particularly - Türkisch Englisch Wörterbuch

particularly

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "particularly" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 17 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
particularly adv. özellikle
It is particularly important for them that we offer more training opportunities to compensate for language difficulties.
Dil zorluklarını telafi etmek için daha fazla eğitim fırsatı sunmamız onlar için özellikle önemlidir.

More Sentences
General
particularly adv. ille
I don't particularly want to see the game.
Maçı ille de görmek istemiyorum.

More Sentences
particularly adv. özellikle
That modernisation came to be particularly necessary for five reasons.
Bu modernizasyon özellikle beş nedenden ötürü gerekli hale gelmiştir.

More Sentences
particularly adv. başta
I caution against reform of sheepmeat at the expense of other sectors, particularly beef.
Başta sığır eti olmak üzere diğer sektörler pahasına koyun etinde reform yapılmasına karşı uyarıyorum.

More Sentences
Technical
particularly adv. bilhassa
This sofa is particularly comfortable.
Bu kanepe bilhassa rahat.

More Sentences
particularly adv. özellikle
A better system is called for, particularly where promotion policy is concerned.
Özellikle terfi politikası söz konusu olduğunda daha iyi bir sisteme ihtiyaç duyulmaktadır.

More Sentences
General
particularly adv. başta olmak üzere
particularly adv. ayrıntılı olarak
particularly adv. başlıca
particularly adv. birer birer
particularly adv. tek tek
particularly adv. ayrı ayrı
particularly adv. münferit olarak
particularly adv. özel derecede
particularly adv. alışılmadık derecede
particularly adv. çok büyük ölçüde
particularly adv. hele

Bedeutungen, die der Begriff "particularly" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 12 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
most particularly adv. özellikle
I welcome most particularly in that context the Romanian parliamentary team.
Bu bağlamda özellikle Romanya parlamento ekibini memnuniyetle karşılıyorum.

More Sentences
more particularly adv. özellikle
This is a challenge to politicians throughout Europe and more particularly to both sides of the rail industry.
Bu, tüm Avrupa'daki politikacılar ve özellikle de demiryolu endüstrisinin her iki tarafı için bir meydan okumadır.

More Sentences
interest particularly v. yakından ilgilendirmek
particularly emphasize v. üzerinde özellikle durmak
most particularly adv. bilhassa
most particularly adv. hele hele
more particularly adv. daha öncelikli olarak
more particularly adv. ama özellikle
more particularly adv. bilhassa
particularly [obsolete] adv. samimi şekilde
particularly [obsolete] adv. (mantık) tikel olarak
Phrases
particularly but not exclusively expr. yegane olmasa da bilhassa