remind

Bedeutungen von dem Begriff "remind" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 12 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
Common Usage
1	Common Usage	remind v.	hatırlatmak
I would remind you that this is the level they had in 1999 and that in 2006 it will be 0.31%. Bunun 1999 yılındaki seviye olduğunu ve 2006 yılında %0,31 olacağını hatırlatmak isterim. More Sentences
General
2	General	remind v.	hatırlatmak
I would remind the House of my speech and my explanation of vote on 26 and 27 March. Meclis'e 26 ve 27 Mart tarihlerinde yaptığım konuşmayı ve oylamaya ilişkin açıklamamı hatırlatmak isterim. More Sentences
3	General	remind v.	andırmak
Her eyes remind me of a cat's eyes. Onun gözleri bana kedi gözlerini andırıyor. More Sentences
4	General	remind v.	anımsatmak
You remind me of Tom. Bana Tom'u anımsatıyorsun. More Sentences
Trade/Economic
5	Trade/Economic	remind v.	anımsatmak
Tom reminds me of someone I used to know. Tom bana, bildiğim birini anımsatıyor. More Sentences
General
6	General	remind v.	ansıtmak
7	General	remind v.	benzemek
8	General	remind v.	hatırlatma yapmak
9	General	remind v.	hatırlatmada bulunmak
10	General	remind v.	aklına getirmek
11	General	remind v.	hatırlatmalarda bulunmak
12	General	remind v.	hatırlatmalar yapmak

Bedeutungen, die der Begriff "remind" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 48 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	remind of v.	hatırlatmak
It has become apparent that existing Member States too need to be reminded of them. Mevcut Üye Devletlere de bu hususların hatırlatılması gerektiği ortaya çıkmıştır. More Sentences
Computer
2	Computer	remind me interj.	bana hatırlat
Remind me what time the concert starts. Konserin ne zaman başladığını bana hatırlat. More Sentences
3	Computer	don't remind expr.	hatırlatma
Tom may forget to do that if you don't remind him. Eğer hatırlatmazsan Tom bunu yapmayı unutabilir. More Sentences
General
4	General	remind of v.	anımsatmak
5	General	remind (someone) of v.	çağrıştırmak
6	General	remind of v.	andırmak
7	General	remind somebody of something v.	aklına getirmek
8	General	remind somebody of something v.	hatırına getirmek
9	General	remind of v.	benzemek
10	General	remind someone of his/her trouble v.	derdini deşmek
11	General	remind someone of his/her trouble v.	derdini depreştirmek
12	General	remind him/her of someone v.	birine birisini hatırlatmak
13	General	kindly remind v.	kibarca hatırlatmak
Phrasals
14	Phrasals	remind someone of someone v.	(anı olarak) birine birini hatırlatmak
15	Phrasals	remind someone about something v.	(uyarı/hatırlatma olarak) birine bir şeyi hatırlatmak
16	Phrasals	remind (one) of (someone or something) v.	(birine birini/bir şeyi) hatırlatmak/anımsatmak
Colloquial
17	Colloquial	specifically remind v.	özellikle hatırlatmak
18	Colloquial	need I remind you of (something) expr.	(bir şeyi) sana hatırlatmama gerek var mı?
19	Colloquial	need I remind you of (something) expr.	(bir şeyi) sana hatırlatmama gerek yok/yoktur herhalde?
Idioms
20	Idioms	remind (someone) of v.	hatırlatmak
21	Idioms	remind of v.	anısını anımsatmak
22	Idioms	remind about v.	anısını anımsatmak
23	Idioms	remind of v.	anısını canlandırmak
24	Idioms	remind about v.	anısını canlandırmak
25	Idioms	remind of v.	hatırına getirmek
26	Idioms	remind about v.	hatırına getirmek
Speaking
27	Speaking	you remind me of me expr.	bana kendimi hatırlatıyorsunuz
28	Speaking	you remind me a little of myself expr.	bana bir parça kendimi hatırlatıyorsun
29	Speaking	you remind me of your father expr.	bana babanı hatırlatıyorsun
30	Speaking	remind me to do that later expr.	bunu sonra yapmamı hatırlat
31	Speaking	you remind me of someone expr.	bana birini hatırlatıyorsun
32	Speaking	you know what this remind me of? expr.	bu bana neyi hatırlattı biliyor musun?
33	Speaking	you remind me of someone expr.	bana birilerini hatırlatıyorsun
34	Speaking	you remind me of someone expr.	bana birini anımsatıyorsun
35	Speaking	you remind me a little of myself expr.	bana bir parça kendi halimi anımsatıyorsun
36	Speaking	you remind me of me expr.	bana kendimi hatırlatıyorsun
37	Speaking	need i remind you of expr.	hatırlatmama gerek var mı?
38	Speaking	I would like to remind that expr.	hatırlatmak isterim ki
39	Speaking	remind me when we get back home expr.	eve döndüğümüzde bana hatırlat
40	Speaking	need I remind you that I am married? expr.	evli olduğumu hatırlatmama gerek var mı?
41	Speaking	let me remind you expr.	hatırlatmama izin verin
42	Speaking	need i remind you that expr.	hatırlatmama gerek var mı?
43	Speaking	what do they remind you of? expr.	onlar size neyi hatırlatıyor/anımsatıyor?
Trade/Economic
44	Trade/Economic	remind the payment v.	ödemeyi hatırlatmak
Technical
45	Technical	service remind indicator n.	servis hatırlatma lambası
Computer
46	Computer	don't remind expr.	anımsatma
47	Computer	remind me later expr.	daha sonra anımsat
48	Computer	remind me later expr.	sonra anımsat