prosecute

Bedeutungen von dem Begriff "prosecute" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 29 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	prosecute v.	dava açmak
The idea, of course, is that the court should only prosecute if the country concerned does not do so itself. Buradaki fikir, mahkemenin ancak ilgili ülke bunu kendisi yapmadığı takdirde dava açması gerektiğidir. More Sentences
2	General	prosecute v.	kovuşturmak
This is not just contrary to the Rome Statute but also to the general duty to prosecute international crimes. Bu sadece Roma Statüsüne değil, aynı zamanda uluslararası suçların kovuşturulmasına yönelik genel göreve de aykırıdır. More Sentences
Law
3	Law	prosecute v.	dava açmak
The idea, of course, is that the court should only prosecute if the country concerned does not do so itself. Buradaki fikir, mahkemenin ancak ilgili ülke bunu kendisi yapmadığı takdirde dava açması gerektiğidir. More Sentences
General
4	General	prosecute v.	takip etmek
5	General	prosecute v.	devam etmek
6	General	prosecute v.	sürdürmek
7	General	prosecute v.	yasal yollardan elde etmeye çalışmak
8	General	prosecute v.	kovuşturma açmak
9	General	prosecute v.	ilerletmek
10	General	prosecute v.	yürütmek
11	General	prosecute v.	-e devam etmek
12	General	prosecute v.	hakkında kovuşturma açmak
13	General	prosecute v.	(meslekle) meşgul olmak
14	General	prosecute v.	iştigal etmek
15	General	prosecute v.	icra etmek
Trade/Economic
16	Trade/Economic	prosecute v.	kovuşturma açmak
Law
17	Law	prosecute v.	aleyhine dava açmak
18	Law	prosecute v.	dava etmek
19	Law	prosecute v.	mahkemeye vermek
20	Law	prosecute v.	soruşturmak
21	Law	prosecute v.	takip etmek
22	Law	prosecute v.	takibat yapmak
23	Law	prosecute v.	yasal takibatta bulunmak
24	Law	prosecute v.	yasal yollarla elde etmeye çalışmak
25	Law	prosecute v.	istinaden yasal işlem başlatmak
26	Law	prosecute v.	(gemiyi) peşine takılıp kovalamak
27	Law	prosecute v.	savcı olarak hareket etmek
28	Law	prosecute v.	(davanın) savcısı olmak
Politics
29	Politics	prosecute v.	koğuşturmak

Bedeutungen, die der Begriff "prosecute" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 8 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	prosecute foreign criminals v.	yabancı suçluları dava etmek
Law
2	Law	extradite or prosecute principle n.	iade et veya yargıla ilkesi
3	Law	aut dedere aut judicare (either extradite or prosecute) n.	iade et ya da yargıla
4	Law	decision not to prosecute or verdict of non-prosecution n.	takipsizlik kararı
5	Law	prosecute a criminal v.	bir suçluyu dava etmek
6	Law	prosecute a suit against the state v.	devlete dava açmak
7	Law	prosecute a suit against the state v.	devlete karşı dava açmak
8	Law	no need to prosecute expr.	kovuşturma yapılmasına yer olmadığına