Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | olanaklar | facilities n. | ||
New technologies have their own linguistic facilities which could be of valuable help in circulating European films. Yeni teknolojiler, Avrupa filmlerinin dolaşımında değerli yardımları olabilecek kendi dilsel olanaklarına sahiptir. More Sentences |
||||
General | olanaklar | resources n. | ||
General | olanaklar | foison n. | ||
Politics | ||||
Politics | olanaklar | potentials n. |