| Englisch | Türkisch | |
|---|---|---|
| Politics | ||
| Politics | refoulement n. | geri gönderme |
| Politics | refoulement n. | refulman |
| Politics | refoulement n. | sınır dışı etme |
| Englisch | Türkisch | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | non-refoulement n. | geri göndermeme | ||
|
There are also legal instruments for judicial protection where the Member State breaches the rule on non-refoulement. Üye Devletin geri göndermeme kuralını ihlal ettiği durumlarda adli korumaya yönelik yasal araçlar da bulunmaktadır. More Sentences |
||||
| Politics | ||||
| Politics | non-refoulement n. | geri göndermeme ilkesi | ||
|
All readmission agreements must respect the Geneva Convention as well as the principle of non-refoulement. Tüm geri kabul anlaşmaları Cenevre Sözleşmesine ve geri göndermeme ilkesine saygı göstermelidir. More Sentences |
||||
| Politics | non-refoulement n. | geri göndermeme | ||
| Politics | non-refoulement n. | sınır dış etmeme ilkesi | ||
| Politics | principle of non-refoulement n. | zulüm riski olan yere geri göndermeme ilkesi | ||
| Politics | non-refoulement n. | geri gönderme yasağı | ||
| Politics | non-refoulement n. | geri göndermeme | ||
| Politics | non-refoulement n. | sığınmacıların muhtemel zulüm tehlikesi ile karşılaşacakları ülkelerine geri gönderilmemesi | ||
