikili kodlu sayı binary coded digit n.
ikili sayı sistemi binary system n.
ikili sayı sistemi binary number system n.
ikili sayı sisteminden çıkarma binary subtraction n.
ikili sayı sisteminde bir birim bit n.
işaretli sayı signed number n.
ikili sayı binary number n.
ikili sayı zinciri binary chain n.
ikili sayı binary digit n.
ikili sayı dizgesi binary number system n.
ikili sayı hücresi binary cell n.
ikili sayı sırası row binary n.
kendisi ve bir sayısı dışındaki bir sayı ile bölündüğü zaman kalan bırakmayan sayı composite number n.
katlı uzunlukta sayı multiple-length number n.
kompleks sayı complex number n.
kombinasyon (sayı ya da şifre) combination n.
konjuge sayı conjugate number n.
kök sayı radix n.
kübik sayı cubic number n.
onaltılı sayı hexadecimal digit n.
ondalık sayı decimal number n.
on altılı sayı sistemi hexadecimal numbering system n.
onaltılı sayı sisteminde sıfır null character n.
oranlı sayı rational number n.
pozitif tam sayı natural number n.
paketlenmiş ondalık sayı packed decimal n.
sayı (rakam) number n.
rasgele birbiçimli sayı random uniform number n.
sayı basmak için kullanılan zımba figure stamp n.
sayı dönemi digit period n.
sayı seçici digit selector n.
rasgele sayı tabloları random number tables n.
rastgele sayı organizasyonu random number organization n.
sayı dizgesi number system n.
rasgele düzgün sayı uniform random number n.
reel sayı float n.
sayı basamağı digit place n.
sayı süzgeci digit filter n.
rassal sayı üreteci random number generator n.
sayı parçalayıcı number cruncher n.
sayı hanesi digit place n.
real sayı real number n.
sayı kavramı number concept n.
rasgele sayı üreteci random number generator n.
sayı sıkıştırma digit compression n.
sayı filtresi digit filter n.
rastgele sayı üreteci random number generator n.
sayı bölücü devre scaling circuit n.
sanal sayı imaginary number n.
sayı düzlemi digit plane n.
rassal sayı random number n.
sayı konumu digit position n.
sayı üreteci number generator n.
sayı zamanı digit period n.
sayı zamanı digit time n.
sayı delgisi digit punch n.
sayı zımbası figure stamp n.
sayı geciktirme öğesi digit delay element n.
sayı konumu digit place n.
sayı kuramsal dönüşüm number theoretic transform n.
sayı geciktirme aygıtı digit delay device n.
rasgele birbiçimli sayı uniform random number n.
sayı sembolizmi symbolism of numbers n.
sekizli sayı sistemi octal numbering system n.
sekizli sayı octal digit n.
sembol sayı symbol number n.
sekizli sayı octal number n.
sözde rasgele sayı pseudo random number n.