|
Kategorie |
Türkisch |
Englisch |
|
General |
|
1 |
General |
biletleri kontrol eden veya yer gösteren görevli |
theater attendant n.
|
|
2 |
General |
çalışma saatlerini kontrol eden görevli |
time clerk n.
|
|
3 |
General |
dağcının güvenlik halatını kontrol eden kimse |
belayer n.
|
|
4 |
General |
kontrol eden şey |
bit n.
|
|
5 |
General |
eskrimde kılıcın hareketini kontrol eden başparmak ve işaret parmağı |
manipulator n.
|
|
6 |
General |
işi kontrol eden kadın |
workmistress n.
|
|
7 |
General |
kontrol eden kuvvet |
hold n.
|
|
8 |
General |
kontrol eden etki |
hold n.
|
|
9 |
General |
atın boyunluğunda dizgini kontrol eden halka |
gag runner n.
|
|
10 |
General |
tarihi eserler, sanat hazineleri gibi objelerin satıldığı pazarları kontrol eden kartele mensup kimse |
ringster n.
|
|
11 |
General |
(orta çağ'da) britanya'nın bazı bölümlerinde yerel ticareti kontrol eden ve bazen yerel yönetimde rol alan tüccar birliği |
guild n.
|
|
12 |
General |
aracı kontrol eden kimse |
operator n.
|
|
|
13 |
General |
saatin vurma mekanizmasını kontrol eden pervanemsi çark |
fan n.
|
|
14 |
General |
kontrol eden kimse |
control n.
|
|
15 |
General |
yeni kesilmiş hayvanların musevilik standartlarına göre caiz olup olmadığını kontrol eden görevli |
searcher n.
|
|
16 |
General |
kereste kalitesini kontrol eden kimse |
surveyor n.
|
|
17 |
General |
kendi kendini kontrol eden |
self checking adj.
|
|
Phrases |
|
18 |
Phrases |
(bir şeyi) kontrol eden/yürüten |
in charge of (something) expr.
|
|
Idioms |
|
19 |
Idioms |
metindeki bilgilerin doğruluğunu kontrol eden kimse |
fact checker n.
|
|
20 |
Idioms |
yöneten/kontrol eden kişi olmak |
play first fiddle v.
|
|
21 |
Idioms |
(birini/bir şeyi) iyi kontrol eden/denetleyen |
on watch for (someone or something) expr.
|
|
22 |
Idioms |
göz ucuyla (bir şeyi) kontrol eden |
one eye on expr.
|
|
23 |
Idioms |
bir gözüyle bir şeyi kontrol eden |
one eye on expr.
|
|
24 |
Idioms |
göz ucuyla (bir şeyi) kontrol eden |
one eye on (someone or something) expr.
|
|
25 |
Idioms |
bir gözüyle bir şeyi kontrol eden |
one eye on (someone or something) expr.
|
|
Trade/Economic |
|
26 |
Trade/Economic |
bilgisayarın işleyişini kontrol eden bütünleşmiş programlar dizisi |
operating system n.
|
|
27 |
Trade/Economic |
kontrol eden şirket |
controlling company n.
|
|
28 |
Trade/Economic |
ülkeye giren ve çıkan malların hareketini kontrol eden devlet birimi |
customs n.
|
|
29 |
Trade/Economic |
büyük bir kurumun tüm bilgi akışını kontrol eden yöneticisi |
gatekeeper n.
|
|
Law |
|
30 |
Law |
hesap kontrol eden |
comptroller n.
|
|
31 |
Law |
geçmişin şimdiki zamanı kontrol eden veya kısıtlayan etkisi |
mortmain n.
|
|
32 |
Law |
mülk sahibinin mülkü sadece konut olarak kullanan kiracısından aldığı kira bedelini kontrol eden ve mülk sahibinin kiracıyı evden çıkarma hakkını garanti altına alan (yasa) |
rent-controlled adj.
|
|
|
33 |
Law |
eşlerin evlilik sırasında edindikleri mülklerin tasarrufunu kontrol eden ispanyol hukuk sistemi ile ilgili |
ganancial adj.
|
|
Politics |
|
34 |
Politics |
partiyi özel amaçları için kontrol eden küçük bir hizipe mensup siyasetçi |
machine politician n.
|
|
35 |
Politics |
siyasi partiyi kontrol eden küçük zümreye mensup kimse |
hack n.
|
|
36 |
Politics |
bir partiyi kontrol eden profesyonel siyasetçi |
boss n.
|
|
37 |
Politics |
kendisini kontrol eden ulusa malzeme sağlayan bölge |
hinterland n.
|
|
38 |
Politics |
fransız parlamentosunun meclislerindeki işlemleri kontrol eden küçük memur grubu |
bureau n.
|
|
39 |
Politics |
fransız parlamentosunun meclislerindeki işlemleri kontrol eden küçük bir memur grubu |
ds n.
|
|
40 |
Politics |
siyasi parti faaliyetlerini kontrol eden grup |
political machine n.
|
|
41 |
Politics |
siyasi parti faaliyetlerini kontrol eden grup |
machine n.
|
|
Industry |
|
42 |
Industry |
başlıkların ölçüsünü kontrol eden kimse |
measurer n.
|
|
43 |
Industry |
(petrol endüstrisinde) çamurdaki petrol veya gaz izlerini kontrol eden kimse |
mudlogger n.
|
|
44 |
Industry |
işleme tabi tutulan iplikleri kontrol eden kimse |
spuller n.
|
|
Media |
|
45 |
Media |
metindeki verilerin doğruluğunu kontrol eden editör |
fact-checking editor n.
|
|
46 |
Media |
metindeki bilgilerin doğruluğunu kontrol eden kimse |
fact-checker n.
|
|
47 |
Media |
ortam ışığını kontrol eden koni biçimli donatı |
snoot n.
|
|
Technical |
|
48 |
Technical |
hidrolik kapıların açılmasını kontrol eden valf sistemi |
backcheck n.
|
|
49 |
Technical |
vanalarda vb. giriş veya çıkışı kontrol eden ince sivri çubuk |
needle n.
|
|
50 |
Technical |
kısma vanasını kontrol eden kimse |
throttleman n.
|
|
51 |
Technical |
hava yükselme basıncını otomatik olarak kontrol eden regülatör |
automatic boost control n.
|
|
52 |
Technical |
inşaatlarda ve elektrik teknolojisinin kullanıldığı her yerde motor veya hareketli parçalara enerji verilmesini sağlayan ve bu komponentleri kontrol eden pano |
motor control cabinet (mcc) n.
|
|
53 |
Technical |
kontrol eden kişi |
inspector n.
|
|
54 |
Technical |
senkronize eden veya senkro-kontrol cihazı |
synchronizing or synchronism check device n.
|
|
55 |
Technical |
sistemdeki tüm devrelere giden elektrik gücünü kontrol eden düğme |
master switch n.
|
|
56 |
Technical |
uçağın yav hareketini kontrol eden alet |
yaw damper n.
|
|
57 |
Technical |
tüp içindeki elektron ışınlarının tarama hareketine neden olup onu kontrol eden elektromanyetik bir düzenek |
yoke n.
|
|
58 |
Technical |
savak kapağının çalışmasını kontrol eden valf |
draw-gate n.
|
|
59 |
Technical |
su akışını kontrol eden kanalın kapaklarında biriken su |
pool n.
|
|
60 |
Technical |
allelik olmayan bir diğer genin normal etkisini kontrol eden gen |
inhibiter n.
|
|
61 |
Technical |
allelik olmayan bir diğer genin normal etkisini kontrol eden gen |
inhibitor n.
|
|
62 |
Technical |
fotoğraf filmi veya kağıdın makineden geçişini kontrol eden yol veya rampa |
shoe n.
|
|
63 |
Technical |
kanalın akışını kontrol eden |
trunk adj.
|
|
Computer |
|
64 |
Computer |
bittorrent sisteminde veri aktarımını kontrol eden dosya |
torrent n.
|
|
65 |
Computer |
kullanıcı arayüzünü kontrol eden program bölümü |
front end n.
|
|
66 |
Computer |
başka bir karakter, bit veya bayt örüntüsünün elenmesini veya saklanmasını kontrol eden bir karakter, bit veya bayt örüntüsü |
mask n.
|
|
67 |
Computer |
çevrimiçi sohbet odasındaki konuşmaları uygunsuz dil kullanımı, uygunsuz içerik açısından kontrol eden kimse |
moderator n.
|
|
68 |
Computer |
bir koşulun sağlanma durumunu düzenli kontrol eden talimat |
poller n.
|
|
69 |
Computer |
yerel alan ağının işlemlerini kontrol eden ve farklı birimlerce depolanmış verilere erişimi sağlayan merkezi birim |
file server n.
|
|
70 |
Computer |
slayt gösterisini kontrol eden uzaktan kumanda |
presenter n.
|
|
Telecom |
|
71 |
Telecom |
dinleme cihazlarını kontrol eden kimse |
wiretapper n.
|
|
72 |
Telecom |
kablo sıkıntısı veya acil bir durum yaşandığında iletilerin akışını kontrol eden veya gerektiğinde ilave personel atayan telgraf çalışanı |
dispatcher n.
|
|
|
Mechanic |
|
73 |
Mechanic |
buhar motorunun valflerini kontrol eden mekanizma |
link motion n.
|
|
74 |
Mechanic |
savak kapağını kontrol eden valf |
slacker n.
|
|
Textile |
|
75 |
Textile |
kumaş veya ipliğin ağırlığını kalay solüsyonu ile kontrol eden kimse |
tinner n.
|
|
76 |
Textile |
kumaş veya ipliğin ağırlığını kalay solüsyonu ile kontrol eden kimse |
tinman n.
|
|
77 |
Textile |
(kumaş/yün) ditme makinesini kontrol eden kimse |
willower n.
|
|
Construction |
|
78 |
Construction |
su akışını kontrol eden kapak |
tail gate n.
|
|
Automotive |
|
79 |
Automotive |
aracın arka tekerleklerini veya römork bölümünü kontrol eden direksiyon simidi |
tiller n.
|
|
80 |
Automotive |
aracın arka tekerleklerini veya römork bölümünü kontrol eden direksiyon simidi |
tiller wheel n.
|
|
Transportation |
|
81 |
Transportation |
rıhtımda mal alıp malların miktar ve durumunu kontrol eden armatör veya gemi kiracısı temsilcisi |
wharfinger [uk] n.
|
|
Aeronautic |
|
82 |
Aeronautic |
apron üzerindeki uçak hareketlerini kontrol eden ünite |
ramp n.
|
|
83 |
Aeronautic |
sistemdeki tüm devrelere giden elektrik gücünü kontrol eden switch |
master switch n.
|
|
84 |
Aeronautic |
uçağın sağa sola dönüş hareketini kontrol eden alet |
yaw damper n.
|
|
85 |
Aeronautic |
uçak hareketlerini kontrol eden sistem |
flight control n.
|
|
Medical |
|
86 |
Medical |
diğer organ hareketini kontrol eden organ parçası |
gubernaculum n.
|
|
87 |
Medical |
obeziteyi kontrol eden |
antiobesity adj.
|
|
88 |
Medical |
tükürük akışını kontrol eden |
antisialagogue adj.
|
|
Anatomy |
|
89 |
Anatomy |
yüzün ana duyu siniri olan ve çiğneme kaslarını kontrol eden motor sinir |
nervus trigeminus n.
|
|
90 |
Anatomy |
gözün her iki yanındaki kasları kontrol eden kafatası sinirleri |
trochlear n.
|
|
91 |
Anatomy |
gözün her iki yanındaki kasları kontrol eden kafatası sinirleri |
trochlearis n.
|
|
92 |
Anatomy |
gözün her iki yanındaki kasları kontrol eden kafatası sinirleri |
trochlear nerve n.
|
|
93 |
Anatomy |
gözün her iki yanındaki kasları kontrol eden kafatası sinirleri |
fourth cranial nerve n.
|
|
Psychology |
|
94 |
Psychology |
kontrol eden tepki |
controlling response n.
|
|
Physiology |
|
95 |
Physiology |
pankreastan salgılanan ve vücudun yağ alımını kontrol eden protein |
enterostatin n.
|
|
96 |
Physiology |
vücut fizyolojisi veya nörolojisinin bir yetenek veya bozukluğu kontrol eden bölümü |
wiring n.
|
|
97 |
Physiology |
vücut metabolizmasını başlatıp kontrol eden etki |
metabolic force n.
|
|
98 |
Physiology |
eşey organlarını uyararak üremeyi kontrol eden hormon |
gonadotrophic hormone n.
|
|
99 |
Physiology |
kalp hareketlerini kontrol eden |
cardioinhibitory adj.
|
|
Pathology |
|
100 |
Pathology |
bağ dokusundaki bir proteinin üretimini kontrol eden gendeki sorundan kaynaklanıp kalıtımsal olarak aktarılan, uzun kemiklerin aşırı uzaması ile gözde ve dolaşım sisteminde birtakım sorunlarla karakterize edilen bir bağ dokusu bozukluğu |
marfan's syndrome n.
|
|
Pharmaceutics |
|
101 |
Pharmaceutics |
bağırsak spazmını kontrol etmekte kullanılan, parasempatik sinir uyarılarını bloke eden ilaç veya madde |
anticholinergic n.
|
|
102 |
Pharmaceutics |
bağırsak spazmını kontrol etmekte kullanılan, parasempatik sinir uyarılarını bloke eden ilaç veya madde |
anticholinergic drug n.
|
|
103 |
Pharmaceutics |
bağırsak spazmını kontrol etmekte kullanılan, parasempatik sinir uyarılarını bloke eden ilaç veya maddeler |
anticholinergic drugs n.
|
|
Optics |
|
104 |
Optics |
ışığı kontrol eden cihaz |
optical device n.
|
|
Chemistry |
|
105 |
Chemistry |
geri akışı kontrol eden |
reflux adj.
|
|
Biology |
|
106 |
Biology |
hücre döngüsünün ilerlemesini kontrol eden proteinlerin her biri |
checkpoint protein n.
|
|
107 |
Biology |
bir birim olarak aktarılan belirli bir özelliğin kalıtımını kontrol eden gen |
unit factor n.
|
|
108 |
Biology |
çok sayıdaki yapısal geni kontrol eden düzenleyici genlerde meydana gelen değişimler gibi köklü değişikliklere sebep olan mutasyon |
macromutation n.
|
|
109 |
Biology |
protoplazmanın kalıtımı kontrol eden varsayımsal partikül |
pangene n.
|
|
110 |
Biology |
protoplazmanın kalıtımı kontrol eden varsayımsal partikül |
pangen n.
|
|
111 |
Biology |
temel yapı enzimi veya proteini üretimini kontrol eden |
constitutive adj.
|
|
112 |
Biology |
biyotik bir topluluğu kontrol eden (tür) |
codominant adj.
|
|
Biochemistry |
|
113 |
Biochemistry |
dna moleküllerinin sarılmasını kontrol eden iki izomer enzimden her biri |
topoisomerase n.
|
|
114 |
Biochemistry |
sodyum pompasını kontrol eden plazma membran proteini |
sodium pump n.
|
|
Zoology |
|
115 |
Zoology |
büyükbaş hayvanların topuklarını ısırarak sürüyü kontrol eden bir çoban köpeği |
heeler n.
|
|
Botanic |
|
116 |
Botanic |
kortekste bulunan, su geçişi ile kabuk ve soymuk demeti arasındaki çözünmüş maddeleri kontrol eden en iç katmanın adı |
endodermis n.
|
|
117 |
Botanic |
bitki dokusunun gelişimini ve farklılaşmasını kontrol eden oksin veya giberellin benzeri bitki bileşeni |
hormone n.
|
|
Forestry |
|
118 |
Forestry |
kızak yolundaki kütüklerin veya kütük kızaklarının hızını kontrol eden cihaz |
bridle n.
|
|
Literature |
|
119 |
Literature |
hayvanların zihnine girip onları kontrol eden kimse |
warg n.
|
|
History |
|
120 |
History |
antik roma döneminde kamu ahlakını ve nüfusu kontrol eden yetkili |
censor n.
|
|
121 |
History |
hükümdar sofralarına nezaret edip yemekleri kontrol eden saray görevlisi |
food taster n.
|
|
Religious |
|
122 |
Religious |
(musevilik) insanın içine girip vücudunu kontrol eden bir iblis |
dibbuk n.
|
|
123 |
Religious |
şeytanın evren iradesini kontrol ettiğini kabul eden gnostik bir teori |
pansatanism n.
|
|
Military |
|
124 |
Military |
birden fazla silah sistemini kontrol eden hava kuvvetleri kanadı |
composite wing n.
|
|
125 |
Military |
hedefe yapılan atışı kontrol eden deniz kuvvetlerine ait radar |
fire control radar n.
|
|
Sport |
|
126 |
Sport |
kilden yapılmış güvercinleri vurma sporunda hedeflerin fırlatıldığı kapanları kontrol eden kimse |
trapper n.
|
|
Chess |
|
127 |
Chess |
satrançta tahtanın merkezini piyonlar yerine uzaktaki taşlar ile kontrol eden |
hypermodern adj.
|
|
Music |
|
128 |
Music |
piyanistin hızını kontrol eden bir cihaz |
metrostyle n.
|
|
129 |
Music |
borulu orgda bir dizi durağı kontrol eden düğme |
flue stop n.
|
|
130 |
Music |
borulu orgda bir dizi durağı kontrol eden düğme |
flue stopper n.
|
|
131 |
Music |
borulu orgda bir dizi durağı kontrol eden düğmelerin tümü |
fluework n.
|
|
132 |
Music |
(orgda) sesi kontrol eden kutu bölümünde ses geçişine izin veren bir mekanizma |
shade n.
|
|
Theatre |
|
133 |
Theatre |
sahne üzerinde asılı ekipmanı kontrol eden iplerin ayarlanabildiği yükseltilmiş dar platform |
fly floor n.
|
|
134 |
Theatre |
sahne üzerinde asılı ekipmanı kontrol eden iplerin ayarlanabildiği yükseltilmiş dar platform |
fly gallery n.
|
|
135 |
Theatre |
sahne üzerinde asılı ekipmanı kontrol eden iplerin bağlandığı tırabzan |
fly rail n.
|
|
Mythology |
|
136 |
Mythology |
yunan mitolojisinde herkesin kaderini kontrol eden üç tanrıça |
moer n.
|
|
137 |
Mythology |
(yunan mitolojisi) insanların yazgılarını metaforik yaşam ipliği ile kontrol eden üç tanrıça |
fates n.
|
|
138 |
Mythology |
(yunan mitolojisi) insanların yazgılarını metaforik yaşam ipliği ile kontrol eden üç tanrıça |
the fates n.
|
|
Ornithology |
|
139 |
Ornithology |
kuş kuyruğunda uçuş yönünü kontrol eden ve denge sağlayan sert tüylerden her biri |
rectrix n.
|
|
Entomology |
|
140 |
Entomology |
böceklerin tükürük bezinden salgılanan, deri değiştirme ve başkalaşımı kontrol eden hormon |
ecdysone n.
|
|
141 |
Entomology |
böceklerin tükürük bezinden salgılanan, deri değiştirme ve başkalaşımı kontrol eden hormon |
ecdyson n.
|
|
Slang |
|
142 |
Slang |
erkeği kontrol eden kadın |
ball-breaker n.
|
|
143 |
Slang |
erkeği kontrol eden kadın |
ball-buster n.
|
|
144 |
Slang |
şoförü hareketlerini kontrol eden yolcu |
harassenger n.
|
|
Metallurgy |
|
145 |
Metallurgy |
yuvarlanarak hareket eden parçada kontrol kaybından kaynaklı kusur |
cobble n.
|
|