Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | rob v. | soymak | ||
In other words, we are robbing Peter to pay Paul! Başka bir deyişle Paul'a ödeme yapmak için Peter'ı soyuyoruz! More Sentences |
||||
General | ||||
General | rob v. | yoksun bırakmak | ||
This law will rob us of our basic rights. Bu kanun bizi temel haklarımızdan yoksun bırakacaktır. More Sentences |
||||
General | rob v. | insan soymak | ||
The banks rob people, and people rob the banks. Bankalar insanları soyar, insanlar da bankaları. More Sentences |
||||
General | rob v. | soymak | ||
In other words, we are robbing Peter to pay Paul! Başka bir deyişle Paul'a ödeme yapmak için Peter'ı soyuyoruz! More Sentences |
||||
General | rob v. | çalmak | ||
They do not fight each other, but they rob the civilian population of the little it has left. Birbirleriyle savaşmıyorlar ama sivil halkın elinde kalan azıcık şeyi de çalıyorlar. More Sentences |
||||
General | rob v. | almak | ||
I beg you not to rob these people of their last hope. Bu insanların son umutlarını da ellerinden almamanız için size yalvarıyorum. More Sentences |
||||
General | rob v. | çalmak | ||
They do not fight each other, but they rob the civilian population of the little it has left. Birbirleriyle savaşmıyorlar ama sivil halkın elinde kalan azıcık şeyi de çalıyorlar. More Sentences |
||||
Sport | ||||
Sport | rob v. | (rakibi bir hakkından) mahrum etmek | ||
This law will rob us of our basic rights. Bu yasa bizi temel haklarımızdan mahrum edecek. More Sentences |
||||
General | ||||
General | rob v. | yağma etmek | ||
General | rob v. | soygun yapmak | ||
General | rob v. | hırsızlık yapmak | ||
General | rob v. | zorla almak | ||
General | rob v. | talan etmek | ||
General | rob v. | hırsızlık etmek | ||
General | rob v. | soyup soğana çevirmek | ||
General | rob v. | içindekileri almak | ||
General | rob v. | alıkoymak | ||
General | rob v. | (ev, banka, iş yeri) soymak | ||
Mining | ||||
Mining | rob v. | kömür çıkarmak | ||
Mining | rob v. | cevher çıkarmak | ||
Mining | rob v. | kömür veya cevher sütunlarını çıkarmak | ||
Mining | rob v. | daha zengin ve daha erişilebilir cevherleri çıkarmak | ||
Mining | rob v. | maden çıkarmak | ||
Gastronomy | ||||
Gastronomy | rob n. | koyulaştırılmış olgun meyve suyu | ||
Card | ||||
Card | rob v. | elindeki daha az değerli bir kartı (başka kart ile) değiştirmek | ||
Slang | ||||
Slang | rob v. | dızlamak |