rather

Bedeutungen von dem Begriff "rather" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 25 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
Common Usage
1	Common Usage	rather adv.	oldukça
Nevertheless, in Egypt, rather strange things are happening. Bununla birlikte Mısır'da oldukça garip şeyler oluyor. More Sentences
General
2	General	rather adv.	tercihen
Wouldn't you rather watch the baseball game? Beyzbol maçını izlemeyi tercih etmez misin? More Sentences
3	General	rather adv.	bir hayli
I felt rather lucky. Kendimi bir hayli şanslı hissettim. More Sentences
4	General	rather adv.	tercihen
Wouldn't you rather watch the baseball game? Beyzbol maçını izlemeyi tercih etmez misin? More Sentences
5	General	rather adv.	daha iyisi
I'd rather eat my own foot fungus. Kendi ayak mantarımı yerim daha iyi. More Sentences
6	General	rather adv.	aksine
The EU is not somewhere else; rather, we all make up Europe. AB başka bir yerde değil; aksine hepimiz Avrupa'yı oluşturuyoruz. More Sentences
7	General	rather adv.	epey
He is rather good at painting. Resim yapma konusunda epey iyi. More Sentences
8	General	rather adv.	daha ziyade
They were rather more influenced by a wish to prevent any repetition of the BSE and foot and mouth disasters. Daha ziyade BSE ve şap felaketlerinin tekrarlanmasını önleme arzusundan etkilenmişlerdi. More Sentences
9	General	rather adv.	daha çok
That seems rather like haggling. Bu daha çok pazarlık gibi görünüyor. More Sentences
10	General	rather adv.	bilakis
Strictly speaking, tomatoes aren't vegetables, but rather fruits. Doğrusunu istersen, domates sebze değildir, bilakis meyvedir. More Sentences
11	General	rather adverb	epey
He is rather good at painting. Resim yapma konusunda epey iyi. More Sentences
12	General	rather adv.	daha doğrusu
13	General	rather adv.	daha isteyerek
14	General	rather adv.	bayağı
15	General	rather adv.	tersine
16	General	rather adv.	pek
17	General	rather adv.	az çok
18	General	rather adv.	epeyce
19	General	rather adv.	iyisi mi
20	General	rather adv.	tabii
21	General	rather adv.	elbette
22	General	rather adv.	-den çok
23	General	rather adv.	-den ziyade
24	General	rather adv.	-mektense
Technical
25	Technical	rather expr.	tercihan -den ise

Bedeutungen, die der Begriff "rather" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 113 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	would rather v.	tercih etmek
However, in view of the shipbuilding situation I would rather avert my gaze from the Far East. Bununla birlikte, gemi inşasındaki durum göz önüne alındığında bakışlarımı Uzak Doğu'dan çevirmeyi tercih ediyorum. More Sentences
2	General	would rather v.	yeğlemek
Of course, the smallest one would rather eat the book than read it. Tabii ki en küçüğü kitabı okumak yerine yemeyi yeğlerdi. More Sentences
3	General	rather large adj.	oldukça büyük
The age gap between them is rather large. Aralarındaki yaş farkı oldukça büyük. More Sentences
4	General	rather slow adj.	oldukça yavaş
Tom is rather slow. Tom oldukça yavaş. More Sentences
5	General	or rather adv.	daha doğrusu
Or rather, I would like to advise against nearly all of them. Daha doğrusu neredeyse hepsine karşı tavsiyede bulunmak istiyorum. More Sentences
6	General	rather than prep.	yerine
There must be a willingness there to solve problems rather than keep putting them off. Sorunları ertelemek yerine çözmeye yönelik bir istek olmalı. More Sentences
Phrases
7	Phrases	but rather expr.	aksine
Secondly, legislation should not hamper, but rather promote, innovation. İkinci olarak mevzuat inovasyonu engellememeli aksine teşvik etmelidir. More Sentences
General
8	General	rather dull n.	çok sıkıcı
9	General	have one's name rather frequently mentioned v.	adından sıkça söz ettirmek
10	General	be rather illiterate v.	çok bilgisiz olmak
11	General	had rather v.	tercih etmek
12	General	be rather a recent application v.	yeni yeni uygulanıyor olmak
13	General	had rather do something v.	(yapmayı) tercih etmek
14	General	rather well adj.	iyice
15	General	rather low adj.	alçakça
16	General	rather small adj.	küçümen
17	General	rather good adj.	iyice
18	General	rather bigger adj.	kabaca
19	General	rather few adj.	azca
20	General	rather old adj.	eski püskü
21	General	rather cloudy adj.	az parçalı bulutlu
22	General	rather early adv.	erkence
23	General	rather a lot adv.	oldukça
24	General	the rather adv.	daha iyi bir sebepten dolayı
25	General	the rather adv.	belirli sebepten
26	General	rather than prep.	tercihen
27	General	rather than prep.	-maktansa
28	General	rather than conj.	-den daha ziyade
29	General	rather than conj.	-den ziyade
30	General	but rather conj.	-den çok
31	General	but rather conj.	-den ziyade
32	General	rather than conj.	-dense
33	General	rather (than) conj.	onun yerine
34	General	rather! interj.	hem de nasıl!
Phrases
35	Phrases	a means rather than an end n.	amaç değil araç
36	Phrases	what matters is quality rather than quantity expr.	önemli olan nicelik değil niteliktir
37	Phrases	rather like expr.	benzer şekilde
38	Phrases	sooner rather than later expr.	çok geçmeden
39	Phrases	sooner rather than later expr.	çok geç olmadan
40	Phrases	sooner rather than later expr.	çok zaman geçmeden
41	Phrases	sooner rather than later expr.	fazla zaman geçmeden
42	Phrases	rather agree expr.	kısmen katılmak
43	Phrases	rather meaningful expr.	manidar
44	Phrases	rather like expr.	-e gibi
Proverb
45	Proverb	get right neighbours rather than the right house	ev alma komşu al (rus atasözü)
46	Proverb	I'd rather face a firing squad than do this	bunu yapacağıma kurşuna dizilmeyi tercih ederim
Colloquial
47	Colloquial	be rather steep v.	oldukça pahalı olmak
48	Colloquial	be rather steep v.	beklenenden pahalı olmak
49	Colloquial	be rather steep v.	makul bir fiyat olmamak
50	Colloquial	be rather steep v.	uygun bir fiyat olmamak
51	Colloquial	be rather steep v.	kabul edilebilir bir fiyat olmamak
52	Colloquial	be rather steep v.	normal bir fiyat olmamak
53	Colloquial	be rather steep v.	adil olmamak
54	Colloquial	be rather steep v.	haksız olmak
55	Colloquial	be rather steep v.	doğru olmamak
56	Colloquial	be rather steep v.	gerçeği yansıtmamak
57	Colloquial	be rather steep v.	yanlış olmak
58	Colloquial	be rather steep v.	yalan olmak
59	Colloquial	be rather steep v.	saçma olmak
60	Colloquial	had rather do v.	yapmayı tercih etmek
61	Colloquial	sooner rather than later expr.	ne kadar erken/çabuk olsa o kadar iyi
62	Colloquial	make money rather than lose it expr.	kaybetmektense parayı kazan
63	Colloquial	rather you than me expr.	yerinde olmak istemezdim
Idioms
64	Idioms	the exception rather than the rule n.	nadir
65	Idioms	the exception rather than the rule n.	az bulunan
66	Idioms	the exception rather than the rule n.	çölde bir vaha gibi
67	Idioms	be rather upset/angry v.	oldukça üzgün/kızgın olmak
68	Idioms	be rather steep v.	biraz/oldukça pahalı olmak
69	Idioms	be rather steep v.	fiyatı biraz/oldukça yüksek olmak
70	Idioms	be rather steep v.	fiyatı biraz/oldukça fahiş olmak
71	Idioms	be rather steep v.	fiyatı beklenenden biraz/oldukça pahalı olmak
72	Idioms	be rather steep v.	pek/hiç adil olmamak
73	Idioms	be rather steep v.	biraz/büyük haksızlık olmak
74	Idioms	be rather steep v.	biraz/oldukça yanlış olmak
75	Idioms	be rather steep v.	biraz/oldukça mantıksız olmak
76	Idioms	be a bit/rather steep v.	biraz/oldukça pahalı olmak
77	Idioms	be a bit/rather steep v.	makul bir fiyat olmamak
78	Idioms	be a bit/rather steep v.	normal bir fiyat olmamak
79	Idioms	be a bit/rather steep v.	fiyatı biraz/oldukça yüksek olmak
80	Idioms	be a bit/rather steep v.	fiyatı biraz/oldukça fahiş olmak
81	Idioms	be a bit/rather steep v.	pek/hiç adil olmamak
82	Idioms	be a bit/rather steep v.	biraz/büyük haksızlık olmak
83	Idioms	be a bit/rather steep v.	biraz/oldukça yanlış olmak
84	Idioms	be a bit/rather steep v.	pek/hiç kabul edilebilir olmamak
85	Idioms	be a bit/rather steep v.	pek/hiç mantıklı olmamak
86	Idioms	be a bit/rather steep v.	biraz/çok saçma olmak
87	Idioms	rather you than me expr.	benden daha betersin
88	Idioms	rather you than me expr.	yerinde olmak istemezdim
89	Idioms	I'd rather face a firing squad than (do something) expr.	(… yapacağıma) kurşuna dizilmeyi tercih ederim
90	Idioms	I'd rather face a firing squad than do expr.	(bir şey) yapacağıma kurşuna dizilmeyi tercih ederim
Speaking
91	Speaking	I would rather not go expr.	bana kalsa gitmem
92	Speaking	I had rather go expr.	bana kalırsa giderim
93	Speaking	I'd rather not explain on the phone expr.	bunu telefonda söylememeyi tercih ederim
94	Speaking	I would rather go expr.	bana kalırsa giderim
95	Speaking	I'd rather not go expr.	bana kalsa gitmem
96	Speaking	anything rather than this expr.	bu olmasın da ne olursa olsun
97	Speaking	it's rather embarrassing to say expr.	bunu söylemek biraz utanç verici
98	Speaking	I'd rather go there than sit here all evening expr.	bütün akşam burada oturacağıma oraya gitmeyi tercih ederim
99	Speaking	I'd rather die on my feet than die on my knees expr.	dizlerimin üstünde ölmektense ayaklarımın üstüne ölmeyi tercih ederim
100	Speaking	I'd rather die on my feet than die on my knees expr.	diz çöküp ölmektense ayakta ölmeyi tercih ederim.
101	Speaking	I would rather die on my feet than die on my knees expr.	dizlerimin üstünde ölmektense ayaklarımın üstüne ölmeyi tercih ederim
102	Speaking	I had rather go expr.	gitmeyi tercih ederim
103	Speaking	rather good expr.	fena değil
104	Speaking	I would rather not go expr.	gitmemeyi tercih ederim
105	Speaking	I would rather go expr.	gitmeyi tercih ederim
106	Speaking	I'd rather not go expr.	gitmemeyi tercih ederim
107	Speaking	would you rather go? expr.	gitmeyi mi tercih edersin?
108	Speaking	I'd rather be lucky than good expr.	iyi olmaktansa şanslı olmayı yeğlerim
109	Speaking	what matters is quality rather than quantity expr.	önemli olan miktar değil kalitedir
110	Speaking	I'd rather hear it from you expr.	senden dinlemeyi tercih ederim
111	Speaking	I'd rather not say expr.	söylememeyi tercih ederim
112	Speaking	I had rather not do it expr.	yapmasam daha iyi
113	Speaking	I had rather not do it expr.	yapmamayı tercih ederim