sınır dışı

Bedeutungen von dem Begriff "sınır dışı" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	sınır dışı	off-limits adj.

Bedeutungen, die der Begriff "sınır dışı" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 28 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	sınır dışı etme	deportation n.
The deportation agreements that are being urged upon third countries by the EU are not up for debate. AB tarafından üçüncü dünya ülkelerine dayatılan sınır dışı etme anlaşmaları tartışmaya açık değildir. More Sentences
2	General	sınır dışı etmek	deport v.
There are adequate powers to detain and deport if security is threatened. Güvenliğin tehdit altında olması halinde gözaltına alma ve sınır dışı etme konusunda yeterli yetkiler bulunmaktadır. More Sentences
3	General	sınır dışı edilmek	be deported v.
Tom was afraid that he might be deported. Tom, sınır dışı edilebileceğinden korkuyordu. More Sentences
Politics
4	Politics	sınır dışı etme	expulsion n.
There is no room in Europe for exclusion, for expulsion, for marginalisation, whether collective or individual. İster toplu ister bireysel olsun, Avrupa'da dışlamaya, sınır dışı etmeye ve marjinalleştirmeye yer yoktur. More Sentences
General
5	General	sınır dışı etme	bannition n.
6	General	sınır dışı olmak	be deported v.
7	General	sınır dışı etmek	bar v.
Phrasals
8	Phrasals	sınır dışı etmek	deport (someone) to (some place) v.
9	Phrasals	sınır dışı etmek	deport (someone) from (some place) v.
10	Phrasals	sınır dışı etmek	deport (someone) from (some place) to (some place) v.
11	Phrasals	sınır dışı etmek	deport someone (from some place) (to some other place) v.
12	Phrasals	(birini) sınır dışı etmek	deport (someone) v.
Law
13	Law	hakim sınır dışı edilmesini emrettikten sonra abd'de kalan kaçak göçmen	alien absconder n.
14	Law	(ingiliz hukukunda) bir kimseyi sınır dışı etme, yerinden çıkarma veya yerinden atma hükmü	forejudger n.
15	Law	(ingiliz hukukunda) bir kimseyi sınır dışı etme, yerinden çıkarma veya yerinden atma hükmü	forejudgment n.
16	Law	(ingiliz hukukunda) bir kimseyi sınır dışı etme, yerinden çıkarma veya yerinden atma hükmü	forejudgement n.
Politics
17	Politics	sınır dışı edilen kimse	deportee n.
18	Politics	sınır dışı edilmiş kimse	deportee n.
19	Politics	sınır dışı edilmiş kimse	exile n.
20	Politics	sınır dışı edilen kimse	exile n.
21	Politics	sınır dışı etme	refoulement n.
22	Politics	yasa dışı sınır geçişi	illegal border cross n.
23	Politics	sınır dışı etme kararı	deportation order n.
24	Politics	sınır dışı eden kimse	deporter n.
25	Politics	sınır dışı eden şey	deporter n.
History
26	History	yabancıların antik sparta'da ikametini yasaklayan ve onları sınır dışı eden bir uygulama	xenelasia n.
Religious
27	Religious	(ingiltere'de) paskalya'dan sonraki ikinci salı gününde danimarkalıların sınır dışı edilmesinin kutlandığı bir bayram	hokeday n.
Military
28	Military	sınır dışı edilmiş	expellee n.